Dozu ayarlamak önemlidir yoksa her an mizah olmaktan çıkıp farklı yerlere gidebilir.
Adabı vardır ofansif mizahın. Önce kiminle yaptığını bileceksin, sonra kime yaptığını...
Açılan Bu başlığa girecek entry düşünmek. Sonra bulamayıp entryi dümdüz yollamak.
Histoloji preparatlarını hatırlatan renk.
Duyunca kendimde "kırmızııı" diye bağırma isteği uyandıran renk.
En büyüüük
Cimbom
Eheheheh :)
Göztepeliler duymasın
Ben o kısımda ksk tarafındayım ya duyabilirler problem yok
Ege tıpta falan olsak buralar karışabilirdi belki :)
Ülkede izmir fanatiği çok,buralara da düşmüştür belki fakat ben sadece elçiyim,takımsızım,tarafsızım,isviçreyim deyip kendimi güvenli sulara atayım :)
En iyisi sjzjzjznznz
Âşık Veysel ile bağlantısı vardır. "Sen güzel söylüyorsun, istediğin şarkımı söyleyebilirsin." Diyerek kendisine onay vermiş ve Fikret Kızılok onun bazı şarkılarını çıkarmıştır. Âşık Veysel öldüğünde sazını kırmış ve o dönem müziğe ara vermiştir.
Daha çok aşk şarkılarıyla öne çıktı. Zaman zaman, yana yana ve yadigar gibi albümleri bırakmıştır.
Tanım: bugün ölüm yıldönümü olan büyük sanatçı.
Daha çok aşk şarkılarıyla öne çıktı. Zaman zaman, yana yana ve yadigar gibi albümleri bırakmıştır.
Tanım: bugün ölüm yıldönümü olan büyük sanatçı.
Yurtta kalmıyorum ama oda içinde parfüm sıkılmıyormuş odadakiler rahatsız olmasın diye.
Yurtta kalsam üçüncü gün falan odadan atılırdım.
Yurtta kalsam üçüncü gün falan odadan atılırdım.
Bu kural bütün yurtlarda geçerli mi acaba yoksa kyk'da ve bazı yurtlarda falan mı geçerli
Bilenleri yoruma bekleriz:)
KYK ulusal racon ve sözlü yönetmenliğinde deodorant, parfüm ve türevlerini (Sebamed pudralı/ pudrasız rolon ve sprey kolonya uçlu olan deodorant hariç) oda sınırları içersinde kullanmak oda sakinlerini rahatsız eder, hak ihlalidir, yapılmamasını önemle rica edilir, yapanları uyarmak gerekir:)
Peki bu kural özel yurtlarda da geçerli mi 🥺
ya da nerede parfüm sıkmalıyız? mesela odanın içinde banyo var banyoda sıksak olur mu yoksa yine ortak banyo diye sıkıntı mı olur?
mübalağa ediyorum:) tamamen odadakilerle ilgili bir konu. bu olay sabah herkes uyanıp işe gitme vaktinde iki üç dört kişi tarafından yapılır ve eğer odada da uyuyan biri olursa zehirlenmesin diye söylenilen şeyler:) umumi yerde mahremiyet alanı çok daralıyor. buna dikkat edildiği sürece sorun yok. rahatsız olup olmadığı sorulur, bu veya buna benzer konular önceden tartışılır karara bağlanır, veya illaki banyo lavabo gibi havalandırmanın sürekli olduğu yerlerde uygulanabilir.
bir yerden sonra su akar yolunu bulur misali her şey yoluna giriyor, her şey çok güzel oluyor yeter ki pollyanna fistikbiri gibi düşünün:) 6-8 kişilik odada bile kalsanız öyle. bir şekilde hayat yaşanıp gidiyor. 10 kişide bile kaldım. durumlar böyle
Hahahahahah pollyana olmak konusunda sizden aşağı kalır yanım yoktur muhtemelen :) teşekkür ederim bütün yorumlarınız için
ne demek
"Death note" isimli popüler olan animeydi. Aynı zamanda izlediğim ilk ve tek animedir:)). Ablam izlerdi ben de onun yanına gelip izlerdim. Yıllar sonra tekrar başladım ama devam etmedim. Bu başlıkla yine aklıma geldi. Gideyim de devam edeyim bari.
hahjasdhfjs valla aynısı benim içinde geçerli direkt kopyalayıp yapıştırdım
sanırım ilk 2 cümle birçoğumuz için aynı. ;) benim de ilk ama tek değil.
