babam bir şarkı dinlemiş. şarkının ismini unutmuş ama şarkıcının soy ismi aklında kalmış. bugün aklında kalan o küçük bilgiyi kullanarak o şarkıyı benim için bulmaya çalıştı. doğru şarkıyı bulduğundan emin bile olamadı ama dedi ki bana "dinlerken sen seversin diye düşünmüştüm." o kadar sevimli geldi ki bu cümle, sımsıkı sarıldım babama. birinin bir şeyin sizin hoşunuza gideceğini düşünmesi ve onu sizinle paylaşmak istemesi, ufacık bir şey bile olsa düşünüldüğünüzü hissetmek çok güzel hissettiriyor.
Metroya doğru koşmaktasınızdır. Merdivenlerin başına geldiğinizde gözünüz raylara ilişir ve yaklaşmakta olan treni görürsünüz. Koşarsınız; yarınlar yokmuşçasına, düşünce kırılmayacak bacaklarınız varmışçasına, Speedy Gonzales'in ikinci dereceden kuzeniymişçesine koşarsınız. "Dıdııııııı dıdıııııı" sesiyle birlikte kendinizi metronun içine atarsınız ve kapılar sizin ardınızdan kapanır. İnsanlar aslında paldır küldür girmenizden ötürü size bakarlar ama siz onu kahramanlığınıza yorarsınız. O gün o metro durağının kahramanı sizsinizdir.
Yılın son sınavında sınav kağıdımı teslim ettiğim anda yaşadığım histir. Rahatlamayla gelen mutluluk olarak tarif edebilirim sanırım.aynısını yapmam gerekenlerin listesini yapıp oradaki her maddenin üstüne çizik attığımda da hissediyorum.
birinin sizi gerçekten anladığını hissetmek.birçok şeyden daha iyi hissettiriyor kesinlikle.hiçbir şey anlatmasam sadece sussak bile karşımdaki insan beni anlayacak gibi geliyor.garip ve hoş bir his gerçekten.birçoğumuz anlaşılmak istiyoruz ve bazen biz kendimizi bile anlayamazken şu koskoca dünyada bizi anlayan insanlarla karşılaşmak büyük şans gerçekten.umarım hepimizin hayatında böyle insanlar hep olur :)
Sevdiklerinle normal bir aktivite yaparken (birlikte sakin ve huzurlu bir şekilde daha doğrusu) bu huzurun, sakinliğin o an farkına varmak. En büyük nimet ve en güzel duygu!! Bu aralar alakasız şeyleri örneğin ceviz ayiklamamizin veya kitap okumamizin videosunu çekiyorum çünkü bu küçük anlar aslında en huzurlu belki en kıymetli vakitlerimiz cok üzülüyorum :(. (buraya nasıl geldi konu anlamadim fhsjsk)
okuldan eve dönüyorumdur, binanın asansörüne binerim ve aynaya bakarım. ve derim ki "ay ne tatlıyım ya, ne kadar güzel olmuşum bugün." bunu diyebilmek harika bir şey çünkü o aynaya baktığımda dediğim şey genellikle şu oluyor: "nolmuş bana ya, bütün gün böyle mi gezdim ben? resmen yıkılmışım." çünkü çoğu zaman, sabah minnoş minnoş çıktığım eve akşam maddi ve manevi olarak çökmüş ve yıpranmış olarak dönüyorum.
anahtarla kapıyı açıyorsun ben geldim diye sesleniyorsun çok güzel yemek kokusu geliyor. rutin konuşmalardan sonra yemekte ne yicez diye soruyorsun en sevdiğin yemek :)