Bir yazarımız entry sayısı az olduğu için başlık açmadığını, bu yüzden bu başlığı bizim açmamız gerektiğini söylemiş. Tabii ki açarız.
Kim olduğunu bilmiyordum. İnsan hakları üzerine çalışmalar yapmış ve çok sayıda eser kazandırmış, Rum asıllı Türk akademisyen ve filozofmuş.
"Duyar saati" diye okudum tam noluyoz diyecektim ki duvar saatiymiş başlık.
Tanım: ÖSYM sınavlarını hatırlatan, akıllı telefonlardaki saat uygulaması ile yavaş yavaş kızağa çekilen; sesinin kimilerinin hoşuna gittiği, kimileri için ise en güzel uykuların katili olduğu alet.
Tanım: ÖSYM sınavlarını hatırlatan, akıllı telefonlardaki saat uygulaması ile yavaş yavaş kızağa çekilen; sesinin kimilerinin hoşuna gittiği, kimileri için ise en güzel uykuların katili olduğu alet.
Kafamı da yakan başlıktır. E, o zaman hiç açılmaması gerekmiyor mu daha iyiyse açılmamış olan. (bkz: A1 Türkçe)
Not: ironidir. Yoksa başlık açacağımdan değil.
Not: ironidir. Yoksa başlık açacağımdan değil.
“Henüz” açılmamış. Hep daha iyisi olacaktır. Ama kafa yaktığı doğru. Çünkü açılan başlık en iyi olmaktan çıkacak her zaman. ;)
Ben o yüzden açmıyorum zaten(!) Sjdhdhdndndndnnd
Ben de vasatlığımla ve sıradanlığımla hüküm sürmek istiyorum burada ve o yüzden hep açıyorum. :)
Estağfurullah, fistikgibirinin de dediği gibi kişi yüzüne karşı pek övülmez ama severek okuyoruz sayın mdblue. Maşallah diyorum başarılarınızın devamını diliyorum.
Övgü pek sevdiğim bir şey değildir zaten ki övülecek bir şey göremiyorum. Teşekkür ederim, hepimizin daim olsun sayın selektor yapan yildiz. 🤲🏻
BKz #7354
Kemokindir. Naz yapan nötrofilleri inflamasyon bölgesine çağırır.
Sözlük dışında da tanıdığım için bana bir şeyler yazmak düşer diye düşünüyorum.
Burada fark edileceği gibi aslında gerçekte de duygusal olan kişidir. Ancak bu dışarıdan hiç belli olmaz. Bunun dışında aşırı yardımseverdir. Kendinden çok başkasını düşünür, derler ya aynı öyle. Bu ve başka sebeplerden ötürü "iyi ki" diyeceğimiz arkadaşlar arasındadır.
Edebiyatla yakından ilgilidir, bu durum üslubuna ve entrylerinin içeriğine de yansımıştır. Ayrıca sıradışı bir mizah anlayışı vardır.
Burada fark edileceği gibi aslında gerçekte de duygusal olan kişidir. Ancak bu dışarıdan hiç belli olmaz. Bunun dışında aşırı yardımseverdir. Kendinden çok başkasını düşünür, derler ya aynı öyle. Bu ve başka sebeplerden ötürü "iyi ki" diyeceğimiz arkadaşlar arasındadır.
Edebiyatla yakından ilgilidir, bu durum üslubuna ve entrylerinin içeriğine de yansımıştır. Ayrıca sıradışı bir mizah anlayışı vardır.
mümin müminin aynasıdır sayın selektör yapan yildiz:)
Dramatize edemedim. Terzi kendi söküğünü dikemez, derler ya onun gibi bir şeydir herhalde.
Goethe'nin yazdığı, mektup formatında, aşk temalı kitap. Psikoloji sevenlerin de bence ilgisini çekecektir. O yönüyle de değerlendirilebileceğini düşünüyorum.
Antik kent de bulunduran Manavgat'a bağlı tatil bölgesi. Manavgat şelalesi'ne de yakındır. Sahilinin kum olması da büyük avantaj.
