merkez kütüphanede arkadaşlarla ara vermişiz otomat kahvesi eşliğinde goygoy yapıyoruz. kuşlar tabii her yerde dolanıyorlar. ben de derslerden bunalmış olacağım ki "ay keşke kuş olsaydık" deyiverdim. bunu dememle yanımızda duran bir kuş pencereye doğru uçarak kafa attı. ve tüm arkadaşlarım bir kuşa bir bana bakıp kahkahayı bastılar. o gün bugündür keşke şu olsaydık falan demekten kaçınırım.
Merkez kütüphane kuşları beni hep korkutmuştur. Bir sefer de bana saldırdılar tabiri caizse :)) hepsi birden hücum etti elimdeki böreğe :) börek de :) çay da :) ben de :) boşa :) gittik... :)
9. Sınıfım. Bir çömez geleneği olarak arkadaşlarımla üst sınıfları gizliden arıyoruz... arama sırası bende. Aradım açtı ve 1 saate yakın konuştuk -hepimiz şok- baya muhabbet ettik ama. 2 gün geçti okulda nöbetçiyim. Neyse oturuyorum bi şeyler okuyorum falan arkadan bi ses: " Pardon bu kalemin yeşilini gördün mü? " Doğru bildiniz... 1 saat muhabbet ettiğim üst sınıf çocuk :)) sesimi tanımasın diye hiçbir şey diyemeden öylece çocuğun yüzüne baktım sadece. O da gülüp gitti.
Bak ama buraya gelecek insanlar oturamayacak,abicim yukarıda sandalye yoksa ben napim,burada da müşterinin oturabilmesi lazım. Ben de sizin dediğiniz an gibi bir ana bu diyalogla şahit olmuştum:(
Geçen gün leyladan sonra bünyesindeki bir ziyaretten dönüyorduk bir arkadaşımla. Haliyle üstümüzde önlük vardı. Neyse, asansörde yaşlı bir amcayla karşılaştık, bize şu katta(hangi kattı hatırlamıyorum) mr var mı diye sordu, bilmiyoruz amca dedik. Amcanın cevabı “nereden bileceksiniz tabii, hemşiresiniz” oldu. Garip bir andı benim için :)
lys'nin türkçe oturumuna girecektim, ama tamamen keyfi olarak yapacağım bir şeydi. sayısal oturumlar bitmişti zaten, kafam rahattı. tm'den tercih yapma gibi bir durumum da olmadığı için öylesine takılacaktım işte sınavda. babamla birlikte sınavın olduğu liseye gittik. bir anda aklıma esti, dedim ki bu sınav zaten önemli değil, babam buralarda saatlerce beklemesin gereksiz yere. bir de ramazan ayındayız, tekrar beni almaya gelmekle de uğraşmasın. evet, çok hayırlı(!) bir evlat olduğum için babama kıyamamışım demek ki. neyse babama dedim ki, sen beni bekleme, eve dön. e peki ben eve nasıl geri döneceğim? dolmuşa, otobüse binerek eve rahatlıkla dönebilirim ama paraya ihtiyacım olacak. sınav salonuna parayla giremiyorum tabi. şöyle bir çözüm bulduk, okulun bahçesinde saksılar vardı, o saksılardan birinde toprağı hafifçe eşeleyip oraya bozuk para koyduk, üstünü de toprakla örttük yine. neyse işte sınav bitti, gittim paraları almak için. insanlar saksıların üst tarafındaki duvara oturup ayaklarını saksının kenarına doğru sarkıtmışlar. dedim ki "müsaade eder misiniz?", ayaklarını çektiler, sıra dışı hiçbir şey yokmuş gibi ordan paraları aldım ve eve döndüm.
Onu canlı canlı dinleyecektiniz bir de fjdjdksl. kendileri zamanında su bile içemiyorlarmış derste. Bizim Çay kahve içebilmemizin çok büyük bir lüks olduğunu, bunu çok suistimal ettiğimizi(derste çay kahve içerek) söylemişti fmcmdöxözö
Annem ve kardeşlerim anneannemlerde kaldığı için o gün babamla evde tek kalmıştık. Biz de kendimizi şımartmak için marketten abur cubur ve akşam yemeği için bir şeyler almıştık. Kendisi çok güzel yemek yaptığı için o akşam yine enfes bir sofra hazırlamıştı. Göl manzaralı balkonda mum ışığında baş başa yemek yemiştik msbdnsnn neden böyle bir şey yaptık bilmiyorum ama çok güzel bir geceydi jsbsnsns.
