Hmmm çok güzel bir başlık.
Kırılmak.
Başlıca sebebim budur benim. Özelden arkasından salladığı yazarla ilgili burada methiye düzen insanları,asla hak etmediğimi düşündüğüm bir yorumu,zaten kasvetli olan gündemden kaçmaya uğraşırken burada kutup yaratılmaya çalışılmasını,ve muhtemelen birilerinin ötekisi olduğumu görünce kırılarak gittim. Gittim gitmesine ama daha iyi bir ortam bulamadım. Döndüm yine kürkçü dükkanıma.
Size saçma gelecektir ama gütfsözlük benim göz bebeğim,her şeye rağmen gütf de yuvalarımdan biri.
Yuva,terk edilmez. Birileri üzdü diye yuvadan vazgeçilmez. Kararım kesin,belki çok konuşmam ama asistan olunca bile ben burada olacağım. Çok anlatmak,nazar değdirmek istemiyorum;ben de benim elimden tutanlar gibi birilerinin elinden tutacağım. O yüzden,olabildiğim her yerde olacağım.
Yuvaysa,herkese yetecek bir yuva.
gütfsözlük'ü bırakma nedenleri
Tutunamıyorum albayım..
Sizi sözlükte görmek isteriz sayın schlimazl.
Bakacağız artık. Teşekkürler sayın syy..
Beni oldukça üzen bir platform. Uzun zamandır girmiyordum ve bugün girdim tekrardan. İnanılmaz depresiflestirip vaktimi çalıyor. Hesabımı tümden kapatmak gibi bir şey olmasını dilerdim ancak yok. Kapatıyorsun tabi ama tekrardan girdin mi açılıyor. Bilmiyorum yazarlar. Yorulmadık mi?
Hem de çok. Yaşamaktan belki ama Gütfsözlük'e yormak istiyorum, öylesi daha kolay…
Bir şekilde yükselmesi gereken notlar… Gitme vaktim geldi bence, düzeltince dönerim. Şu olaylar bir bitsin…
karanlık modun hala gelmemesi. getirin yahu şu karanlık modu blog'a bile geldi
gececi tema var aslında..
yine de biraz aydınlık gibi karanlık mod bi tık daha koyu sanırsam :))
aa ben onu karanlık mod sanıyordum :( umarım gelir karanlık mod..
"her geçen yıl birer birer masadan eksiliyor dostlar.." sayın yazarlar gitmeyin nereye gidiyorsunuz yahu? :((
birer birer değil resmen üçer beşer eksiliyoruz :(( daha güllaç yiyecektik oysaki...
evet :((( daha güllacımız,künefemiz vardı efenim..
Böyle demeyin ama :// ben sadece entrylerimle gittim. Yüreğim, beğenilerim, favorilerim ve yorumlarım hala sizlerle efendim ;)
entrylerinizi özlüyoruz sayın mdblue :((( hiçbir anlamda gitmeseniz :))))
Entrylere yüz yüze seslendirme gelsin o zaman :)) entrylerinizi uygun bir yerde ve zamanda dinlemek isterim mdblue :)) hem bana verdiğiniz sözleri tutmadan nereye yahu :)
Tamam tamam hiçbir yere gitmedim buradayım yine :)) sözüm de söz efendim. Sadece unutursam hatırlatın lütfen
+1 yazar kazandık highwaytohell çak 🖐🏻
Fazla uzaklaşmadan yakaladığıma sevindim mdblue :) tabi ki hatırlatırım uygun zamanı bekliyorum :))
Fazla uzaklaşmadan yakaladığıma sevindim mdblue :) tabi ki hatırlatırım uygun zamanı bekliyorum :))
🖐🏻 Yaşasınnn!!!
