sanırım türkçenin en tasarruflu kullanıldığı ağızlardan birisine sahip benim yörem :)
geliyor musun? --> gelo mun? okuyacağım --> okuyucum gidiyoruz --> gidok istisnai bir durum: iyi --> eyyi
cümleleri duygusal anlamda desteklemek için "bre" ünlemi çok sık kullanılır. bir de şaşkınlık durumunda sık kullanılan bir ifade --> vili (en sondaki i şaşkınlık durumuna göre az veya çok uzatılır)
Bu tarz yöresel ifadelerin birçok yere yayılabilmesi normal malum ülkemizin yöresinden bir grup, başka yerlere kendi kültürünü taşıyarak göçebiliyor tarihsel süreçte, aynı şekilde bazı edebi eserlerin yaygınlığına göre de belli kesimlerde ortak ifadeler olarak belirebilir :) ancak fark ettiğim kadarıyla vili ifadesi daha çok x jenerasyonunda yaygın bir ifade ve zaman geçtikçe etkinliğini kaybediyor. Teşekkürler katkınız için sayın siriusyildizi :))
babaannemgille çok zaman geçirdiğimden bizim oranın yöresel konuşmalarına fazlasıyla hakimim. arkadaşlarla otururken de ara sıra ağzımdan kaçıyo ama anlamıyolar. buraya yazayım da genel kültür olsun :dd ellağm: sanırım eyiki: yok canım, daha neler vıııı: ünlem belirten şaşırma ifadesi heri: kullanıldığı yere göre anlam kazanır. daha neler, boş ver, çabuk anlamlarına gelebilir. essah: doğru bir tas su koyunmak: duş almak beli bıhnı kopmak: çok yorulmak çarpana çalmak: işleri yetiştirmeye çalışmak, yoğunluk sıtkı sıyırmak: eskiden değer verdiğin birinden artık hoşlanmamak
"da" bağlacını (?) her 2 cümleden birinde kullanabiliyor olmamız ;)) "a" harfi hafif uzatılır. ondan dolayı iki a ile yazdım. bir ara kaç farklı anlamda kullanılıyor diye merak edip saydığımda 7-8 bulmuştum. hatırladıkça editlerim artık :d "hadi daa" (çabuk ol anlamında) "onları da çağırdınız daa?" (değil mi? anlamında)
"doo bu da napmış?" veya birisi sesleniyor mesela karşılık olarak çıkabilecek en yüksek sesle eyyyyyy derler fdsfggadgsdı babaannem özellikle. ilk defa doo diyince hiçbir şey anlamamıştım. bir nevi şaşırma ifadesi gibi bir şeymiş
Patatese kartopu, fasulyeye lobya, ahududuya jol diyoruz😀 Orada hiç yaşamadım. Birkaç yılda bir sadece birkaç hafta için ziyaret edebilme şansım oluyor, o yüzden başlarda bu farklı kelimeleri çok garipsiyordum ama ahududu yerine jol demek o kadar pratik ki memleketime gittiğim an direkt bu yöresel söyleyişlere geçiş yapıyorum :) Ekleme: böğütlene de kara jol diyoruz😄 Son bir ekleme: kartopunun rusça kartoffel kelimesinden bize geçtiği ve kartopu şeklinde türkçeleştiği düşünülüyor çünkü yakın illerde de kartol/kartop/kartof gibi benzer kelimeler kullanılıyor. Ama çevre illerden farklı olarak bizim yörenin patatesi yuvarlak, küçük ve içi neredeyse beyaz kabul edilebilecek kadar açık renkte olduğu için patatesi kartopuna benzeten yöre insanı rusça patates anlamına gelen kelimeyi zamanla kartopuna çevirmişler diye düşünüyorum.