Son zam meselesinden sonra iyice hissedilendir.
Herkesin insana yakışır bir yaşam sürebileceği maaşı almasını sonuna kadar destekliyorum. Bu miktar belirlendikten sonra bazı mesleklerin maaşında bu miktarın üstüne koyulması gerektiğini düşünüyorum. Hekimlik gibi gecesi gündüzü olmayan; kazanması ayrı, okuması ayrı, icra etmesi ayrı zor olan bir mesleği yapan insanlara bir yerde bir motivasyon sağlamamız gerekiyor. Değerli hissettirmemiz gerekiyor ki bu insanlar mesleğine devam etsin, bu zorluğa katlansın fakat ülkemiz ne yapıyor? Bu insanlara yapılan şiddete bir çözüm getirmiyor, mobbingin önüne geçebilecekken geçmiyor, Tus'a saçma sapan bir düzenleme getiriyor, maaşını kapıdaki güvenlik görevlisiyle(yanlış anlaşılmasın,kesinlikle bu insanların yaptığı şeyi küçümsemiyorum) neredeyse eşit tutuyor. Bir de üstüne zorunlu hizmet saçmalığı var ki ona hiç girmiyorum bile. Şimdi bir sebep var mı hekimlerin burada kalması için? Varsa da özel hayat ya da dolar/euro kurudur bu sebep.
Böyle giderse bazı hemşire arkadaşların arada dillendirdiği “bizi de doktor yapın” isteği yerini bulacak ya da her şeyi ithal ettiğimiz gibi doktoru da ithal edeceğiz çünkü tıp mezunları bu ülkede hekimlik yapmayacak.
türkiyedeki doktor nefreti
Yakın gelecekte biteceğini düşünmediğim nefrettir. Özellikle bu nefretin kalenin içinde olduğunu da olmayan zamla beraber görmüş olduk.
Zam görüşmelerinin bile kademe kademe yapıldığı hepimizce bilinirken olmayan zamma karşı aniden ayaklanan yardımcı personele hayretler içinde bakakaldım. Önümüzde zamlar için süreç devam edeceği açıkken yardımcı personelin bu şekilde tepki vermesi arkasında bir çok sorunu da beraberinde getiriyor.
Beraber çalıştığınız bir çok insanın size karşı büyük bir kin ve/veya hasedi olacak gözünüz açık olsun... Fazla tevazu cahilden nasihat dinletir...
Zam görüşmelerinin bile kademe kademe yapıldığı hepimizce bilinirken olmayan zamma karşı aniden ayaklanan yardımcı personele hayretler içinde bakakaldım. Önümüzde zamlar için süreç devam edeceği açıkken yardımcı personelin bu şekilde tepki vermesi arkasında bir çok sorunu da beraberinde getiriyor.
Beraber çalıştığınız bir çok insanın size karşı büyük bir kin ve/veya hasedi olacak gözünüz açık olsun... Fazla tevazu cahilden nasihat dinletir...
Bir akraba kişisiyle tartıştım bugün. Sinirden deliye döndüm.Bu kadar dar görüşlü insanlarla kan bağım olduğu için utanıyorum gerçekten. Neymiş efendim doktorlar paracıymış, yurtdışına gidilmezmiş, neden doktorlar hastalara gülmüyormuş gibi sinirimi hoplatan bir ton boş laf. Para için tıp okuyormuşuz. Bunu bana diyen vatandaş fazladan para kazanmak için karısına ek üniversite okutuyor. Ben dinletemedim kendimi, bildiğim kadarıyla doğruları anlatmaya çalıştım ama nafile. Doktorlara o kadar saygı duyuyorum ki karşımda kim olursa olsun doktorları savunurum. Çünkü biliyorum, görüyorum, yaşıyorum.
her hafta kendimi bu tip başlıklarda bulmak beni yıpratmaya başladı.şu an 5. veya 6. sınıf olan hatta varsa asistan olan sözlük yazarlarından bir ricam var.eminim onlar daha fazla bilgi birikimine ve temasa sahiptir.yurt dışında hangi ülkede imkanlar nelerdir.türk hekimlerinin kabulu açısından yoruma ya da özelden yardımcı olurlarsa memnun olurum.halihazırda Almanca çalışıyorum ama isveçi öven çok tanıdığım var.
bakın bu ümitsizlik falan değil ben artık bu insanların bencilliği ve barbarlığından yıldım üstelik ben daha öğrenciyim.işin kötü yanı avrupaya bir an önce gitmek istesem de her ihtimale karşı (yasa falan çıkarılır,bir şey olur gidemem diye) dershaneye de kaydoldum.ve bazı arkadaşlarımın aksine önümüzdeki yıllarda da bu konuda en ufak bir değişimin olmayacağının farkındayım.benim sonsuz bir ömrüm yok çürütemem burada.
