Okula dönmüşsün stajyer olarak hastanedeki tüp geçitte steteskoplu önlüklü foto çekiniyorsun 😬, tüm arkadaşlarınla bir aradasın maske mesafe yok hep beraber yemekhaneye gidiyoruz, pandemi bitmiş, ne günlerdi diye konuşuyoruz. Akşam için sözleşiyoruz,bahçelide oturup kahvelerimizi içiyoruz. Bunları yazarken arkadaşlarıma kucak dolusu sarılmak istedim, Ne hasret kalmışım, bitsin artık ya :(
artık hayal kuramıyorum. umudum olmadığından değil, yaşamak ve yaşatmak umudunu taşırım içimde. fakat kurduğum hayallerin hepsi 'olmak' ihtimalinden en uzağa kaçarmış gibi gelir. belki de bir beklentim olmadığından hayattan, getireceklerini kucakladığımdan ya da hiçbir zaman çok istediğim bir şeyin olmamasından, bir şeyleri şiddetle istememem yaşamdan. fazla realistim belki de. oturup güzel güzel düşleyemem. oysa ılık bir bahar havasında kulağında en muhteşem ezgilerle keşfederken doğayı; hayal etmek, tasarlamak ne güzeldir...
Öyle çok hayal kurardım ki eskiden... Hiç olmayacak seylerdi çoğu da. Biliyordum gerçekleşmeyecekler ama mutluluk veriyordu hayalleri bile. Artık öyle değil. Artık hayal bile kuramıyorum, kursam dahi mutluluk vermiyor. Nedir bu? Büyümenin getirdiği bir duygu eksikliği mi?
Büte kalmadan geçmişim, güneş batarken balkondaki salıncakta sallanıyorum, elimde kitap var ve işten gelen insanlara bakıp annemle dedikodu yapıyorum. Az önce gözümü kapattım ve kendimi burada buldum :) öyle işte.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır. katkıda bulunmak istemez misin?