(bkz: #37707)
Eşyalarımızı sevdiğimizi onlardan nasıl saklarız?
1- pek göz teması kurmayın. Onları kullanmak dünyanın en sıradan şeyiymiş gibi davranın
2- temas ettiğinizde heyecanlanmayın veya üzüntünüzü çaktırmayın. Nabzınızın yükseldiğini hemen fark edip "ben önemliyim" havasına girerler
3- sakın düzenli temizlemeyin. Önemlerini fark ettikleri anda kendilerini yere atmak, sağa sola fırlatmak suretiyle imha olurlar. Mesela bu hafta salı mı yıkadınız? Haftaya cumartesi yıkayın ki kafası karışsın ve değersiz hissetsin
4- sakın ama sakın o eşyayı ne kadar sevdiğinizi birine anlatmayın. Duyarlar. Onlar için gerçekleri öğrenmenin en hızlı ve garanti yoludur
5- önce siz inanmalısınız. Unutmayın eşyalar her zaman replase edilebilir. eşyalarınıza dünya malı olduklarını ve bu kadar inada gerek olmadığını anlatın ama işin sonunda onlar ne ki?? Değersiz birer paçavra!! Puh!!!
Çok sevdiğim eşyalarıma sürekli etmek zorunda kaldığımdır.
Ruj çakmağım, katanam ve şimdi de ruffleslı çorabım. Çorabım kül oldu ya? Bunu en son 4000 yıl önce urfada ibrahim peygamber yaşamıştı (bizzat kendisi)
Mutlak musibet eğrisine göre, bir eşyaya olan sevgi ve bağlılığınız arttıkça başına bir musibet gelme ihtimali artar. Eşyanızı sevdiğinizi eşyanızdan saklayarak ihtimali bir süreliğine duraklatmanız mümkün. Fakat kaçınılmaz sonu engelleyemezsiniz
Ruj çakmağım, katanam ve şimdi de ruffleslı çorabım. Çorabım kül oldu ya? Bunu en son 4000 yıl önce urfada ibrahim peygamber yaşamıştı (bizzat kendisi)
Mutlak musibet eğrisine göre, bir eşyaya olan sevgi ve bağlılığınız arttıkça başına bir musibet gelme ihtimali artar. Eşyanızı sevdiğinizi eşyanızdan saklayarak ihtimali bir süreliğine duraklatmanız mümkün. Fakat kaçınılmaz sonu engelleyemezsiniz
- Ben şimdi neye çalışayım abi?
- öyle genel, çalış sen
- neye abi
- genel işte, tıbba çalış sen
Tıbbı öyle genel bi bilmeniz gereken, kompakt preklinik stajıdır. Sigara içmek ömrünüzden 15 yıl, dahiliyeye çalışmak 20 yıl götürür
- öyle genel, çalış sen
- neye abi
- genel işte, tıbba çalış sen
Tıbbı öyle genel bi bilmeniz gereken, kompakt preklinik stajıdır. Sigara içmek ömrünüzden 15 yıl, dahiliyeye çalışmak 20 yıl götürür
Amk
kaldırılıp çöpe atılması, ülkenin temizlenip mis gibi yapılmasıyla devam eden kutlu gündür.
