Çaresizliğin son çıkış kapısı
ağlamak
ben su an ağlıyorum. sayın yazarlar en azından pozitif bir not alabilmem için salavat zinciri başlatsak?
Beni de katar mısınız o zincire lütfen,şu an son çıkış kapım bu.
:(
Bazı dışa vurumlar insanı insan yapan özelliklerdendir. Ağlamak da bunlardan biridir. Sevgi, merhamet, üzüntü, hüzün, özlem, çaresizlik, öfke, mutluluk, arzu, utanç, korku, bağlılık... Hepsinin belki de en güzel ifadesi ağlamaktır. Aynı zamanda içini de boşaltır, rahatlatır. Üzücü bir şeye ağlamak insanı daha iyi hale getirir, içe atmaksa daha kötü.
"Anlamlı" şeyler için ağlamaksa en güzelidir.
Ne mutlu ağlayabilenlere, daha mutlu anlamlı şeylere ağlayabilenlere.
"Anlamlı" şeyler için ağlamaksa en güzelidir.
Ne mutlu ağlayabilenlere, daha mutlu anlamlı şeylere ağlayabilenlere.
"gününü değerlendirmeye bakacaksın.. günün nasıl değerlenir, bak anlatayım: şimdi ömrünü bitmiş say, ömrün bitmiş de sen yalvarmış, yakarmışsın, sana gözyaşların için cabadan bir gün daha vermişler.. işte şu anda da o bir tek son günün içinde bulunuyorsun.. işte o son günde ne yapacaksan, her gün onu yapacaksın.
o zaman bu bahçede gezinmem ki, der çocuk.
ne yaparsın ya?
ağlarım.
evet, diyor çocuğa, bu senin dediğini anlamak için bütün bir ömür harcamak gerekir. ağlamak.. yalnız gözyaşı dökebilen insan anlayabilir bazı şeylerin hikmetini."
o zaman bu bahçede gezinmem ki, der çocuk.
ne yaparsın ya?
ağlarım.
evet, diyor çocuğa, bu senin dediğini anlamak için bütün bir ömür harcamak gerekir. ağlamak.. yalnız gözyaşı dökebilen insan anlayabilir bazı şeylerin hikmetini."
Acizlik değildir. Çaresizliktir.
Acizlik güçsüzlük, beceriksizlik demektir.
Çaresizlik çıkar yol bulamamak demektir.
Ağlamanın gizli tutulması çaresizliğin üstünün örtülmeye çalışılmasıdır. Ama hepimizin üstü örtülmemesi gereken çaresiz anları vardır. Nihayetinde insan öyle bir oluşumdur ki her işi kendi başına halletmeye kalksa mutlaka aciz düşeceği durumlara rast gelecektir. Fakat bir insanın acizliği çaresizliğine denk düşüyorsa o zaman bu insan çevresindeki herkes tarafından her işi kendi kendine yapmakla yükümlü hissettieilmiştir. Çevresinde acizliğine çare olacak onlarca insan varken çaresiz bırakılıyorsa bence bu çaresizlik herkesin bilmesi ve görmesi gereken bir çaresizliktir. Çünkü hiçbir insan aslında bir başka insan olmaksızın tek başına bırakılmamıştır. Size ruhen çok uzak bir noktada sandığınız öylesine bir kişi dahi ansızın size uzatılan yardım eli olmak ister. Kimse yalnız değildir. Ancak başkalarının yalnız bırakılmasının haz duyan kötü kalpli kişiler tarafından yalnız bırakılmışlardır. Böyle bir durumda bu kötü kalpli kişilerin kim olduğunu herkes bilsin diye ağlamak güzel bir çaredir aslında.
Acizlik güçsüzlük, beceriksizlik demektir.
Çaresizlik çıkar yol bulamamak demektir.
Ağlamanın gizli tutulması çaresizliğin üstünün örtülmeye çalışılmasıdır. Ama hepimizin üstü örtülmemesi gereken çaresiz anları vardır. Nihayetinde insan öyle bir oluşumdur ki her işi kendi başına halletmeye kalksa mutlaka aciz düşeceği durumlara rast gelecektir. Fakat bir insanın acizliği çaresizliğine denk düşüyorsa o zaman bu insan çevresindeki herkes tarafından her işi kendi kendine yapmakla yükümlü hissettieilmiştir. Çevresinde acizliğine çare olacak onlarca insan varken çaresiz bırakılıyorsa bence bu çaresizlik herkesin bilmesi ve görmesi gereken bir çaresizliktir. Çünkü hiçbir insan aslında bir başka insan olmaksızın tek başına bırakılmamıştır. Size ruhen çok uzak bir noktada sandığınız öylesine bir kişi dahi ansızın size uzatılan yardım eli olmak ister. Kimse yalnız değildir. Ancak başkalarının yalnız bırakılmasının haz duyan kötü kalpli kişiler tarafından yalnız bırakılmışlardır. Böyle bir durumda bu kötü kalpli kişilerin kim olduğunu herkes bilsin diye ağlamak güzel bir çaredir aslında.