"Anime 101" girişlerinden olur kendisi 😂
+stres
İlk defa staja başlayacak olmaktan dolayı ekstra baskı altında hissetmek.
Tanım: okulun açılması yaklaştıkça daha çok hissedilen duygular.
İlk defa staja başlayacak olmaktan dolayı ekstra baskı altında hissetmek.
Tanım: okulun açılması yaklaştıkça daha çok hissedilen duygular.
Tıp fakültesinin en keyifli yanı bence stajyer olmak. Hastane içindeki tüm hastalar üzerinde muayene yapma hakkınız var. Ancak kimse sizden müdahale beklemiyor. Bilmediğiniz şeyler olursa da hoca kızar diye söylemekten çekinmeyin lütfen. Birkaç tane hoca hariç kimsenin kimseye kızdığını ne gördüm ne de duydum. Öğrenmek için başkalarından yardım alabilirsiniz mesela asistanlardan ve internlerden size bir şeyler anlatmasını rica edebilirsiniz. Doktor gibi hissettiğiniz çok keyifli bir sene oluyor şimdiden başarılar diliyorum :)
+1 sayın armut ;)
Öncelikle çok teşekkürler sayın armut. Bu açıklama yüreklere su serpse de sanırım süreci görmeden tam rahat edemeyeceğim. İnşallah dediğiniz gibi keyifli geçer:)
Artık otobüs ile ilgili tüm işlemler online olarak yapılabildiği için eski işlevi kalmayan şubelerdir. Bir tek şehir içi servis hizmeti için elzem sanırım, o da Ankara'da zaten yok.
Yanınıza yaklaşıp "neresi?" diye sormaya çalışanlar var (yazar: fistikgibiri) nin dediği gibi. Aştiye ortasından girip direkt otobüslere geçerseniz (online bilet aldığınızı varsayarak) ve hiçbiriyle göz teması da kurmazsanız muhatap olma şansınız bayağı azalır. Diğer türlü bence de hoş değil. ben istesem zaten kendim gelip bilet alırım başkasının sormasına gerek yok.
Yanınıza yaklaşıp "neresi?" diye sormaya çalışanlar var (yazar: fistikgibiri) nin dediği gibi. Aştiye ortasından girip direkt otobüslere geçerseniz (online bilet aldığınızı varsayarak) ve hiçbiriyle göz teması da kurmazsanız muhatap olma şansınız bayağı azalır. Diğer türlü bence de hoş değil. ben istesem zaten kendim gelip bilet alırım başkasının sormasına gerek yok.
selektor yapan yildiz artık gitme hevesim kalmadı, ne tren ne araba ne otobüs gezmekten çok yoruldum
Siz bile bunu diyorsanız işimiz var sayın fistikgibiri
༎ຶ‿༎ຶ
Beklemiş muz daha tatlı olduğu için muz diyeceğim yiyecektir.
E iyi işte ekstradan özellik gelmiş oluyor.
Ama özellikle renksiz almak isteyenler oluyor. Ben gibi. Fazladan olan her özellik iyiye işaret olmayabilir. ;)
Siz de haklısınız sayın mdblue
Başlık tematikte kalmıştı o yüzden geldim. Aslında başlık sahibinin dediği eylemin nasıl yapılacağına dair bir fikrim yok. Ciddi bir konu olduğunu düşündüğüm için özellikle psikiyatriden anlayan üst dönemlerimin yorumunu merak ediyorum.
İnsanın kendi canına kıydığı bir son bir şeylerin çözümü olmamalı bence.
İnsanın kendi canına kıydığı bir son bir şeylerin çözümü olmamalı bence.
Başlığın görünmesini sağladığınız için teşekkürler sayın selektor yapan yildiz <3
Ne demekk
(bkz: en iyi stetoskop rengi) isimli bir başlık var. Böyle bir başlık da olabilir bence.
Hastaneye henüz geçmedigim için çok görme fırsatım olmadı ama oy verecek olsaydım koyu mavi veya lacivert derdim. Kimin giyeceği de önemli bir faktördür tabii.
Twitter'da sarı mı, hardal rengi mi? bir şey gördüm o kesin değildir:)
Hastaneye henüz geçmedigim için çok görme fırsatım olmadı ama oy verecek olsaydım koyu mavi veya lacivert derdim. Kimin giyeceği de önemli bir faktördür tabii.
Twitter'da sarı mı, hardal rengi mi? bir şey gördüm o kesin değildir:)
Spotify'da çeşit çeşit çalma listeleri vardır.
