Erken kalkmak. Yaşım 20, erken kalkıcam diyip kalktığım gün sayısı beş falan. Yazı iple çekiyorum, her gün bire kadar uyumak için :)
kolay görünen ama aslında çok zor olan şeyler
valiz, bavul vs. hazırlamak. bir çantanın içine eşya koymaktan başka bir şey değil aslında, yani çok kolay olması lazım ama hiç de kolay değil.
Birinden vazgeçmek.
Çok kolaymış gibi aslında başkasına tavsiye verirken ama kendin yapmaya kalkınca inanılmaz zor olduğunu fark ediyorsun.
En azından benim için böyle.
Çok kolaymış gibi aslında başkasına tavsiye verirken ama kendin yapmaya kalkınca inanılmaz zor olduğunu fark ediyorsun.
En azından benim için böyle.
Benim için de çok çok fazla öyle :( başkası anlatsa ya bu ne kadar toksik bir arkadaşlık, kendine haksızlık etmiyor musun diyorum, hatta sinirleniyorum. Kendime gelince...
Sevilmek. Sevmek bedava ve sınırsız gibi görünse de sizin sevginizi tükettikçe kendini değerli kılan özgüvensiz insanlar, size kendi sevgisinden bir şeyler katmaktan korkar. Çünkü sevgiyle güzelleştiğini düşünür. Güzelliğinde eksilen bir parça olmasını istemez. Dolayısıyla kimseye kendi sevgisinden veremez.
Sevmek. Fakat yanlış kişiyi sevmek.
Öylece tutulup kalmak ve kalbinin sıkışması
Eleştiriyi, yaptığın hatayı kabullenmek.
Bakınca ne var ki bunda diyorsunuz, beğenmediğini söylesin ona da hazırım diyorsunuz fakat eleştiri gelince ya da usulünce de olsa hatamız söylenince hemen kendimizi savunma çabasına giriyoruz. “O zaten ne bilir?” “Boş boş konuşuyor işte.” “Ama sen de böyle yapmıştın.” “Ama o da böyle yapmıştı.” “Tabii ki saygı duyarım ama…”
Keşke karşı tarafa kendimizi savunmaya uğraştığımız kadar hatayı düzeltmeye, yaptığımız şeyi güzelleştirmeye çalışsak. Umarım ben de bu alışkanlığımdan kurtulurum; kurtulamazsam, hep yerimde sayacağım demektir.
Bakınca ne var ki bunda diyorsunuz, beğenmediğini söylesin ona da hazırım diyorsunuz fakat eleştiri gelince ya da usulünce de olsa hatamız söylenince hemen kendimizi savunma çabasına giriyoruz. “O zaten ne bilir?” “Boş boş konuşuyor işte.” “Ama sen de böyle yapmıştın.” “Ama o da böyle yapmıştı.” “Tabii ki saygı duyarım ama…”
Keşke karşı tarafa kendimizi savunmaya uğraştığımız kadar hatayı düzeltmeye, yaptığımız şeyi güzelleştirmeye çalışsak. Umarım ben de bu alışkanlığımdan kurtulurum; kurtulamazsam, hep yerimde sayacağım demektir.
İnsanlara o anda aslında hangi üslubun ne kadar da ofansif geldiğini bilemeyiz.
Ve eleştiriyi kaldırmak da o kadar kolay bir şey değil. Bence kolay da görülmüyor. Tüm doğru bildiklerini birisi laf ediyor gibi de düşünebiliriz.
Tabi olması gereken herkesin en kibar tutumla kendini törpülemesi.
Ve eleştiriyi kaldırmak da o kadar kolay bir şey değil. Bence kolay da görülmüyor. Tüm doğru bildiklerini birisi laf ediyor gibi de düşünebiliriz.
Tabi olması gereken herkesin en kibar tutumla kendini törpülemesi.
İnsanlara o an düzgün bir şekilde, hakaret içermeden, nazik bir dille eleştiri yapıldığında kendilerini savunma ihtiyacı hissi geliyorsa; ben “aaa çiçek çok güzelmiş” dediğimde de onlara böyle bir his gelecek. Yani o an o insanla zaten bir şey konuşamam ben :) teşekkürler.
Bu arada haklı bir eleştiriden bahsediyorum. Yoksa ben kırmızı toka seviyordum, keşke kırmızı taksaydın şeklinde bir eleştiriden değil :)
Tamamdır şimdi oldu benim açımdan. :)
Uyku düzeni ya 🥲
uyumak
merkez kampüse giden yolu tamamlayabilmek
"umursamamak" sanırım. Çoğu kişi "boş ver, umursama." gibi şeyleri kolaylıkla söylese de o iş o kadar kolay olmuyor...
yarım dönemde tıp senesini devirmek :)
gece erken yatıp sabah erken uyanabilmek
nevresim değiştirmek.o kadar zor ki..her yapmaya çalıştığımda çıldırıyorum.karman çorman oluyor her yer :(((
Yorgan kılıflarından nefret ediyorum☹️
ben de :((
Bir de benim gibi deli yatıyorsanız her sabah yorgan yüzünün çıtçıtlarını yeniden takmanız gerekiyor :')
Her sabah tekrar tekrar çarşaf düzeltmek 🤦🏻♀️ o deli yatma huyuma gıcık oluyorum gıcııık
Ben de ya hayır yani ne olur insan gibi yatsam bxcbsb
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?