Kabullenmesi Benim için çok zor, bu nedenle cenazelere ve mezarlığa da gitmiyorum. Bu olay olmamış gibi düşünüp devam etmeye çalışıyorum. Hayatımda yer edinmiş iki kişiyi kaybettim şimdiye kadar, ikisinin de mezarına ve cenazesine gidemedim. Hayattayken Yaşadıkları yere gidemedim, gidemedim çünkü bunu kabul etmek istemiyorum. Onların orada olmadığını ve bir daha hiçbir zaman orada olmayacaklarını görmek istemiyorum. Bunun gerçekliğiyle yüzleşmek istemiyorum, korkuyorum.
schattschneider'e göre halkın karar alma sürecine katılabilmesine olanak sağlayacak şekilde liderlerin ve organizasyonların alternatif kamu politikaları için yarıştıkları bir rekabetçi politik sistem; kant'a, platon'a, rousseau'ya, aristo'ya göre despotizm yahut mutlaka despotizme dönüşendir. yine platon "demokrasi, bir eğitim işidir. eğitimsiz kitlelerle demokrasiye geçilirse oligarşi olur. devam edilirse demagoglar türer. demagoglardan da diktatörler çıkar." der ve ben de buna katılırım. bana göre teoride müthiştir ama pratikte işe yarar olması için ideal varlıkların seçmen olması gerekir. Benim düşüncemi rousseau şöyle ifade etmiş: “tanrılardan oluşan bir halk varsa, işte onlar kendilerini demokratik bir biçimde yönetecektir.” edit: (yazar: aquaregia) sayesinde rousseau'nun sözünü ekledim. Kendisine teşekkürler.
Kimin kimden hoşlandığını çok net anlayabiliyorum, geçen gün bir kere yanıldım onun dışında tüm tahminlerim tuttu şimdiye kadar. Aşık olmuş insanları da anlayabiliyorum, bunun hayatında biri var diyorum ve gerçekten oluyor.
En uzağını sanırım astronot bir sevgiliniz olursa yaşayabilirsiniz. Edit: Muhtemelen şöyle bir konuşma geçerdi aramızda. “canım sonra konuşalım mı keşfe çıkacağım şimdi james falan var işte aynı. evet evet bulduk taşı ya fotoğrafını çektim atarım sana. valla bilmiyorum ek mesai yazmışlar üç aylık bir şey diyemiyorsun sonuçta koskoca nasa. evet, sıcak burası da ya inanır mısın ne yapalım. hahahahah yok ya alakası yok güneş'e yakınlıkla. tamamdır kendine iyi bak selam söyle herkese, aaaa meteor mu o??? aşkım çok dikkat et sanırım çarpacak size. size derken dünya'ya yani”
Gelmezsen gelme, ben evrene mesaj yollamaya devam ediyorum. Çekim yasası falan filan öyle şeyler işte…Bilmiyorum, arkadaşım bu yasa sayesinde gitmek istemediği bir filmi son anda iptal ettirdiğini söylüyor, bence o büyülü fener'in hatasıydı. Tam gişeye gittik, kadın dedi ki o yok bugün. Nasıl yok abla ya, yazmışsınız oraya. Yok dedi, sonra arkadaşım dedi ki “çekim yasası sayesinde ben yaptım.” Ona güveniyorum, kendimden çok ona güveniyorum.
Arabanın önüne atlamak, kuşların üstüne yürüyüp onların koşuşuna gülmek, sana tip tip bakan kediye “ne bakıyorsun ya???” demek ve bir oraya bir buraya ekolünde yürümek. Hepsi çok mantıklı ama en mantıklısı şu camdan atlamak. O işte çok mantıklı,
Not yazıyorum, boynum kopmak üzere gözümden uyku akıyor ama olsun her şey sizin için!!!! Neyse t.'ye söyleyeceğim ben bir daha son gün not almak istemiyorum ya bu ne :(