<0,001 musibet
öyle her şeye ben yapıcam göze giricem diye atlarsan böyle mahvolursun işte. yok onu metabolize edeyim, şu ilacı da parçalayıvereyim nereye kadar, adamı kullanırlar. kendini harcatma iş dünyasında akıllı olcaksın. bak dalağa adamın görev tanımı belli paşalar gibi çalışıyor
Ne yapsa yaranamayanlarda bugün.. Ah canım karaciğer o kadar bensin ki :/
ünlü futbolcu hakan ünal
jet sosyete ajda hanım
iş insanı ali bey
hepsi burda, merit royalde vip üyeler. peki ya siz nerd- (tam bu noktada reklamı geç butonu çıkıyor)
jet sosyete ajda hanım
iş insanı ali bey
hepsi burda, merit royalde vip üyeler. peki ya siz nerd- (tam bu noktada reklamı geç butonu çıkıyor)
otobüsten sıradaki durakta inmen lazımdır ama öyle bir kalabalık vardır ki kapıya yaklaşman bile imkansızdır... bu çaresiz duruma düşmemek için öncelikle daha otobüse binerken stratejik bi konum almak lazım. sonra kapıya yakın olan inecek kişileri geçmiş tecrübelerden edindiğin mikromimik okumaları sayesinde tespit edip onların hakimiyet alanına yakın kurulup onlar çıkınca oluşan boşluğa hemen atlamalısın. artık krallar gibi otobüsü terk edebilirsin
en azından çarşamba olduğunu biliyorum
3 gecedir izlemeye doyamadığım keşke bi hapı olsa da içip hissettirdiği duyguları vakit kaybetmeden alsam dediğim 94 yapımı hong kong filmi. post-ayrılma sendromu yaşayan iki ayrı polisin iki birbirinden bağımsız hikayesi. izlerken camdan dışarı çok güzel bi film izlediğimi bağırasım geldi
hayatı bi fotoğraf olarak düşünürsek, o fotoğrafta ilk başta göze çarpan ilgi çekici kısımlara değil de fotoğrafı iyice büyüttükçe ortaya çıkan sıradan insanlara odaklanıp aslında sıradanın detaylarının büyük resimden daha ilgi çekici olabildiğini gösterdi bu film bana. ağlayan havlu, kilo alan sabun, dışarıyı özleyen gömlek... uzaktan bakınca maskülinitenin ve gücün simgesi gibi görüp geçeceğim bir polis memurunun eşyalarına yaptığı yakıştırmaları bunlar. faye'nin aşkını ufak jestlerle, kendi kendine triplenmelerle yaşaması da gerçeğe ne kadar yakın. bunları anlatırken dış ses olarak karakterlerin iç sesinin kullanılması da filmi sempatikleştirmiş.
renkli sinematografisi, akan dünya içinde karakterlerin ufak hareketlerine odaklanan çekimler ve california dreamin' şarkısıyla kafamda uzun süre dönüp duracak
hayatı bi fotoğraf olarak düşünürsek, o fotoğrafta ilk başta göze çarpan ilgi çekici kısımlara değil de fotoğrafı iyice büyüttükçe ortaya çıkan sıradan insanlara odaklanıp aslında sıradanın detaylarının büyük resimden daha ilgi çekici olabildiğini gösterdi bu film bana. ağlayan havlu, kilo alan sabun, dışarıyı özleyen gömlek... uzaktan bakınca maskülinitenin ve gücün simgesi gibi görüp geçeceğim bir polis memurunun eşyalarına yaptığı yakıştırmaları bunlar. faye'nin aşkını ufak jestlerle, kendi kendine triplenmelerle yaşaması da gerçeğe ne kadar yakın. bunları anlatırken dış ses olarak karakterlerin iç sesinin kullanılması da filmi sempatikleştirmiş.