Şu aşağıdaki fotoğrafları görünce kan beynime sıçradı ders yapamıyorum.
bakın bu ümitsizlik falan değil ben artık bu insanların bencilliği ve barbarlığından yıldım üstelik ben daha öğrenciyim.işin kötü yanı avrupaya bir an önce gitmek istesem de her ihtimale karşı (yasa falan çıkarılır,bir şey olur gidemem diye) dershaneye de kaydoldum.ve bazı arkadaşlarımın aksine önümüzdeki yıllarda da bu konuda en ufak bir değişimin olmayacağının farkındayım.benim sonsuz bir ömrüm yok çürütemem burada.
Şu aşağıdaki fotoğrafları görünce kan beynime sıçradı ders yapamıyorum.
Kimsenin umudunu kırmak istemem ama ben de en azından yakın zamanda hicbir seyin düzeleceğine inanmıyorum.ülkenin çoğu özellikle de cahil ve kompleksli insanlar doktorlardan nefret ediyor ve şimartiliyor.
Daha okul bitmeden dil öğrenerek en iyisini yapıyorsunuz ben geçmişe dönebilsem şimdi ki aklımla öyle yapardım.
ne biçim insanlar bunlar ya, sabır
sığır bir de vatan haini yazmış yeni gördüm,delireceğim.
vatan hainiyse bu insanlar hepsini almanya'ya sürelim de orada sefil olsunlar :,)
Temelinde fakirlik ve cehalet yatar. Yıllar önce doktorlar ciddi paralar kazanırken kendilerine saygı duyulurmuş. Çünkü hem doktor sayısı hem doktor erişimi azmış. Ben kendi çocukluğumu hatırlıyorum. Yaşadığım yerde özel hastane yoktu. Kendi çocuk doktorum kliniğinde olursa oraya giderdik. Fakat devlet hastanesinde olduğu günlerde uzun uzun sıralar beklerdik ve açıkçası bazen neyi neden beklediğimizi dahi bilmezdim ben. Öyle saygı görüyorlardı ki o kadar beklemeye rağmen kimsenin kavga ettiğini görmedim ben. Çocukluğu hastalık anılarıyla geçen pısırık birisi olarak böyle bir şeye şahitlik etsem hatırlardım.
Oysa ülkemiz insanı az çalışma ile garanti para almak adına tamamıyla memuriyet işlerinde çalışmak için ömürünü çürütmeyle uğraşır. Ve okumamış cahil birinin memur olarak alacağı paranın üst sınırı vardır. Yani ülkemizin genel popülasyonu kolay para peşinde koşsa da hiçbir zaman çok para kazanamayacağını bile insanlardır. Onlar için para çok önemlidir.
Eğitim çok uzun zamandır bedavaydı. Devlet daireleri bedavaydı. Sağlık ise paralıydı. Sağlık alanındaki harcamalar bu insanlar için sağlığı değerli kılan ve saygıyı artıran temel unsurdu. Şimdi ise Sağlık da diğerleri gibi bedava. İstiyorlar ki zaten parasını aldığı için işinden kaytarıp duran lise mezunu memurlar ile aynı çalışma koşullarına sahip olalım. Fakat aynı zamanda da onlar ile aynı maaşı alalım. Sanki iş yerine gitmeyen memur ile doktorun bu hayatta aldığı riskler aynı ölçüdeymiş gibi... Bu mümkün değil. Günümüz dünyasında insanlar mental ve zaman kaybı doğrultusunda maaş alıyorlar.
Bu insanlar daha fazlasını isterken daha fazlası için 1 fazla adım dahi atamazlar. Dolayısıyla devlete ödediği verginin bile hesabını tutmak isterler.
Fakirlik ve cahillik dünya üzerindeki tüm hırsların %90'ının temelini oluşturur. Çünkü bilen insan para kullanmayı da bilir kazanmayı da bilir.
Oysa ülkemiz insanı az çalışma ile garanti para almak adına tamamıyla memuriyet işlerinde çalışmak için ömürünü çürütmeyle uğraşır. Ve okumamış cahil birinin memur olarak alacağı paranın üst sınırı vardır. Yani ülkemizin genel popülasyonu kolay para peşinde koşsa da hiçbir zaman çok para kazanamayacağını bile insanlardır. Onlar için para çok önemlidir.
