confessions

proprenses

1. nesil Yazar - asistan Yazar

  1. toplam entry 21
  2. takipçi 7
  3. puan 2310

insanların mutsuz olma sebepleri

elegantmoon
Coğrafya kaderdir.
Aile kaderdir.
Bu kader kişinin kendi kişiliğiyle uyuşmazsa kişi mutsuz olur.
"Daha fazlasını hak ediyorum, peki niye sahip olamıyorum?" düşüncesi insanı yer bitirir. En son da çekip gitmeyle kurtulabilir sanırım. Maksimum yetmiş sene süren ömre milattan önceki dönemin cehaletini sığdırmayı başaran bir milletin toprakları burası. İnsan tabi mutsuz olur.

acımasız gerçekler

prime
ne insanlık olarak ne de ülke olarak iyiye gitmiyoruz. hayatımız bence acınası bir hal almaya başladı. yozlaşma, yolsuzluk, haksızlık, kötülük birbirine kenetlenmiş büyümeye devam ediyor. dünyanın ve ülkenin sorunlarına kafa yormak insanın mental sağlığını etkileyecek boyutlara ulaştı. gözümüzü açıp bakmaya korkar olduğumuz bir hayatı benimsedik gidiyoruz. insanlığın ahlak ve doğruluk kavramları yozlaşmaya başladı. bireyler mükemmellik olgusunu öyle yanlış anladılar ki kendilerini çeşitli hallere sokmaya başladılar. insanlar ünlü olmayı, parıltılı sandıkları bir hayatı yaşamayı çok değerli görüyorlar. eskiyi özlüyorum dostlarım. muhabbetin, samimiyetin olduğu zamanları. bizim hiç sahip olamadığımız zamanları. insanların farklılıklara saygı gösterdiği; dini, hayati, siyasi görüşleri farklı olan insanların birbirlerine duyduğu saygıdan ötürü birbirlerinin hassasiyetlerine dikkat ettiği zamanları.

acımasız gerçekler

armut
En büyük önyargılarımız ve en hiddetli düşüncelerimiz aslında en büyük yaralarımızın bağladığı kabuktan doğar. Biriyle anlaşamadığını düşünüyorsan orta yolu bulamayan insanlar arasında sen de olursun. Arkanda bıraktığın herkes için kalp kıran insanlardan olursun. Hiç bulunmadığın/bilmediğin durumdaki birine karşı sinirliysen belki de onu kıskanıyorsundur. Ailen hariç tutunduğun her dal henüz büyümekte olan genç bir ağacın dalıdır. Bir yerin toprağına adım atmak sana ağır geliyorsa o yeri kirleten belki de senin eski seçimlerindir. İnsanları ne kadar az tanırsan o kadar az kırarsın, en çok kırdıkların ise en sevdiklerin.

partnerinizin olması sizin için ne kadar önemli

elegantmoon
ağzıma pelesenk olmuş lafımdır: "ikili ilişkiler hayatın baharatıdır."
hali hazırda kıvamı tutmuş, malzemeleri yerinde olan yemeğe baharat katarsanız; tadına tat katmış, lezzetli olan yemeği daha da lezzetlendirmiş olursunuz. ancak bozuk, malzemeleri eksik olan yemeği baharatlarla kurtaramazsınız, üstüne bir de malzemeyi ziyan etmiş, boşa harcamış olursunuz, yazıktır.
hayat kaliteniz yerindeyse, siz mutluysanız, who'nun sağlıklı birey tanımına uyuyorsanız, hayatınıza da böyle biri girdiği takdirde yaşamdan aldığınız zevk artık yüz üzerinden değil, minimum yüz on üzerinden değerlendirilir olur. eğer bu konumda değilseniz, naçizane tavsiyem önce kendinize odaklanmanız, kendinizle mutlu olacak iç çalışmalarınızı yapmanızdır. yoksa baharatlar ve yemek gibi hem siz hem vaktiniz hem de karşınızdaki harcanmış olursunuzdur, neme lazımdır.
kendimle mutlu olduğumda çok bir şey umurumda değildir zira mutluyumdur. eğer osmanlı'dan hallice iç karışıklıklara sahipsem zaten dünya umrumda değildir, kendimle fazlaca meşgulümdür.
özetle, partnerimin olması bir ihtiyaç, bir gereklilik değildir ancak tüm şartları sağlayarak olduğunda da onun bedeni bir ihtiyaç olur, zihni ve yaşamı baş ucu kitabım olur, mutluluğuma mutluluk katar.
her durumda mutlu olmamız dileğiyle:)

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol