Schrödinger'in kedisi gibiyim,
Aynı zamanda hem ölüyüm hem değilim.
Ruhum çekildi, diplerdeyim
Ama aslında bulutların üstündeyim.
Y/n: bipolar değilim
son günlerdeki ruh haliniz
Pandemiyle birlikte, geride bıraktıklarımla yeni gelen şeyler arasında bir hesap yapıyorum. Neler bitti, neler başladı... belki de akıp giden sadece zaman değil bir de gözündeki yaşlardı. Ve yine belki de insanın kendini bulma yolculuğu aynaya değil kalbine bakınca başlardı.
Not: Kelimeler bir anda döküldü ben de tutmayım dedim biraz anlamsız olabilir :)
Not: Kelimeler bir anda döküldü ben de tutmayım dedim biraz anlamsız olabilir :)
Mutlu olmamakla birlikte artık beni neyin mutlu edeceğini de bilmiyorum . Ömür böyle geçer mi ? Geçmez gibi geliyo.
ben bu tam olarak...
Uzun zamandır bir tünelde gibi hissediyordum. Tünel çok karanlıktı. Bir çıkış bulmak ümidiyle sarsak adımlarla ilerliyordum. Oysa ben ilerledikçe tünel daralıyordu. Son günlerde tünelde iğne ucu kadar bir aydınlık görüyorum. Işık nereden geliyor henüz seçemedim. Fakat o ışığın kaynağını bulup kendi aydınlığıma kavuşacağım. Kendime güveniyorum. Ben büyüyorum, iyileşiyorum öyleyse onarabilirim. Onaramadıklarım da olacaktır. Olsun.
aslında karmaşık ve gerçekçi bir ruh halindeyim. sanırım kendime ön yargısızca yaklaşmayı öğreniyorum. zaman zaman başkalarına dürüst olabilmek için kendine yalan söylemiş bir insandım ben. bu evreye gelebilmek için çok mu acı gerekti bilmiyorum. lakin şunu biliyorum, acıların öğreticiliği artık onlara şükran duymama yetmiyor. çünkü gerçek şudur ki acı kalbinizi yakar ve bu yanma hissine tamamen saygı duymak gerekmez. acıyla uğraşmayı terk ediyorum.
'acıyla uğraşmayı terk ediyorum.' çok derin geldi.
derinden geldi ;)
daha önce başka bir entryimde de yazmıştım sanırım: melankolik bir insan değilim, baseline mutluluk değerim yüksektir. mutluluk durumumuzun skalasını -100 ile +100 arasında tanımlayacak olursak normal bir günde stabil olarak +40 ile ortada geziyorum, iş yapıyorum. son bir aydır bu değer +55'e çıkmış durumunda. günlerim daha verimli geçmeye başladı, daha çok iş yapıyorum, daha çok kazanıyorum, daha çok geziyorum, kedimle daha fazla zaman geçiriyorum. sizi mutlu etmeyen (bakın mutsuz eden demiyorum) faktörleri çıkarın yazarlar hayatınızdan (bkz: aile evinin kanserojen olması), sizi yeniden çocukmuş gibi hissettiren insanları, etmenleri ise dahil edin hayatınıza. azıcık süründükten sonra rahata çıkıyor hayat. mutsuzsanız ya değişin ya da değiştirin. hayat fazla hızlı geçiyor, bana "senin zamanında" ile başlayan bir cümle kuruldu geçen. bunların hiçbiri olmuyorsa -çünkü kabul edelim, hayat herkese eşit davranmıyor- kedi alın.
Çok güzel ifade etmişsiniz
çok sağ olun sayın objector:)
epeyce canım sıkkın aslında..her şey o kadar aynı ki.kendimi öylesine yaşıyor gibi hissediyorum.karamsar ve amaçsızım.belirsizlikler de fazlasıyla yoruyor.düşünmekten kaçıyorum.boşluktayım.her şey uzun bir süre daha böyle devam edecekmiş gibi hissediyorum..zor bir süreçten geçiyorum sanırım :(
O kadar iyi anlıyorum ki, sonumuz ne olacak böyle
inanın bilmiyorum sayın objector :( ama yoruldum gerçekten
Psikolojik savaş, güçlü olmanız lazım
bazen olmuyor işte..
Olur be neden olmasın, gelecekte güzel şeylerin olma ihtimaline karşı bile dayanılır şu anki sıkıntılarınıza
Umarım vardır güzel şeylerin olma ihtimali hala :')
Yaşamadan bilemeyiz ki ?
öyle gerçekten..bilemeyiz.ne diyebilirim ki sayın yazar.umarım güzel günler göreceğiz.