Bunu ülke bazında değerlendirmek daha doğru olur bence ama genel hatlarıyla bazı şeyler yazabiliriz.
- batıda daha rasyonel kararlar verilirken Doğu'da daha duygusal kararlar verilmesi (bu bizde de var. mesela bir olay olduğu zaman hemen asalım keselim moduna giriyoruz halbuki daha uzun vadeli etkileri düşünmemiz gerekir.)
- yukarıdaki yazar arkadaşların da bahsettiği gibi hukukun üstünlüğü, demokrasi gibi kavramlar. Bildiğiniz üzere doğudaki ülkelerin pek de demokratik olduğunu söyleyemeyiz.
- sayın (yazar: mehlika) yazarımız da değindiği gibi terör olayları. Amerika bu kadar müdahale etmeseydi ortalık da bu kadar karışmazdı, belki de daha farklı bir orta doğu görebilirdik.
- bazı evrelerin geçirilmiş olması ve bunun getirdiği toplumsal bilinç (örn: Fransız ihtilali)
- eğitime önem verilmesi ve ona göre kaynak ayrılması.
- nüfus. Doğudaki bazı ülkelerin nüfusu orantısız fazla. Örnek verecek olursak hindistan gelir olarak bakınca büyük bir ekonomi olsa da refah seviyesi çok düşük, Norveçin nüfusu da sadece 5 milyon.
- doğuda yozlaşma olması.
Not: yazının başında dediğim gibi her ülke bir değil. Doğuda olan Japonya ve Afganistan çok açıktır ki bir değil.
Not 2: gelişmişliğin salt olarak sömürge ile sağlandığı fikrine katılmıyorum. Öyle olsaydı sömürgesi olmayan kuzey ülkelerinin veya sömürge yarışına girememiş Almanya'nın batması gerekirdi. Bunula birlikte güney Amerika'yı kan gölüne çeviren İspanya'nın da acayip gelişmiş bir ülke olması lazımdı. Bu yüzden çok faktörlüdür demek bana göre daha doğru.
- batıda daha rasyonel kararlar verilirken Doğu'da daha duygusal kararlar verilmesi (bu bizde de var. mesela bir olay olduğu zaman hemen asalım keselim moduna giriyoruz halbuki daha uzun vadeli etkileri düşünmemiz gerekir.)
- yukarıdaki yazar arkadaşların da bahsettiği gibi hukukun üstünlüğü, demokrasi gibi kavramlar. Bildiğiniz üzere doğudaki ülkelerin pek de demokratik olduğunu söyleyemeyiz.
- sayın (yazar: mehlika) yazarımız da değindiği gibi terör olayları. Amerika bu kadar müdahale etmeseydi ortalık da bu kadar karışmazdı, belki de daha farklı bir orta doğu görebilirdik.
- bazı evrelerin geçirilmiş olması ve bunun getirdiği toplumsal bilinç (örn: Fransız ihtilali)
- eğitime önem verilmesi ve ona göre kaynak ayrılması.
- nüfus. Doğudaki bazı ülkelerin nüfusu orantısız fazla. Örnek verecek olursak hindistan gelir olarak bakınca büyük bir ekonomi olsa da refah seviyesi çok düşük, Norveçin nüfusu da sadece 5 milyon.
- doğuda yozlaşma olması.
Not: yazının başında dediğim gibi her ülke bir değil. Doğuda olan Japonya ve Afganistan çok açıktır ki bir değil.
Not 2: gelişmişliğin salt olarak sömürge ile sağlandığı fikrine katılmıyorum. Öyle olsaydı sömürgesi olmayan kuzey ülkelerinin veya sömürge yarışına girememiş Almanya'nın batması gerekirdi. Bunula birlikte güney Amerika'yı kan gölüne çeviren İspanya'nın da acayip gelişmiş bir ülke olması lazımdı. Bu yüzden çok faktörlüdür demek bana göre daha doğru.
