Sürü psikolojisini olumsuz manada eleştirmeyen yok ancak sürü psikolojisine sahip olmayan yok denecek kadar az. Doğruları söylemenizin önemi yok, ana akım ne diyorsa onu söylemelisiniz. Bilimde, edebiyatta, siyasette, ideolojide, sosyal hayatta... Kurumlar ve profesörler bir olguyu nasıl kabul ediyorsa, zıttını ispat etseniz dahi kimse sizi "sallamaz". Ana akım görüşü söylemezseniz dışlanırsınız, hor görülürsünüz ve aşağılanırsınız. Yine de inşallah doğru söylemeye, onuncu köylere uğramaya devam etmek gerekiyor. Zira insanların dışlaması, hakikati inkardan veya hakikate ilgisizlikten daha kötü değil.
"bütün", "konuları", "bitirdim" tek tek söylenmesi belki soru yaratmaz ama yazıldığı sırayla arka arkaya söylemek tıpta fazlasıyla zordur.
كُلُّ نَفْسٍ ذَائِقَةُ الْمَوْتِ ثُمَّ إِلَيْنَا تُرْجَعُونَ
“Her nefis ölümü tadacaktır ve sonra bize döndürüleceksiniz.”
“Her nefis ölümü tadacaktır ve sonra bize döndürüleceksiniz.”
Liseden mezun olana kadar hala şansımın olduğunu düşündüğüm ve üzerinde çok düşündüğüm bir konuydu bu başlık. Ancak tıp kazandıktan sonra kesin olarak bildiğim bir şey var ise o da hem tıp okuyup hem de iz bırakmanın çok zor olduğu. En fazla 2 neslin benden sonra beni anacağı kadar iyi bir doktor olabilirim. 3.nesilden sonrasına uzanmak için hayatıma dair ne varsa hepsinden vazgeçip çalışmam ve çabalamam lazım. Bu noktada iz bırakmanın hala mümkün olduğunu ancak ne kadar zor olduğunu söylüyorum. Öyleyse iz bırakmak hala mümkün. Ancak bir kere var olduğum bu hayatta bir kere iz bırakmak karşılığında hayatın bana sunduğu tüm mutluluklardan vazgeçip bu hayatın sonunda başarısız olmayı da göze almam gerekiyor. Öbür türlüsünde ise yok olacağımın farkında ve ölmekten korkmadan yaşayarak gülebildiğim kadar gülmek için elimden gelen her şeyi yapmak var. Ben sonunun daha kesin olduğu öbür yolu tercih ediyorum. Belki dünya için ya da bu ülke için önemsiz birisi olmaya devam etsem de kendi hayatımda iz bırakmak için bir sürü imkanım olacak.
Konuya şu şekilde yaklaşmak daha tatmin edici geliyor. Çevrenizdeki insanların gönlünde iz bırakmak daha önemli. O insanda bıraktığınız iz ile o da başka birinde iz bıraktığında sizin bıraktığınız izin kalıntıları ile sürekli devam edecek bir iz olması da tatmin edici olacaktır. :)
Gönüllerde iz bırakarak başkalarının hayatını değiştirip onlarında başkalarının hayatının değişmesine katkı sağlamak da diyebiliriz buna 😇
Gönüllerde iz bırakarak başkalarının hayatını değiştirip onlarında başkalarının hayatının değişmesine katkı sağlamak da diyebiliriz buna 😇
Bu da sizin bakış açınız sayın ruhdoc. İsterseniz entry olarak da ekleyebilirsiniz. Uzun ve farklı bir bakış açısı olmuş
:)
Nasip ya
Biz elimizden geleni yapalım da, hayırlısı olsun
Biz elimizden geleni yapalım da, hayırlısı olsun
Her an ölebileceğimi...
Hem de hiç yaşamamış gibi...
net bir cevap vermek için aceleci davranmadığım bir soru. yavaş yavaş kafamda bir şeylerin netleşeceğini umuyorum. aklımda farklı farklı bölümler var. zaman içinde eleye eleye birinde karar kılarım herhalde.
