Yaşanamamışlıklar… bir zamanlar sizi neşeyle dolduran birinin şimdilerde yanından geçerken kafanızı eğdiğiniz her an, akla gelen ihtimaller kümesi… geriye dönmek, her şeye yeniden başlamak, bir şeyleri daha farklı ve belki daha doğru yapmak istersin ama artık gücün yoktur. Gurur-kalp savaşını gurur kazansa da yine de keşkeler boğazda bir yumru, gözlerde yaşlar bırakır Ve insan yoluna öylece devam eder ki zannımca alışmak tam da burada başlar.
Çocukken herhangi bir sevgi unsurunda bir eksiklikle karşılaştıysanız hayatınız boyunca yakanızı bırakmaz. Gün boyu aman hayat ne güzel diye güldürür eğlendirir, eve dönüş yolunda gözünüzü doldurmaya utanmaz. Şerefsiz.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Kutlu Olsun!
bugün, millet iradesinin en saf haliyle temsil edildiği, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün geleceğimizin teminatı olan çocuklara armağan ettiği 23 nisan ulusal Egemenlik ve çocuk bayramı'nı kutluyoruz.
bu özel günde,koltuklara çocuklar oturur.çünkü koltuklar, geleceğe umutla bakan,temiz yürekli çocuklara çok yakışır.
umarız ki büyükler de bu minik temsilcilerden ilham alır; koltukları bir amaç değil,bir araç olarak görür. Zira koltuğu sevip,sorumluluğu sevmemek... çocuklara göre değil!
bugün biz büyükler için bir hatırlatma,çocuklar içinse bir bayram.
geleceğimizin ışığı olan tüm çocukların 23 nisan'ı kutlu olsun!
bugün, millet iradesinin en saf haliyle temsil edildiği, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün geleceğimizin teminatı olan çocuklara armağan ettiği 23 nisan ulusal Egemenlik ve çocuk bayramı'nı kutluyoruz.
bu özel günde,koltuklara çocuklar oturur.çünkü koltuklar, geleceğe umutla bakan,temiz yürekli çocuklara çok yakışır.
umarız ki büyükler de bu minik temsilcilerden ilham alır; koltukları bir amaç değil,bir araç olarak görür. Zira koltuğu sevip,sorumluluğu sevmemek... çocuklara göre değil!
bugün biz büyükler için bir hatırlatma,çocuklar içinse bir bayram.
geleceğimizin ışığı olan tüm çocukların 23 nisan'ı kutlu olsun!
Bazı insanlar hayatımıza girer, bize bir şeyler öğretir ve hayatımızdaki süresi dolunca da bir şekilde çıkarlar. Bunu böyle kabul edip o insanın bize kattıklarıyla hayatımıza devam etmek gerek.
Bir Gütf'lü karede sabahlıyordur.
İkisine de değil, tus çalışan ve mevcut kontenjanlarla yüksek puanlı bir bölüm isteyene zor. (Zorluk konusu değişmeksizin)
Alışırım Gözlerimi Kapamaya- MaNga
Sen ya da Hiç - Madrigal

'Eşim gözlerimin önünde şehit oldu. Yetim oğlumun bacağı koptu, başörtüm ile bacağını bağlayıp 4 km taşıdım, az önce oğlum da şehit oldu. Elimden bu geliyordu, bunu yaptım, başörtüm bile işe yaradı. Müslümanlar başımdaki kanlı örtüm kadar fayda vermedi…'
Bunlar bu devrin karanlığını gözler önüne seren bu kadının sözleri…
Samimi değilsiniz abi yapmayın duygunuz yoksa bile mantıklı ve tutarlı olun…
Sen ey hayvanseverim diyen kardeş tutarlı değilsin.
Sen ey kadın hakları savunucusuyum diyen kardeş tutarlı değilsin.
Sen ey insan hakları savunucusuyum diyen kardeş tutarlı değilsin.
