Bu aralar cok yaşıyorum. Bir arkadaşım var ve onu gerçekten çok seviyorum. Ama biliyorum ki o beni benim onu sevdiğim kadar sevmiyor. Bu çok yorucu. Ben sürekli sevilmedigimi, değersiz olduğu hissetiriyor. Artik hakkında düşünmek istemesem de duygularım çoğu zaman önüne geçiyor ve beni mahvediyor. Bana biraz olsun değer veremez misin?
haddime mi bilmem ama böyle bir durumda o arkadaşla daha az görüşmek, araya mesafe koymak iyi geliyor insana. o yanındayken çok daha derinden hissettiğin duygular biraz olsun körelince insan rahatlıyor, bir şeyleri daha net görebiliyor dolayısıyla bu durum hakkında mantıklı bir karar verip yoluna devam edebiliyor. benim verdiğim değerin karşımdakinde karşılığı yoksa ben böyle yapıyorum, naçizane.
Bir rüya görmüştüm birkac yil önce. Cok garipti rüyamdaki kişiyi cok net hatırlıyordum. Saçlarına dokunmuştum ve hala anımsıyorum. Olayları hatırlayamıyorum ama kişi hala çok net çok güzel... Üstüne bir şiir yazmıştım. Belki ondandır ama bilemiyorum.
Sen yoldan gelip geçen bir serseri O ise haber vermeden çekip giden sadece bir yaramaz Sen kelebeklerin peşinden sürüklenen Hangisi kalbine konacak diye bekleyen bir uslanmaz..
Bunu Beşpeşe kitabini okudugumdan beri hep yapmak istemiştimdir. Hikayenin başına 1 yazarak başladım devam ettirmek isteyen varsa 2 yazarak devam ettirebilir hikayeyi. Cok heyecanliii❤️❤️ serhat nasıl birisi acaba sizin gözünüzde olaylar nasil sekillenecekkk ayayayy
1) neydi bu içindeki huzursuzluk. Bir mutsuzluktu çökmüştü üzerine. Gitmiyordu günlerdir. Vizeleri geçeli cok olmuştu iyi de almıştı hepsinden. hava da gayet yerindeydi. Öyleyse nedendi bu his. Üzgün gibiydi, yorgun hissediyordu. Serhatla buluşması vardı ona gidicekti bugün. Hazırlanıyordu işte şimdi aynanın karşısında. Elinde tarağı sarı buklelerini sekillendiriyordu. Serhat onu acilen çağırmıştı. Biliyordu hızlı olmalıydı ama aheste aheste hazırlanıyordu neden? Hisleri bir şeylerin yolunda olmadığının sinyallerini veriyordu. Oldu olasi hisleri hep kuvvetliydi, sezgileri kuvvetliydi. Evden çıkarken aklına birden İzmir'deki yazlıklarında ara sıra beslediği kedi gelmişti. Sahi ne kadar olmustu onu görmeyeli. Belki çoktan ölmüştür diye geçirdi içinden. İzmir'e gitmeyeli de çok olmuştu, gitmeliydi artık. Serhatla buluşacakları yer yakındı yürüyecekti. Hava güneşliydi yağmur yağacak dedikleri için lacivert şemsiyesini yanına almıştı. Serhatı düşündü yürürken. Serhat...
Annem babam ve kardeslerimle yaptığımız her seferinde tartışsak da keyifle huzurlu bir şekilde yaptığımız pazar kahvaltilarimiz. Şimdi ne masadakiler kaldi, ne keyif ne huzur...