mevcut konumunu hazmedememe duygusudur. daha iyi olana ulaşma/erişme arzusunu ve hırsı beraberinde getirir. özgüvensizlikten köken alır.
kıskançlık
imrenme ile karıştırılmamalıdır. kıskançlık üzüntü ve hırs getirirken iğrenme çaba getirir. biri -imrenmek- ''ne güzel, ben de çalışıp bunu yapabilirim'' demek iken diğeri -kıskançlık- ''orada olan ben olmalıydım, o değil'' demektir. kıskançlık acı duymaktır, imrenmek ise istek duyma halidir.
kıskançlık en çok da kıskanan tarafı yorar korkunç bir duygudur.
haricindeki kişilerin kendince iyi olan özelliklerini hazmedememe. her insanda ayrı kabiliyetleri vardır. bu yaratılış gereği olur. bu yüzden başkalarının kabiliyetlerine odaklanmak yerine kendi kabiliyetlerine yoğunlaşmak bence çok daha mantıklı. ayrıca ne kadar kabiliyetin varsa o kadar da mükellefiyetin vardır. çünkü bilmek farkında olmak sahip olmak sana sorumluluk yükler. Son olarak dünya fani ve bu özellikler de bize bağlı olduğu için fani. Fani özelliklere takılmak yerine kalıcı güzel olan hasletlere imrenmek gerektir bence
Bu kelimeyle tanışmam kardeşimin doğmasıyla eş zamanlı olarak gerçekleşti. Aynı şekilde, 5 yaşıma kadar tek çocuk olmam sebebiyle "paylaşmak" kelimesini de çok uzun bir zaman bilmiyordum ve bir gün apartmanın bahçesindeyken komşumuzun kızı çikolatalı kekimi paylaşmayı önerdiğinde anlamını bilmememe rağmen "tamam" demiş, kekimin yarısına veda etmiştim ki gerçekten çok sinirlendiğimi bir daha asla herhangi bir paylaşım teklifine evet dememeye karar verdiğimi hatırlıyorum.
Kıskançlık kelimesiyle tanışmam da yine apartmanın bahçesinde gerçekleşti :)
Kardeşim doğduğunda, bahçede beraber oyun oynadığım tüm arkadaşlarım bana kardeşimi kıskanıp kıskanmadığımı soruyorlardı. Nedenini anlamıyorum ama o yaşlarda bir kelimenin anlamını bilmediğimi söylemiyordum, sanki anlamını biliyor gibi cevap veriyordum :d
Ben de "kıskanmak" kelimesinin "sevmek" anlamına geldiğini düşündüm ve bahçede kardeşimi kıskanıp kıskanmadığımı soran herkese "evet" dedim. Tabii bir şekilde annemlere kardeşimi kıskandığım yönünde söylentiler ulaştı ve ailemin benimle konuşmasıyla beraber kıskançlığın ne demek olduğunu öğrenmiş oldum :)
Çocuk cehaletinin önemli örneklerinden biriyim galiba😄
Kıskançlık kelimesiyle tanışmam da yine apartmanın bahçesinde gerçekleşti :)
Kardeşim doğduğunda, bahçede beraber oyun oynadığım tüm arkadaşlarım bana kardeşimi kıskanıp kıskanmadığımı soruyorlardı. Nedenini anlamıyorum ama o yaşlarda bir kelimenin anlamını bilmediğimi söylemiyordum, sanki anlamını biliyor gibi cevap veriyordum :d
Ben de "kıskanmak" kelimesinin "sevmek" anlamına geldiğini düşündüm ve bahçede kardeşimi kıskanıp kıskanmadığımı soran herkese "evet" dedim. Tabii bir şekilde annemlere kardeşimi kıskandığım yönünde söylentiler ulaştı ve ailemin benimle konuşmasıyla beraber kıskançlığın ne demek olduğunu öğrenmiş oldum :)
Çocuk cehaletinin önemli örneklerinden biriyim galiba😄
Ben de kardeşimi eve getirdiklerinde kardeşimi görmektense dolma gömmeyi tercih etmiştim.(ruhsuz şaşırtmıyor dhhdhf) annem de ağlamıştı. Bu kısım bi miktar üzücü🌝🌚
Sayın ruhsuz üzülmeyin, dolmanın dünya üzerinde pek bir rakibi olabileceğini düşünmüyorum 😄
Hatta ben bu yaşımda bile dolma yemeyi kardeşlerimi görmeye tercih edebilirim🤭
Hatta ben bu yaşımda bile dolma yemeyi kardeşlerimi görmeye tercih edebilirim🤭
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?