Geçmiş ve gelecek beni hasta edecek
en yakınındaki kitabın 119.sayfasından bir cümle
Benim tutkun olduğum bir şey varsa Mösyö Bon-Bon, eğer tutkun olduğum bir şey varsa filozoflardır.
"görüyorum ki," diye sürdürdü adam, "şimdi de eziyet ettiğiniz insanların elindeki ekmeği almak için mızıldanıp dinlenmeye geliyorsunuz."
Kuru bir bisküvi gibi olduğumu, ancak çok acıkanın, başı sıkışanın el attığı bir rağbette olduğumu seziyordum
Aşık aklı, çocuk aklı.
Buraya yazabileceğim kadar güzel bir şey çıkmadı. Yazmışım gibi davranalım.
Karısı da ona cesaret verdi ve genç adam müteahhit olmak yerine profesör olmayı seçti ve bu kararından bir yıl sonra, 1945 yılında profesörlüğe atandı.
tonusun devamlılığını, kas iğciğinden medulla spinalis aracılığı ile beyne giden impulslar sağlar.
kolay gelsiin:))
teşekkür ederiimm :)
İşte midenin bu rotasyonuyla birlikte bazı değişiklikler olur.
yapma bunu…
10 sayfa öndesin belli ki
Yok daha fizyodayım ksksksksk
Ben 109 dayım
Hala 1. Hafta
hala mı korkuyorsun ölmekten?
Sen ki bütün bu yaratılışı seven Tanrı, insanı yoksul yarattın, niçin ona bir de şu birazcık yoksulluğu, sana ve sonsuz sevgine duyduğu şu birazcık güveni elinden alacak kardeşler verdin!
Başka bir deyişle, hayatın anlamı koşulsuz bir anlamdır çünkü kaçınılmaz ıstırabın potansiyel anlamını içerir.
“Vahşi bir hayvanın kükremesi, tabiatın bu acı haykırışları yanında hiç kalır.”
Bunu keşfetmek için dört yıl Harvard'da okumaya gerek yok.
En önemli avantajı ise günlük ilaç kullanımının olmaması nedeniyle artmış hasta uyumudur.
"bunca yıldır herkese nane şekerlerini karnımın ağrısını geçirdiği için aldığımı söylüyorum. oysa aslında bunları sevdiğim için yiyorum, ama koskoca bir insanın herkesin ortasında şeker emmesi yakışıklı bir hareket olmuyor."
"hayat böyle bir şey mi?"
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?