Ülke gündemi deyip bırakacağım daha da ayrıntılı yazamam.
Daha ne kadar katlanabilirim bilmiyorum ama. sonuçta ben protein değilim ki o kadar katlanayım.
Daha ne kadar katlanabilirim bilmiyorum ama. sonuçta ben protein değilim ki o kadar katlanayım.
Yeterli gayet. Hepimiz kendimizi katlanmak zorunda hissediyoruz işte. bir şekilde üstesinden gelmek zorundayız. :(
Maalesef öyle sayın mdblue
konuyu çok farklı ele aldık niçin böyle oldu acaba İsmail abi, nasıııl?? Nasiyapalim???
Benden ötürü hep :/
şahsiyeti hatırla!
404 not found error!
selektör yapan yildiz ಥ‿ಥ
Instagram fenomeni olan karikatürist. İçeriklerini eğlenceli buluyorum. Bebeği olunca anne-baba-bebek üçgeninde bir şeyler paylaşmaya başladı. Ayrıca her pazar "beni çiz" konsepti ile kendisine gönderilen fotoğrafları karikatürize ederek ve biraz da abartarak tekrar çiziyor.
Not: rest in peace vanilyalı :(((
Not: rest in peace vanilyalı :(((
Bu başlık altında erişkin bireyler olduğumuz halde hâlâ yapmayı durduramadığımız çocukça davranışları topluyoruz.
- yılın belli zamanları halılar yıkamaya verildiği için evin bir süre halısız kalması. Halı olmayan koridorda tekerlekli koltuk sürmek.
- ev üyelerine arkadan sessizce yaklaşıp "geldi geldi geldi" gibi nidalar eşliğinde, sarsmak suretiyle, onları korkutmak.
(bkz: bir şey itiraf et)
- yılın belli zamanları halılar yıkamaya verildiği için evin bir süre halısız kalması. Halı olmayan koridorda tekerlekli koltuk sürmek.
- ev üyelerine arkadan sessizce yaklaşıp "geldi geldi geldi" gibi nidalar eşliğinde, sarsmak suretiyle, onları korkutmak.
(bkz: bir şey itiraf et)
Sözlüğün en emektar yazarlarındandır. 393 başlık ile sözlükte açılan başlıkların %21'inin sahibidir. Çok çeşitli konularda uzun uzun entry girebilidiğine göre genel kültür seviyesi de hayli yüksektir herhalde. Şu sıralar pek aktif değil. Keşke geri dönse.
hakkımdaki güzel düşünceleriniz ve tahminleriniz için çoook teşekkür ediyorumm sayın selektor yapan yildiz beni fazlasıyla mutlu ettiniz efendim :) en kısa zamanda sözlüğe aktif olarak dönmek istiyorum ben de bakalim :)
Her ne kadar beklentisiz yaşamanın iyi olduğu söylense de görünen o ki pratikte öyle olmuyor. İnsan, haliyle emek harcadığı yerden bir şeyler bekliyor. Çünkü, madem bir şey beklemeyeceğiz neden emek harcıyoruz; nasıl olsa hiçbir sonuç gelmeyecek; gelse de önemi olmayacak.
Beklentinin karşılanamaması da hayal kırıklığına yol açıyor ki bu konuda da herkes hemfikirdir.
Bence şöyle bir sonuç çıkıyor: hayal kırıklığına uğrayacağız diye hiçbir aksiyon almayabiliriz ama o zaman da elimize bir şey geçmez. Örneğin öylesine ders çalışırdık ne elde edeceğimizi bilmeden ya da birisi, başka birini sevse ve zaten bir şey olmaz diye söylemese o zaman gerçekten bu kişiler arasında bir şey olmazdı. Yani sıfır beklenti devam edebilirdik ama o zaman da bayağı pasifize olurduk.
Beklentinin karşılanamaması da hayal kırıklığına yol açıyor ki bu konuda da herkes hemfikirdir.
Bence şöyle bir sonuç çıkıyor: hayal kırıklığına uğrayacağız diye hiçbir aksiyon almayabiliriz ama o zaman da elimize bir şey geçmez. Örneğin öylesine ders çalışırdık ne elde edeceğimizi bilmeden ya da birisi, başka birini sevse ve zaten bir şey olmaz diye söylemese o zaman gerçekten bu kişiler arasında bir şey olmazdı. Yani sıfır beklenti devam edebilirdik ama o zaman da bayağı pasifize olurduk.
İyi entry yaptı.
Akıyor bu akşam maşallah.