:))) çok hoşsun ya. Tamamdır
Birkaç yakın arkadaşım hariç kendimi başkalarına açmaktan çekiniyorum. Onlar beni tasdiklemeseler dahi bunun üzerinde münakaşa edip bana kendi fikirlerini benim anlayacağım dille belirtebiliyorlar. Onlara da bu düşüncelerimi sadece sözlü olarak aktarmak bana güvenli geliyor. Çünkü düşündüğüm her şey bir gün aleyhime delil olarak kullanılabilir. Buna kişisel konuşmalarım da dahil. Maalesef yurt dışı hayalleri kısıtlı olan birisi olarak bu ülkede memur olmak beklentisi ile yaşıyorum. Twitter üzerinden yazdığım, beğendiğim, rtlediğim her şey bu düzende benim yolumu kesebilir. Yine de Buna rağmen yeri geliyor Twitter üzerinden dini siyasi görüşlerimi paylaşabiliyorum. Ancak sözlük kuralları gereği sadece dini siyasi değil, okulla ilgili konularda konuşmak konusunda da çekincelerim var. Gazi tıp'ta okuyan öğrenciler arasından online eğitim staj serüvenine dahil olup hala okulunu savunabilen az sayıda öğrenciden biriyim. Yine de olumlu düşüncelere sahipken bazı şeyleri konuşmak konusunda çekimser hissediyorum.
Üzülerek belirtmeliyim ki burası anonim bir platform değil benim için. Girdiğim her entry'den sonra beni tanıyan insan sayısının artması olasılığı yükseliyor. En çok entry giren yazarlardan biri olarak bu olaslığın benim için diğer yazarlarnkindan fazla olduğunu da biliyorum. Düşünceler ve hisler ancak paylaşıldığı sürece yaşamın asıl amacı olan değişim için uygun hale gelir. Bu nedenle kendime ait olan ve insanı ilgilendiren tüm düşüncelerimi yine de aktarmaya devam edeceğim. Siz değerli sözlük yönetimi olarak kimseyi henüz bildirmediğinizi söylüyorsunuz. Aslında hepinizin birer arkadaşım olduğunu bildiğim için bu konuda size güvenim tam. Fakat sizin dahilinizde olmayan yazar ifşalanması yüzünden bile kendimi ifade etmekten sıkça kaçınıyorum. Çünkü hepimizin birilerine ifade etmekten kaçındığı aykırı fikirleri vardır. Düşünürüz ve kendimize savunuruz ama düşünmek ne kadar zararsız olsa da söylemek sanıldığı kadar masum bir eylem değildir. Söylemek yeri gelir kalp kırar, yeri gelir yaralar. Beklentilerimizi alaşağı eder. Bu nedenle sözlük yönetimi ve kurallarla bir miktar alakası olsa da nihayetinde sevdiğim bir arkadaşım tarafından tanınmak ve onu rahatsız etmek gibi bir ihtimal nedeniyle de yeterince özgür hissetmiyorum. Burada aslında sözlükle ilgili olmaktan çıkıp hepimizin kişisel serüveninde kendine sıkça sorduğu bir soru giriyor araya: Gerçekten özgür müyüz? Değiliz sevgili yazarlar.
Üzülerek belirtmeliyim ki burası anonim bir platform değil benim için. Girdiğim her entry'den sonra beni tanıyan insan sayısının artması olasılığı yükseliyor. En çok entry giren yazarlardan biri olarak bu olaslığın benim için diğer yazarlarnkindan fazla olduğunu da biliyorum. Düşünceler ve hisler ancak paylaşıldığı sürece yaşamın asıl amacı olan değişim için uygun hale gelir. Bu nedenle kendime ait olan ve insanı ilgilendiren tüm düşüncelerimi yine de aktarmaya devam edeceğim. Siz değerli sözlük yönetimi olarak kimseyi henüz bildirmediğinizi söylüyorsunuz. Aslında hepinizin birer arkadaşım olduğunu bildiğim için bu konuda size güvenim tam. Fakat sizin dahilinizde olmayan yazar ifşalanması yüzünden bile kendimi ifade etmekten sıkça kaçınıyorum. Çünkü hepimizin birilerine ifade etmekten kaçındığı aykırı fikirleri vardır. Düşünürüz ve kendimize savunuruz ama düşünmek ne kadar zararsız olsa da söylemek sanıldığı kadar masum bir eylem değildir. Söylemek yeri gelir kalp kırar, yeri gelir yaralar. Beklentilerimizi alaşağı eder. Bu nedenle sözlük yönetimi ve kurallarla bir miktar alakası olsa da nihayetinde sevdiğim bir arkadaşım tarafından tanınmak ve onu rahatsız etmek gibi bir ihtimal nedeniyle de yeterince özgür hissetmiyorum. Burada aslında sözlükle ilgili olmaktan çıkıp hepimizin kişisel serüveninde kendine sıkça sorduğu bir soru giriyor araya: Gerçekten özgür müyüz? Değiliz sevgili yazarlar.
Benim şahsen bir moderatör ve yönetim kadrosundan biri olarak çok şaşırdığım ve üzüldüğüm bir başlık. Gütfsözlük, kurulduğu günden bu yana yönetimi açısından hiçbir entrye ve başlığa haklı bir şikayet yapılmamışsa müdahale etmedi. Kurallarımız tamamen bizleri, yani neredeyse her gün çsde yemekhanede amfide yüzümüzü gördüğümüz bizleri kırmamak, incitmemek ve okul idaresini uğraştırmamak ve yönetmelikleri ihlal etmemek üzerine tasarlanıp yazıldı.
Yine de açıklama gereği duyarak söylüyorum: dini ve siyasi konuların konuşulmasına kısıtlama getirilmesinin en önemli sebebi burayı twitter ın kasvetinden kurtarıp daha neşeli bir hale getirmek. Zira bu konuları konuşabileceğimiz zaten pekçok platform mevcut. Ayrıca gütfblog, gütfsözlüğü tamamlamak için inşa edildiğinden orada da pek çok konu üzerine konuşulabilir.
Eksi verme özelliği ile alakalı olarak, bu platform tamamen anonim bir şekilde kullanıma sunuldu ve şunun bilinmesini isterim ki şu ana kadar gizlilik sözleşmesine istisnasız bir şekilde sadık kalındı. Kalınacak da. Bu sebeple kimin kime eksi verdiğini bile bilmiyoruz. Bu bizim düşüncelerimize katılmayan insanların da bulunduğunu gösteriyor. Bu kişi belki hiç tanımadığınız belki de çok yakından tanıyıp sevdiğiniz birisi. Demek ki sizi sevmesine karşı o düşüncenizi onaylamıyor ya da eksik buluyor. Sizi artılayan ya da favlayan biri belki de hiç sevmediğiniz biri ya da sizin hiç sevmediğiniz biri. Ama o düşüncenizi sevmiş belli ki.
Gütfsözlük'ün olayı işte tam olarak burada başlıyor: burada onaylanmayan ya da sevilen, zaman zaman aşık olunan şey; Ahmet'in Ayşe'nin şahsı değil, bizatihi duygu ve düşünceleri. Burayı düşünceler, fikirler şekillendiriyor ve bu platform bu şekilde gelişiyor. Üstelik bu insanlar bizim aynı okulda okuduğumuz insanlar. Dışarıdan birileri değil. Bu sizce de harika bir şey değil mi? Pozitif ve negatif önyargılardan arınmış bir ortam.
Henüz kurulmasının ve yayına başlamasının üzerinden yalnızca üç ay geçmesine rağmen 200 e yakın yazar, 10.000 e yakın entry ve onlarca, yüzlerce konu başlığına sahip. Sizce de daha konuşacak ve paylaşacak çok şeyimiz yok mu? Gütfsözlük'ün günün birinde tüm okulda ve tıp fakültesi çevrelerinde bir ekol olacağına yürekten inanıyorum. Ve bu, işte tam olarak bu, bizatihi ferd ferd herbirimizin başarısı olacak. Senin benim ve onun. Bu okulun öğrencilerinin.
Kuralların altında yatan sebepleri ve saygı sevgi çerçevesinin neden korunması gerektiğini açıkladığı için sayın prime a teşekkürler. Ayrıca sayın kaira nın kaygısına da cevap vermek isterim ki, kullanıcı verilerini bugüne kadar paylaşmamızı gerektiren hiçbir durum olmadı ve kolay kolay yaşanacağını sanmam. Bu durum, daha çok hocalara ve okulumuza hakaret gelmemesini önlemek adına. Buradaki hiçbir yazarımızın hocalarımıza hakaret etmeyeceğini biliyorum ki bu çok hoş bir durum. Bu sebeple endişelenmemize gerek yok.
Din ve siyaset konusuna biraz detay vermemiz gerekirse gütfsözlük ile göstermek istediğimiz bir şey var ki o da bu okulda, bu ülkede siyaset ve din dışında da konuşulacak yüzlerce konu olduğunu gösterebilmek. Bu tam olarak şu an içinde bulunduğumuz yozlaşmanın burada işlemiyor olması demek. Burası bu yozlaşmaları yerle bir etti. Bunu da hep birlikte yaptık! Saygımızı, sevgimizi koruyarak ve konuşulacak, paylaşılacak yüzlerce konuyu gündeme getirerek!
Tüm bu sebeplerle, bizim düşüncelerimizi onaylayacak nice insanlar var ve olacak da. Aynı şekilde bizi onaylamayan bireyler de çıkacak. Zaten sağlıklı olan da, inanıyorum ki budur. Eğer bir düşünce herkes tarafından onaylanıyorsa orada bir sorun var demektir, bir irade sorunu. Ve bunu biliyor olmamız bizim kendi bireysel gelişimimiz ve kurumsal ilerlememiz için oldukça elzem.
Özgürlük bana kalırsa her istediğini her istediğin şekilde sunabilmekten ziyade, bunu hiçbir insanın düşüncesine hakaret etmeden yapabilmek ve işte tam olarak bu noktada da gütfsözlük'ün Twitter karşısında Zafer kazandığını söyleyebiliriz. Evet Twitter'da kimse sizi eksileyemez ama sizin düşüncenize hakaretler yağdırabilecek niceleri çıkabilir ve çıkıyor da. Bugüne kadar bunu engelleyebilmiş olmamız bizim yazarlar olarak olgunluk ve seviyemizi ziyadesiyle ortaya koyuyor.
Her bir yazarımıza gönül dolusu şükranlar ve kucak dolusu sevgiler sunmak istiyorum. Evet, bu okulu daha iyi bir yer haline getirdiğiniz için! Böyle bir yola çıktığımız için. Muhabbettimiz olmasa bile, burada anonim olarak dost olabildiğimiz için. Bu okulu, arkadaş çevremizden çıkarıp arkadaşlığı bütün bir okula yayabildiğimiz için. Böyle geçen nice üç aylar görebilmek dileğiyle... seviliyorsunuz 💙💙💙
Evet sayın armut siz de ;) lütfen bizleri bırakmayın 🙏 kendinizi Özgür hissedemediğiniz anlarda bana ulaşabilirsiniz. Kimse yoksa biz varız 💪
Daha iyi bir Gazi tıp için!
Yine de açıklama gereği duyarak söylüyorum: dini ve siyasi konuların konuşulmasına kısıtlama getirilmesinin en önemli sebebi burayı twitter ın kasvetinden kurtarıp daha neşeli bir hale getirmek. Zira bu konuları konuşabileceğimiz zaten pekçok platform mevcut. Ayrıca gütfblog, gütfsözlüğü tamamlamak için inşa edildiğinden orada da pek çok konu üzerine konuşulabilir.
Eksi verme özelliği ile alakalı olarak, bu platform tamamen anonim bir şekilde kullanıma sunuldu ve şunun bilinmesini isterim ki şu ana kadar gizlilik sözleşmesine istisnasız bir şekilde sadık kalındı. Kalınacak da. Bu sebeple kimin kime eksi verdiğini bile bilmiyoruz. Bu bizim düşüncelerimize katılmayan insanların da bulunduğunu gösteriyor. Bu kişi belki hiç tanımadığınız belki de çok yakından tanıyıp sevdiğiniz birisi. Demek ki sizi sevmesine karşı o düşüncenizi onaylamıyor ya da eksik buluyor. Sizi artılayan ya da favlayan biri belki de hiç sevmediğiniz biri ya da sizin hiç sevmediğiniz biri. Ama o düşüncenizi sevmiş belli ki.
Gütfsözlük'ün olayı işte tam olarak burada başlıyor: burada onaylanmayan ya da sevilen, zaman zaman aşık olunan şey; Ahmet'in Ayşe'nin şahsı değil, bizatihi duygu ve düşünceleri. Burayı düşünceler, fikirler şekillendiriyor ve bu platform bu şekilde gelişiyor. Üstelik bu insanlar bizim aynı okulda okuduğumuz insanlar. Dışarıdan birileri değil. Bu sizce de harika bir şey değil mi? Pozitif ve negatif önyargılardan arınmış bir ortam.
Henüz kurulmasının ve yayına başlamasının üzerinden yalnızca üç ay geçmesine rağmen 200 e yakın yazar, 10.000 e yakın entry ve onlarca, yüzlerce konu başlığına sahip. Sizce de daha konuşacak ve paylaşacak çok şeyimiz yok mu? Gütfsözlük'ün günün birinde tüm okulda ve tıp fakültesi çevrelerinde bir ekol olacağına yürekten inanıyorum. Ve bu, işte tam olarak bu, bizatihi ferd ferd herbirimizin başarısı olacak. Senin benim ve onun. Bu okulun öğrencilerinin.
Kuralların altında yatan sebepleri ve saygı sevgi çerçevesinin neden korunması gerektiğini açıkladığı için sayın prime a teşekkürler. Ayrıca sayın kaira nın kaygısına da cevap vermek isterim ki, kullanıcı verilerini bugüne kadar paylaşmamızı gerektiren hiçbir durum olmadı ve kolay kolay yaşanacağını sanmam. Bu durum, daha çok hocalara ve okulumuza hakaret gelmemesini önlemek adına. Buradaki hiçbir yazarımızın hocalarımıza hakaret etmeyeceğini biliyorum ki bu çok hoş bir durum. Bu sebeple endişelenmemize gerek yok.
Din ve siyaset konusuna biraz detay vermemiz gerekirse gütfsözlük ile göstermek istediğimiz bir şey var ki o da bu okulda, bu ülkede siyaset ve din dışında da konuşulacak yüzlerce konu olduğunu gösterebilmek. Bu tam olarak şu an içinde bulunduğumuz yozlaşmanın burada işlemiyor olması demek. Burası bu yozlaşmaları yerle bir etti. Bunu da hep birlikte yaptık! Saygımızı, sevgimizi koruyarak ve konuşulacak, paylaşılacak yüzlerce konuyu gündeme getirerek!
Tüm bu sebeplerle, bizim düşüncelerimizi onaylayacak nice insanlar var ve olacak da. Aynı şekilde bizi onaylamayan bireyler de çıkacak. Zaten sağlıklı olan da, inanıyorum ki budur. Eğer bir düşünce herkes tarafından onaylanıyorsa orada bir sorun var demektir, bir irade sorunu. Ve bunu biliyor olmamız bizim kendi bireysel gelişimimiz ve kurumsal ilerlememiz için oldukça elzem.
