Hedonik çarkımızı bozduk hiçbir şey tatmin etmiyor artık hayatta
modern insanın en büyük problemi
her şeyin gösteriş amaçlı olması. yediğini içtiğini geçtim insan ilişkilerine kadar içi boş sahte olması...
Korkular basmış dünyayı, şimdi bir semt adı vefa
Kutsal kavgalardan bile kaçan kaçana...
bu güzel dizelerle entryi sonlandırmak istedim.
Korkular basmış dünyayı, şimdi bir semt adı vefa
Kutsal kavgalardan bile kaçan kaçana...
bu güzel dizelerle entryi sonlandırmak istedim.
Kapitalist anlayışın evrimin anlamını kendince yorumlayıp insanların birarada yaşaması gerekirken insanları bireyselliğe, kimsesizliğe, garipliğe sevk etmesi. Şu 2 asırda görülen 2 dünya savaşı ve daha nice şeyler bunları tasdik etti. 'NEME LAZIM'
Kendi özüne inmeyi unutup yüzeyde yaşayıp ölmesi.
Ben duygusunun ve kişisel alanın her şeyden üstün tutulması. Bu durum kendi alanını ön planda tutmak isteyenlerin pek çok insanı arka plana atmasına neden oluyor. Tek bir kişinin çıkarı için pek çok kişilerin çıkarı göz ardı ediliyor. Göz ardı edilen kimseler toplumda yer edinememiş olmanın bilinci ile başkalarının çıkarlarını beslemek zorunda kalıyorlar. Aksi halde yalnız kalıyorlar.
Ben duygusunun ve kişisel alanın her şeyden önce tutulması normaldir, insan doğası gereğidir. Sıkıntı, başkalarının alanına zorla girmeye çalıştığında başlar zannımca
Ben duygusunu mutlak duygusu olarak sürekli üstte tutan insanlar zaten başkalarının ben duygusu alanına zorla giriyorlardır. Kişisel alanımızı bile başkasının kişilik özelliklerini göstermesine engel olmayacak şekilde düzenlemek gerekli. Bence insanlar 21.yüzyılın kişisel alan diretme kaygısını farklı yorumluyorlar. Direkt olarak bencillik sergiliyorlar.
aklını kullanmaması. bir şeyleri sırf birileri yapıyor diye yapması, çoğunluğun sevdiklerini sevip sevmediklerini sevmemesi. düşünüp sorgulamadan popüler her şeyin peşinden gitmesi. daha da kötüsü kolayına böyle gittiği için, düşünmemeyi alışkanlık haline getirmiş olması.
Herkesi kapsamaz tabii ki ama materyalist yaklaşım diyebilirim. Hep daha fazlasını, daha iyisini kafaya takma durumu olabiliyor. Sağlık olmayınca veya ölünce bir anlamı kalmayacak bu sahip olunanların.
1984'te der ki:
Winston birden, çağdaş yaşamın asıl özelliğinin acımasızlığı ve güvensizliği değil, yavanlığı, donukluğu ve kayıtsızlığı olduğunu fark etti.
Winston birden, çağdaş yaşamın asıl özelliğinin acımasızlığı ve güvensizliği değil, yavanlığı, donukluğu ve kayıtsızlığı olduğunu fark etti.
değer bilmeme. kişi bazında değil sadece öyle düşünmeyiniz. kitapların değerini bilmeme, bilginin değerini bilmeme, gençliğin değerini bilmeme, ve zamanın değerini...
tüketme. her şeyi tüketiyoruz hızlıca ve sürekli yeni arayışlar içine giriyoruz , doyumsuz ,açgözlü insanlara dönüştük
aşkı tüketiyoruz
zamanı tüketiyoruz
emeği tüketiyoruz
popüler olan her şeyi kolayca yutuyoruz
sonrasında devamlı arayan, bulamayınca hayal kırıklığı yaşayan mutsuz insanlar haline dönüşüyoruz
aşkı tüketiyoruz
zamanı tüketiyoruz
emeği tüketiyoruz
popüler olan her şeyi kolayca yutuyoruz
sonrasında devamlı arayan, bulamayınca hayal kırıklığı yaşayan mutsuz insanlar haline dönüşüyoruz
Kendi başına vakit geçirip mutlu olabilme işi. İnsan en büyük destekçisinin kendisi olduğunu, en büyük sorumluluğun da yine kendisine karşı olduğunu unuttuğunda işte o zaman yıkılır...