lisedeyken adli tıpa çok yükseliyordum, hala çok güzel bir bölüm olduğunu düşünsem de eskisi kadar hevesli değilim. mikrobiyolojiyi seviyorum, aynı zamanda hasta görmek de istediğim için enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji olabilir. çevreden kadın hastalıkları ve doğum seçmem üzerine yoğun bir talep var, ben de biraz istiyorum gibi ama emin değilim. son zamanlarda en çok psikiyatri ilgimi çekiyor sanırım, özellikle çocuk psikiyatrisi. insanları dinleyebildiğimi ve anlayabildiğimi düşünüyorum. istediğimde çok iyi empati de kurabiliyorum. aynı zamanda bence duygularımı kontrol etme konusunda da oldukça iyiyim. dinlediğim ya da gördüğüm olay ve durumların beni sarsıcı bir şekilde etkileyeceğini düşünmüyorum. yani psikiyatrinin psikolojimi olumsuz yönde etkileyeceğini sanmıyorum. kısacası psikiyatri tam benlik gibi.
dediğim gibi acele etmiyorum, bu saydıklarımdan bambaşka bir bölüm de seçebilirim. kendime zaman tanıyorum diyelim.
lisedeyken adli tıpa çok yükseliyordum, hala çok güzel bir bölüm olduğunu düşünsem de eskisi kadar hevesli değilim. mikrobiyolojiyi seviyorum, aynı zamanda hasta görmek de istediğim için enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji olabilir. çevreden kadın hastalıkları ve doğum seçmem üzerine yoğun bir talep var, ben de biraz istiyorum gibi ama emin değilim. son zamanlarda en çok psikiyatri ilgimi çekiyor sanırım, özellikle çocuk psikiyatrisi. insanları dinleyebildiğimi ve anlayabildiğimi düşünüyorum. istediğimde çok iyi empati de kurabiliyorum. aynı zamanda bence duygularımı kontrol etme konusunda da oldukça iyiyim. dinlediğim ya da gördüğüm olay ve durumların beni sarsıcı bir şekilde etkileyeceğini düşünmüyorum. yani psikiyatrinin psikolojimi olumsuz yönde etkileyeceğini sanmıyorum. kısacası psikiyatri tam benlik gibi.
dediğim gibi acele etmiyorum, bu saydıklarımdan bambaşka bir bölüm de seçebilirim. kendime zaman tanıyorum diyelim.
ağustosta bile ders ve sınav olursa gelmez tabi. ben yaz olsam bu şartlar altında ben de gelmem.
Çok şükür
Tüm konuları bitireyim nolur,amin.
Amiiin 🤲🏻 başarılar dilerim.
Mdblue'dan başarılar dileği aldığıma göre oldu bile bu iş :)
🌸🌸
Allahım ben de bitireyim ama çalışmadan olsun amin
Akkajsjsj aklımdan geçen…Valla uyumamak için direniyorum şu an.
Bense bu yorumu yataktan yazmıştım oysaki :( burada kaybediyorum sanırım
Ama yataktam yazıyorum dediysem tamamen yarın erken kalkabilmek için yani yoksa yanlış anlaşılmasın hckdmncke (yarın öğle 12.30'ta uyandı)
“Şimdi yatayım ya,yarın sabah erken kalkıp çalışırım.”Asla gerçekleşmeyecek bir cümle bu,kendimi kandırma cümlem
Benim de :(
Üstümden kuşlar geçiyor, yetmez mi?
Bugün okuduğum bir yazıyı bu köşeye bırakmak istedim. :)
Ne olduysa, hayırlısı olduğu için oldu.
Ne oluyorsa, hayırlısı için oluyor.
Ne olacaksa, hayırlısı için olacak.
Ne kaybettin ki, ağlıyorsun?
Ne getirdin ki, kaybettin?
Ne yarattın ki, yok oldu?
Ne aldıysan, buradaydı.
Ne verdiysen, buradaydı.
Sana bugün ait olan, dün başkasına aitti. Yarın da bir başkasına ait olacak.
O zaman ne için boşuna üzülüyorsun?
Değişim evrenin yasasıdır.
Ne olduysa, hayırlısı olduğu için oldu.
Ne oluyorsa, hayırlısı için oluyor.
Ne olacaksa, hayırlısı için olacak.
Ne kaybettin ki, ağlıyorsun?
Ne getirdin ki, kaybettin?
Ne yarattın ki, yok oldu?
Ne aldıysan, buradaydı.
Ne verdiysen, buradaydı.
Sana bugün ait olan, dün başkasına aitti. Yarın da bir başkasına ait olacak.
O zaman ne için boşuna üzülüyorsun?
Değişim evrenin yasasıdır.
Bugünler değişir değişmesine de sen daima bugünde kal. Bugünü yaşayacağım derken dünü unutma, dün hatırındayken yarını hayal et bir taraftan.
Güneşi görmeden uykuya dalayım deme. Düş gecenin karanlığında karanlığına. Düş ki güneş doğduğunda neyi aydınlattığını görebilesin.