renkli sinematografisi, akan dünya içinde karakterlerin ufak hareketlerine odaklanan çekimler ve california dreamin' şarkısıyla kafamda uzun süre dönüp duracak
ay ama o kadar güzel anlatmışsınız ki mest oldum.. ben de izledim ama böyle anlatamazdım
teşekkür ederim :))
son yılların en iyi türk filmi. zamanla efsane filmler arasına gireceğinden de eminim
filmin gerçekçiliği rahatsız edici boyutta. izlerken kudurdum resmen. "e ben bu olayları bi yerden tanıyorum, çok yakınımda bi yerden" hissi insanı daha da üzüyor
kurgusu ayrıca güzel, film boyunca bir an bile sıkılmadım, inişleri çıkışları nası ayarlamışlarsa 130 dakikanın geçişini hiç hissetmedim, filmin zamanında yaşadım o anlarda
filmin gerçekçiliği rahatsız edici boyutta. izlerken kudurdum resmen. "e ben bu olayları bi yerden tanıyorum, çok yakınımda bi yerden" hissi insanı daha da üzüyor
kurgusu ayrıca güzel, film boyunca bir an bile sıkılmadım, inişleri çıkışları nası ayarlamışlarsa 130 dakikanın geçişini hiç hissetmedim, filmin zamanında yaşadım o anlarda
gütf tiyatro topluluğu'nun geçen dönem nisan gibi oynadığı tiyatro oyunu
tiyatro tempo'nun ortamını unutamıyorum, benim için çok underground bi deneyimdi
tiyatro tempo'nun ortamını unutamıyorum, benim için çok underground bi deneyimdi
dönercide gobit ekmek diyeceğim yerde goblet ekmek dedim…
Sosu nerden salınmıştı acaba ekmeğin ahdhssh
artık "tam" asgari ücret olacağı resmi gazete'de duyuruldu ve sağlık bakanı tarafından ilan edildi. internlere kutlu olsun
dönem 3lere de şöyle aylık 1/10 asgari ücret falan yatsa?? ha?? en azından renkli notu karşılayacak bi tutar kadar
dönem 3lere de şöyle aylık 1/10 asgari ücret falan yatsa?? ha?? en azından renkli notu karşılayacak bi tutar kadar
"ortalama bir vatandaş, ailesiyle hafta sonu maddi açıdan yıpratıcı ve eğlenceli 2-3 saat geçirebilmek için haftanın belki 6 günü onar saat çalışmak zorunda kalabiliyor. ben ömür boyu sahip olacağım kutsal bir iş kültürü, nezih bir çevre ve daha birçok avantaj için neden günde 5 saat ders çalışmayayım" düşüncesi ders çalışacağım zaman ses çıkarmadan masanın başında oturmamı sağlıyor
kare çarşının adının nerden geldiği, çünkü geometrik olarak imkansız, bilen biri aydınlatsa ne güzel olurdu
Bunu ben de hep merak ettim, lütfen aydınlanalım artık 🤔
nerdesin
gazi tıp'ı değil yemekhaneyi kazanmışım
anatomisi çok zordu...baya...
ingilizce program için konuşuyorum, acland'ten anca 2-3 soru vardı. kadavra sorularında ekran gözükmüyodu, yer yer parlak ve soluktu. bi soruda da yapıyı işaret etmek için sarı ok koymuşlar ama mesocolon'un üstüne koymuşlar :d 30 saniyenin 20si o oku aramakla geçti.
sene boyunca 4 pratikte bu kadar zorlamayıp finalde kesitin hangi bölgeden olduğunu bile anlayamadığımız sorular sormak nedir ya, bırakın evimize gidelim
ingilizce program için konuşuyorum, acland'ten anca 2-3 soru vardı. kadavra sorularında ekran gözükmüyodu, yer yer parlak ve soluktu. bi soruda da yapıyı işaret etmek için sarı ok koymuşlar ama mesocolon'un üstüne koymuşlar :d 30 saniyenin 20si o oku aramakla geçti.
sene boyunca 4 pratikte bu kadar zorlamayıp finalde kesitin hangi bölgeden olduğunu bile anlayamadığımız sorular sormak nedir ya, bırakın evimize gidelim
farmakope
ilaç hazırlamada kullanılan, ilaçların doz kullanım formül bilgilerini içeren kitap. cümle içinde örnek kullanım: yolda yürürken farmakope gördüm.
ilaç hazırlamada kullanılan, ilaçların doz kullanım formül bilgilerini içeren kitap. cümle içinde örnek kullanım: yolda yürürken farmakope gördüm.