Geçim
Geçmiş
Günümüz
Gelecek
Artık hepimiz geçmişe bakıp şu anki halimize yanıyoruz ve geleceğe dair karamsar düşüncelere dalıyoruz. Bu dünyaya kısa bir süreliğine gelmiş olsak bile hayatımızın zevkini çıkarmak yerine monotonlaşan hayatımıza ayak uyduruyoruz.
En son ne zaman durup gökyüzünü izlediniz?
Ne zaman bulutlara şekil verdiniz?
Ne zaman sayabildiğiniz kadar yıldızı saydınız?
Geçmiş
Günümüz
Gelecek
Artık hepimiz geçmişe bakıp şu anki halimize yanıyoruz ve geleceğe dair karamsar düşüncelere dalıyoruz. Bu dünyaya kısa bir süreliğine gelmiş olsak bile hayatımızın zevkini çıkarmak yerine monotonlaşan hayatımıza ayak uyduruyoruz.
En son ne zaman durup gökyüzünü izlediniz?
Ne zaman bulutlara şekil verdiniz?
Ne zaman sayabildiğiniz kadar yıldızı saydınız?
samimiyetsiz samimilik...
nezaketen yapılan davranışlarla karıştırmayalım bu dediğimi.hayatın boyunca ne gördün ki diyenler olabilir fakat bu bahsettiğim konu artık çok ama çok bariz.yapmacık davranışlar,azalmış merhamet duygusu,bencillik gibi davranışlar da peşine gelir bunun
nezaketen yapılan davranışlarla karıştırmayalım bu dediğimi.hayatın boyunca ne gördün ki diyenler olabilir fakat bu bahsettiğim konu artık çok ama çok bariz.yapmacık davranışlar,azalmış merhamet duygusu,bencillik gibi davranışlar da peşine gelir bunun
biri gider biri gelir düşüncesi
sosyal medya
Modern insanın en büyük problemi moderni anlayamamış olması. Bizler ilerlemeyi çizgisel tahayyül ediyoruz oysaki gerçekte ilerleme çemberseldir. En nihayetinde geçmişe dönülmesi gereken pek çok durum var aslında. Mesele bunu körü körüne değil de tahkiken yapabilmek. Örneğin toplumsalı aşıp bireyleştik ancak aşırı bireyleşmenin sonu da sürüye dönmektir. Modern insanın en büyük yanılgısı bu işte: bireysel ve Özgür olduğunu sanması. Kimliklerimiz o kadar sathi ki derinlemesine kişiliklerden gösteri kişiliğine evrildik ne yazık ki. Baudrillard bunu “toplumsalın sonu”nda çok da güzel dile getirmişti halbuki. İçinde yaşadığımız çağın patolojisi moderni postmoderne taşıyarak insanlığın mazisini hiç etmek oldu. Doğru hamlelerle günün birinde bunun aşılacağına dair umutlarım her daim dipdiri olacak.
anlık mutluluklar için ömürlük mutsuzluklar yaratması.
24 saate neden böldük anlamıyorum günü. Zamandır
Sevdiğim bi doktor abi modern insanla ilgili şöyle demişti:
'Şimdi bizlere 24 saatlik bir zihin holteri takılsa, öyle dalgalanmalar görürüz ki bakamayız, ağlarız. Gün içinde bile düşüncelerimizde, söylediklerimizde, yaptıklarımızda öyle değişimler ,çelişkiler var ki.Sürekli gel-gitler yaşıyoruz. Kafamız net değil. Çünkü hayallerimiz net değil...'
'Şimdi bizlere 24 saatlik bir zihin holteri takılsa, öyle dalgalanmalar görürüz ki bakamayız, ağlarız. Gün içinde bile düşüncelerimizde, söylediklerimizde, yaptıklarımızda öyle değişimler ,çelişkiler var ki.Sürekli gel-gitler yaşıyoruz. Kafamız net değil. Çünkü hayallerimiz net değil...'
Fazla ulaşılabilirlik. Eskiden belki bir adet güvercin, biraz duman vardı iletişim için. Şimdi herkes herkese ulaşabiliyor, böyle olunca sadakat(her anlamda) beklemek zor.
içlerinden pek azının benimle tanışacak olması :( onlar için çok üzgünüm ama mlsf one and onlyim
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?