Akıyor bu akşam maşallah.
maşallah selektör yapan yildiz:))
emeği geçen herkesin ellerine ve klavyesine sağlık :)
ufak bir düzenleme: mdblue'nun canı sıkılmış herhalde. ne çok boş konuştu olmalıydı. :)
aşk olsun mdblue, ne boş konuşması?
Ben sürekli sayfa yeniliyorum belki entry yazılmıştır diye bence gayet verimliydi
Estağfurullah sayın mdblue
peki madem. teşekkürler. rahatsız olduğunuz anda sus artık diyin yeterli. :)
sizden rahatsız olmak mümkün mü? :) daha çok yazın, hep yazın :))
:)
Bir yazarımız entry sayısı az olduğu için başlık açmadığını, bu yüzden bu başlığı bizim açmamız gerektiğini söylemiş. Tabii ki açarız.
Kim olduğunu bilmiyordum. İnsan hakları üzerine çalışmalar yapmış ve çok sayıda eser kazandırmış, Rum asıllı Türk akademisyen ve filozofmuş.
Kim olduğunu bilmiyordum. İnsan hakları üzerine çalışmalar yapmış ve çok sayıda eser kazandırmış, Rum asıllı Türk akademisyen ve filozofmuş.
ismini ilk kez duydum, araştırmaya gidiyorum şu an
bilgilendirme için teşekkürler:D
bilgilendirme için teşekkürler:D
Ne demek
"Duyar saati" diye okudum tam noluyoz diyecektim ki duvar saatiymiş başlık.
Tanım: ÖSYM sınavlarını hatırlatan, akıllı telefonlardaki saat uygulaması ile yavaş yavaş kızağa çekilen; sesinin kimilerinin hoşuna gittiği, kimileri için ise en güzel uykuların katili olduğu alet.
Tanım: ÖSYM sınavlarını hatırlatan, akıllı telefonlardaki saat uygulaması ile yavaş yavaş kızağa çekilen; sesinin kimilerinin hoşuna gittiği, kimileri için ise en güzel uykuların katili olduğu alet.
Kafamı da yakan başlıktır. E, o zaman hiç açılmaması gerekmiyor mu daha iyiyse açılmamış olan. (bkz: A1 Türkçe)
Not: ironidir. Yoksa başlık açacağımdan değil.
Not: ironidir. Yoksa başlık açacağımdan değil.
“Henüz” açılmamış. Hep daha iyisi olacaktır. Ama kafa yaktığı doğru. Çünkü açılan başlık en iyi olmaktan çıkacak her zaman. ;)
Ben o yüzden açmıyorum zaten(!) Sjdhdhdndndndnnd
Ben de vasatlığımla ve sıradanlığımla hüküm sürmek istiyorum burada ve o yüzden hep açıyorum. :)
Estağfurullah, fistikgibirinin de dediği gibi kişi yüzüne karşı pek övülmez ama severek okuyoruz sayın mdblue. Maşallah diyorum başarılarınızın devamını diliyorum.
Övgü pek sevdiğim bir şey değildir zaten ki övülecek bir şey göremiyorum. Teşekkür ederim, hepimizin daim olsun sayın selektor yapan yildiz. 🤲🏻
BKz #7354
Kemokindir. Naz yapan nötrofilleri inflamasyon bölgesine çağırır.
Sözlük dışında da tanıdığım için bana bir şeyler yazmak düşer diye düşünüyorum.
Burada fark edileceği gibi aslında gerçekte de duygusal olan kişidir. Ancak bu dışarıdan hiç belli olmaz. Bunun dışında aşırı yardımseverdir. Kendinden çok başkasını düşünür, derler ya aynı öyle. Bu ve başka sebeplerden ötürü "iyi ki" diyeceğimiz arkadaşlar arasındadır.
Edebiyatla yakından ilgilidir, bu durum üslubuna ve entrylerinin içeriğine de yansımıştır. Ayrıca sıradışı bir mizah anlayışı vardır.
Burada fark edileceği gibi aslında gerçekte de duygusal olan kişidir. Ancak bu dışarıdan hiç belli olmaz. Bunun dışında aşırı yardımseverdir. Kendinden çok başkasını düşünür, derler ya aynı öyle. Bu ve başka sebeplerden ötürü "iyi ki" diyeceğimiz arkadaşlar arasındadır.