gözler bunu da gördü tadı da harikaydı görüntüsü de, devamını bekliyoruz
arı filmi. başrol arıyı cem yılmaz seslendiriyodu. cars kadar olmasa da tatlı bi animasyondu
bir tanesi sahibelere aittir. binersek cezalandırılabiliriz
mızraklanmak
düşünsene krem rengi kargo pantolonunu giyip tam bir afrikalı çocuklara yardım eden avrupalı edasına girmişsin, safarinin tadını çıkarıyosun. bi yandan vlog çekip öte yandan doğa ile hasretini giderirken saçına başına yaprak takmış agaugu bir şeyler diyen yerlinin biri elinde mızrakla karşına çıkıyor ve seni tanrısına kurban ediyor. korkunç
düşünsene krem rengi kargo pantolonunu giyip tam bir afrikalı çocuklara yardım eden avrupalı edasına girmişsin, safarinin tadını çıkarıyosun. bi yandan vlog çekip öte yandan doğa ile hasretini giderirken saçına başına yaprak takmış agaugu bir şeyler diyen yerlinin biri elinde mızrakla karşına çıkıyor ve seni tanrısına kurban ediyor. korkunç
kıymetli evladım viserion ve rhegal'in de başına böyle bir elim hadise geldi. ben de çok korkuyorum
(bkz: 8.30 dersine giden insan)
çoğu yan dizinin aksine neredeyse orjini kadar iyi olan dizi. breaking bad 10/10 ise bcs da en az 9,5/10dur. senaryo illmek ilmek işlenmiş. bb'deki havanın aynısını bu dizide de hissediyorsunuz. kartel elemanlarının psikodeli tavırları, albaquerque'nin sıkıcı havası… 6. ve final sezonu abd'de yayınlandı. heisenberg ve jesse konuk oyuncu olarak yer alacaklarmışş
ozark-marty byrde
marty hariç kendime bu kadar benzetebildiğim başkası yoktur. hayatını yönetme biçimini ve insanlara yaklaşımını kendiminkine yakın buluyorum. bu arkadaş fazla mantıklı birisi, işini hep ön plana koyuyor. aşırı mantığın yan etkisi olarak da ikili ilişkilerinde başarısız. sessiz ve kendi halinde. sanırım 40larımda aynen böyle olucam
aslında yukarıda yazan kriterlere dexter da uyuyor. ama dexter yerine göre (o yeri izleyenler biliyor) fazla yabani ve hırçın.
ayrıca
marty hariç kendime bu kadar benzetebildiğim başkası yoktur. hayatını yönetme biçimini ve insanlara yaklaşımını kendiminkine yakın buluyorum. bu arkadaş fazla mantıklı birisi, işini hep ön plana koyuyor. aşırı mantığın yan etkisi olarak da ikili ilişkilerinde başarısız. sessiz ve kendi halinde. sanırım 40larımda aynen böyle olucam
aslında yukarıda yazan kriterlere dexter da uyuyor. ama dexter yerine göre (o yeri izleyenler biliyor) fazla yabani ve hırçın.
ayrıca
herkesin kendine özel bi allahı var sanıyodum, yoksa herkesi aynı anda nası görebilir ?! büyüyünce doğru olmadığını anladım neyse ki :p
allah sayısını 1'e kadar düşürdüğümde ise başka sanrılar başladı. "allah izin verirse" lafını duyunca gerçekten göğe doğru arabayla çıkıp allahtan izin alıcaz sanıyodum
bir de allahı erkek sanıyodum. yüklenmeyin arkadaşlar 6 yaşında, ataerkil bi toplum üyesiydim
allah sayısını 1'e kadar düşürdüğümde ise başka sanrılar başladı. "allah izin verirse" lafını duyunca gerçekten göğe doğru arabayla çıkıp allahtan izin alıcaz sanıyodum
bir de allahı erkek sanıyodum. yüklenmeyin arkadaşlar 6 yaşında, ataerkil bi toplum üyesiydim
ricky gervais'e olan merakımdan dolayı başladığım dizi. eşini kaybetmiş birisinin çevresine ve hayata karşı tutumlarını anlatıyor. ara ara öğütler de veriyor. ilk sezon (6 bölümcük) boyunca tüm bölümler birbirinin kopyası gibi olduğu için biraz sıkıldım açıkçası, 2. sezona da bir şans verdim ama ilk bölüm de aynı şekilde devam ettiği için bıraktım. eğer konsepti sevdiyseniz güzel, 3 sezonun hepsini bile izleyebilirsiniz. çerezlik zaten 25-30ar dakika
ayrıca dizinin geçtiği kasaba, kullandıkları aksanla ters orantılı şekilde güzel
ayrıca dizinin geçtiği kasaba, kullandıkları aksanla ters orantılı şekilde güzel
uzuun bi listeyi hak ediyor ama aklımda en çok kalanı bırakayım şöyle
oğuzhanın müzik kutusunun içinde yaşaması zamanında çok yaratıcı gelmişti
oğuzhanın müzik kutusunun içinde yaşaması zamanında çok yaratıcı gelmişti
okulda sadece öğrenciye ait doğru düzgün kafe, çardak, çimenlik vs bile bulunmadığını göz önüne alırsak çok da yadırganmaması gereken durum
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?