Güzel günler vardır vardır, inanmaya devam edelim sayın yazarlar :)
Sizi çok iyi anladığımı söyleyebilirim sayın highwaytohell, benim özellikle son günlerde hiç tahammülüm kalmadı. Hiçliğin ortasında boğulur gibiyim. Umuyorum ki tez vakitte kendimize geliriz
umarım vardır sayın mdblue..
gerçekten daha iyi ifade edilemezdi sayın kaira..tam olarak aynı durumdayım ben de :( umarım çıkarız bu ruh halinden en kısa sürede..
Sinirli.
Yarın komitem var, bir süredir evdekilerin aktif oldukları saatlerle ders çalışma saatlerimin çakışmaması için 21.00-04.00 arasında uyuyorum. Aynı şekilde dün gece de erken kalkabilmek adına 21.00'de uyudum. Futbolu takip edenler sonrasını tahmin ederler sanırım. 23.00'te konvoyun iğrenç gürültüsüyle uyandım (futbolu takip etmediğim için en başta dışarıda adli birtakım olayların gerçekleştiğini düşünüp fazlasıyla korktum) ve tekrar uyuyabilmem fazlaca zaman aldı. Sadece 7 saatlik uyku hakkım vardı ve ben neden bu süreyi zerre kadar umrumda olmayan bir olay yüzünden kısaltmak zorunda kalıyorum? Bu kadarı gerçekten barbarlık.
Benim sorunum alt tarafı bir sınav, ama salgın hastalığın olduğu bir dönemde ağrılarının yol açtığı berbat histen kurtulabilmek için uyumayı zar zor başarabilmiş insanların varlığı ya da her zaman mümkün olan ama pandemi döneminde olmanın daha da yükselttiği hastaneye yetişmeye çalışan insanların yolun tıkanmış olduğu o saatlerde zarar görme olasılığı? Bu insanlar gerçekten, şehirdeki her bir insanın, bir taraftar güruhunun sevincinden haberdar olmak istediği fikrine nasıl ve nereden kapıldılar acaba? Belki de sadece gürültüyle sınırlı kaldığı için şükretmem gerekiyordur çünkü evleri kurşunlanan insanlar da var (bkz: bir sevinç göstergesi olarak havaya ateş açmak)
Hadi insan haklarına saygı duymayan ve medeniyetten bihaber insanlar olmalarını bir yere kadar anlıyorum ama sokağa çıkma yasağı var yahu. Yasağı da gizliden gizliye değil korna çalıp tüm şehre duyurarak ihlal ediyorlar. Bu nasıl bir anarşizm?
Yarın komitem var, bir süredir evdekilerin aktif oldukları saatlerle ders çalışma saatlerimin çakışmaması için 21.00-04.00 arasında uyuyorum. Aynı şekilde dün gece de erken kalkabilmek adına 21.00'de uyudum. Futbolu takip edenler sonrasını tahmin ederler sanırım. 23.00'te konvoyun iğrenç gürültüsüyle uyandım (futbolu takip etmediğim için en başta dışarıda adli birtakım olayların gerçekleştiğini düşünüp fazlasıyla korktum) ve tekrar uyuyabilmem fazlaca zaman aldı. Sadece 7 saatlik uyku hakkım vardı ve ben neden bu süreyi zerre kadar umrumda olmayan bir olay yüzünden kısaltmak zorunda kalıyorum? Bu kadarı gerçekten barbarlık.
Benim sorunum alt tarafı bir sınav, ama salgın hastalığın olduğu bir dönemde ağrılarının yol açtığı berbat histen kurtulabilmek için uyumayı zar zor başarabilmiş insanların varlığı ya da her zaman mümkün olan ama pandemi döneminde olmanın daha da yükselttiği hastaneye yetişmeye çalışan insanların yolun tıkanmış olduğu o saatlerde zarar görme olasılığı? Bu insanlar gerçekten, şehirdeki her bir insanın, bir taraftar güruhunun sevincinden haberdar olmak istediği fikrine nasıl ve nereden kapıldılar acaba? Belki de sadece gürültüyle sınırlı kaldığı için şükretmem gerekiyordur çünkü evleri kurşunlanan insanlar da var (bkz: bir sevinç göstergesi olarak havaya ateş açmak)
Hadi insan haklarına saygı duymayan ve medeniyetten bihaber insanlar olmalarını bir yere kadar anlıyorum ama sokağa çıkma yasağı var yahu. Yasağı da gizliden gizliye değil korna çalıp tüm şehre duyurarak ihlal ediyorlar. Bu nasıl bir anarşizm?