Kiminle çıkıldığı önemlidir. Büyüklerimizin söylemlerine bakıyorum da hiçbiri de geçmişin iyi mi kötü mü olduğu konusunda hemfikir değil. Ben o yüzden tek bir kişinin, geçmiş hakkında anlattığını hemen ciddiye alamıyorum.
Belirsizlik bunlardan biridir. Bekle bekle insan daralır artık. "İleride bana ne olacak?" düşüncesi benim için bir sıkıntı sebebi örneğin.
Önümüzü göremiyoruz sözlük. Her an, her şey olabilir.
Önümüzü göremiyoruz sözlük. Her an, her şey olabilir.
Kıyıda köşede kalmış çok fazla türkü var. Ben kendi memleketimin olanlara bakayım demiştim 1-2 tanesini biliyormuşum. Bizim bildiklerimiz, klişe olacak ama, buz dağının görünen kısmı.
Bilinmediğini düşündüğüm bir tanesini buraya bırakıyorum.
Edit: ilk entry silinmiş. Başlık başa kalmış.
Bilinmediğini düşündüğüm bir tanesini buraya bırakıyorum.
Edit: ilk entry silinmiş. Başlık başa kalmış.
Telefon üzerinden ilerleyen ilişkidir. Mesajla konuşmak o anki duyguları tam ifade edemiyor bu da iletişimde sıkıntıya sebep oluyor, telefonla konuşma da bence öyle. İlişki, Kişilerin tolere etmesine bağlı ilerler diye düşünüyorum; gayet de götüren var sonuçta. Ek olarak; özledim diye faturayı karşı tarafa kesme durumu olabiliyor, aman diyeyim.
Sayın (yazar: objector) çok açıklayıcı bir yazı yazmış, ancak ben çok çok daha farklı bir yere değineceğim.
"Had" sözcüğünden gelir ki bu da sınır demektir. Haddini bilmekten benim anladığım insanın sınırını aşmamasıdır. Yani yukarıda bahsedilen sınırları zorlama manasında mı? Hayır. Başka kişilerin sınırlarına müdahale etmemesidir. Günlük yaşantımızda alelade birisi gelip bize ağzına geleni söyleyemez, durduk yerde bize karışamaz; çünkü o zaman sınırını aşmış olur ve bu da takdir edersiniz ki saygısızlık seviyesine gelir. İlla alelade birisi olmasına da gerek yok bazen sevdiğimiz kişiler de bunu yapabilir. Bana kalsa buna çift taraflı dikkat etmek en doğrusu. Ne bize yapılmasına izin veririz ne de biz yaparız.
Kişilerin birbirine saygılı olmasının gerekliliği olan eylem diyebiliriz bence.
"Had" sözcüğünden gelir ki bu da sınır demektir. Haddini bilmekten benim anladığım insanın sınırını aşmamasıdır. Yani yukarıda bahsedilen sınırları zorlama manasında mı? Hayır. Başka kişilerin sınırlarına müdahale etmemesidir. Günlük yaşantımızda alelade birisi gelip bize ağzına geleni söyleyemez, durduk yerde bize karışamaz; çünkü o zaman sınırını aşmış olur ve bu da takdir edersiniz ki saygısızlık seviyesine gelir. İlla alelade birisi olmasına da gerek yok bazen sevdiğimiz kişiler de bunu yapabilir. Bana kalsa buna çift taraflı dikkat etmek en doğrusu. Ne bize yapılmasına izin veririz ne de biz yaparız.
Kişilerin birbirine saygılı olmasının gerekliliği olan eylem diyebiliriz bence.
Mezun olan kişilerin, arkadaşları hakkında kısaca yazdığı yazılardan oluşan doküman.
Lise yıllığıma dönüp bakınca daha güzel yazabilirmişim diyorum. Neyse 3 sene sonra (o inşallah 3 olur) daha güzelini yazarız :). Ama en efsanesi ortaokul yıllığım; sadece bir kişi yazmış o da sınıf annesinin kızı, o kız da herkese yazmış zaten mecburiyetten sjsjjsjshsj. Ulan 8 yıl okudum aynı okulda insafsızlar. beni neden unuttunuz?