Veya belki de evrensel değilsin ki bu da tutarsız olmanın farklı bir tezahürüdür…
Son 5 gün 100 den fazla çocuk ve bayram günleri de dahil olmak üzere…
100 basit yazılır zor yaşanır… çocuk küçük acısı büyüktür… 5 gün kısa ve geçmeyendir yapma…
Var sen 18.000 i ve 1,5 yılı düşün…
Ey karşılaştırmayı çok seven kardeş ey ulus devlet anlayışını özümsemiş ve benden gayrısı benim ilgim değil diyen kardeş, öyle mi gerçekten samimi misin önce ve sonra senin fikirlerin ne kadar özgür, düşün…
Bir esarettir devam etmekte insanın zindanları vardır onlardan kurtuldukça insan özgür olmaya yol alır…
Tarih zindanı, tabiat zindanı, toplum zindanı ve en önemlisi kendi zindanımız…
Ve en nihayetinde kişi kendini esir eder farkında dahi değildir…
Eksileyen arkadaş siyasi bir söylemde bulunduğumu sandı herhalde yoksa bir hekim adayının böyle bir durumu kabulleniyor olması da kendi içinde tutarsız...
niye sasiriyon syn dark, sen fistikgibirinin anlattığını anlamiyon baskasi da seni anlamiyor
Kardeşim hayırlı tezkerelerin olsun..
Her ne kadar kiralık evlerden ırak olsan da bizim gönül evimizde sahipsin dert etme sen..
Her ne kadar kiralık evlerden ırak olsan da bizim gönül evimizde sahipsin dert etme sen..
'Biraz ara versek iyi olur' biraz uzak kalmanın iyi geleceği anlamına gelmez.
Bitmiştir.
Evet cnm irreversible
Bitmiştir.
Evet cnm irreversible
Eğer karşınızdaki bir hata yaptığında onun hatası yerine sizin hataya verdiğiniz tepki daha çok konuşuluyorsa karşınızdaki sizi muhtemelen manipüle ediyordur.Farkındalığınızı arttırın. İlişki, arkadaşlık, ekonomi, politika, siyaset tavsiyesidir…
Ses çıkarmayan insanlar. Gerçi büyüklerimiz onlara “dilsiz şeytan” diyerek bu ikilemi yok etmişler.
Para harcamamayı düşünüyorum
(•_•)
<) )╯SATIN ALMA
/ \
\(•_•)
( (> SATIN ALMA
/ \
(•_•)
<) )> 2 NİSAN'DA HİÇBİR ŞEY SATIN ALMA
/ \
<) )╯SATIN ALMA
/ \
\(•_•)
( (> SATIN ALMA
/ \
(•_•)
<) )> 2 NİSAN'DA HİÇBİR ŞEY SATIN ALMA
/ \
Hala birileri var, birileri var
Ruhunu, şerefini zalimin gölgesine satmayan
Birileri var, birileri var
Masumun nefesini koruyan birileri var
Yeter ki hep böyle kal..
Ruhunu, şerefini zalimin gölgesine satmayan
Birileri var, birileri var
Masumun nefesini koruyan birileri var
Yeter ki hep böyle kal..
kızılay
Hukukun h'sinin bile kalmadığı ülke.
Cumhuriyet, egemenlik, geçmiş dönemde kazandığımız her şey bir bir elimizden kayıp giderken akıl sağlığını korumanın bir yolu yok. Çok üzücü ve çok yazık.
Cumhuriyet, egemenlik, geçmiş dönemde kazandığımız her şey bir bir elimizden kayıp giderken akıl sağlığını korumanın bir yolu yok. Çok üzücü ve çok yazık.
kırtasiyeden not alırken fethi abi'nin bak şu hoca şöyle yapar şu nottan çalış önerilerinin bütünüdür.
Tıp fakültesine girdiğimden beri çocuk halimin bana bolca gülümsediği ve teşekkür ettiği gündür.
Eminim birçoğumuzun da öyledir.
Nicelerini görmek ümidiyle…
Günümüz hak ettiğimiz gibi kutlu olsun.
Eminim birçoğumuzun da öyledir.
Nicelerini görmek ümidiyle…
Günümüz hak ettiğimiz gibi kutlu olsun.
Birine sahip olamayacağı güzellikleri bir anlığına göstermek, deneyimletmek.
Bu aralar fiyatından şikayetçi olduğum için çilek örneğinden gideceğim. Hayatında hiç çilek alamayacak birini düşünelim. Bir gün o kişiyi alalım ve sadece bir günlüğüne çilek tarlasına götürelim. Çileğin kokusunu, tadını öğretelim ama bunun sadece bir günlük bir şey olduğunu asla söylemeyelim. Gün sonunda onu çileğe sahip olamayacak hayatına tekrar yolcu edelim. O kişi artık çilekten haberdar ve bir daha tadına bakamayacak. Eğer biz ona bunu hiç göstermeseydik hayatında bir çilek eksikliği hissetmeyecekti ama artık hissedecek. Bunu her türlü iyi davranışa uyarlayabiliriz. Bir şeye sahip olamamakla sahip oluyormuş gibi olup bunun farkında olmak acısal olarak farklı düzeyde seyrediyor. O yüzden sürdürülebilir olmayan iyilik iyilik midir yoksa birine yapılabilecek bilinçli bir kötülük müdür diye sorgulamakta fayda var.
Bu aralar fiyatından şikayetçi olduğum için çilek örneğinden gideceğim. Hayatında hiç çilek alamayacak birini düşünelim. Bir gün o kişiyi alalım ve sadece bir günlüğüne çilek tarlasına götürelim. Çileğin kokusunu, tadını öğretelim ama bunun sadece bir günlük bir şey olduğunu asla söylemeyelim. Gün sonunda onu çileğe sahip olamayacak hayatına tekrar yolcu edelim. O kişi artık çilekten haberdar ve bir daha tadına bakamayacak. Eğer biz ona bunu hiç göstermeseydik hayatında bir çilek eksikliği hissetmeyecekti ama artık hissedecek. Bunu her türlü iyi davranışa uyarlayabiliriz. Bir şeye sahip olamamakla sahip oluyormuş gibi olup bunun farkında olmak acısal olarak farklı düzeyde seyrediyor. O yüzden sürdürülebilir olmayan iyilik iyilik midir yoksa birine yapılabilecek bilinçli bir kötülük müdür diye sorgulamakta fayda var.
Bazen miyopluktandır.
Bir şeyleri abartmamak, abartanlardan uzak durmak.
Kredi kartı denen şeyle tanışmamla beraber artan durumdur. Sizi kandırır ve der ki “banka kartıyla taksit yapamazsın” taksit çok mantıklı gelir bir şey alıyorsun ve 3'e bölerek ödeyebilirsin. Sonra “bu ay cepte kalmadı krediden ödeyelim de bi daha ki ay öderiz” hatta derki “hepsini ödemek zorunda da değilsin asgarisini ödesen yeter” %20 lere tekabül eder. Ama sonuna ekler “ya tamam sen şimdi asgarisini ödedin ama cüzi bir miktar 3 kalemde olacak şekilde sana bir faiz uygulayacağız” buda günümüz şartlarında kalan tutar üstünden %4.39'a denk gelir. (ben üniye başladığımda 1,59 falandı) devede kulak misali. Sonra birgün banka (otomatik arttırmayı kapatmadıysanız ki siz kapatmazsanız kapanmaz) sizin limitinizi arttırır. Farkında olmazsınız bazen (benim gibi) ve harcamaya devam edersiniz. Günün sonunda fark edersiniz ki aylık gelen para çıkan paradan az. bankalar Otomatik ödeme talimatı vardır (ki bu da opsiyoneldir siz kapatmanız gerekir ki kapatmak mantıklı değil bence) 10 günlük süre zarfının sonunda (ertesi ayın ilk 10 günü veya son 10 günü mesela bu 10 günülük süre zarfını da siz belirlersiniz ) otomatik olarak eğer başka bir banka hesabına parayı aktarmazsanız kredi borcunuzun tamamını ödemeye çalışır. Sonra bir bakmışsınız hesabınızda nakit para yok. Kısır döngü olarak ödediğiniz kadarını krediden harcamaya devam edersiniz. Ya bu böyle devam eder ya da borcu ödemezsiniz (ya da asgari tutarın altında ödersiniz). 3 ay boyunca gecikme faiziyle beraber ekstra vergilendirilirsiniz. Buda bu günün şartlarında %4,95 tekabül eder. 3 ay böyle devam ederse hesabınız kapatılır kredi notunuz düşer ve banka tarafından yazılı ve sözlü uyarılırsınız. Eğer hesabınız kapatılırsa ya borcu yapılandırırsınız ya da icra takibi başlar.(90. Günde ortalama). Bu süre zarfı içinde sizi avukatlar aramaya başlar. (açmayın ne kadar borcunuz olabilir ki bi de avukat masrafı çekersiniz) bir sürü tantana uzatmayayım. Üniye yeni başlamış dostlarımız varsa naçizane tavsiyem paranız varsa harcayın kamu spotu: banka sizin dostunuz değildir. Banka senin sadece para harcamanı kolaylaştırmaya çalışır. Bu konuyla ilgili havalı bir söz biliyordum ama aklıma gelmedi. Diyeceğim o ki nakit para her zaman daha güvenilirdir. Biraz uzun yazı oldu ama bence herkesin yaşayacağı türden bir sorun bildiğim kadarıyla tarifledim.
Unutmadık, unutmayacağız!
Büyük yıkıma ve tarifsiz acılara neden olan depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Kaybettiğimiz canları rahmetle anıyor, ailelerine sabır diliyoruz. Bu felaket, dayanışmanın ve birlik olmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi.
Ancak unutmamalıyız ki deprem değil, tedbirsizlik öldürür. Daha güvenli yarınlar için afet bilincimizi artırmalı, dayanıklı şehirler inşa etmeli ve depreme her an hazırlıklı olmalıyız.
Yaralarımızı birlikte saracağız, yeniden ayağa kalkacağız!
Büyük yıkıma ve tarifsiz acılara neden olan depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Kaybettiğimiz canları rahmetle anıyor, ailelerine sabır diliyoruz. Bu felaket, dayanışmanın ve birlik olmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi.
Ancak unutmamalıyız ki deprem değil, tedbirsizlik öldürür. Daha güvenli yarınlar için afet bilincimizi artırmalı, dayanıklı şehirler inşa etmeli ve depreme her an hazırlıklı olmalıyız.
Yaralarımızı birlikte saracağız, yeniden ayağa kalkacağız!
Gerçek olan dünyamız hüzün ve merhametten oluşmuştur.. şu sıralar dünyamız merhametsiz bir hüzün yuvası halindedir… öyle ki insafsız bir usta hüzünlerimizi merhametten kaçırarak hazırladığı harçla dayanması imkansız bir dünyamız elde etmiştir…
Dünyamızın dayanacak hali kalmamıştır, yeni bir dünya veya belki de muadilini aramak mecburiyeti doğmuştur… bulduğumuz yeni dünya bize acılı bir sonun ardından acısız bir sonsuzluk bahşeder mahiyettedir…
Bu yeni dünyayı ben biliyordum usta sana dedim mi bilmiyorum ama ben ordan arsa sahibi olmak için her gün bir miktar kapora bırakıyordum hem de her iki avucum dolusu…
Dünyamızın dayanacak hali kalmamıştır, yeni bir dünya veya belki de muadilini aramak mecburiyeti doğmuştur… bulduğumuz yeni dünya bize acılı bir sonun ardından acısız bir sonsuzluk bahşeder mahiyettedir…
Bu yeni dünyayı ben biliyordum usta sana dedim mi bilmiyorum ama ben ordan arsa sahibi olmak için her gün bir miktar kapora bırakıyordum hem de her iki avucum dolusu…
Yaşamak için gerekendir.
Bu başlığı sanıyorum ben açmışım. Çok yakın bir zamana kadar hayatın belirsiz oluşu hayatı sevmeme en büyük engellerden biriydi. Geleceği bilmenin hep daha iyi olacağını düşünürdüm. Belirsizliğin içinde hep olumsuz şeylerin beni bulacağından ve geleceğin yani o belirsizliğin koca bir olumsuz olaylar kümesinden oluştuğundan neredeyse emindim. O yüzden sanırım yaşadığım ânın da çoğu zaman farkında olamadım. Keyif alamadım hayattan. Sonra zihnim belli şeyler yaşayıp öğrendikten sonra aslında belirsizliğin içinde koca bir umut olduğunu ve hayatın güzellikler de getirebileceğini kabullendi. O yüzden ilk entrydeki düşüncelerime katılmıyorum. Sözlüğü de en çok bu yüzden seviyorum sanırım. Kendimdeki değişimi görmeme yardımcı oluyor.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?
Esasında sanılanın aksine bilinç düzeyindeki bir disosiasyon sağlıklıdır.