Gözyaşı dökmeden de ağlanır.
Ağladıktan sonra hareketli bir şarkı açalım ve sonra dans
Bu kadar yeter bu dünyaya
Bu kadar yeter bu dünyaya
Nasıl etmeli de ağlayabilmeli
farkına bile varmadan?
Nasıl etmeli de ağlayabilmeli
ayıpsız,
aşikare,
yağmur misali?
Neylersin alışkanlık
için kan ağlarken yüzün güler
dikilitaş gibi dinelirsin yine.
Yavrum, erişmek ne müşkülmüş meğer,
anneler gibi ağlamanın yiğitliğine?
ağlamak meselesi- nazım hikmet
farkına bile varmadan?
Nasıl etmeli de ağlayabilmeli
ayıpsız,
aşikare,
yağmur misali?
Neylersin alışkanlık
için kan ağlarken yüzün güler
dikilitaş gibi dinelirsin yine.
Yavrum, erişmek ne müşkülmüş meğer,
anneler gibi ağlamanın yiğitliğine?
ağlamak meselesi- nazım hikmet
Gerçekleşme biçimi oldukça komik.
Bir şeye çok üzülüyorsun ve gözünden su akıyor. Ne alaka yani?
Bir şeye çok üzülüyorsun ve gözünden su akıyor. Ne alaka yani?
makbulü duşta hüngür hüngür yapılanıdır, sonra hiçbir şey olmamış gibi çıkılır ve serdar ortaç dinlenir.
üzüntüden ne zaman ağladığımı hatırlamıyorum ve bu beni çok yoruyor. Ben hep sinirden ağlarım. Gururuma yediremem ağlarım. İnsan içinde ağlamayı bir normalleştirsem kendime rahatlayacağım ama ben en son ne zaman ağladım hatırlamıyorum. Saçma sapan bir cenderedeyim. Bir ağlasam rahatlayacağım ama sadece kafaya takmakla kalıyor. Gerisi gelmiyor. Huzur var şimdi ama mutlu değilim. Kendime kişisel gelişim olarak hep frenlemeyi, dingin kalmayı telkin ettim bu zamana kadar fevrilik tahribat yapıyor. Ama gözyaşlarım küstü galiba. Duygusal film izler kimi ağlar rahatlar o da yok. Deşarj olmanın denemediğim beceremediğim tek yolu. Bir ağlasam rahatlayacağım. umarım.
vücudumu çok yoran, tüm kaslarımı ağrıtan eylem. kamyon çarpmış gibi oluyorum.
Gözlerden süzülen yaşın esasında kalbi temizlemesi
ay ne güzel söylemişsiniz
Teşekkür ederim:)
Çok gülen çok ağlar. Burada çok gülen kişi ben oluyorum ve çok ağlıyorum. Teşekkürler 😌
0-4 yaş için toplum içinde umursamadan yapılan sonrasında bi 15-16 yaşa kadar toplum içinde yapmaktan utanılan eylem.
Sonra ne mi oluyor? Bir gün içinizdeki o yoğun üzüntüyü eve kadar taşıyamıyorsunuz. Bir bakmışsınız yürürken ağlamaya başlamışsınız. Sonra birkaç kez daha tekrarlıyorsunuz ve görüyorsunuz ki ağlamanız kimsenin umrunda değil. Bunu fark etmenizle üstünüze bir rahatlık çöküyor işte. Sonra zaman mekan fark etmeksizin ağlayabilmeye başlıyorsunuz.
Sonra ne mi oluyor? Bir gün içinizdeki o yoğun üzüntüyü eve kadar taşıyamıyorsunuz. Bir bakmışsınız yürürken ağlamaya başlamışsınız. Sonra birkaç kez daha tekrarlıyorsunuz ve görüyorsunuz ki ağlamanız kimsenin umrunda değil. Bunu fark etmenizle üstünüze bir rahatlık çöküyor işte. Sonra zaman mekan fark etmeksizin ağlayabilmeye başlıyorsunuz.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?