Lise yıllığıma dönüp bakınca daha güzel yazabilirmişim diyorum. Neyse 3 sene sonra (o inşallah 3 olur) daha güzelini yazarız :). Ama en efsanesi ortaokul yıllığım; sadece bir kişi yazmış o da sınıf annesinin kızı, o kız da herkese yazmış zaten mecburiyetten sjsjjsjshsj. Ulan 8 yıl okudum aynı okulda insafsızlar. beni neden unuttunuz?
Anladığım kadarıyla ders çalışmak için uyanık tutan, hareketli şarkıları paylaşıyoruz. Şu başlığı da böylece tekrar gündeme sokmuş olalım (bkz: ders çalışırken dinlenen şarkılar)
Evet aynen de onu kastetmiştim. ;) çok teşekkür ederim.
Ne demek ben teşekkür ederim başlık için
Bu, benim ilkokul yıllarıma denk geliyor. O zamanlar çocuk olduğumuz için haliyle böyle şeyler daha çok etkiliyordu ve daha çok inanıyorduk. Bunun bir etkisi olarak "3 kere cin dersen geliyormuş, 99 kere dersen içine giriyormuş." Gibi şeylere de inanırdık.
Tanım: çarpıldığı iddia edilen kız.
Tanım: çarpıldığı iddia edilen kız.
Sorumluluk sahibi ve cesaretli kişidir. Yanlışa kendisinin bile olsa yanlış deyip yaptığının arkasında durur. Ayrıca, bana göre sorun odaklı değil çözüm odaklı insandır.
Bir hasan mezarcı fıkrası.
"Aha, işte bakın ben demiştim" dediğim bir sosyolojik tespitim yok. Beni zorla acile götürmeye çalışan aileme "hasta değilim dedim dedim inanmadınız bak ne oldu şimdi" diyerek aynı fıkrayı tersten yaşamıştım (çünkü yasak vardı. gitsek ceza yiyebilirdik ve üsye için gerek yoktu bence)
"Aha, işte bakın ben demiştim" dediğim bir sosyolojik tespitim yok. Beni zorla acile götürmeye çalışan aileme "hasta değilim dedim dedim inanmadınız bak ne oldu şimdi" diyerek aynı fıkrayı tersten yaşamıştım (çünkü yasak vardı. gitsek ceza yiyebilirdik ve üsye için gerek yoktu bence)
Sayın (yazar: mandalinasoydumbasucumakoydum) tavsiyesi üzerine biraz dinledim. Yanılmıyorsam ritmi benzer olan şarkılar arasında hızlı geçişler yaparak şarkıları harmanlamış oluyorlar. Bence hoş olmuş. Bu alaa wardi'nin youtube'da böyle değişik çalışmaları vardı zaten. bana göre o da iyi uymuş oraya.
Ben de şimdi baktım öyleymiş de tanımıyordum kendilerini :) bence de iyi uymuş
Öncelikle, bu başlık tematikte kalmış. Çıkaralım.
Tam "aramıza yeni katılmış yazar:)))" gibi bir şey yazacaktım ki 119 entry girmiş Helal olsun. pek yeni katılmış gibi durmuyor. Takdir ettim.
Muhtemelen Egeli olan, ülke sorunlarını iyi gören sözlük yazarı.
Tam "aramıza yeni katılmış yazar:)))" gibi bir şey yazacaktım ki 119 entry girmiş Helal olsun. pek yeni katılmış gibi durmuyor. Takdir ettim.
Muhtemelen Egeli olan, ülke sorunlarını iyi gören sözlük yazarı.
119 entry'm olmuş siz deyince fark ettim ve doğru tahmin(zor olmasa gerek)egeliyim.
