markette poşet almak yerine aldıklarımı manav poşetine koymuştum ve o da yırtılmıştı. kasada bekleyenler bana bakmıştı hatta bekleyenlerden biri 25 krş için aldığın gazozu kırıcan dedi ve ben yine almayıp bir manav poşetine daha koyup çift poşetle götürmüştüm aldıklarımı :) (bu olayı yaşamama annem neden oldu ama olsun canım anam :))
misafire gittiğimizde herkese sırayla çay ikram edilirken bana da ikram edildiği zaman anlamıştım
birilerine sesimi duyuramadığım için az önce yaşadığım şey
Yanımızdakilerin kıymetini bilmemiz gerektiğini çok iyi anlatan bir şarkı,her dinlediğimde etkiler beni..
kesinlikle. az önce ben de dinlerken etkilendim ve bir sorguladım gerçekten değerini biliyor muyum diye yanımdakilerin sayın highwaytohell . her zaman aklımızda buluması gerken bir şarkı
Öyle gerçekten.bilelim hayattayken,yan yanayken değerlerini tuzlukaju :')
başa çıkamadım
bu yaşlarımızı yaşamak
parmağına yüzük denediğinde ve o yüzüğün parmağından çıkmadığını farkettiğinde hissedilen çaresizliğin ve korkunun diğer bir versiyonu
Akrabalar arasında gelen soruları savuşturma itemidir.
heyecanla bir şeyler anlatırken karşıdakinin dinlememesi
sakatatlarla yapılan herhangi bir yemek
ölmeden de sürünebileceğimi anlamamı sağladı
bir akıllı sensin
Interstellar'ın ve harry potter'ınki çok iyi
Dizi olarak da dark ve breaking bad bence
Dizi olarak da dark ve breaking bad bence
küçükken annemlere şaka olsun diye tuvalete saklanmıştım baksalar da göremeyecekleri bir kısma. beni aramışlardı bayağı süre. dayak yemiş miydim hatırlamıyorum :)
bir ara da hani şu alnın üstünde biraz saç çıkıntısı olur ya kafanın tam ortasında. orasına çok sinirlenmiştim düzgün durmuyor diye kısa kesim derken hızımı alamayıp kazıdım. sonra aylarca orayı saçımla kapatarak uzatmaya çalıştım :))
bir ara da hani şu alnın üstünde biraz saç çıkıntısı olur ya kafanın tam ortasında. orasına çok sinirlenmiştim düzgün durmuyor diye kısa kesim derken hızımı alamayıp kazıdım. sonra aylarca orayı saçımla kapatarak uzatmaya çalıştım :))
Tırnağımla elimde yanlışlıkla açtığım yaranın izi
youtube'da premium olmadan video izle ve sabrının sınırlarını zorla, içinde tonlarca reklam olan videolar mı? Eveett işte sabrını sınamak için büyük fırsat. Premium olmamanın reklamını yaptım sanirim, spotify'da premium olmamak bundan daha kötü ama
kolun kırılmasını bulaşıcı hastalık zannederdim çünkü çevremdekilerin hep kolu kırılıyordu benim ne zaman kırılacak diye düşünürdüm :))
öncelikle bir hayvan olmak istemezdim.beni alıp kafese kapatan,kürküm, dişim veya sırf zevk için beni öldürecek olan bazı insanların arasında olmak çok korkutucu olurdu. güneş olmak isterdim. hem saygı duyulurdum hem de uzayın o sonsuzluğunda etrafımda dönen kendime ait bir sistemim var çok havalı :)
ders çalışmaktan kaçmak demeyelim de ilginin bir anlık gafletle dağılması diyelim
Cuma günleri güzeldir. Hem cumartesinin verdiği yarın tatil bitecek hüznü yok. Hem pazarın verdiği yarın hafta başlayacak tükenmişliği yok. Cumalar güzeldir tabi bu zamanlar dışındaki zamanlardaki cumalar :)
cumalar sevilir be sayın tuzlukaju
severiz
Cumanın eski tadı olacak şimdi üyff
Kızım sen kafanda kurmuşsuna bağlanmazsa iyi
masa başından kalkıp salona gidip gelip tekrar masa başına oturmak
yalnız kaldıysan kalkıp pencerenden bir bak, güneş açmış mı? yağmur düşmüş mü? dön bak dünyaya
herkes gitmişse sakince arkana dön bir bak, dostun kalmış mı? aşkın solmuş mu? dön bak dünyaya
herkes gitmişse sakince arkana dön bir bak, dostun kalmış mı? aşkın solmuş mu? dön bak dünyaya
Bağlanmayacaksın
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
"O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin onu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de
korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları...
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
"O benim." diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan bir şeylerin...
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait
olacaksın.Mesela turuncuya, ya da pembeye.Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak...
CAN YÜCEL
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
"O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin onu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de
korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları...
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
"O benim." diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan bir şeylerin...
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait
olacaksın.Mesela turuncuya, ya da pembeye.Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak...
CAN YÜCEL
Lana ablamızın dediği gibi “born to die” yani ne demek yaşamak ölmekten hazin geliyor
mesaj attığım biri konuşmanın ortasında offline olup saatler sonra hala cevap vermediğinde tabi ki umursamıyorum
yine gözümdeki arpacığın ve omuz ağrımın beni bir salmadığı boş bir gündü
şu sıralar interstellar soundtrackin 1 saatlik versiyonunu dinleyerek tüm bu koşuşturmadan biraz uzaklaşıp hiçbir şey düşünmemeye çalışıyorum. iyi geliyor. önerilir.
Aklıma tatlı ve tuzlu pastaları aynı anda yiyerek tadını dengelemeye çalıştığım good old günler geldi
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?