"bak, hep yeni bir umut doğuyor. tam 'düştüm artık, bitti' diyorsun, yeni bir el uzatıyor rabbin... her seferinde sanki fısıldıyor yüreğine: 'allah, yeniden başlayanların yardımcısıdır.'
bunu hiç unutma. ve hayatın hep ayakta durmakla değil, her düşüşünde tekrar kalkmaya çabalamakla anlamlı olduğunu hatırla.
Okuduğum kitapta çok güldüğüm bir yeri paylaşayım dedim ana karakter ailesinden bahsediyor. " ....Ana tarafindan Kazasker Lütfullah ve baba tarafından hafız aşir efendilerin torunuyum. Bu iki mübarek zat bir araya geldiklerinde Türkçeyi bile tecvidli konuşurlardı." Dhdjsjdj gereksiz çok güldüm ya aslında beni güldüren kitabın 1943 de yazılıp böylesine bir espriyi içermesi
'Yaşadıklarımızdan yola çıkarak yaşamadıklarımıza sonuç biçemeyiz.hikayeleri farklı kılan onları oluşturan kahramanlarıdır. Ve nihayetinde hiçbir insan bir diğerine benzemez.'
Çatlak bir yerden sızanlar gün geçtikçe birikip orayı kırabilirler. Büyüğü oluşturan küçüklerdir. Yarımlar zamanla tam olur. Ve Bazı eşiklerden geri dönülmez çünkü tamlar eksilmez,kırılanlar yenilenmez,büyük olan tekrar küçülmez. Kainattaki denge birikim-boşalım üzerinedir. Hiçbir “şey” birikmeye gelmez mutlaka bir gün bir yerden akacağı günü bekler. Aktıktan sonra ise birikecek bir “şey” bile kalmaz. Akan şey yerini boşluğa bırakır o boşluk da orada hep öylece kalır. Ne gariptir ki o Boşluk dolu olarak nitelendirdiğimiz çoğu şeyden daha fazla yer kaplar,kapladığı yeri de şiddetle yakar. İnsan denilen “doyumsuz” varlığa başka yolların mevcudiyetini ancak o yolu kendisinin seçtiğini yani iradeyi hatırlatır. Akmayacak kadar olan birikimden dönülür ancak boşluktan dönülmez. Birikim ihtimalleri içerir ancak boşluk kararlıdır. Zira İnsan boşluktayken tek bir yoldadır,yolunda sapacak durakları yoktur…