(bkz: Kızılay metro istasyonu)
çek o bıçaktan sözleri, acıtıyorsun kalbimi:(((
Özür dilerim:((
Üstünden çok zaman geçti ve yine de buraya, kızılaya geri döndüyseniz, bir şeyler geçmemiş demektir flşdslşgkdflgşk
Döndüm ve yine döneceğim demek ki geçmemiş shdhxhxjx
Kızılay metrosunda artık kaybolmadığınızda gerçek bir angaralı olacaksınız :)
Bu zorlu sınavda herkese başarılar o zaman :))
eyvallah sayın yazar:)
Başlıklar hakkında düşündüklerini detaylıca açıklayan, entrylerini okuyunca "aa yalnız hakikaten bu böyle" dedirtebilen sözlük yazarı.
En başarılı öğrenciler, okul birincileri gibi kişilerin öğretmen yapıldığını zannediyordum. Çünkü şöyle bir algı vardı bende: bizim öğrendiğimiz konuları yalayıp yutmuş, bitirmiş, üstüne bir de anlatıyor. "Yok artık! bu hoca aşmış olmalı." diyordum. Tercih yapma sistemini sonradan öğrendim tabii.
Kısa bir süredir Profil profil gezip arıyorum. Bunu Neden yaptığımı bilmiyorum fakat sarıyor.
Tanım: yazarların açtığı ancak solda veya ana ekranda görünmeyen başlıklar.
Edit: tematikte görünüyorlarmış. Ben de güya sözlük kullanıyorum işte.
Tanım: yazarların açtığı ancak solda veya ana ekranda görünmeyen başlıklar.
Edit: tematikte görünüyorlarmış. Ben de güya sözlük kullanıyorum işte.
Solda tematik kısmında çıkıyor aslında.
Evet şimdi gördüm Ama entry girince sola geliyor acaba kasıtlı olarak mı tematik kısmında bu başlıklar yoksa bu bir hata mı?
Yani başlık olamamışlar tematikte yer alıyor. :)) ilgi gördükçe de başlık olup sola ve anasayfaya düşüyor. Hata mı bilmem ama yorumum bu şekilde. 🤣
Anladım :d. Ben yazarların başlıkları görünmüyor gibi algılayıp atladım. Çok teşekkür ederim sayın mdblue bilgilendirme için Zaten orada göründüğüne göre entry girmesem olur bence shsjdjdn
Yalnız çok güzel başlıklar varmış şimdi fark ettim.
Aslında görünmüyor evet ama tematikten bakılabiliyor. Ne demek ne yaptım ama anasayfaya düşürmek daha çok kişinin görmesini sağlıyor. Evet arada bir yoklamak lazım. ;)
Şu an yaşadığın şeyler, şu anda senin için önemli olabilir ama ileride aynı etkiye sahip olmayacak. Sadece Hatırlayıp geçeceksin.
Instagram'dan gördüğüm kadarıyla ergen muhabbetini fazla abartan futbol programı.
İleride Çok ciddi problemlere yol açabilecek, artık iyice artmış ve hepimize illallah dedirtmiş olan olgudur.
Şiddet uygulayan kişiler en çok düşük sosyoekonomik düzeyde ve zaten başka suçlardan sabıkası olanlar. Ayrıca, şiddet en çok hasta ve hasta yakınlarının yanlış tutumlarından kaynaklanırken, ikinci olarak da muayene sırası beklemek istememe gibi sebeplerden dolayı meydana gelmiş. Olay "doktor şöyleydi, ama o da bunu dedi biz de o yüzden yaptık" değil yani.
Şiddeti hala çözüm yolu olarak görüyoruz (biz değil yani onlar). küfürü, hakareti, haddini bildirmeyi(!), Asmayı, kesmeyi iyi bir şeymiş gibi zannediyoruz. İstemediğimiz bir şey olduğunda (istenmeyen şey de sıra beklememek) kendimizi düzgünce ifade edemeyip bunlara başvuruyoruz. Bunun altında özendirme de var bence ve bunlar toplum içinde hala çözülebilmiş değil. Bununla birlikte, görünen o ki suç işleme potansiyeli olanlardan da korunamıyoruz maalesef.
Sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik Primer bir adım atıldığına inanmıyorum. Bu durum hem beyin göçlerine hem de artık alttan gelen öğrencisine kadar motivasyon kırılmasına sebep oluyor. Sağlık hizmetleri ileride gözle görülür şekilde etkilenecektir bana göre. Henüz bir öğrenci olarak endişeyle takip ediyorum.
Bu entry'yi yazmadan önce aşağıdaki çalışmaya bakmıştım. İstatistikleri incelemek isteyenler için aşağı bırakıyorum.
https://www.google.com/url?sa=t&source=web&rct=j&url=https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1018813&ved=2ahUKEwjq-PfHj_fwAhU2gf0HHZqnCy4QFjABegQIBBAC&usg=AOvVaw1YLF8AAq5JsDKpchw3hr9u&cshid=1622574363794
Şiddet uygulayan kişiler en çok düşük sosyoekonomik düzeyde ve zaten başka suçlardan sabıkası olanlar. Ayrıca, şiddet en çok hasta ve hasta yakınlarının yanlış tutumlarından kaynaklanırken, ikinci olarak da muayene sırası beklemek istememe gibi sebeplerden dolayı meydana gelmiş. Olay "doktor şöyleydi, ama o da bunu dedi biz de o yüzden yaptık" değil yani.
Şiddeti hala çözüm yolu olarak görüyoruz (biz değil yani onlar). küfürü, hakareti, haddini bildirmeyi(!), Asmayı, kesmeyi iyi bir şeymiş gibi zannediyoruz. İstemediğimiz bir şey olduğunda (istenmeyen şey de sıra beklememek) kendimizi düzgünce ifade edemeyip bunlara başvuruyoruz. Bunun altında özendirme de var bence ve bunlar toplum içinde hala çözülebilmiş değil. Bununla birlikte, görünen o ki suç işleme potansiyeli olanlardan da korunamıyoruz maalesef.
Sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik Primer bir adım atıldığına inanmıyorum. Bu durum hem beyin göçlerine hem de artık alttan gelen öğrencisine kadar motivasyon kırılmasına sebep oluyor. Sağlık hizmetleri ileride gözle görülür şekilde etkilenecektir bana göre. Henüz bir öğrenci olarak endişeyle takip ediyorum.
Bu entry'yi yazmadan önce aşağıdaki çalışmaya bakmıştım. İstatistikleri incelemek isteyenler için aşağı bırakıyorum.
https://www.google.com/url?sa=t&source=web&rct=j&url=https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1018813&ved=2ahUKEwjq-PfHj_fwAhU2gf0HHZqnCy4QFjABegQIBBAC&usg=AOvVaw1YLF8AAq5JsDKpchw3hr9u&cshid=1622574363794
Başlık görünmüyordu yetiştim.
Mesajı gerçek haliyle hayal edince eğlenceli oluyor :d. Yani karşıdaki gerçekten sesli olarak "günaydınnnn" diyormuş gibi.
Tanım: kendi adıma, bunu da zorla konuşturuyoruz, demesinler diye bazen emoji koymak yerine yaptığım eylem.
Mesajı gerçek haliyle hayal edince eğlenceli oluyor :d. Yani karşıdaki gerçekten sesli olarak "günaydınnnn" diyormuş gibi.
Tanım: kendi adıma, bunu da zorla konuşturuyoruz, demesinler diye bazen emoji koymak yerine yaptığım eylem.
Koskaca imdat entrysini gördün demek ki kardeşim:)
Onu bilmiyorum da ben öylesine profiline bakayım dedim öyle gördüm shshshshsbsb
Sayın fistikgibiri o kardeş bu kardeş mi? ;)))
Neyse tamam sormadım sayın efendim. ✋
O galiba giriş yapmadı. ben cevap vereyim bari djdjdjddjn. Kardeş muhabbeti ne bilmiyorum ama ben değilimdir gibi geliyor bana.
değil mdblue:)
selektör yapan yıldızın da yeri ayrıdır yani:)
selektör yapan yıldızın da yeri ayrıdır yani:)
Tamam :)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?
bilgilendirme için teşekkürler:D