Türkiye. ütopik gelecek ama kendimi kurtarmak için değil benden sonrakilerin hayatına bir şeyler katabilirim umuduyla çalışacağım. hevesimi kıracaklar, umudumu solduracaklar ama ben bi Türk hekimi olmak için uğraşacağım.
hekimlik yapmak istenilen ülke
Kendi topraklarımda, kendi anadilimle yetiştiğim vatanım kurumlarından, kendi halkıma hizmet sunmanın ve haklı karşılığını beklememin hayal olması ne kadar da adaletsiz..
Gönül İsviçre'yi istiyor ama muhtemelen olmayacak, en oluru Almanya sanırım.
Gerçi onu da herkes istiyor, belki o da olmaz ama bir umuttur yaşamak.
Gerçi onu da herkes istiyor, belki o da olmaz ama bir umuttur yaşamak.
psikolojik baskıya dayanabilirsem kesinlikle türkiye. dayanılmazsa da nasip kısmet artık
Cevaplarken hekimlik yapmak istenilen ülkeden çok, hayat şartlarını seçtiğimizi düşündüğüm anket. hekime verilen önem, Türkiye'de çalışırken elde edeceğimiz kazancın 20 katını belki 20 kat daha az çalışarak kazanabilme şansı, hakim/savcı gibi üst düzey hukuk insanları bir yana herhangi bir devlet memuruna söylenmesi suç kabul edilebilecek sözler sağlık çalışanına yöneltildiğinde hasta psikolojisi denilip en ufak bir yaptırım uygulanmaması gibi absürtlüklerin olmaması vb avantajlar sebebiyle ben de bir Avrupa ülkesini ya da abd'yi tercih ederdim elbette. Çünkü türkiye'de hekimlik yapmak demek, 3.dünya ülkelerinden birinde çalışıyormuş gibi maaş alıp, en ufak bir malpraktis söz konusu olduğunda Abd'de çalışıyormuş gibi tazminat ödemek anlamına geliyor.
En başta söylediğim "ülke değil hayat şartlarını seçiyoruz." cümlesine dönecek olursam; bana abd'nin maddi avantajlarını değil, sadece hakarete uğramayacağımın veya sözlü/fiziksel en ufak bir hasta şiddetine maruz kaldığımda devletimin tamamen benim yanımda olacağının garantisi verilirse, akademik çalışmalar en az avrupa ülkelerindeki kadar desteklenirse meslek hayatımı başka herhangi bir ülkede geçirmek aklımın kıyısından bile geçmez. Çünkü hayat şartları değil ülke seçmek demek, seçilen ülkenin kültürüne/doğasına/insanına vs hayranlık duymak gibi sebepler gerektirir ki çeşitli ülkelerde çok hoşuma giden çeşitli gelenekler-kültürler olmasına rağmen dünya üzerinde kendi ülkemden daha çok sevdiğim herhangi bir ülke yok.
hekimler olarak, yapacağımız iş sadece mekanik bir şey değil, aynı zamanda bir gönül işi. Her ırktan/dinden insan benim için ayrı ayrı değerli her insanın yaşamı eşit derecede kutsal olsa da kendi ülkemin insanlarına, aynı kültürü taşıdığım, aynı tarihi paylaştığım insanlara faydamın dokunması ana dilimde doktorluk yapabilmek benim için her zaman tercih önceliği olacak.
En başta söylediğim "ülke değil hayat şartlarını seçiyoruz." cümlesine dönecek olursam; bana abd'nin maddi avantajlarını değil, sadece hakarete uğramayacağımın veya sözlü/fiziksel en ufak bir hasta şiddetine maruz kaldığımda devletimin tamamen benim yanımda olacağının garantisi verilirse, akademik çalışmalar en az avrupa ülkelerindeki kadar desteklenirse meslek hayatımı başka herhangi bir ülkede geçirmek aklımın kıyısından bile geçmez. Çünkü hayat şartları değil ülke seçmek demek, seçilen ülkenin kültürüne/doğasına/insanına vs hayranlık duymak gibi sebepler gerektirir ki çeşitli ülkelerde çok hoşuma giden çeşitli gelenekler-kültürler olmasına rağmen dünya üzerinde kendi ülkemden daha çok sevdiğim herhangi bir ülke yok.
hekimler olarak, yapacağımız iş sadece mekanik bir şey değil, aynı zamanda bir gönül işi. Her ırktan/dinden insan benim için ayrı ayrı değerli her insanın yaşamı eşit derecede kutsal olsa da kendi ülkemin insanlarına, aynı kültürü taşıdığım, aynı tarihi paylaştığım insanlara faydamın dokunması ana dilimde doktorluk yapabilmek benim için her zaman tercih önceliği olacak.
Hislerimize tercüman olmuşsunuz çok güzel bir yazı olmuş teşekkürler
Çok teşekkür ederim :)
Amerika fox river... bekle beni scofield
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?