maalesef her sene bir öncekinden daha buruk geçiyor. Umarım bir gün yine huzur ve refah içinde, sokaklarda bandolarla, daha bayram gelmeden haftalar önce başlayan hazırlıklarla kutlayabiliriz. 101. yılına hiç yakışmayan bir halde olsak dahi yine de büyük bir coşkuyla iyi ki cumhuriyet, iyi ki laik türk devleti 🇹🇷❤️🤍
Çok yaşa, iyi ki varsın. Bayramımız kutlu olsun ❤️🤍
Çok yaşa, iyi ki varsın. Bayramımız kutlu olsun ❤️🤍
Rusya'dan bıkarak "ben bu çileye daha fazla katlanamam" diyen soğuk hava dalgası, güneylere göç etmeye karar vermiş ve yol üzerinde ani bir kararla ülkemize çökmüştür
Ülke çalkalanırken bu tarz başlıklar açmak bana sabah gazetesi manşeti atıyor gibi hissettiriyor, yine de güzel görünüyordu paylaşmak istedim
Dikkat ederseniz soldaki uzaylıya yumruk atan t-rexi de görebilirsiniz
Dikkat ederseniz soldaki uzaylıya yumruk atan t-rexi de görebilirsiniz
Bahçeli taksi'nin hemen yanındaki inşaası yarım kalmış binadadır. 3. caddede bulunur. Ben nereden bulacağım orayı derseniz 2. caddeye gittiğiniz bir gün celt irish pubdan sağa yukarı doğru yokuşu tırmanabilirsiniz, 3 dakika sonra hemen solunuzda kalacaktır
Stajyerlikte beni şaşırtan bir başka şey de hastaların gerçek birer vaka oluşudur.
Mesela ders çalışırken örnek vakada yazıyor ki "65 yaş kadın hasta, 7 yıldır nsaid kullanıyor."
Böyle yazınca sanki çok sofistike bi olay gibi geliyo
servise bi gidiyosun senden benden bi teyze sinirli sinirli bakıyo, kullandığı ilaçların adını bilmiyo, soru soruyosun "ne bileyim ben" diyo. Sen orda mide ülserini, mezenter iskemisini düşünüyorsun, kafanda arka planda bi sürü olasılık hesaplıyosun, hastanın kendinden haberi yok
Yani demek istiyorum ki vakaya çalışmak up to dateten makale okumak gibi "vay anasını neymis ya bu tıp" dedirtirken hastayla konuşmak googledan "migdede ciban. Cikmasinedir" diye aratmak gibi hissettiriyor
Mesela ders çalışırken örnek vakada yazıyor ki "65 yaş kadın hasta, 7 yıldır nsaid kullanıyor."
Böyle yazınca sanki çok sofistike bi olay gibi geliyo
servise bi gidiyosun senden benden bi teyze sinirli sinirli bakıyo, kullandığı ilaçların adını bilmiyo, soru soruyosun "ne bileyim ben" diyo. Sen orda mide ülserini, mezenter iskemisini düşünüyorsun, kafanda arka planda bi sürü olasılık hesaplıyosun, hastanın kendinden haberi yok
Yani demek istiyorum ki vakaya çalışmak up to dateten makale okumak gibi "vay anasını neymis ya bu tıp" dedirtirken hastayla konuşmak googledan "migdede ciban. Cikmasinedir" diye aratmak gibi hissettiriyor
Grinin sozlugu darlayis
Ama cidden cok ilginc geliyo, klinige gecince gozumde isik parlicak saniyodum, tibba dair tum hevesim kayboldu aw
Genel cerrahiyle başladıysanız böyle hissetmeniz bence çok normal.
Nitekim genel tababet hakimiyetiniz oturmadı muhtemelen ve genel cerrahi her şeyin en temelden alındığı staj değil
Ya da sadece klinisyen olmayı sevmemişsinizdir,insanlık hali
Nitekim genel tababet hakimiyetiniz oturmadı muhtemelen ve genel cerrahi her şeyin en temelden alındığı staj değil
Ya da sadece klinisyen olmayı sevmemişsinizdir,insanlık hali
Dahiliyeden başladım ya :')
Olur öyle :)
Hastalarla konuşma kısmı beni saatlerce ayakta durmaktan daha çok zorlamıştır. Bilmiyorum belki benim fazla empati yapmamla ilgilidir ama yine de insanların çaresizliğine her gün bu kadar yakından şahit olmak çok üzücü.
