Etrafımda yaptığım küçük bir araştırma sonucu vardığım sonuç. İnsanların pek çoğu belirsizliğe katlanamıyor ve belirsizlik altında doğru düşünemiyor. Ben de kendi adıma belirsizlik yerine en kötü sonucu tercih ederim.
Sürekli kafada kurmaya yol açıyor bence. Bu da mental durumu kötü etkiliyor. İyi sonuç olsa geçer gider. Kötü sonuç olsa ona göre bir şey düşünülür. fakat her şeyin olabileceği ihtimaller bayağı strese sokuyor.
Olayı yönetmek için komut almamız gerekir. Komut bazen acımasız gerçeklerdir, bazen sevdiğimiz birinin kırgınlığıdır, bazen yaptığımız bir hatadır... fakat hiçbir komut almadığımız bir problem ile karşı karşıyaysak bunun hiçbir çözümü yoktur. Çözümü bulmak problemi anlamaktan gelir. Problemin nedenini sadece karşı taraf biliyorsa kendisi büyük bir acımasızlık ile problemi sadece size yüklemiş ve çözümü de sizden kurtulmak olarak görmüştür. Böylece bilmediğiniz bir problemin bilmediğiniz bir çözümü olmanın verdiği rahatsızlık ile kendinizi yer bitirirsiniz.
Bu başlığı sanıyorum ben açmışım. Çok yakın bir zamana kadar hayatın belirsiz oluşu hayatı sevmeme en büyük engellerden biriydi. Geleceği bilmenin hep daha iyi olacağını düşünürdüm. Belirsizliğin içinde hep olumsuz şeylerin beni bulacağından ve geleceğin yani o belirsizliğin koca bir olumsuz olaylar kümesinden oluştuğundan neredeyse emindim. O yüzden sanırım yaşadığım ânın da çoğu zaman farkında olamadım. Keyif alamadım hayattan. Sonra zihnim belli şeyler yaşayıp öğrendikten sonra aslında belirsizliğin içinde koca bir umut olduğunu ve hayatın güzellikler de getirebileceğini kabullendi. O yüzden ilk entrydeki düşüncelerime katılmıyorum. Sözlüğü de en çok bu yüzden seviyorum sanırım. Kendimdeki değişimi görmeme yardımcı oluyor.