confessions

mdvociferous

1. nesil Yazar - prof Yazar

  1. toplam entry 24
  2. takipçi 18
  3. puan 4048

boş vakitlerde yapılan şeyler

mdvociferous
Sözlüğe geç de olsa heyecanla katılan bir yazar olarak (nasıl heyecanlandıysam yanlış emaille hesap açmaya çalışmışım) rastgele seçeneğinden eski girileri okuyorum. Çok güzel şeyler gelmiş geçmiş, oku oku hala bitiremedim
7
mdblue mdblue
Çok keyiflidir muhakkak. Ben hemen hemen hepsini okumuş o kadar keyif almıyorum. Ahahhahah tadını çıkarın. ;)
mdvociferous mdvociferous
Teşekkür ederimm. Eski yazarların muhabbetini de biraz kıskanmıyor değilim ama : ) bundan keyif alıyorum en azından
mdblue mdblue
Doğru gerçekten güzel muhabbetler edildi vakti zamanında. Sizinle de edilir efendim :)
mdvociferous mdvociferous
Şimdiden ilki gercekleşti sayıyorum öyleysee : )
mdblue mdblue
Çok memnun oldum. O zaman yorumlarımı bekleyiniz efendim. Ama bunun için daha çok entry gerek ;)
mdvociferous mdvociferous
Çok doğru dediniz söz veremesem de : )
mdblue mdblue
:)))

klibi film gibi olan şarkılar

mdvociferous
bir Van Gölü efsanesini anlatıyormuş
3
ruhsuz ruhsuz
Akdamar adasının isminin nereden geldiği vanda halk arasında şöyle bilinir: akdamar adasında yaşayan kralın kızına çobanın biri aşık olur. Bunlar her gece buluşmaktadır. Genç her gece gevaştan adaya yüzer(adaya gidiş şu anda da gevaş üzerindendir zaten). Prenses çobana ışık tutar geceleri. Kral günün birinde durumu anlar. Kızının gece dışarı çıkmasına izin vermez. Kendisi de ışığı alır ve adanın etrafında döner durur ki çoban yorulup boğulsun. Çoban yorulur ve boğulur. Son sözleri ah tamaradır!!!
Bu ünlem yıllar içinde akdamara evrilir.
Halk efsanesi olduğu için birçok varyantı da var. Ama benim bildiğim buydu:)
mdvociferous mdvociferous
Teşekkürler sayın Ruhsuz, benim bildiğim de bu efsaneydi
ruhsuz ruhsuz

the office

mdvociferous
İnsanlara sıradan ofis hayatının da eğlenceli olabileceğini göstermek amacıyla yapılmış mockumentary (sahte belgesel) sitcom tarzında dizi.

Sosyal medyada diziden kesitler gördükçe izlemem gerektiğini düşünüyordum. Sonunda First Aid fail'i izledikten sonra diziye başlamaya karar verdim ve sonra en sevdiğim dizilerden biri oluverdi. şu sıra diziyi ikinci kez izliyorum - ben de şaşkınım bu duruma- ve daha komik geliyor. Sanırım olayların heyecanından kurtulduğum için esprileri daha iyi anlayabiliyorum.

Hep bu videoyu cpr kbe'sine girmeden önce izlesem ne olurdu diye düşünüyorum. Çok da bir fark olmazdı muhtemelen.


bisiklet sürmek

mdvociferous
küçükken bana 'kendi başıma bir yerlerden, bir şeylerden uzaklaşabiliyorum' hissiyatı yaşatan aktivitedir. rüzgarı yüzümde ve şaçlarımda duyunca özgürmüşüm gibi hissederdim, yani o küçük mutluluğu kendimce özgürlük olarak adlandırırdım. sonradan özgürlük hakkında düşüncelerim değişti tabi.

