meyvelerle anılar

Küçükken mandalina parçalarını "aa bak bu x şu y" diye anlatarak yerdim. Küçükler küçük kuzenlerim ve ben, büyükler teyzelerim falan ahauahaj düşününce çok acayip. Annem de gülümseyerek dinlerdi beni ahajanak

Kuzenim küçükken karpuzu çekirdeklerden arındırılmış olarak görmeden yiyemezmiş. Bir gün kuzenim geç bir saatte halamdan zorla karpuzdan çekirdek açıklamasını istemiş. Halamın da işi varmış, söylene söylene çekirdekleri ayıklamış. Sonra tabakla kuzenimin önüne koymuş. Fakat kuzenim bu sefer annesinden ilginç bir istekte daha bulunmuş: çıkardığı çekirdekleri geri yerine koyması. Halam bunun üstüne sinirle çocuğunu bir güzel dövmüş. Eskilere göre dayak da cennetten çıkmaymış zaten.

Küçükken pembe bir sırt çantam vardı. içine elma ve mandalina doldururmuşum. Yahu insan birkaç oyuncak falan da atar bari. Some boğa burcu problems

Küçükken amcam bana “ben seni çok seviyorum” demiş bense “ben de mandalinayı çok seviyorum amca” demişim. Küçük mandalinasoydumbasucumakoydum the yargı machine

Karpuzu dilimleyio hapur hupur suyu aka aka yemek en sevdiğim aktivitelerdendjr

bir travma daha bırakmak isterim. şeftali kelimesini duymaya tahammül edemediğim, şeftaliye dokunamadığım lisede tüm döneme yayılmıştı. herkes beni görünce şeftali diyordu. yemekhanede şeftali çıktığında bir takım şakalar dönüyordu. böyle böyle alıştım, duyunca huylanmıyorum artık. dokunamıyorum hala o ayrı.

velettim, yaşamayı seven zararsız bir velet.. kelek yiyordum.. masumca .. sonra kuzenim içine baktın mı dedi…….. o an baktım. bakmaz olaydım. sevimli canavarın yarısı bana el sallıyor yarısı midede ,)

Kirazın kabuğunu soyması için anneme ısrar etmiştim, soymayınca her yeri birbirine katmıştım.