Eğitim çok uzun zamandır bedavaydı. Devlet daireleri bedavaydı. Sağlık ise paralıydı. Sağlık alanındaki harcamalar bu insanlar için sağlığı değerli kılan ve saygıyı artıran temel unsurdu. Şimdi ise Sağlık da diğerleri gibi bedava. İstiyorlar ki zaten parasını aldığı için işinden kaytarıp duran lise mezunu memurlar ile aynı çalışma koşullarına sahip olalım. Fakat aynı zamanda da onlar ile aynı maaşı alalım. Sanki iş yerine gitmeyen memur ile doktorun bu hayatta aldığı riskler aynı ölçüdeymiş gibi... Bu mümkün değil. Günümüz dünyasında insanlar mental ve zaman kaybı doğrultusunda maaş alıyorlar.
Bu insanlar daha fazlasını isterken daha fazlası için 1 fazla adım dahi atamazlar. Dolayısıyla devlete ödediği verginin bile hesabını tutmak isterler.
Fakirlik ve cahillik dünya üzerindeki tüm hırsların %90'ının temelini oluşturur. Çünkü bilen insan para kullanmayı da bilir kazanmayı da bilir.
Dün esin davutoğlu şenol hoca'ya yazılanları görünce bir kez daha kendisini hatırlatandır. Bazılarının yaptığı “gitsin, ona mı kaldık, sanki yurt dışı ona çok meraklı” tarzı yorumlar gülmekten yere yatırmıştır. Cahil özgüveni çok başka gerçekten.
(bkz: #16431)'e ekleme yapmak istiyorum. bence tıp camiasında ciddi bir örgütlenme eksikliği var. özellikle sağlık sendikalarının da hekimlere karşı ayrı bir nefret ve çekememezlik içinde olduğunu zaten hepimiz fark etmişizdir. Zam geldi, neden hemşireye att'ye gelmedi o zam diye tepki gösterdiler fakat bunu yaparken "onlara verdiğiniz zammı geri çekin" şeklinde bir öneri sundular. Sağ olsun yetkililer de bizi korumadığından istekleri yerine getirildi. Bizi ciddi anlamda koruyup birleştirecek bir oluşum gerekiyor.
Tabii ki hastanede herkesin maaşı eşit olamaz. Neden? Çünkü sorumluluk hekimde, üstelik gözle görülür bir eğitim farkı var. O yüzden hekim tabii ki daha çok kazanmalı, bu normal olan. bence ciddi anlamda hekimlerin örgütlenmesi gerekiyor ve iyi ki iş bırakıyorlar. Onların anladığı dilden konuşmak lazım. Olay sadece para da değil, sen suçlu hekim ilişkisinde bile suçluyu tutuyorsun sağlık bakanlığı olarak. İnsanları dinlenmelerine fırsat vermeden çalıştırıyorsun. Neden? Sizin zamanınızda öyleydi çünkü.
entry'i yazalı kaç gün oldu, hala bir iyileşme yok. Çünkü neden olsun.
Tabii ki hastanede herkesin maaşı eşit olamaz. Neden? Çünkü sorumluluk hekimde, üstelik gözle görülür bir eğitim farkı var. O yüzden hekim tabii ki daha çok kazanmalı, bu normal olan. bence ciddi anlamda hekimlerin örgütlenmesi gerekiyor ve iyi ki iş bırakıyorlar. Onların anladığı dilden konuşmak lazım. Olay sadece para da değil, sen suçlu hekim ilişkisinde bile suçluyu tutuyorsun sağlık bakanlığı olarak. İnsanları dinlenmelerine fırsat vermeden çalıştırıyorsun. Neden? Sizin zamanınızda öyleydi çünkü.
entry'i yazalı kaç gün oldu, hala bir iyileşme yok. Çünkü neden olsun.
üstteki yazarlarımız tatlı tatlı açıklama ve uzun uzun yazmışlar. Şimdi canlar bu ülkede mali erbil ve ibo tatlıses değilseniz birileri ya da bir grup tarafından mutlaka nefrete maruz kalacaksınız zaten. o yüzden kendinizi yalnız, "öteki", nefret edilen olarak hissettiğinizde sakin olun ve mali erbil ve ibo tatlıses olmadığından dolayı kendinizle gurur duyun. eğer hala iyi hissetmiyorsanız bir şaheser olan Shake It Off- Taylor Swift dinleyin, sizi kendinize getirecektir.
türkiyedeki "herhangi bir şey" nefreti de denebilir.
"Gelişmekte olan" ülkelerin ortak problemidir, herkes "Niye gelişemiyoruz ya??" sorusuna bir sorumlu arar. Kimisi de doktorları seçer. Normal aslında yaaani. Görmezden gelin, kibar olun, işinizi yapın geçin.
"Gelişmekte olan" ülkelerin ortak problemidir, herkes "Niye gelişemiyoruz ya??" sorusuna bir sorumlu arar. Kimisi de doktorları seçer. Normal aslında yaaani. Görmezden gelin, kibar olun, işinizi yapın geçin.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?