richardthelionheart

bir bu eksikti dedirtendir

sağlık konusunda kesin çözümler bulabilmek. hiç hastalanmamak ve kimsenin hastalanmasına izin vermemek. eh doktor olmak da bunun bir parçasıdır belki.

What we do in life echoes in eternity.
- maximus

vardır herhalde herkesin kendine yakın buldukları veya dertleşmek istedikleri:
jean valjean, sefiller
el mustafa, ermiş
raif efendi, kürk mantolu madonna
werther, genç werther'in acıları

yazarlarının doktor veyahut doktor adayı olduğu bir sözlükte fikirleri merak ettiğim sorunsaldır.

ormanların içinde, derelerin şelalelerin yanında toprağa basa çıka hiçbir şey düşünmeden yola vermek kendimi. belki yalnız belki biri ile

benim için gece ve müziktir

sebebi büyük ihtimalle yazı yazmanının bağımlılık yapması ile aynıdır, terapi olmasıdır: ''yazmasam deli olacaktım''

tıp öğrencisi olmayı seçerek sanırım gerçekleştirilemeyecek hayatları izlediğim dizidir.

Take me on, (take on me)
I'll be gone
In a day or two

''Dostum, yitmiş haldeyim! bana her istediğini yapabilir.''

Goethe - genç werther'in acıları

ah, ilk tatsızlık başlığını açmak umuduyla bir sevindim bu entry'i girmeden önce. konuya da bir farkındalık getireyim dedim. kullanıcı yorumlarına bakış açısını bilmiyorum fakat hep beraber güzelleştirebiliriz bu platformu düşüncesi ile gönder'e basıyorum

Filmleri 9 yıl ara ile çıkan ''before'' serisinin ilk filmi. Yakın zamanda tavsiye üzerine izledim ve bayadır böyle bir film izlemediğimi fark ettim. Diyaloglar üzerine kurulu filmde bazı konular hakkında ilgi çekici düşünceler buldum ve düşünmeyi, düşündüren uğraşlar edinmeyi seven biri olarak filmi beğendim. fakat bir nokta var ki filmlerdeki samimi oyunculuğu gerçekten sevip sevmediğim hakkında beni ikileme düşürdü. Rol olduğunu bildiğim bir doğallık fikrine bir süre daha yabancıyım sanırım.

uyursam kaçıracaklarımdan korkuyorum, alternatif bir cevap olabilir

İkisi de bir diğeri olmadan eksik kalacaktır ama çok gezenin benim için bir tık önde bitirdiği soru. Okuyan, gezenin yazdığı kadarını okur. Gezen ne kadarını anlatırsa, okuyan o kadarını bilir

entropi

aidiyet

edip cansever için bir başkadır

nasılsın sorusuna verilen iyiyim cevabı

rahatlamak. kendime stres malzemesi çıkarmamaya çalışıyorum zaten uğraşmam gereken bazı şeyler varken daha küçüklerini de düşünerek kendimi sıkmıyorum. hepsi halledilebilir oluyorlar. problemlerimizi bazen kendimizin büyüttüğünü düşünüyorum. ya da daha büyükleri ile karşılaşmadan onları en büyük gibi düşündüğümüzü. olmadıklarını bilsek bile bunun rahatlığına kapılıp kendimizi onlar için bile kafa patlatırken buluyoruz. umarım o günlere dönebiliriz

24 saate neden böldük anlamıyorum günü. Zamandır

her kitaplık bir koleksiyon sayılmaz mı aslında?

bırakabilir miyim ki Ankara'yı?

İstisnalar olsa da genelleme yapacak olursak keşke yapmasaydım demek keşke yapsaydım demekten iyidir.

kafasında bitmemiş olana zordur

''Luke, I am your father''

dünya görür de insanlığı bilemedim