Edebiyatla yakından ilgilidir, bu durum üslubuna ve entrylerinin içeriğine de yansımıştır. Ayrıca sıradışı bir mizah anlayışı vardır.
mümin müminin aynasıdır sayın selektör yapan yildiz:)
Dramatize edemedim. Terzi kendi söküğünü dikemez, derler ya onun gibi bir şeydir herhalde.
Goethe'nin yazdığı, mektup formatında, aşk temalı kitap. Psikoloji sevenlerin de bence ilgisini çekecektir. O yönüyle de değerlendirilebileceğini düşünüyorum.
Antik kent de bulunduran Manavgat'a bağlı tatil bölgesi. Manavgat şelalesi'ne de yakındır. Sahilinin kum olması da büyük avantaj.
Bunu ülke bazında değerlendirmek daha doğru olur bence ama genel hatlarıyla bazı şeyler yazabiliriz.
- batıda daha rasyonel kararlar verilirken Doğu'da daha duygusal kararlar verilmesi (bu bizde de var. mesela bir olay olduğu zaman hemen asalım keselim moduna giriyoruz halbuki daha uzun vadeli etkileri düşünmemiz gerekir.)
- yukarıdaki yazar arkadaşların da bahsettiği gibi hukukun üstünlüğü, demokrasi gibi kavramlar. Bildiğiniz üzere doğudaki ülkelerin pek de demokratik olduğunu söyleyemeyiz.
- sayın (yazar: mehlika) yazarımız da değindiği gibi terör olayları. Amerika bu kadar müdahale etmeseydi ortalık da bu kadar karışmazdı, belki de daha farklı bir orta doğu görebilirdik.
- bazı evrelerin geçirilmiş olması ve bunun getirdiği toplumsal bilinç (örn: Fransız ihtilali)
- eğitime önem verilmesi ve ona göre kaynak ayrılması.
- nüfus. Doğudaki bazı ülkelerin nüfusu orantısız fazla. Örnek verecek olursak hindistan gelir olarak bakınca büyük bir ekonomi olsa da refah seviyesi çok düşük, Norveçin nüfusu da sadece 5 milyon.
- doğuda yozlaşma olması.
Not: yazının başında dediğim gibi her ülke bir değil. Doğuda olan Japonya ve Afganistan çok açıktır ki bir değil.
Not 2: gelişmişliğin salt olarak sömürge ile sağlandığı fikrine katılmıyorum. Öyle olsaydı sömürgesi olmayan kuzey ülkelerinin veya sömürge yarışına girememiş Almanya'nın batması gerekirdi. Bunula birlikte güney Amerika'yı kan gölüne çeviren İspanya'nın da acayip gelişmiş bir ülke olması lazımdı. Bu yüzden çok faktörlüdür demek bana göre daha doğru.
- batıda daha rasyonel kararlar verilirken Doğu'da daha duygusal kararlar verilmesi (bu bizde de var. mesela bir olay olduğu zaman hemen asalım keselim moduna giriyoruz halbuki daha uzun vadeli etkileri düşünmemiz gerekir.)
- yukarıdaki yazar arkadaşların da bahsettiği gibi hukukun üstünlüğü, demokrasi gibi kavramlar. Bildiğiniz üzere doğudaki ülkelerin pek de demokratik olduğunu söyleyemeyiz.
- sayın (yazar: mehlika) yazarımız da değindiği gibi terör olayları. Amerika bu kadar müdahale etmeseydi ortalık da bu kadar karışmazdı, belki de daha farklı bir orta doğu görebilirdik.
- bazı evrelerin geçirilmiş olması ve bunun getirdiği toplumsal bilinç (örn: Fransız ihtilali)
- eğitime önem verilmesi ve ona göre kaynak ayrılması.
- nüfus. Doğudaki bazı ülkelerin nüfusu orantısız fazla. Örnek verecek olursak hindistan gelir olarak bakınca büyük bir ekonomi olsa da refah seviyesi çok düşük, Norveçin nüfusu da sadece 5 milyon.
- doğuda yozlaşma olması.
Not: yazının başında dediğim gibi her ülke bir değil. Doğuda olan Japonya ve Afganistan çok açıktır ki bir değil.
Not 2: gelişmişliğin salt olarak sömürge ile sağlandığı fikrine katılmıyorum. Öyle olsaydı sömürgesi olmayan kuzey ülkelerinin veya sömürge yarışına girememiş Almanya'nın batması gerekirdi. Bunula birlikte güney Amerika'yı kan gölüne çeviren İspanya'nın da acayip gelişmiş bir ülke olması lazımdı. Bu yüzden çok faktörlüdür demek bana göre daha doğru.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?