Aşamadıklarımı fark etmiş hissediyorum
Paramparçayım tabiri caizse. Elimdeki,bedenimdeki,ruhumdaki,beynimdeki,zihnimdeki,kalbimdeki kısaca her zerremdeki hayal kırıklıklarımla baş etmeye çalışıyorum.Birbiri ardına kurduğum düşlerimin yine aynı hızla yıkılışına şahit olmak beni çok yoruyor.Hiçkimseye anlatamadığım kırıklıklarımla nefessiz kalıyorum.Elimden tutup beni bu kuyudan çıkaracak kimsem yok.Çünkü beni bizzat bu kuyuya itenler varken yeni birilerine güvenemiyorum.Paramparçayım işte sayın yazarlar kendimi toplayacak gücüm ya da isteğim de yok.Sanki kendimi o kuyunun dibine gömmeye yeminli gibiyim.Hâlâ düşlerde yaşamaya inatçı,yerle bir olmaya kararlı gibiyim. Oysa insan düşleri öldüğü gün ölürmüş.Zaten her nefeste kalbime batan kırıklıklarla yaşamak da ölüm sayılmaz mı ?
"Ben ne yapıyorum bu fakültede ya?"
ahhh ahhh ve bunu bi milyon kez söyleyip sonunda kendinizi yine bu fakültede bulacaksınız..
Aslında birkaç çözüm yolum var da, neyse hayırlısı 🙃
Evveeet,bugün zihnimde sadece bu var :'(
Bitse de gitsek.
üzgünüm hem kendim için hem de birisi için
Konular Yetişmiyor, yetişmediği için stres oluyorum, stres olduğum için çalışamıyorum sonuç olarak kafamı kesip atmak istiyorum.
Dalgalı bulutlu...
İfade edebileceğim tek şey bu ama çok anlamsız duruyor. Acaba var oluşsal sancılar mı vurdu yeniden...
İfade edebileceğim tek şey bu ama çok anlamsız duruyor. Acaba var oluşsal sancılar mı vurdu yeniden...
Çok karışığım. Bir yanım olabildiğince huzursuz ve yorgun. Diğer yanım mucizelere ve düşlerin gerçek olabileceğine halen inanıyor ve heyecanını koruyor. Bu iki yan arasında ben, eziliyorum.
Ne güzel anlatmış frida kahlo.
Ne güzel anlatmış frida kahlo.
Değişkenlikte ankara'nın hava durumuyla rekabet halinde iki gözümün çiçeği :)
İyi değilim sanırım.daha önce kendimi hiç bu kadar kaybettiğim bir dönem olmamıştı.bulamıyorum yolumu bir türlü.sığamıyorum benliğime,ne beynime ne yüreğime.aklımı meşgul eden bir şey var çözemiyorum bir türlü.hayatımda çok büyük bir çıkmaza girdim,neyi denesem olmuyor çıkamıyorum o girdaptan.nasıl bu hale geldim onu da bilmiyorum.korkuyorum bir yandan bir yandan da hiç olmadığı kadar cesurum.ben yolumu kaybetmem sanıyordum her şeyi halledebilecek kadar güçlüyüm sanıyordum kendimi tanıdığımı sanıyordum.oysa şimdi hiç tanımadığım bir şehirde gözüm kapalı yolumu bulmaya çalışıyor gibi hissediyorum.ve o kadar yaralandım ki yaşamımda,kimseye tek bir kelam anlatacak güvenim de yok.kayıp ruhumda,bir başıma öylece yolumu bulmaya çalışıyorum.
:( umarım en kısa zamanda işler kendiliğinden yoluna girer ya da yolunuzu aydınlatacak kişiyi bulursunuz sayın privileged of medic. Böyle zamanlarda bazen en ufak bir davranışa, söze tutunabiliyorum bu yüzden insanların arasına karışmayı tercih ediyorum. dinlemek için olsa bile iyi geliyor. söylemek istedim sadece.
Teşekkür ederim,umarım…
Rica ederimm
Mutsuzum. Sanırım birazcık da öfkeliyim kendime ve birisine ama daha çok kendime. Sınır koyamıyorum bazen insanlarla, kendime çok kızıyorum.
Ve insanlara çok çabuk bağlanıyorum bu da benim mal olduğumu gösterir
(bkz: #18839)
Son günlerde yine böyle 🙄
Son günlerde yine böyle 🙄
Sabahları manik akşamları depresif.
Mutsuz ve sıkıntılı. Her şeyden uzaklaşmak, gitmek istiyorum. Sorumluluklardan dolayı hiçbir yere gidemiyorum ama. Kafese kapatılmış ve böyle kalmaya mecbur bırakılmış gibiyim.
Gelişmeye çalışıyorum. Duygularımı ve düşüncelerimi geliştirmeye yönetmeyle uğraşıyorum. Bu durumdan memnunum.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?