Düşenler olur, herkes gibi düşersin sen de. Ama sakın ha düştüğünde uzanan bir el bekleme. Sen yalnız geldin yalnız gidersin. Düştüğün yerden tek başına kalkacaksın.
Kendine davrandığın gibi başkalarına davranma. Senin sana muamelen sert olsun, Çetin olsun. Sen rahattan, kolaydan anlamazsın, zoru sev, zorda kal. Başkaları düştüğünde uzanan ilk el senin elin olsun. Kaldır düşeni ama kalktığında durma yanında, yola devam et..
Bir yerde dertli görürsen, hani göz pınarları kuruyup da bir kenarda çökmüş olanlar. İlk sen ağla onlarla. Ağlayanla ağla ama gülenle güleyim deme. Gülmek senin ne haddine. Akıt sen de gözyaşlarını ve sonra yanındakiler güldüğünde tekrar yola çık..
Herkes kendini anlaşılmaz sanır, ama asıl kendini anlamaz. Sen önce seni anla. Anla ki anlaşılmaz olanın sırrını dökesin.
Kim olursa olsun, karanlıktakine aydınlık olasın, kötü günde dimdik dur da iyi günler sana göre değil, kendine başka karanlıklar bulasın.
Bugün aydınlıktır, bugün gündüz. Bedenin hep aydınlıkta yaşayadursun da ruhun hep karanlıkta kalsın. Dün karanlıktır, yarın karanlık. Sen karanlığı hatırla da bugünün aydınlığı olasın.
Ne dün ne bugün ne de yarın, hepsinden öte zamanın mahkumusun sen, zamana kilitlisin. Durma mekanda öyleyse sür kendini mekandan mekansızlığa.. ne de olsa sana yol yok, sana kaçış yok, sana derman yok.
Güneşi görmeden uykuya dalayım deme. Düş gecenin karanlığında karanlığına. Düş ki güneş doğduğunda neyi aydınlattığını görebilesin.
Düşenler olur, herkes gibi düşersin sen de. Ama sakın ha düştüğünde uzanan bir el bekleme. Sen yalnız geldin yalnız gidersin. Düştüğün yerden tek başına kalkacaksın.
Kendine davrandığın gibi başkalarına davranma. Senin sana muamelen sert olsun, Çetin olsun. Sen rahattan, kolaydan anlamazsın, zoru sev, zorda kal. Başkaları düştüğünde uzanan ilk el senin elin olsun. Kaldır düşeni ama kalktığında durma yanında, yola devam et..
Bir yerde dertli görürsen, hani göz pınarları kuruyup da bir kenarda çökmüş olanlar. İlk sen ağla onlarla. Ağlayanla ağla ama gülenle güleyim deme. Gülmek senin ne haddine. Akıt sen de gözyaşlarını ve sonra yanındakiler güldüğünde tekrar yola çık..
Herkes kendini anlaşılmaz sanır, ama asıl kendini anlamaz. Sen önce seni anla. Anla ki anlaşılmaz olanın sırrını dökesin.
Kim olursa olsun, karanlıktakine aydınlık olasın, kötü günde dimdik dur da iyi günler sana göre değil, kendine başka karanlıklar bulasın.
Bugün aydınlıktır, bugün gündüz. Bedenin hep aydınlıkta yaşayadursun da ruhun hep karanlıkta kalsın. Dün karanlıktır, yarın karanlık. Sen karanlığı hatırla da bugünün aydınlığı olasın.
Ne dün ne bugün ne de yarın, hepsinden öte zamanın mahkumusun sen, zamana kilitlisin. Durma mekanda öyleyse sür kendini mekandan mekansızlığa.. ne de olsa sana yol yok, sana kaçış yok, sana derman yok.
merhaba, ben leyla. her zaman değil belki ama yine de leyla.
bir şeye gönülden inanmış, tatmin olmuş anlamlarına gelen sıfat. bir şeye emin olarak, içinizde en ufak bir şüphe barındırmadan inanıyorsunuz ve bu inancınız sizi tatmin ediyor yani doyuma ulaştırıyor. hayal etmesi bile güzel. gereğinden fazla anlam yüklüyor da olabilirim, bilemiyorum ama açıkçası bu kelime benim için bir hayal, bir hedef gibi. sanki iç huzura sahip olmanın yolu bu sıfattan geçiyormuş gibi hissediyorum.
