kendi çapsızlığıdır kusura bakmasın. benim gibi üstün fikirli ve zeki birinin yorumunu beğenmemek ancak kendisinden kaynaklı bir problemdir. benimle alakası dahi yoktur. saygılar...
biraz ulu üstat dilara arıkanlı gibi düşünmek gerek eğer sevmeseydi kaydırıp geçerdi demek ki seviyor ama naz yaptığı için eksi atıyor. dilara hocamın sadece aşkolog olduğunu düşünmeyin o hayatın her alanında işinize yarayabilecek öğütler veriyor.
entry eksilemekle ilgili fikirlerimi daha önceden belirtmiştim ve o entrymde bir kere bile kimseye eksi vermediği yazmıştım. o entrynin üzerinden yaklaşık 3 ay geçmiş ve bir kez bile eksi oy vermemişliğim hala devam ediyor. vermedim, vermeyeceğim. bu sadece sözlüğe özgü bir durum değil benim için, çok kullandığım platformlardan bir diğeri olan youtube'da da "dislike"ladığım video olmamıştır. bu arada normal hayatımda fikirlerimi belirtmekten kaçınmayan, yakınımdaki insanların hatalarını düzeltmesi için onları nazikçe eleştirmeyi bilen biriyimdir. yani birisinin bir davranış ya da fikrini yanlış bulursam veya ondan farklı bir şekilde düşünüyorsam bunu ona söyleyebilirim, dediğim gibi bunu yakın çevremdeki insanlara yaparım. bir entryye eksi oy vermeyi fazla büyüttüğümü düşünmenizi istemem, eksi oy almak umrumda olmaz. sadece benim gereksiz bulduğum bir şey eksilemek. birisi orda fikrini belirtmiş, ben katılmıyorum diye illa ki bunu belirtmem gerekmez. belirtmek istiyorsam zaten başlığa kendi düşüncelerimi yazabilirim. bazen benim düşünce tarzıma hiç uymayan entryler oluyor, okuyor ve geçiyorum. bana farklı bir bakış açısı katan bir şeyse artılayıp geçiyorum, rahatsız edici bulduğum bir şeyse sadece geçiyorum. bazen de gerçekten sinirimi bozan entryler oluyor, çok nadiren. böyle zamanlarda da içimden "hadi lan ordan" ya da "bak senn" gibi bir tepki veriyor ve geçiyorum (bunu bu kadar açık bir şekilde yazdığım için kusura bakmayın). bu konuda kendi fikrimi paylaşmak istiyorsam o başlığa ben de entry giriyorum ya da istersem yazarımıza mesaj atıp fikrini yanlış bulduğumu ve neden yanlış bulduğumu anlatabilirim, böylece onun da kendini daha iyi ifade etmesini sağlayıp onu daha iyi anlayabilirim. bu çok yaptığım bir şey değil açıkçası, genellikle birinci yazdığımı yapıyorum. neyse başlıktan biraz uzaklaştığımın farkındayım. şimdi başlıkla ilgili fikirlerimi yazayım. öncelikle ben eksi aldığımda üzülmem, üzülecek tonla şey varken buna üzülemem, kimsenin onayına da ihtiyaç duyduğum yok zaten. ancak eksi aldığında üzülen birinin üzülmesini anlayabilirim, gayet de üzülüyor olabilir yani. kimin neye üzüleceğini biz söyleyecek değiliz sonuçta. eksi aldım diye üzülen birinin "zayıf karakterli" olduğunu asla düşünmem, bu şekilde düşünülmesini de hoş karşılamam. kişilerin günlük hayatında ne yaşadığını, ne kadar hassas olduklarını bilemeyiz sonuç olarak.
2 - alınca yere kapaklandım. 2 kolumdan ve 1 bacağımdan serum verilirken yazdım bu entry'i doktor hanıma göre 1 - daha alsam kalpten gidecekmişim. o yüzden hatamı mazur görün lavinia
bu ödülü bana 2- atan sözlük yazarlarına adıyorum çünkü onlar olmasaydı asla bu drama olmazdı. ayrıca drama queen demişken yedi krallığın tek gerçek kraliçesine bu ödülü vermeyeceğiz de kime vereceğiz?
herkes niye bu kadar agresif :) üzülmek değil de bazı olumsuzluklar lehimize çevrilebilir. toplu bir eksilenme yaşanmışsa insan durup bir defa düşünebilmelidir "acaba ben yanlış mıyım?" diye. bunun dışında doğru olduğuna emin olduğunuz fikirleriniz eksi almışsa buranın mikro bir toplum olduğunu göz önüne aldığınızda toplumun henüz bu fikre hazır olmadığı çıkarımını yapabilmek gerekir. bu çıkarım sizi tonla sıkıntıdan kurtaracaktır.
Facebook hariç hiçbir global sosyal medya uygulamasında bulunmayan bir özellik eksilemek. Facebook'un bizim jenerasyonumuzda pek rağbet görmediğini de eklersek onu da saymasak yerinde olur.
Bu hayatta hiçkimse ya da hiçbir kuruluş her şeyi onaylamaz. Her zaman onaylamadığımız durumlar, fikirler vardır. Eğitim seviyesi ne olursa olsun bazı şeylere karşı çıkarız ya da onaylamayız.
Meselenin özünde sosyal medyada da bir ilişkiler bütünü olduğunu kabul ediyorsak bu özellik, sosyal medya mecralarını daha “gerçek” kılacaktır.
Burada bizleri farklı kılan, daha doğrusu ön plana çıkaran ise eksilendiğimizde veyahut onaylanmadığımızda da aynı vakar ve incelikle devam edebilmek ve o fikirleri herkese rağmen savunmaya devam edebilmektir.
Aksine eksi aldığım için seviniyorum. Hatta eksi alacağını bilerek yazdığım bazı entrylere gelen eksiler günümü güzelleştiriyor. Herkesle iyi anlaşan insan olmak gibi herkesle aynı düşünen insan olmak benim için rahatsız edici olurdu.
İlk eksimi aldığımda bir garip hissetmiştim, sonra ala ala alıştım. 70 tane eksi almışım şimdiye kadar, bunların çoğu kelime şakalarıma gelmişti. Bu yüzden bazen pek de tanımadığım kişilerle konuşurken ciddi takılsam mı diye düşünüyorum yani bu tür şakalar yapmasam mı? Beni pek tanımayan biri için salak gibi gözüküyor olabilirim çünkü. Yani aşırı salak, zaten salağım da sizin sandığınız kadar değil.