Ah ulan sözlük anlatacağım dayanamıyorum.Sene iki bin çift sıfır ya da 3 sene evvel tam hatırlamıyorum bu saçmalığı.bu talihsiz olaydan sonra tasavvufa falan sardım kendimi akıl sağlığımı kaybetmemek için.
-poyraz gel kahvaltı hazır menemen var sıcak sıcak.
Allahım menemen var taze ekmek ve çay bermuda melek üçlüsü.pazar sabahı ve bu kahvaltı kombosuyla günüm güzel gececek eminim.oof oof o ne.göz altım balon gibi.size bir soru çok uyuyunca da uykusuz kalınca da göz altım şişiyor sebep? neyse önceki gece 3 arkadaş sabahladik.filmler,yemekler ev bomboş kart falan..biz 15 senelik arkadaşlarız birbirimizin ciğerini biliyoruz..(sanıyoruz).
Kahvaltiyi yaptım bunlarla buluşacağız İstanbul'a gideceğiz..
- knk geldik araba aşağıda
oglum adamlara bak özel soförüm gibi gelmişler adam bunlar.neyse şarkılar türküler 2 saatte gittik.ama benim unuttuğum bir şey var bu arkadaşlarım fazla maruz kalındığında kafa açan cinsten ve hayalperetin daniskasi falan ikisi de .yolda aklıma geldi bunlar çocuk çocuk hareketlerle beni darlar mi lan ?
Lan yok ..
Abi arabadan indik dağdan inmiş gibi başladılar.ust geçidin ayagina tirmanalim ilk çıkan kazanır falan.
+ Hahahah yok olm durun insanlar var.( Ben sizin yapacağınız işi var ya )
1 saat geçiyor.kapali carsinin orada Muşta seciyolar ama nasıl dandik malzeme birbirlerine falan dalasiyorlar bı hayal edin ben de sinir küpü olmuşum ama artık çok geç.
Neyse 2-3 saat oldu.köfte ekmek aldık deniz kenarina oturduk.ben yol yapıyorum eve gidelim falan diye hayal edin böyle rezil bir ortamı günümün içine edilmiş ve en kötüsü yanimdaki adamlar 5 zeka yaşına hitap etmeye başladı birden.en son bunlar baktım sahilde parkour running falan yapiyo banklarin üstünden atliyolar delirdim ben.domates gibi oldum dedim behlül kaçar beyler siz arabayla gelirsiniz ben dönüyorum.dost yolculukta tanınır dostlar hele bir konfor alanından çıksın gerçek yüzünü bir görün.hala arkadaşız tabi ama seyahat şehir dışı gezmeleri daha onlarla yok.
bugün otobüste laz ziyayı gördüm.şehir içinde 1.5 saatlik yolculuk yaptı bizle.tabi biraz uzun sürdüğü için hülya da görmüş olabilirim.abinin ölmüş olması dışında sorun yok..
Birkaç sene önce bir hastanenin kadınlar tuvaletinde gerçekleşmişti benimki. Kapıya arkam dönük duruyordum ve hastanenin görevlilerinden biri bana "beyefendi burada napıyorsunuz???" demişti. Tamam saçım kısaydı, belki o yüzden yanılsamasını haklı bulabilirim biraz.
Acil grubum 8 kızdan oluşuyordu. Bir gece nöbetinde abi erkek intörn arıyor. Döndü dolaştı sordu soruşturdu. Baktı yok son çare beni tuttu kolumdan sen gel dedi. En erkek intörn benmişim. Derdi de şey ortopedi konsa gelmiş, Kalça çıkığı. Beni de femur tutmak için çağırmışlar. Biraz Ağırdı ama çaktırmadım :)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır. katkıda bulunmak istemez misin?