Her şey de geçerli olduğu gibi bence üniversite sınavında da geçerli tek kural var : Güncel olmak yani 'mevcut hale entegre olmak' bunu yapabildikten sonra verimli bir çalışma ile insanın neredeyse kazanamayacağı hiçbir yer yok
Çalışacağınız kaynaklar ve müfredat belli olduğu için çalışırken tıp okumaktan daha çok zevk aldığım sınavdır. dersin hocası yeni gelmiş, notlarda şu varmış şu yokmuş, hoca şunu sorar şunu sormaz gibi dertlerin olmaması sebebiyle okulda/dershanede ders bile dinlemeden ziyadesiyle başarılı olunabilir.
bu sınavdan sonra girdiğim sınavların sonuçlarına bakıyorum ve bir yargıya varmaya çalışıyorum. olasılıklar şu şekilde: 1. hep böyleydim ve üniversite sınavı şimdiki sınavlardan kolay olduğu için başarılı oldum. 2. üni sınavına hazırlanırken zekam daha iyi durumdaydı. üniversiteye geçince köreldi ve o yüzden eskisi gibi değilim. çalışsam bile yapamıyorum. kısacası mallaştım.
keşke 1 doğru olsa diyorum ama 2 daha doğru geliyor. zekamda çok belirgin bir gerileme var, hissedebiliyorum. yoksa bir insanın bu kadar çalışıp da yapamamasının başka bir açıklaması olamaz.
Kendinize neden bu kadar yüklendiğinizi anlayamadım. Sınav kolaysa herkese kolay. Ayrıca zeka körelmesi gibi bir durum yok. Herhangi bir trafik kazası, travma ya da nörodejeneratif bir hastalığınız yoksa. Şu an sadece istediğiniz gibi gitmeyen şeyler var. Bunun sebebi de sadece siz olmak zorunda değilsiniz. Lütfen kendinize iyi telkinlerde bulunun sayın andromedus. Emin olun moraliniz yüksek olunca her şey daha kolay olacak. ;)
karantinadan dolayı böyle olduğumu ve karantinayla birlikte bu karamsarlığımın da biteceğine inanmak istiyorum. daha iyimser biri olmak için çabalıyorum :) teşekkür ederim sayın mdblue
Size inanıyorum. Ayrıca hiçbir başarı tesadüf değil. Kendinize haksızlık etmeyi bırakın ve arada bir de durup neden kendime bir şans daha vermiyorum diyin. :) ne demek.
üni sınavı çok yanlış be. lise 1'den itibaren tüm 4 yıllık eğitim öğretim hayatımız bu sınava bağlanıyor. 4 yılda öğrendiklerimiz 1 sınav için ve gerçekten de öyle, hayatta bi işimize yaramayan bilgi çöplüğü. hep şunu sorardım: türkiyede 5binin içindeyim, ne vasfım var? 0. önüne koyulan soruların doğru şıkkını bulmak meziyet değil. aynısını şimdi tıpta yapıyorlar. 1. sınıftan itibaren tus. bu tus'ta çıkar, bunu sorarlar... öğrenmeyi kim takar, doğru şıkkı yap geç. bu yüzden gerçekten bir şey öğrenmek isteyen sistemin dışına çıkmalı. bu da daha az boş vakit demektir. ee, öğrenmek kolay olsaydı rakunlar da alim olurdu.
Ösym'nin geçen sene sınavdan aylar önce pandemi nedeniyle belirlenen tarihten ileri bir tarihte yapacağını(temmuz sonu) söyleyip mayıs ayında turizm uğruna haziran sonuna çektiği, birçok konuyu çıkarıp üstüne birinci basamak sınavında süreyi arttırarak anlamsızlaştırdığı; ciddiye aldığını düşünmediğim sınavdır. Hâlâ geriye dönüp baktığımda onca şeyin arasında nasıl ders çalışmaya devam edip delirmediğimi merak ediyorum. Gerçi geçtiğimiz senelerde şifreli sorular, soruların önceden malum kesme dağıtılması gibi durumlarla karşı karşıya kalanlar için benimki devede kulak kalacaktır. Bu ülkedeki herkese ama en çok da eğitimini ciddiye alan/almış öğrencilere sabır diliyorum.
Bayılıcam galiba biri şunu alsın şurdan. Gerçekten bütün türk gençliği üzerinde travmatik etkisi olan bir olay bu. O süreci hatırladıkça kendimi hala kötü hissediyorum. Bi de ilerde tus çalışacağımızı düşünüyorum sonra. Çilemiz bitmiyo:(
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır. katkıda bulunmak istemez misin?