İki gün önce izlemeye başladığım dizi. Hem güldüğüm hem üzüldüğüm anlar oldu. İlk sezonu bir günde izledim, son sezonu olan ikinci sezonu hemen bitmesin diye yavaş yavaş izliyorum.
Rüyamda neyi görmek istiyorsam onu düşünüyorum. İki aydır uyumadan önce neyi düşünürsem genelde rüyamda düşündüğüm şeyle ilgili şeyler görüyorum. Mesela okulla ilgili bir şeyi düşünürsem kesin bir sınava ya da derse geç kalıyorum, sınav günü aksilikler çıkıyor. Birini düşünürsem onu rüyamda görüyorum bir şekilde. O yüzden o gün rüyamda kimi, neyi görmek istiyorsam onu düşünüyorum.
Kendi adıma sürekli yapabildiğim bir eylem değil. Arada gelip arada gidiyor. Kendimi sevdiğim zamanlar da oluyor kendime tahammül edemediğim zamanlar da.
21 senedir ikamet ettiğim gezegen. Kiralar yüksek, insanlar nezaketten yoksun, özel alana saygı yok, ev sahipleri sözleşme imzalatmıyor bile. Ne zaman öleceğimiz belli değil. Böyle iş mi olur ya? Şunları hukuka uygun bir şekilde yapsanıza!
Türkiye'de en bilinmeyen kavram “hak” kavramı olduğundan böyle şeylere şaşıramıyorum bile. Şu an olayın tekrarlanması Şaşırtıcı değil, daha önce yaşandı defalarca. Soruların verildiği kişiler, şu an hayatlarına normal bir şekilde devam ediyor. Soruları verenlerse biraz ceza aldı, milyonlarca kişinin hakkını ödeyemez iki grup da. Muhtemelen en ufak bir vicdan azabı duymuyorlardır. Umarım önümüzdeki sınavlarda böyle bir skandal yaşanmaz, bu olayda da suçlular cezalarını çekerler.
Zam gelecek diye herkes kendine pay çıkarmıştı fakat şu anlık bir şey yok görünürde. Üstelik zam geldi diye çoğu yerde intörnler daha fazla çalıştırılıyor. Böyle bir saçmalık ve kurnazlık olamaz. Her şey lafta.
Böyle görüldüğünüz yetmiyor bir de sizi keriz belliyorlar. Bir ustaya kibarlıkla iş yaptırmak, o işi zamanında bitirmesini sağlamak o kadar zor ki. illa emir verecek birini istiyorlar.
beni seven insanların olması, benim sevdiğim insanların olması, buraya kadar o kadar çaba harcayıp geldim hazır gelmişken yolu tamamlayayım düşüncesi, ölümden sonrasını bilmemek, biraz daha yaşayayım belki birilerine faydam dokunur fikri.
Konya şehir hastanesi'nde kardiyoloji uzmanı olarak çalışan, bugün dünya'ya zerre kadar faydasının dokunmadığına emin olduğum biri tarafından katledilmiş hekim. Bakın bu sözlükte bile ki henüz iki sene bile olmadı kurulalı, birçok hekime şiddet başlığı bulabilirsiniz. Sözlükte fikir ayrımı yaşadığımız konular var fakat bu konuda farklı düşünen birini bulamazsınız. Neden biliyor musunuz? Çünkü emek verip bizim geçtiğimiz yollardan geçip kardiyoloji uzmanı olmuş birini görevi başında korumamanın, ona zarar vermenin bir bahanesi olamaz. Hâlâ buna izin veriliyorsa, hâlâ göz yumuluyorsa, hâlâ tweet atmaktan başka bir şey yapılmıyorsa bu sizin bu vatana ihanet ettiğinizi gösterir. Halkı eğitemiyorsan o hastaneye herkesi sokmayacaksın. Bu kadar basit. Bu doktor sabah evinden sabahın köründe çıktı, başını kaşıyacak vakit bulamadı bile muhtemelen. Sonra bir vasıfsız geldi, onu hayattan sevdiklerinden kopardı gitti. Bu son olmayacak, buna adım gibi eminim. O yüzden umarım bu son olur demeyeceğim, keşke olsa ama olmayacak. Tek diyebileceğim gerçekten umarım her hekim bir bir gider bu topraklardan. Böylece biraz da olsun akıllanırlar.
2 temmuz 1993'te, tam yirmi dokuz sene önce madımak oteli'nde gerçekleşmiş katliam. Cumhuriyet tarihinin en utanç verici olaylarından biridir. Aydın olarak nitelendirilen İnsanlar sadece mezhepleri farklı olduğu için diri diri yakıldı. Sorumlular ceza almadı, ülkeyi o zaman yönetenler hayatlarına aynı rahatlıkta devam ettiler. Hiçbir dinde bu davranışın yeri olduğunu düşünmüyorum, neye inanırsak inanalım bir insanın inandığı şey çoğunluktan farklı diye o insanın kılına bile zarar verme hakkımız yok. 29 senedir bu nefret şekil değiştiriyor fakat hâlâ yaşamaya devam ediyor. Umarım bir gün bu ülkede herkes inandığı şeyi zarar görmeden ve kimseye zarar vermeden yaşayabilir.
İngilizcede tüm amfinin yarısından biraz fazlası, türkçede tüm amfinin yaklaşık üçte biri büte kalmış. Seneye dönem 2 türkçe mevcudu 400'ü geçebilir. Bu öğrencilerin hepsi aynı anda stajyer olsa nasıl eğitim alacaklar? Sınavı bilerek eski finallerden zor yapmanın anlamı nedir acaba? Online dönemin faturası neden bize kesildi anlamış değilim, pandemi bizim suçumuz muydu?
Yetersiz. Hayatta her an her şeye yetersiz olduğumu düşündüm. Yeteri kadar güzel, yeteri kadar başarılı, yeteri kadar zeki, yeteri kadar çalışkan, yeteri kadar dürüst, yeteri kadar iyi…değilim. Hiçbir şeyde yeterli değilim. Fazlasını değil yettiği kadarı olmayı isterdim ama bu isteğim hiç gerçekleşmedi. Bu yüzden kendimi sevilmeye değer görmedim, görmüyorum çünkü yeterli değilim. Yeteri kadar sevilebilir biri olmadım hiç, olmayacağım da.
Bir video yüzünden dört senesi çalınmış kişi. Böyle bir saçmalık olamaz. Soran olursa hukuk devletiyiz dersiniz. Bu arada birini öldürdüğünüzde kim olduğunuza bağlı olarak bu cezanın yarısını bile almadan yırtabiliyorsunuz. Neden mi? Çünkü öyle.
Birinden vazgeçmek. Çok kolaymış gibi aslında başkasına tavsiye verirken ama kendin yapmaya kalkınca inanılmaz zor olduğunu fark ediyorsun. En azından benim için böyle.
Benim için de çok çok fazla öyle :( başkası anlatsa ya bu ne kadar toksik bir arkadaşlık, kendine haksızlık etmiyor musun diyorum, hatta sinirleniyorum. Kendime gelince...