Hiç. Yaşadığım seneler boyunca bir sürü insanla tanıştım. Tanıştığım herkesi de mutlaka detaylı olarak inceledim. Hatta tanışmasam bile insanları detaylı inceledim. İnsanları incelemek bir tür alışkanlığım haline geldi. Bu gözlemlerim sonucunda her yeri 4/4'lük olan çok çok az insan olduğunu gördüm. Onların da huyu, suyu nasıldır bilemiyorum. Bir yaşımdan sonra evlenen akranlarımı görmek bu alışkanlığıma yeni bir şey ekledi: insanların tiplerine bakarak "bu tiple bir ömür geçer miydi?" diye sormaya başladım kendime. Sonuç olarak şunu gördüm; tamamen objektif şekilde bir yüzü ve bir bedeni incelediğinizde türlü kusurlar görüyorsunuz. Kimisi dar omuzlu, kimisi kısa boylu, kimisi minik dudaklı, kimisinin göz kapağı düşük, kimisi çarpık dişli... Ama tüm bu kusurların yanında incelediğim her kadında ya da erkekte bir ömrü beraber geçirmeye yetecek bir sürü güzel fiziksel özellik gördüm. Ağzı çirkin olanın burnu güzeldi, ikisi de çirkin olanın kirpikleri güzeldi mesela. Sadece tek bir kişi olarak kendi zihin fabrikamda öğüttüğüm bilgiler sonucunda insanların fiziksel görüntülerinin, o kişiyle bir birliktelik yaşamaya engel olmayacağına emin oldum. Bu farkındalıktan sonra kendime ikinci bir soru sormaya başladım: " Bu karaktere sahip kişi ile bir ömür geçer mi?". İşte kafamda insanları eleyip bitirdiğim yer bu ikinci kısım oldu. Gerekirse bir ömür geçirecek özveriye, sabra, sadakate sahip olduğuna emin olabildiğim kimse yoktu. Her insanın tipine kendimce kefil olabilmiştim. Ama tek bir kişinin bile karakteri tam olarak aklıma yatmadı. Fiziksel özellikleri sıralarken çirkinlikleri kapatmaya çalışan zihnim bu sefer tüm kusurları çıkarıp önüme seriyordu. Tüm bunların sonucunda emin oldum ki tip hiçbir şeydir. Tipe gelene kadar dikkat edilmesi gereken pek çok kusur karşılar bizi.
yakışıklı kelimesi yakışmaktan gelir. yanındaki kadının yanına yakışan erkek yakışıklıdır. fazlasında gözümüz yok olmadı da zaten yanımıza yakışsın gönlümüzde olsun yeter.
Yakışıklı, güzel gibi sıfatların subjektifliği yüksektir; herkesin ortak bir paydada buluşabileceği bir insan yoktur. Bendenizin kulakları "Adriana Lima güzel bir kadın değil bence?" Gibi cümleler duyduğundan bu düşüncemde baya ısrarcıyım. Spesifik olarak benim o insan hakkında ne düşündüğümü soruyorsanız eğer yakışıklı olmasından çok çekici olması önemlidir: beyefendiyle ilgili fiziksel ve ruhsal ayrıntıları çekici bulmam gerektiğine inanıyorum. Surattaki altın oran değil mesele. İki insan arasında olan, beden ve kafa uyumuyla pekiştirilmiş bir fiziksel çekim aradığımız:)
Yakışıklılık/güzellik bir yere kadar ya kişinin gerçekten aurası cok önemli. İçinde yersiz ego bulunmayan özgüven, içtenlik, samimiyet, esprituellik ve zeka off bunlar bence gerçekten birisini çekici yapan etmenler. Bir de benim icin ekstra güzel bie gülüş var tabiki.
Aradığım ilk şey onun yanında rahat hissedebilmek olur çünkü çoğu insanın yanında uzun süre rahat olamıyorum. Ondan sonra bende olmayan ama imrendiğim özelliklerin onda olması ilgimi çeker. Örneğin kısmen sakin biri olarak enerjisi yüksek kişiler ilgimi çeker çünkü ilişkide onun yanında benim de enerjim yükselir. Ama tüm bunlara sahip birini her gördüğümde içim bi hoş olmuyorsa yine de o insanla beraber olmak istemem. Kısacası güzellik tek başına yetmez ama güzel bulmadığım biriyle beraber olmak da o kişiye saygısızlık olur.
herkes güzel şeyler yazmış. çoğuna bir noktaya kadar katılmakla birlikte cem yılmaz'ın da dediği gibi, "güzellik-yakışıklılık bu kadar göreceli bi şey değil ki, elini vicdanına koy. jude law var, bi de ben varım: hangisi?"
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır. katkıda bulunmak istemez misin?