''ve kalbim kanadı; çünkü ancak özgürlük arayışında hissettiğiniz derin arzu size gem vurduğunda ve özgürlükten bir amaç ve bir bütünleniş olarak bahsetmeyi terk ettiğinizde, gerçekten özgür olabilirsiniz. siz, günleriniz endişesiz ve geceleriniz bir istek ve üzüntüden uzak olduğunda özgür olacaksınız.'' - halil cibran

geceye bir şiir bırak

mdvociferous
"Kör bağın kızıl kuru
gül kokusunu taşıyor hava
Gözlerim kapıda

Nedensizliğin ertelediği çöküntü
bilincime duyuruyor küf hükmünü
Bir çocuk gibi koşarken düşünce
istemeden saplıyor bıçağı sevince

Aslında bildiğim onun da bildiği
sır gidişlerin arsızı değil yolcu
Öyle yazıldığı için belki
antik serüvenlerin sonu
tutsak kıldık düşsel söze gerçeği

Gitmek hayat getirecek
yenik düşerek kalmak ölüm
Her geri döndüğünde avluda
öylesine sevişmek zulüm

Kutsal ilişki var oluşuna yoldaş arar
yanıtı geciktirilmiş sorularda
Hüküm dinlemez kayıp giden yıldızlar
aşk sorgulanmamalıdır asla

Arka odada ölesiye susar
günü sonlayacak intihar
Yüreğim kapıda"

ölen insanın eşyalarının ölmemesi

mdvociferous
Bazen insanın canını yaksa da hatıraların bir eşyada kendilerine  beden bulmasıdır. Zaman zaman o eşya, sahibiyle geçen güzel günleri hatırlamak için bir vesiledir. Benim için anneannemin tesbihi... İlk defa birini kaybetmenin acısı, birini bir daha asla göremeyecek veya duyamayacak olmanın verdiği korku, özlemekten korkmak, cennete inanmaya her zamankinden fazla ihtiyaç duymak... Ve bunlarla birlikte  o yanımda olsa "ne yapmamı isterdi, nasıl davranmamı öğütlerdi" hatırlatan bir mahfaza.

şiir gazide

mdvociferous
Kuş olup uçmak isterdin
Gökyüzü bitmeyen rüya
Ağaçlarsa düş beşiğin
Meltemle gelirdi uykun

Kuş olup uçmak isterdin
Göğe varamasan bile

Kuş olup uçmak isterdin
Yükün asılı kalmış dallarda
Sabah damlaları yapraklarda
Nefesin yerde olsa bile

aşık olma belirtisi

mdvociferous
Bu duygunun muhatabı olan kimseyi görünce nabzın temporal arterde ve avuçlarda hissedilmesi. Bununla birlikte zeminin ayakların altından kayıyormuş gibi gelmesi ve dizlerin tutmaması.(illa görmek şart değildir bu tip belirtiler mevzu bahis kişi ile ilgili hayal kurulduğunda da ortaya çıkabilir)

çocukluk travmaları

mdvociferous
küçükken balondan korkardım -baya abartılı bir korku- şişirdikten sonra aniden elden kaçınca sönerken sağa sola uçuşmasından ve garip sesler çıkarmasından ötürü balonun canlı bir yaratık olduğunu düşünürdüm. Uzun süre bu korkunun devam etmesine ve travma haline gelmesine ise balonları şişirip şişirip yüzüme salan bir aile bireyi sebep oldu. Hüngür hüngür ağlayacağımı bile bile eğlenirdi bununla.
Sevgisiz büyümüşsem biraz ben demek ki,ama biraz yani.
2
ileleualatyr ileleualatyr
Balonlardan korkmak çok mantıklı bence ne zaman patlayacağı belli olmuyor,dertlerini hep içine atıyor.
mdvociferous mdvociferous
:)) ben hiç düşünemedim onu. hep ani tepkiler veriyor, içine attığından hep

turist

mdvociferous
johnny depp ve angelina jolie'yi bir arada izleme düşüncesiyle beni ilk başta heyecanlandıran ama izledikten sonra beklentilerimi karşılamadığını düşündüğüm aksiyon filmi. Zira johnny depp benim için yeri ayrı olan birkaç yapımda boy göstermiştir. Mesela Edward scissorhands (sizırhends😁), Sweeney Todd..., Benny and Joon...
Bir de çok merak ettiğim ve izlemek istediğim What's eating gilbert grape var

