confessions

rosros94

1. nesil Yazar - prof Yazar -

  1. toplam entry 43
  2. takipçi 8
  3. puan 3546

evlilik

armut
korkulan şeylerden birisi olan, beklenti dolu bir süreçtir. Toplumun evlilik konusundaki beklentileri giderek artıyor ve insanlar ,bilhassa erkekler, evlenmek konusundan gittikçe uzaklaşıyorlar. Evlilik yapısı ve fikri ile ilgili olumsuz düşünceleri olmayan insanların bir sevgilisi varsa, ailelerinin maddi problemi yoksa erken yaşta evlenmeleri gerektiğini düşünüyorum. Yaş ilerledikçe kişinin özel alan sınırı daha keskin oluyor. Bu yüzden sınırını geçen en ufak düşünceye karşı katı bir savunma yapıyor. Yaş henüz genç iken başka bir insanın hayattaki varlığına adapte olmak daha kolay olur. Burada önemli bir noktaya daha değinmek istiyorum; evliliğin aileler arasında değil de yalnızca evlenen insanlar arasında olduğu ve bu birlikteliği ne olursa olsun saygı ile karşılama fikri maalesef ki toplumumuzda yeterince kabul görmüyor. Ailelerin stratejik planlamaları, en iyisini bulup kendi çocuğu ile baş göz etme fikri bitmediği sürece toplumun bazı kesimlerinde evlilik bir hayat başarısı olarak görülmeye devam edecektir. İşte evliliğin bir korku unsuru olarak kabul görmesi de buradan kaynaklanıyor. Aileler tarafından onaylanma korkusu, başkasının düğününden daha başarılı bir düğün yapmak için masrafa girme korkusu, ailenin evlilik süresince evlilik ile ilgili her şeyde fikir beyan edeceğini bilmenin korkusu... Evlilik aslında hayat süresinde herhangi birimize denk gelebilecek bir deneyim süreci olmalıyken hayat başarıları arasına giriyor böylece. Oysa iki adet bilinçli, reşit birey arasında gerçekleşen bir bağlılık yeminidir evlilik. Sorumluluk bilincine sahip her birey her yaştaki evliliğin üstesinden gelebilir. Sorumluluk bilincine sahip olmayan her birey her koşulda bir evliliği mahveder. Sırf bir başarıya imza atmış gibi görünsün diye sorumsuz kişilerin aileleri tarafından "evlenince düzelir, adam olur" fikriyle bir ömrü birden fazla kişinin zindanı yapması içler acısıdır.
Kısacası çok unsurlu bir birliktelik gibi görünse de evlilik esasen sorumluluklarını bilmekten geçer.
3
armut armut
Peki aynı evde yaşayamazlar mı birbirini seven kişiler, illa evlenmeliler mi bu ne biçim fikir diyebilirsiniz. Haklısınız tabi ki o da bir seçenek. Yine de genç orta yaşlarıma geldiğimde sevdiğim insanla hala evli değilsem ve gelecekte bir şekilde beni yalnız bırakır mı korkusu aklımın bir köşesinde yanıp duruyorsa bu ilişkinin beni devamlı olarak endişeli hissettireceğine eminim. Orta yaşlara gelen insanlar bir yerden sonra ailesi, çocukları ve eşi çevresinde pervane oluyorlar. Arkadaşlıkların çoğu maziye karışıyor. Karışmayanlar da birbiri ile sık görüşemiyorlar. Herkesin kendi hayatını yaşadığı bu dönemde bir kenarda yalnız başıma kalma fikri bana endişe verirdi.
fistikgibiri fistikgibiri
gerçekten aşırı güzel ve makul bir yorum Sayın Armut...
armut armut
Teşekkürler sayın fıstıkgibiri :)

kalp kırıklığı

dekortike
Bugün güzel bir nöbet geçirmiştim aslında ta ki akşam vizitine kadar. Dekompanse kalp yetmezliğindeki bir teyzeyi servisten yoğun bakıma çekeceklerini söylediklerinde teyzenin eşinin doktora bakıp ben de yanında kalıyım, bırakamam deyişi... Asistanın doktor odasına geçince bu teyze bize bu gece kötü sürprizler yapacak demesi...
Bendeki kalp kırıklığı böyleyse o amcayı düşünemiyorum. Doktora bakışını, eşine bakışını...
Allahım nolur yarın geldiğimde teyzeyi daha iyi bulayım nolur

geceye bir şiir bırak

dekortike
Gençtim ya, ne farkeder deyip geçerdim
nehrin uğultusu da olur, dalların hışırtısı da
gözyaşı,çiğ tanesi, gizli dert veya verem
ne fark eder demişim
bilmeden farkı istemişim.
3
ackerman ackerman
Çeşme var,kurnası murdar
yazgım
kendi avcumda seyretmek kırgın aksimi
dekortike dekortike
Çok okudum münacaatı ama bu kısım ilk kez dikkatimi cezbetti, sağolunuz :)
ackerman ackerman
Sizler de sağolunuz :) en çok burası etkiler beni de. Görünce eklemeden kendimi alamadım ve ı did it ;)

şair dediğin

richardthelionheart
şair dediğin aşka aşıktır. sevdiği kişiye değil sevdiği kişiyi sevmesine yazar. bu yüzden değişen kişilere, zamana ve mekanlara rağmen şiirleri kalır. yazmaya iten şey çevresinin, kişilerin kendisinde hissettirdikleridir. yaşamıdır. ruh halidir.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol