confessions

ileleualatyr

1. nesil Yazar - Yazar

  1. toplam entry 2673
  2. takipçi 59
  3. puan 130854

d3 ağlama duvarı

ileleualatyr
Tek bir organda bu kadar hastalık olmasını doğru bulmuyorum. Bence biraz abartıyorlar. Ne var yani kan akımın bozulduysa, sus ve otur yerine. Yok illa hastalık yapıp başımıza bin sayfa notu bırakacak.

aftersun

ileleualatyr
2022 yapımı Charlotte Wells filmi.
Film bir baba ve kızının Türkiye'de yaptıkları tatili konu alıyor gibi görünse de bir babanın kızına tatlı bir veda etme çabası aslında.
Buradan sonrası spoiler, izlemeyenler için dikkat!
ilk olarak filmdeki baba karakteri yani Calum'un anksiyete ve depresyonla ilgili sorunları olduğunu söyleyebiliriz. Televizyonun yanındaki kitaplardan bu çıkarımı yapıyoruz. Calum, dalış sırasında otuz yaşına gelmesinin onu şaşırttığını ve kendini kırklarda hayal edemediğini söylüyor. Ayrıca filmin başından sonuna kadar ara ara gösterilen dans pistindeki yetişkin Sophie ve Calum, filmin sonundaki Under Pressure eşliğindeki dans sahnesine senkronize bir şekilde birbirlerine yaklaşıyor. yetişkin sophie babasını tutmaya çalışırken Calum'un acı çekişini yüzünden okuyabiliyoruz. En sonunda sıkıca sarılıyorlar, tıpkı son danslarında yaptıkları gibi fakat sonra Calum, yetişkin Sophie'yi itiyor. Hayata veda ediyor. Yetişkin Sophie gözünden bu tatile ve babasının ölümüne-kuvvetle muhtemel intiharına- baktığımızda, bunların güneş sonrası(aftersun) yaşandığını söyleyebiliriz. Filmin bir sahnesinde Calum İskoçya'da yeterince güneş olmadığı için oraya dönmeyeceğini söylüyor. Kızıyla son tatillerini ve kızına vedasını da her günü güneşli olan Fethiye'de yapıyor. İskoçya'ya yani güneşin olmadığı yere dönen sophie, güneş sonrası bunları yaşamış oluyor aslında. Babasını güneşten sonra kaybediyor. Ayrıca parası olmamasına rağmen Calum'un o halıyı almasıyla da kızına bir tür miras bıraktığını söyleyebiliriz. Benim gerçekten psikolojik çöküş yaşamamı sağlayan sahne sonlara doğru olan dans sahnesiydi. Sophie o dansta babasını son gördüğü kıyafetle hatırlıyor yani çizgili tişörtüyle; fakat aslında Calum o sahnede beyaz tişörtlü. Ayrıca o sarılma sahnesi…Gerçekten aralıksız iki gündür çok kötüyüm bu sahne yüzünden. Filmi ilk izlediğimde tam anlayamadığım yerler olduğu için bu kadar etkilenmemiştim fakat ikinci ve üçüncü izleyişlerimde fark ettiğim her ayrıntı beni boğdu resmen.

Son olarak filmin otobiyografik bir film olduğunu söyleyenler var. Ben de biraz katıldım buna çünkü yönetmen ve babasının Türkiye tatilinden şöyle bir fotoğrafı var:

fantastik rüyalar

ileleualatyr
geçen gün rüyamda arkadaşımla metroya binip -evet bildiğimiz metro- tunceli'ye gitmem bunlardan biri sayılabilir.
tunceli'de bir yurda girdim ve odasına girdiğim kişi beni şakasına 13.kattan atmaya çalıştı. bütün bunlar bana garip gelmezken garip gelen tek şey metroya para vermeden binmemiz oldu.

yalnız yaşamak

ileleualatyr
üç aydan fazladır deneyimlediğim olay. geleniniz gideniniz varsa arada, cidden çok zevkli. huzur, sessizlik, istediğinde istediğini yapma...müthiş olay ama üzgünken çok zor. işte orada da devreye arkadaşlarımız giriyor. kendilerini buradan selamlıyor ve kendilerine sevgilerimi iletiyorum.

ayrılık acısına iyi gelenler

ileleualatyr
1.Arkadaşlar. bu süreçte sizi bol bol övmeliler, size sarılmalılar.
2.ayrılınan kişinin saçma sapan hareketler yapıp sizi kendinden zorla soğutması.
3.kendini entel dantel işlere vermek (ne kadar sanat filmi varsa izlemek, oturup tüm gün boyunca x kişisinin sanat anlayışı hakkında düşünmek gibi)
4.uyumak.
5.ağlamak. evet, ağlamak. (terapist onaylı tavsiye)
6.Son olarak onun için mi üzüleceğim diye düşünmeyin; siz onun için değil, onun sizdeki yeri için üzülüyorsunuz. bunu unutmayın. Üzülün, her geçen gün daha da az üzüldüğünüzü göreceksiniz. Üzülürken ders çalışmayı unutmayın. Bir yandan ağlayın bir yandan ders çalışın.

Hepsi bir arkadaşımdan bildiğim şeylerdir. Geçmiş olsun. Umarım en kısa sürede atlatırsınız.

Edit: En ama en önemli şeyi atlamışım: Söz konusu bireye söylemek istediklerimizi sanki onunla konuşuyormuşuz gibi bir kağıda yazıp yakıyoruz. Böyle bir rahatlama yok arkadaşlar. Mesaj atmayın sakın bunları, o rahatlama değil pişmanlık getirir. