Ben gerektiği yerde küfürün çok güzel olduğunu düşünenlerdenim severim küfür etmeyi tabi alt kategorileri vardır küfürün. öyle her şey her yerde söylenilmez. Aslında çoğu zaman içimden ederim dışa yansıtmaya çekinirim maalesef. Çünkü ülkede genellikle kızlar küfür ederse bir sessizlik, bir önyargı oluşuyor hatta çoğu zaman kız terbiyesiz ilan ediliyor. Neyse,kendime ağzı bozuk diyebilirim ama valla bazen bazı şeyler küfürsüz eksik kalıyor sizce de öyle değil mi sayın yazarlar
Aslında ağzım oldukça bozuk. Fakat küfür ettiğim zamanlarda kadın cinsiyetimden ötürü küfürlerin bana ters olduğu kanaatine vardım. Küfürler genel olarak erkek cinsiyetli insanlara endeksliler. Bu nedenle ağzımı bozacaksam küfür sayılmayacak ancak hoş da sayılmayacak kelimeleri daha sık tercih ederim.
anneme sorsanız benim ağzım çok bozuk, çünkü en ufak bir kaba kelimeyi bile küfür olarak değerlendiriyor kendisi :) bana sorarsanız eh işte. yani ağzının bozuk olması gerçekten çok göreceli bir kavram, birisinin ağır bir küfür olarak değerlendirdiği bir kelimeyi başkası çok normal bir kelime olarak algılayabiliyor. ben bazı küfürlerden nefret ediyorum, çok itici ve mide bulandırıcı geliyorlar( hoş istemsizce kırk yılda bir onları da söylediğim oluyo içimden ama..) bazılarını ise söylüyorum valla bile isteye. söyleyebileceklerim nerde ve kimin yanında olduğuma göre değişiyor. ortalık yerde küfretmem yani. mesela bazılarını sadece evde söylerim (hatta bazen bir yere tam uyacak bir sözcük oluyor ve benim çok komiğime gidiyor, o zaman sadece kardeşime söylüyorum ve birlikte gülüyoruz :)), bazılarını çok yakın arkadaşımın yanında da söyleyebilirim vs. içimden ya da etrafta kimsecikler yokken özgürce kullanırım birtakım kelimeleri :) sürekli kendi kendime konuşan bir insanım yani kendimle beraber çok şeyi yorumlarız, bu yorum ve değerlendirmeler sırasında da kullanırım bazı küfürleri. bazı olay ve durumlara bazı kelimeler cuk oturuyor, işte böyle zamanlarda dışımdan söyleyemesem bile içimden geçiririm yani. yani şöyle bakınca küfretmek hoş bir şey değil, kimseye de yakışmıyor ama çok da kasmamak lazım galiba, bazen yerine ve zamanına göre söylenebilir. ama büyüdükçe bırakmayı düşünüyorum, evde bile söylemeyeceğim yani, sadece içimden söyleme moduna geçeceğim :))
Ben çok sinirlendiysem ağlıyorum, yüzeysel bir mevzuya irite olduysam saçma, hırıltı benzeri sesler çıkarıyorum. Küfür yerine daha karakteristik tepkilerim var anlayacağınız:))))
ne kadar bozuk olunulabiliyorsa o kadar bozuk. Azaltmak için uğraşıyorum fakat sanki bazı küfürler noktalama işareti olmuş gibi virgül yerine veya nokta yerine kullanıyorum genellikle.
Cinsiyetçi küfür, argo veya hakaretlerin hiçbiri kabul edilemez ve kullanılmasına da kılıf uydurulamaz. Bu sebeple asla bu tür ifadeler kullanmam ve kullanılmasına da karşı çıkarım.
Buna karşılık ben ağzımı bozmuşsam hakaret etmemişimdir yalnızca isimlerini zikretmişimdir.
Ağzım bozuktur efendim ama bunu böyle tercih ettiğim için böyledir. Patavatsız biri olarak anlaşılmak istemem yerine göre değişir konuşmalarım. Yıllardır arkadaş olduğumuz halde ağzımdan hiç kötü söz duymamış arkadaşlarım da vardır, benimle birlikte olduğu zaman ahlakının bozulduğunu düşündüğünü söyleyen de.
Şimdi gelelim neden kullandığıma maalesef olaylar üzerine çok düşünen bir insanım yapılan bir hareket ya da öylesine sarf edilmiş herhangi bir söz bile haftalarca aklıma takılabiliyor. Ben de bazı olayları ve durumları o an orada bitirmek adına düşüncemi içimden geldiği gibi belirterek bitirmeyi tercih ediyorum. Ki bu belirtme olayı uygun ortamda çoğu zaman kötü bir söz ile oluyor.