gülme efekti kullanan komedi dizisi

mdvociferous
Gülme efektinin sık sık kullanıldığı sitcom( situation comedy)lar genellikle stüdyo veya sahneye benzeyen yapay bir ortamda geçer. ( basitçe örnek veririsem  yaşananlar  bir sokaktaysa çekim gerçekten bir sokakta değil de arkaya kalabalık bir sokağın resminin koyulduğu stüdyoda yapılır) Dekor sayesinde seyirci de bunun farkındadır.
Amerikada bazı sitcomlar seyirciyle çekilmiş ve gülme efekti yerine seyirci kaydı kullanılmış. Buradan da yola çıkarak ben insanlara süreğen bir şov ( dizi) izlerken tiyatro izliyormuşcasına canlı bir his vermek için kullanıldığını düşünüyorum. Sevip sevmediğimi de bilmiyorum açıkçası.

okarina

mdvociferous
Uzak doğu ve orta amerika kökenli, rüzgarla ses çıkarması için tasarlanmış, geleneksel olarak kil veya seramikten üretilen enstrüman. Tarihi çok eskilere dayanan okarinalar zaman içerisinde bazı farklılaşmalar da yaşamış ve üflemeli bir müzik aleti halini almıştır.

peter pan

mdvociferous
Bir garip ülke neverland'de yaşayan bir garip çocuktur. Korsanlarla savaşıp yerlilerle iyi anlaşır. Bazı akşamlar Londra'daki arkadaşları wendy ve kardeşlerini de alıp neverland'e götürür. Napıyolar orada sabahlara kadar derseniz oradaki zamanla dünyadaki zaman aynı akmamaktadır.
Sir J.M. Barrie eserini aslında tiyatro oyunu olarak yazmıştır. Sonrasında birçok kitap, film ve çizgifilm uyarlamaları da en az oyun kadar başarı elde eder. Eser derinlerde pek çok mesaj ve  Barrie'nin hayatından imgeler barındırır. Neverland aslında annelerinin bebek arabasından düşürmesiyle kaybolan ve bulunamayan çocukların diyarıdır. Yazarın hayat hikayesinde ölen çocuk  Barrie'nin büyük kardeşi olsa da  yazar durumun üzüntüsüyle yıkılan annesi için esas ölünün daha doğrusu kayıp çocuğun kendisi olduğunu düşünmektedir. Dolayısıyla kayıp çocuklar - ve belki de kendini kayıp hisseden çocuklar- için hayali bir kaçamak ülke tasarlamıştır.  Aslında sadece ismini vermiştir çünkü her çocuğun neverland'i farklıdır ve kendi zihnindedir. Ben eserden hayalgücünün, kendi gerçekliğimizi algılamadaki yerini ve savunma mekanizması olarak yaşamın içindeki önemini kavradım diyebilirim. Tabi herkesin sıkıntılar karşısında savuma mekanizması kendine hastır.
Son olarak - neverlandde ölüm olmadığı için- peter pan bir gün denizi seyrederken içlenir: Ah ölmek.. ne büyük macera olmalı!
(neverlandde yaşanılan maceralardan bahseder gibi)

deja vu

mdvociferous
Bir şeyi daha önce de yaşamış gibi hissetmek... Ben sık sık böyle hissediyorum. Ve bu duyguyu sevmiyorum. Sanki aynı dairenin üzerinde yürüyümüş de hiç yol kat edememişim, aynı yere dönmüşüm hissi uyandırıyor bende. Ama özellikle bir şeyler yazmaya çabalarken... Yazdığım metnin genel olarak anlatım bozukluğu veya anlam düşüklüğü içermesini istemiyorum. Ve bazı şeyleri insanların zaten bildiğine inanıyorum yani bazı detayları açıklamadan olabildiğince fazlalıklardan arındırılmış şekilde mesajı vermek istiyorum. Metni istediğim bu şekle eriştirmek için defalarca okuyorum ve düzeltmeler yapıyorum. Defalarca okurken metne çok aşina oluyorum.En nihayetinde cümleler başkasına aitmiş gibi gelmeye başlıyor. Ben muhakkak bunları daha önce başka bir yerde okumuştum diyorum: Bu cümleler, bu kelimeler bana ait değil. kısaca bu bana iyi gelmeyen, bütün cümleler kurulmuş, bütün kelimeler eskimiş, insanlığa söyleyenecek yeni bir söz kalmamış hissi

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol