Bir keresinde hocamız sıfatları anlatırken herkesi tahtaya çağırıp bir sıfat söylüyordu sonrasında da tüm sınıfa söyletiyordu çok uzun arkadaşıma uzun sarışın arkadaşıma sarışın gibi bana geldiğinde de türkçe çirkin demişti tüm sınıfta bana bakıp almanca çirkin deyip gülmüştü :/ açıkcası sonrasında uzun bir süre bunun için depresyona girmiştim ama bunları da aştık artık diyelim sözün özü benim için pek güzel anıları olan bir dersti diyemem.
Yazdığım bir entryde kişi nasılsa karşıdakini de öyle görür. Kusurlarını diğer insanlarda görür demiştim. Hocanız tam olarak onu yaşamış. Sizlik bir durum değil bence sayın ulker cikolatali gofret sevmey...
arkasındaki gazi sağlık bilimleri binaları yıkılmış çok büyük bir boş alan oluşmuş,dekan da boş alanı yeşil alan olarak değerlendirebiliriz demiş açıkcası yapılırsa her ne kadar hastalara açık olsa da büyük bir bahçe olursa öğrenciler için de faydalı olabileceği kanaatindeyim,ayrıca yeni binalar,ana bina ve e blok arasında kalan bir alan olduğu için gazi tıpa ait çakma central park ımız bile olabilir,bu konu hakkında heycanlıyım açıkcası sözlük umarım sözler tutulur.
bu durum bana mı öyle geliyor bilmiyorum ama sanki türkiyede okuyarak,araştırarak,çok çalışarak refah içinde yaşama sona ermiş gibi duruyor.sınav yılında ne kadar çabaladığımızı hepimiz iyi biliyoruz ama sanki buna değer miydi bir soru işareti doktorluktan bahsedersek bu kadar yoğun çalışma saatleri olsun,iş yerinde mobbing olsun,tıp fakültesini kazanmak ta bitirmek de olsun binbir dertken kazanılan miktarın bu kadar çabalamayıp hiç bir okulu bitirmeden de çok rahat bir şekilde farklı alanlarda da kazanılabileceğini düşünüyorum (cerrahi branşların durumundan bahsetmiyorum bile).Bu sadece doktorlukta da değil mühendislik,hukuk,mimarlık... örnekleri arttırmak mümkün.yanlış anlaşılmak istemem sadece kazanç için meslek seçimi yapmış biri değilim ama insanın 2.5 milyon insanla yarışıp galip geldiği bu yarış sonunda,verdiği bu büyük emeği refah içinde yaşayarak geri alması gerekliliğini düşünüyorum.
Çok haklısınız sayın yazar. Mesela ben de bazı geri kalmış afrika ülkelerinde bile doktor maaşının Türkiye'den yüksek olduğunu öğrendiğimden beri sanki bunca zamandır boşa uğraşıyormuş gibi hissediyorum. Mesela senegal'de aylık 3500, çad'da ise 2500 dolar maaş alıyormuş hekimler ( https://www.google.com/amp/s/nimedhealth.com.ng/2019/10/27/doctors-salary-scale-in-all-the-55-african-countries/ )
Zamanın büküldüğü,yaklaşık iki saat önce yaptığım hala şokunu üzerimden atamadığım gerilim ve adrenalin dolu eylem.Günlerdir yapmadığım ödevi 8 dk gibi rekor sürede yapmamın herhangi bir açıklamasını bulamıyorum,ödevi gönderip saatin 23.59 olduğunu gördüğümde avazım çıktığı kadar bağırıp evdekileri uyandırmamla sonuçlanmıştır aynı zamanda.
sık sık başıma gelen garip olay,saç keserken birden makası bırakıp sigara molasına çıkanı mı dersin karşı dükkana gidip dönmeyen mi dersin sokaktan geçene laf atıp yarım saat dönmeyen mi dersin lakayt ve paranormal bir olaydır sebebi meçhuldur berber değiştirsem de kurtulamadığım insanı sinir krizlerine sokan bir olaydır.(yazarken bile sinirlendim)
Sayın ulker cikolatali gofret sevmeyen birey, bunu ben de çok sıkça yapıyordum. Neredeyse her akşam uyumadan önce seçim manifestomu tekrar ederdim. Şimdi sizin bu entry'nizi görünce, yalnız olmadığıma çok sevindim :)
30 Ağustos zafer bayramı için babam beni geçit törenine götürmüştü ve şansıma tanklar da geçmişti ben de koca makinelerden çok etkilenmiştim ve sürekli onları düşünür olmuştum babam da benim için sonraki günlerde kartondan tankçı ehliyeti yapmıştı,vesikalık fotoğrafım bile vardı arkasında da yaramazlık yaparsa geçersiz sayılır yazıyordu.Tankçı ehliyetimle anaokuluna gittiğimde en havalı çocuk ben olmuştum o anı unutamam ;)
Çünkü ülker çikolatalı gofret sevmiyordum ancak geçen hafta kendisine bir şans vermek istedim ve gayet beğendim nickimi gördükçe kendisine haksızlık yapmışım gibi üzülüyorum şimdi de.