Bana da hep öyle hissettiriyor.
uyumadan önce aklımda birbirinden kötü senaryolar kurduğum zamanlar saçmalama ....... ve yat zıbar derim. hiç sekmez.
ne yazık ki mümkün değil ama beynimden uzakta bir yerde olmak istiyorum. bazen gerçekten çok ağırlık yapıyor. keşke ara sıra kafamın içinden çıkarabilsem ve birbirimizden uzakta biraz dinlensek. yeterli bir süre boyunca dinlendikten sonra iyice sabunlayıp yerine geri koysam.
Herkes uyurken oturup ders çalışmamız gerekir bazen. Ağlaya ağlaya. Yalnız değilim biliyorum, birileri de bir yerlerde ağlaya ağlaya ders çalışıyor benim gibi. Kader ortaklarıma burdan selam olsun. Keşke sizinle kahvemi paylaşabilsem can yoldaşlarım.
Bu arada bugün sınavı olan tüm yazarlara başarılar diliyorum. Hepimizin sınavları çok iyi geçer inşallah.
Bu arada bugün sınavı olan tüm yazarlara başarılar diliyorum. Hepimizin sınavları çok iyi geçer inşallah.
Amin sayın starling. Yalnız değilsiniz:(
Başarılar clarice starling 🦄
son zamanlardaki en büyük stres kaynağım. nasıl geçeceği şans işi çünkü nerden ne sorarlar hiçbir fikrin olmuyor. çok iyi çalıştığın bir yerden de soru gelebilir, önemsiz görüp bıraktığın ya da yetiştiremediğin konudan da. bir standardı yok, a jürisinden girdiğinde kalacağın bilgiyle b jürisinden geçebilirsin. diğer bir sinir bozucu tarafı da geçip kalmanın hocalara aşırı bağlı olması. yani hocanın o gün moralinin bozuk olması ya da hocanın keyfinin öyle istemesi gibi durumlar kalmana sebep olabilir. kısacası birçok yönden adaletsiz ve sinir bozucu bir şey. insanı çok yoruyor ve yıpratıyor.
Şarkıları doğal antidepresan olan şarkıcı.
ahhh değerli fabuleuxdestin size müteşekkirim, bu jestinizi unutmayacağım. ibolipa-dom dom kurşunu'na rakip bir parça...
Ricaa ederim efenimmm sizden de dom dom kurşunu'nu bekliyoruz 🖤
çok yakında... 🧡
diğer insanlar ve sınavlar.
Ders çalışmak...
kendi çapsızlığıdır kusura bakmasın. benim gibi üstün fikirli ve zeki birinin yorumunu beğenmemek ancak kendisinden kaynaklı bir problemdir. benimle alakası dahi yoktur. saygılar...
Işte bize böyle özgüvenler lazım
Hayata dokunmak. Belki sevdiğim bir insan olur belki hiç tanımadığım biri olur. Kim bilir şu dünyada neler olur. Gelip geçici şu dünya hayatında herhalde bundan daha güzel bir hedef olamaz :)
üni sınavı çok yanlış be. lise 1'den itibaren tüm 4 yıllık eğitim öğretim hayatımız bu sınava bağlanıyor. 4 yılda öğrendiklerimiz 1 sınav için ve gerçekten de öyle, hayatta bi işimize yaramayan bilgi çöplüğü. hep şunu sorardım: türkiyede 5binin içindeyim, ne vasfım var? 0. önüne koyulan soruların doğru şıkkını bulmak meziyet değil. aynısını şimdi tıpta yapıyorlar. 1. sınıftan itibaren tus. bu tus'ta çıkar, bunu sorarlar... öğrenmeyi kim takar, doğru şıkkı yap geç.
bu yüzden gerçekten bir şey öğrenmek isteyen sistemin dışına çıkmalı. bu da daha az boş vakit demektir. ee, öğrenmek kolay olsaydı rakunlar da alim olurdu.
bu yüzden gerçekten bir şey öğrenmek isteyen sistemin dışına çıkmalı. bu da daha az boş vakit demektir. ee, öğrenmek kolay olsaydı rakunlar da alim olurdu.
Ay meybuz diye bir şey vardı,onu da yer miydiniz?
Bunlar aynı tarzda şeyler ya hani😁
Bunlar aynı tarzda şeyler ya hani😁
eveeeet onu da yerdim :d
İlk başta sadece armut vardı. Sonradan çok şey yazıp düşündüğümü fark ettim. Düşünen armut koydum.
Edit: fotoğrafın büyük hali
Edit: fotoğrafın büyük hali
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?