kitap mı film mi

Film. Hayat kısa. En fazla sayıda şeyi deneyimlemek istiyorsak bazen kolaya kaçmak gerekir.

Bir yerde film, kitabın tek bir gözden anlatılışı oluyor. Kitabı okuduğunuzda siz her şeyi kendi gözünüzden değerlendiriyorsunuz. Tabii bu demek değil ki kitap, her zaman filmden iyidir. Filme daha az emek harcıyorsunuz, kitabı okumak öyle değil. Burada da film öne geçiyor.
Yani; benim kafam bu konuda da oldukça karışık, genelde filmini izlediğim kitapları okumam. Okuduğum kitapların da filmini izlemem. Öyle işte.

bunu çok deneyimledim ve şu sonuca vardım: bir kitabın filmi varsa önce kitabı okurum, aradan birkaç ay geçtikten sonra da filmini izlerim. çünkü nadir istisnalar hariç filmler kitapların verdiği zevki veremiyor. bir oran verecek olursam: %80 kitap filmden kat kat daha iyi oluyor (bkz: martin eden) (bkz: harry potter), %15 film yine kitap kadar iyi olmasa da beklentiyi karşılıyor ve kitabı okuyanı tatmin ediyor (bkz: the devil all the time) (bkz: fight club), %5 de film kitaptan iyi oluyor (bkz: lord of the rings series) (bkz: benjamin button'un tuhaf hikayesi)

dediğim gibi en güzeli varsa önce kitabını okuyun, o edebi zevki yaşayın. çünkü kitabı okuduktan hemen sonra filmini izleyince kitaptaki ayrıntıları göremiyor ve aynı tadı alamıyorsunuz. aradan birkaç ay geçtikten sonra olayların çoğu unutuluyor ve sadece hikayenin genel hatları ile karakterler kalıyor geriye. o zaman filmi izleyince kitapta olup da filmde olmayan ayrıntılar gözünüze çarpmıyor, eski bir dostla karşılaşmışcasına filmden keyif alabiliyorsunuz.

Kitap okurken beynimi kullanmam gerekiyor. Gerek yok bence buna al cipsini kolanı patlamış mısırını geç filmini izle aga ne kasıyoruzzz (beynimi kullanacağım kitap okuyorum fakat daha farklı alanlar oluyor genelde)

İkisinin de yeri ayrı olduğundan zannımca galip gelenin olmayacağı versustur. Ancak kitabı olan filmleri izlemekten özellikle kaçınırım. Kitapların sayfaları ve satırları arasında okuyucuya daha fazla yer vardır: o güne kadar yaşamış olduğunuz her şey, hayal edebildiğiniz her durum; yazarın sağladığı kurguya eşlik eden görsel bileşeninizi oluşturur. Israrla Harry Potter'ları veya herhangi bir clive cussler romanının filmini izlememem de bundandır. Ancak beyaz perdenin de kendi içinde barındırdığı; oyunculuk, sinematografinin hayranlık uyandıran uygulamaları (bkz: split diopter lens) ve müzikler de filmleri ayrı bir noktaya taşır. 3-5 kendimce can alıcı şarkı örneği de verecek olursam:
Blue Hawaii- Can't help falling in love with you
https://www.youtube.com/watch?v=vGJTaP6anOU
rocky- Eye of the tiger
https://www.youtube.com/watch?v=btPJPFnesV4
Top Gun- Take my breath away
https://www.youtube.com/watch?v=fUis9yny_lI
pulp fiction- Girl, you'll be a woman soon
https://www.youtube.com/watch?v=JAHA4Jh5jkw
Django unchained- Freedom
https://www.youtube.com/watch?v=xdOykEJSXIg

Kitap okumak ve film izlemek bence kıyaslanmaması gereken bir versus. İkisi bambaşka şeyler. Film dediğimiz yapı bir mesaj, bir eleştiri veya bir görsel şölen sunmalıdır. Kitapta ise okurun hayal gücü görsel şöleni yaratabilmelidir. Film izlemek bir nevi kolaycılıktır ama müdavimleri için konuştuğumuzda kaliteli oyunculuk görmek bazı şeylerden daha önemlidir.
(bkz: Django'da Leonard DiCaprio'nun elini gerçekten kesmesine rağmen rolüne devam etmesi)

film izlemek hayal gücü içeriği bakımından dışarıdan başkalarının hazırladığı yemek sipariş etmek, kitap okumak ise evde kendi yemeğini hazırlamaktır.
karar sizin :)

Filmi olan kitapları okumayanlardanım. Ama kitap okuyorsam kesinlikle filmden aldığım hazdan daha fazlasını alırım. Her ayrıntıyı kendin belirliyorsun; dekoru, oyuncu seçimi, istersen fon müziği... Her detayıyla sen ve senin hayal gücüne ait bir yapım oluyor. Senaryo da yazardan. Film izlemek öyle mi? Tüm detayları başkalarınca belirleniyor. Üstüne eklenecek bir şey yok. Zihinsel aktivitedir kitap okumak. Yaratıcılıktır.