75 yaşında 3 gündür serviste yatan, daha tanısı konmamış, çok konuşkan, kıpır kıpır bir amca vardı mesela. Anamnez alırken sorularımıza istatistiki cevap veriyordu. "İshaliniz var mı?" "Binde bir" "mideniz ağrır mı?" "Binde bir." Hikaye sonunda biz Malignite tanısı alacağını biliyorduk ve o da bunu seziyordu.
Servisteki son günümüzde onunla sohbet ediyordum, sohbet bitti ve ben de odasından gittim. 1-2 dakika sonra kapısına çıkıp bana seslendi, hakkınızı helal edin ile başlayıp bir veda konuşması yaptı.
Sonradan merakımızdan gidip öğrendik, akciğer ca teşhisi konmuş. Zor bir süreç olacak onun için ama maalesef bir yıldan fazla yaşaması çok mümkün görünmüyor.
Yaşamının son zamanlarını daha güzel geçirmeni isterdim "binde bir" amca. "İyi ki varsınız." derken gözündeki çaresizliği hayatım boyunca unutmayacağım.
75 yaşında 3 gündür serviste yatan, daha tanısı konmamış, çok konuşkan, kıpır kıpır bir amca vardı mesela. Anamnez alırken sorularımıza istatistiki cevap veriyordu. "İshaliniz var mı?" "Binde bir" "mideniz ağrır mı?" "Binde bir." Hikaye sonunda biz Malignite tanısı alacağını biliyorduk ve o da bunu seziyordu.
Servisteki son günümüzde onunla sohbet ediyordum, sohbet bitti ve ben de odasından gittim. 1-2 dakika sonra kapısına çıkıp bana seslendi, hakkınızı helal edin ile başlayıp bir veda konuşması yaptı.
Sonradan merakımızdan gidip öğrendik, akciğer ca teşhisi konmuş. Zor bir süreç olacak onun için ama maalesef bir yıldan fazla yaşaması çok mümkün görünmüyor.
Yaşamının son zamanlarını daha güzel geçirmeni isterdim "binde bir" amca. "İyi ki varsınız." derken gözündeki çaresizliği hayatım boyunca unutmayacağım.
Karedeki yavru kedi bunu kovalarken (onunla oynarlarken demeye elim varmadı :d) karede korkutmadıkları tek kişi kalmadı.
En ummadığınız anda üstünüze atlayan yeni evcil dostumuzdur
En ummadığınız anda üstünüze atlayan yeni evcil dostumuzdur
30 lira (:'D) olmasına rağmen porsiyonları küçülte küçülte en sonunda önümüze kuş yemi atmalarını beklediğim yerdir
İşin ilginç yanı gazi üniversitesi en yüksek ödeneğe sahip 5. üniversitedir. bize ödenmiyor sanırım :d https://www.google.com/amp/s/www.ekonomist.com.tr/amp/egitim/2024-te-en-yuksek-butce-ayrilan-20-universite--43804
İşin ilginç yanı gazi üniversitesi en yüksek ödeneğe sahip 5. üniversitedir. bize ödenmiyor sanırım :d https://www.google.com/amp/s/www.ekonomist.com.tr/amp/egitim/2024-te-en-yuksek-butce-ayrilan-20-universite--43804
Aynı zamanda bahçeli otoparkı olarak da geçer. Çünkü kaldırımlar arabalara, martılara, kedilere ve ağaçlara aittir. Yayalar defolup gidip araç yolundan yürüyebilirler, saygılarımızla
-bahçeli ve emek'in 50 yıllık ev sahipleri
Ayrıca (bkz: kaldırımda yürürken birden süper marioya dönüşmek)
-bahçeli ve emek'in 50 yıllık ev sahipleri
Ayrıca (bkz: kaldırımda yürürken birden süper marioya dönüşmek)
sivrisinekleri azdıran sıcaktır.
feromonlardan mıdır, kanımın karbondioksit oranından mıdır bilmem çocukluğumdan beri çok fazla böcek ısırığına maruz kalmış biriyim. O yüzden ısırığa karşı bağışıklığım yüksektir, şöyle çıtırından bi kaşınırım ve ertesi güne yok olur. Fakat ankara sivrileri...
Ben böyle şeytan, böyle kana susamış bir sivrisinek ordusunu ömrü hayatımda görmedim. Çete halinde çalışıyorlar, asla tek girmiyorlar bi eve. Alfa sivriler çetedeki zayıfları önden tadım testine yolluyor. Kurbanın muayyen yerlerinden özel örnekler alınıp elebaşına haber gidiyor ve saniyeler içinde alfa sivri, kurbandan şöyle okkalı bi 10 mL kan çekiyor.
Böyle bir zonklama yok, insana sinir krizi geçirtiyorlar. O uyku mahmurluğu ile zavallı zayıf sivrilere bi tane yapıştırıyorsunuz. Kurtuldunuz sanıyorsunuz. Halbuki sadece darth Vader havasıyla üstünüzde dolanırken vızıltısıyla star wars müziği çalan alfa sivrinin tuzağına düştünüz.
Size dakikada bir dalış yapıyor, öldürmesi imkansız, görünmez ve vücudunuzu sizden iyi tanıyor. Ordular ilk hedefiniz karotis, ileri.
Üstelik çok niş zevkleri var. Tam mandibular eklemin üstü, ayak baş parmağınızın ucu, meme başınız, avuç içiniz... Özellikle eklem bölgelerine bayılırlar. Boyun daha çok tatlı niyetine tüketilir, ve oraya şefin imzası bırakılır.(Bir keresinde vallahi tiroidim inflame oldu sandım)
Bunlardan müthiş Çin işkencesi olur. Geceleri gündüzleri yok, uyumanıza hele hiç gerek yok. Gündelik işinizi hallederken bir anda keskin bir acı hissediyorsunuz ve geçmiş olsun. Eminim kendi aralarında "onun da o saatte (13.30) orada ne işi varmış" diye dalga da geçiyorlardır **** **** ****** *********
Bir gün kriz geçirip nefes alabilmek için sadece yüzüm açıkta kalacak sekilde örtü çektim üstüme ki bir yudum da olsa uyuyabileyim. Sonra uyandım, gözlerimi açtım. Biri açılmadı.
Bu gece üç askerini öldürdüm. Gözlerinden öpüyorum alfa sivri. Seni de bir gün öldüreceğim.
feromonlardan mıdır, kanımın karbondioksit oranından mıdır bilmem çocukluğumdan beri çok fazla böcek ısırığına maruz kalmış biriyim. O yüzden ısırığa karşı bağışıklığım yüksektir, şöyle çıtırından bi kaşınırım ve ertesi güne yok olur. Fakat ankara sivrileri...
Ben böyle şeytan, böyle kana susamış bir sivrisinek ordusunu ömrü hayatımda görmedim. Çete halinde çalışıyorlar, asla tek girmiyorlar bi eve. Alfa sivriler çetedeki zayıfları önden tadım testine yolluyor. Kurbanın muayyen yerlerinden özel örnekler alınıp elebaşına haber gidiyor ve saniyeler içinde alfa sivri, kurbandan şöyle okkalı bi 10 mL kan çekiyor.
Böyle bir zonklama yok, insana sinir krizi geçirtiyorlar. O uyku mahmurluğu ile zavallı zayıf sivrilere bi tane yapıştırıyorsunuz. Kurtuldunuz sanıyorsunuz. Halbuki sadece darth Vader havasıyla üstünüzde dolanırken vızıltısıyla star wars müziği çalan alfa sivrinin tuzağına düştünüz.
Size dakikada bir dalış yapıyor, öldürmesi imkansız, görünmez ve vücudunuzu sizden iyi tanıyor. Ordular ilk hedefiniz karotis, ileri.
Üstelik çok niş zevkleri var. Tam mandibular eklemin üstü, ayak baş parmağınızın ucu, meme başınız, avuç içiniz... Özellikle eklem bölgelerine bayılırlar. Boyun daha çok tatlı niyetine tüketilir, ve oraya şefin imzası bırakılır.(Bir keresinde vallahi tiroidim inflame oldu sandım)
Bunlardan müthiş Çin işkencesi olur. Geceleri gündüzleri yok, uyumanıza hele hiç gerek yok. Gündelik işinizi hallederken bir anda keskin bir acı hissediyorsunuz ve geçmiş olsun. Eminim kendi aralarında "onun da o saatte (13.30) orada ne işi varmış" diye dalga da geçiyorlardır **** **** ****** *********
Bir gün kriz geçirip nefes alabilmek için sadece yüzüm açıkta kalacak sekilde örtü çektim üstüme ki bir yudum da olsa uyuyabileyim. Sonra uyandım, gözlerimi açtım. Biri açılmadı.
Bu gece üç askerini öldürdüm. Gözlerinden öpüyorum alfa sivri. Seni de bir gün öldüreceğim.
arctic monkeys'in "snap out of it" diye bir şarkısı var. Böyle en ummadığım anlarda bir anda çalmaya başlıyor ve hep tam ihtiyacım olan anlarda oluyor tesadüfî bir şekilde.
Gariban gariban "ben şu an ne yaşıyorum ya?" diye yürüdüğüm nadir anlarda alex, birinden duymaya çok ihtiyacım olduğunu fark etmediğim şu sözlerle giriyor:
"what's been happening in your world?
what have you been up to?
i heard that you fell in love, or near enough
i gotta tell you the truth
i wanna grab both your shoulders and shake baby
Snap out of it"
öyle, paylaşmak istedim. sizi de muhakkak en ummadığınız anlarda vurup size bi dost tarafından sarılmış hissettiren şarkılar vardır
Gariban gariban "ben şu an ne yaşıyorum ya?" diye yürüdüğüm nadir anlarda alex, birinden duymaya çok ihtiyacım olduğunu fark etmediğim şu sözlerle giriyor:
"what's been happening in your world?
what have you been up to?
i heard that you fell in love, or near enough
i gotta tell you the truth
i wanna grab both your shoulders and shake baby
Snap out of it"
öyle, paylaşmak istedim. sizi de muhakkak en ummadığınız anlarda vurup size bi dost tarafından sarılmış hissettiren şarkılar vardır
kafama 1 (bir) bilgi daha giremiyor. Efendim açar mısınız kapıyı lütfen?
Açıklanmadan tahminde bulunayım bari
1- Hırvatistan (2)
2- İsviçre (1)
3- İtalya (7)
4- Fransa ✓
5- İrlanda (6)
6- Norveç (sonuncu olmuslar aw ahbxsjdsw)
7- Yunanistan (11)
8- Litvanya (14)
9- Latvia (16)
10- Ukrayna (3)
1- Hırvatistan (2)
2- İsviçre (1)
3- İtalya (7)
4- Fransa ✓
5- İrlanda (6)
6- Norveç (sonuncu olmuslar aw ahbxsjdsw)
7- Yunanistan (11)
8- Litvanya (14)
9- Latvia (16)
10- Ukrayna (3)
Tabii gönüllerin birincisi "who let the dogs out"la hollanda...
Ahbdcgbkbfc halkın nabzını tutamamak bkz... Ama *srailin bu listede ne işi var aw nereden bileydim
Bu arada ben irlandayi da bildim sayiyorum çünkü gercekten israil ne alaka
Ayrica norveç bence baya guzeldi cok uzuldum su an ahbxjsnwjamxknc gideyim de maltanın performansını bida izleyeyim
2. yarı final nedir böyle ya... İlk yarı final için net bir şekilde 2 favori ülke sayıyordum fakat ikinci yarı final ağzımı açık bırakan ülkelerle dolu. Bu yarı finalin sonucunda tüm baltık ülkeleri 8 yılın ardından ilk defa aynı anda finale çıkmış. Ayrıca bu yarı final sayesinde artık eminim: i believe in women supremacy 🙇🙇
Tekno-elektronik-pop türlerinin mükemmel örnekleri vardı. Bu sene dinlediğim hemen hemen her şarkı doyurdu beni. Buna karşın finale her sene kesin giren ülkelerden (UK, italya, ispanya, fransa, almanya) sadece italyaya kelimenin tam anlamıyla bayıldım, diğerlerini dinlemek ve izlemek çok zordu bana göre.
Abi, sana dünyanın en donanımlı en kaliteli sahnelerinden biri veriliyor, kullansana ya?! Fransa mesela, finalde derece alırsa saçımı başımı yolacağım gerçekten. Sen geç oraya mıy mıy şarkı söyle diye mi çıkardılar seni oraya ha fransa? sırbistan? Almanya? İzlanda? Moldova? Arnavutluk?? İzlerken sinirlerimi gerdiler ya resmen. Kullan kardeşim şu sahneyi.
Ek olarak... Kıbrıs nasıl çıktı da Malta çıkamadı finale akıl alır gibi değil. Sadece 1 Girlbop çıkaralım diyorduysanız Malta daha iyiydi. Ha yok 1 tane 2000s pop olsun diyorduysanız yine Malta daha iyiydi 🤡 sabahtan beri maltanın performansını izleyerek dertleniyorum.
Kişisel ilk 10um
1- Avusturya: mükemmel bir teknopop 💯
2- Hırvatistan: kendim çok pop-rock dinlediğimden midir bilmem, müzik öyle sıradışı değil. Performans çok profesyonel ve bizi içine çekiyor o yüzden 2 diyorum.
3- Yunanistan: Halay Malay görünce koydum 3e mecbur
4- İrlanda: aslında bu sene güzel punklar vardı, ama ulusal televizyonlarda şeytan ve cadı tasviri yapmak yürek ister, o yüzden irlanda benim gözümde hepsini solladı. Kusursuz performans, muhteşem hyperpunk(?)
5- İtalya: yine ana dillerinde bir de... ba-yıl-dım
6- Hollanda: instagramda falan ekranı ikiye bölüp bir yandan oyun bir yandan başka bir video izletiyorlar ya güya dehb için, heh aynı o tip bir performanstı :d ilginç geldi
7- Malta... Üzümlü kekim
8- isviçre: işte tek başına bile olsan sahne böyle doldurulur kardeşim. Örnek alın aw vokal kontrolü tek kelimeyle kusursuzdu, sahneyi doldurmak için de elinden geleni yaptı valla
9- ermenistan: doğu anadolu esintileri...
10- litvanya: güzel house-pop. Listeyi chill kapatmak için iyi bir seçim :d
Belçika, izlanda, danimarka... Maalesef elenmenizi çok haklı buluyorum. Kimse kara kaşınıza badem gözünüze oy vermiyor ki
Tekno-elektronik-pop türlerinin mükemmel örnekleri vardı. Bu sene dinlediğim hemen hemen her şarkı doyurdu beni. Buna karşın finale her sene kesin giren ülkelerden (UK, italya, ispanya, fransa, almanya) sadece italyaya kelimenin tam anlamıyla bayıldım, diğerlerini dinlemek ve izlemek çok zordu bana göre.
Abi, sana dünyanın en donanımlı en kaliteli sahnelerinden biri veriliyor, kullansana ya?! Fransa mesela, finalde derece alırsa saçımı başımı yolacağım gerçekten. Sen geç oraya mıy mıy şarkı söyle diye mi çıkardılar seni oraya ha fransa? sırbistan? Almanya? İzlanda? Moldova? Arnavutluk?? İzlerken sinirlerimi gerdiler ya resmen. Kullan kardeşim şu sahneyi.
Ek olarak... Kıbrıs nasıl çıktı da Malta çıkamadı finale akıl alır gibi değil. Sadece 1 Girlbop çıkaralım diyorduysanız Malta daha iyiydi. Ha yok 1 tane 2000s pop olsun diyorduysanız yine Malta daha iyiydi 🤡 sabahtan beri maltanın performansını izleyerek dertleniyorum.
Kişisel ilk 10um
1- Avusturya: mükemmel bir teknopop 💯
2- Hırvatistan: kendim çok pop-rock dinlediğimden midir bilmem, müzik öyle sıradışı değil. Performans çok profesyonel ve bizi içine çekiyor o yüzden 2 diyorum.
3- Yunanistan: Halay Malay görünce koydum 3e mecbur
4- İrlanda: aslında bu sene güzel punklar vardı, ama ulusal televizyonlarda şeytan ve cadı tasviri yapmak yürek ister, o yüzden irlanda benim gözümde hepsini solladı. Kusursuz performans, muhteşem hyperpunk(?)
5- İtalya: yine ana dillerinde bir de... ba-yıl-dım
6- Hollanda: instagramda falan ekranı ikiye bölüp bir yandan oyun bir yandan başka bir video izletiyorlar ya güya dehb için, heh aynı o tip bir performanstı :d ilginç geldi
7- Malta... Üzümlü kekim
8- isviçre: işte tek başına bile olsan sahne böyle doldurulur kardeşim. Örnek alın aw vokal kontrolü tek kelimeyle kusursuzdu, sahneyi doldurmak için de elinden geleni yaptı valla
9- ermenistan: doğu anadolu esintileri...
10- litvanya: güzel house-pop. Listeyi chill kapatmak için iyi bir seçim :d
Belçika, izlanda, danimarka... Maalesef elenmenizi çok haklı buluyorum. Kimse kara kaşınıza badem gözünüze oy vermiyor ki
irlanda ve hırvatistanın performansına ba-yıl-dım. kıbrısın niye grand finale geçtiğini anlayamadım
Bu arada 12 sene sonra türkiye yarışarak olmasa da yeniden eurovisionda sahne alacak 🥳 sertab erenerden yarın "everyway that i can" dinleyeceğimiz için çok heyecanlıyım 🌝
Bu arada 12 sene sonra türkiye yarışarak olmasa da yeniden eurovisionda sahne alacak 🥳 sertab erenerden yarın "everyway that i can" dinleyeceğimiz için çok heyecanlıyım 🌝
My god what a sight to see you dancing round the room like you're alone
Danced into my mind and took control of everything i own
Danced into my mind and took control of everything i own
riffi öldürüyor beni ya
Yesen dert yemesen dert, üstelik dolap da boş git başımdan git
Bizim yurdun önünde şaşı bir ankara kedisi var. Arkadaşlarına hiç benzemiyor; yabani, agresif, şapşal bi şey. Ne zaman bahçede oturup sigara içsem bu eleman geliyor, gözlerini belertiyor. Sonra da göz temasını hiç kesmeden koşup gidiyor. Ağacına işemedim, karına mamana sulanmadım, e seni şaşı yaratan da ben değilim, nedir ya bu öfken
dün gece neydi öyle ya, yurdum yukarı bahçelide olunca mecbur yokuş yukarı dereden geçer gibi geçtim, ayakkabılarım parçalandı :d çsyi, metroyu, yurtları falan hep su basmış. buraya da olayın ciddiyetiyle alakalı birkaç video bırakmak istedim
Dögol caddesi
Beşevler metrosu
E9 çs'sinden görünen gökdelenler
Metroları su basınca kapanmışlar doğal olarak, belediye ring kaldırmış, arkadaşlarım o şekilde varabilmiş eve
Dögol caddesi
Beşevler metrosu
E9 çs'sinden görünen gökdelenler
Metroları su basınca kapanmışlar doğal olarak, belediye ring kaldırmış, arkadaşlarım o şekilde varabilmiş eve
ruhuma kadar ıslandım *** bu nedir ya
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?