Kimsenin yaptığını kabul etmediği fakat kabul etmeyerek çoğu kişinin söz konusu eylemi gerçekleştirdiği davranış. Yalan söylemiyorum diyerek yalan söylemek bana hep komik gelmiştir.
Son sezonu olan üçüncü sezon 2020 tyt'nin yapıldığı gün yayınlanmıştı. Ayt'den gelir gelmez izlemeye başlamıştım. Finalini hâlâ izlemedim, izleyesim de yok çünkü yayınlanma zamanından ötürü beni huzursuz ediyor izlerken.
Önemli olan yazılması değil, bunun basılması. Yani herkes kendi kendine bir şeyler yazabilir ama bunu basmak konusunda birtakım endişelerimizin olması gerekiyor çünkü kaynakları doğru yere harcamak lazım.
Buket şeklinde olanından hoşlanmasam da bakılabilecek bir çiçek alma eylemine sıcak bakıyorum ben. Birinden gelen bir canlıyı yaşatmaya çalışmak, onunla ilgilenmek…Aslında hediye verilen kişi, hediye veren kişiye hediye vermiş oluyor :)
İnsanın başına bela olan durumdur. Sinsi bir hastalıktır, tedavisi bir hayırla başlar ve kişi “hayır”ın o kadar da korkunç olmadığını anladığında sona erer.
Akşama kadar tıpçılarla beraber olup tıpçı muhabbetine maruz kaldıktan sonra bir de üstüne özel hayatında tıpçı biriyle birlikte olmak…Bana göre değil sanırım, bir yerden sonra dayanamıyorum. Bir yaşlı deyimi yakışıyor buraya: Kafam götürmüyor. Hızlı edit: Tabii ki bunu başarabilen çiftlerimize mutluluklar diliyorum, olur da düğünleri olursa beni pasta kısmına davet etmelerini rica ediyorum.
Evet, her şeyden. Okuldan, sudan, yemekten, yürümekten, konuşmaktan, hayatıma girmiş eski-yeni her insandan bıkmak. Sıradaki planım Dağ başına çıkıp en az bir ay orada yaşam mücadelesi vermek.
Ne defolması ya,çekip gideceksin. Sessiz sedasız,insanlar kendi kötülüğünde boğulurken maddi ve manevi refaha ermek üzere çekip gideceksin. Defolması gerekenler defolmadıkça sana yakışan zarf defolmak değil
Bugün bizi mutlu eden ve üzen şeyleri yazabileceğimiz bir başlık varken, sinirlendiren şeyleri yazacağımız bir başlık da olsun isterim. Buyrun yazarlar.