Özgürlük bana kalırsa her istediğini her istediğin şekilde sunabilmekten ziyade, bunu hiçbir insanın düşüncesine hakaret etmeden yapabilmek ve işte tam olarak bu noktada da gütfsözlük'ün Twitter karşısında Zafer kazandığını söyleyebiliriz. Evet Twitter'da kimse sizi eksileyemez ama sizin düşüncenize hakaretler yağdırabilecek niceleri çıkabilir ve çıkıyor da. Bugüne kadar bunu engelleyebilmiş olmamız bizim yazarlar olarak olgunluk ve seviyemizi ziyadesiyle ortaya koyuyor.
Her bir yazarımıza gönül dolusu şükranlar ve kucak dolusu sevgiler sunmak istiyorum. Evet, bu okulu daha iyi bir yer haline getirdiğiniz için! Böyle bir yola çıktığımız için. Muhabbettimiz olmasa bile, burada anonim olarak dost olabildiğimiz için. Bu okulu, arkadaş çevremizden çıkarıp arkadaşlığı bütün bir okula yayabildiğimiz için. Böyle geçen nice üç aylar görebilmek dileğiyle... seviliyorsunuz 💙💙💙
Evet sayın armut siz de ;) lütfen bizleri bırakmayın 🙏 kendinizi Özgür hissedemediğiniz anlarda bana ulaşabilirsiniz. Kimse yoksa biz varız 💪
Daha iyi bir Gazi tıp için!
Twitter'da olduğumdan daha az özgür hissettirmesi
Gençler hayırdır bu kadar çabuk mu yani dedirten aynı zamanda üstteki entrylerden ötürü acaba benim bilmediğim birtakım şeyler mi oldu diye düşündüren başlık..
daha karpuz kesecedik
Bu yorumu yazmaya gelmiştim...
saygıdeğer emolla bu ortamın saygı çerçevesinde yürüyebilmesi bazı kurallar olması gerekmektedir. takdir edersiniz ki bu platform öğrenci çabasıyla, öğrenci maddiyat ve maneviyatıyla kurulmuş olmasına karşın gazi tıp çatısı altında kuruldu. gazi tıp her ne kadar eleştirsek de saygın bir eğitim kurumudur. hiç yoktan benim gazi tıp öğrencilerinden beklentim en az okulu düzeyinde saygın ve saygılı olmalarıdır. bu nedenle bu ortamda polemiklere yer verecek, saygı çerçevesinden çıkmaya yöneltecek içeriklerin bulunmaması ve bulunanların da silinmesi geleceğin doktorlarını aynı zamanda kendinden korunması için gereklidir diye düşünüyorum. entry'inizi görmedim ama bu konuda hassasiyetleri gözettiği için admine bizzat teşekkür ederim. saygılarımla...
Ne güzel daha yeni oturmuştuk nereye kalkıyorsunuz :)
bağımlılık yapması
Burada din siyaset yapacaksanız bırakın bence de.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?
Ben de kızıp yazmamam gereken şeyler yazdım belki,birilerini incittim,haddim değilken bir şeyler söyledim,hep savunduğum beraberce var olabilme fikrine ters düştüm,ben de fitneye aldandım lakin aldanırken bile bir orta yol bulmaya çalışıyordum sn.mehlika. neyseki pişmanlıkla büyüyerek döndüm..
Evet,enerji emici insanlara vakit ayırmaya gerek yok,zamanımız da yok.. dilerim ki alt dönemlerimiz gelir de tam da kurulma maksadına hitap eden bir yer olur bura yine.
Güzel yorumunuz için teşekkür ederim😇
Daha çok büyüyebilseydi gözümde büyüttüğüm kadar olurdu bence:))
Diğer dediklerinize katılıyorum ve sizi görmek beni de mutlu edecektir,iyi geceler:)
keşke sevgili mdblue,ilk zamanlardaki saflığıyla kalsaydı buradaki diyaloglar. işte,gördük biz de bazı şeyleri,acı da olsa anladık.
her neyse,zararından neresinden dönsek kârdır..