ilkokulda hocalarımızın teşviğiyle tuttuğum içinde"bugün güzel bir gündü.yemek yedim,ödev yaptım,çizgi film izledim biraz,uykum geldi iyi geceler günlük."şeklinde yazılar bulunan günlüklerim geldi aklıma :') güncel anlamda günlük tutmasam da yazmanın her zaman ruha iyi gelen bir yanı olduğunu savunurum.ve içim sıkılınca açıp yazdığım bir defterim vardır ve yazdıktan sonra iç sıkıntım gerçekten hafifler.keşke alışkanlık haline getirebilsem ama bir türlü düzene oturtamadım bu günlük işini..
halil cibran;" başka bir insanın hakikati, onun sana açıkladığı sey değil, açıklayamadığı seydedir. Bu yüzden onu anlamak istersen, söylediğine değil, söylemediğine kulak ver" dedi ki;" insan sustuğu şey kadardır ve insan insanı, anlatamadığı yerden anlayabiliyorsa yakındır."
benim merak ettiğim, sayın hocalarımız zamanında bu ihtimale ne kadar değer verdiler de böyle mükemmel (!) bir eğitim sistemi hazırladılar bizler için?
Tıp hayatı boyunca dönem 2 nöroloji komitesi hariç, her komitenin anatomisinde baraj yiyen ve defalarca 0'ın altında notlar alan biri olarak şunu söyleyebilirim ki; eğer çok denemenize rağmen olmuyorsa, anatomi eksiğinizi -en azından puan bakımından- telafi edebilmek için diğer derslere olabildiğince çok çalışın ki en azından sınıfı geçebilin. Mesela benim dönem 1'de anatomi başlayana kadar en düşük notum 72'ydi, sonra kemik komitesinin sonuçları açıklandı ve puanım 29. Bir de dönem 2 kardiyoloji komitesi var... Yaşadığım stres tarifi imkansız bir duyguydu gerçekten. 20 yaşımda saçım beyazlamıştı, nefes darlığı yaşıyordum. Komiteden sonra dahiliye+göğüs hastalıkları+kardiyoloji+psikiyatri servislerini ziyaret etmem gerekmişti, bu belki size yaşadığım stresin boyutu hakkında bir fikir verebilir :) Yüzlerce sayfa anatomi notunu okurdum ve çıkmışları çözerken 30-40 tane anatomi sorusundan doğru cevaplayabildiğim soru sayısı en fazla 3 olurdu. Bilgisizlikten o kadar çaresiz kalırdım ki son 5 yılın anatomi çıkmışlarında en çok hangi şık doğru cevap olmuş tespit ederdim ve sınavda yapamadığım her şıkka onu işaretlerdim. Pratik sınavlardan, yüzlerce sayfa not okumak yerine 20-30 sayfa atlas çizimi ezberleyerek fena olmayan notlar almak mümkün olduğu için teorik kısmı boşverip pratiğe ağırlık vermek de bir seçenek olabilir. Tabii bu sadece, anatomiyi öğrenmeyi defalarca denemesine rağmen bir türlü başaramayanlar için naçizane bir öneri. Yoksa tabii ki öğrenmek en yararlı ve en iyi seçenek.
Anatomi için, ununu eleyip eleğini asmış biri olmama rağmen zaman zaman aklıma o kara günler gelir; neler yaşamışım, bu okul bana neler yapmış diye düşünüp kendime acırım:) Anatomi denen baş belasıyla mücadele ederken, Farkında olmadan Aynı taktiği paylaştığım fıstık gibi birinin varlığını öğrenmek de beni çok mutlu etti :))
oda toplamak kesinlikle..günlerce dağınık dursa odam umrumda olmaz.ama gel gör ki bir ders çalışmaya başlamak için oturayım.."yok ya bir şurayı toplayım, öyle başlarım."derim ve kendimi odamı toplarken bulurum:d
Tutmaz. Birinde tutan diğerinde tutmaz. 100 kişiyle ilişkiniz vardır, 100 ders çıkarırsınız 101.'de yine tutmaz. İyilik yaramıyor dersiniz bu sefer karşınızdaki iyi çıkar, iyi davranayım dersin verdiğiniz değeri enflasyona bindirir bu sefer sizin değeriniz düşer. En iyisi mi girişmeyeceksin, yok ben girişimciyim diyorsan da beklentilerin olmayacak.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır. katkıda bulunmak istemez misin?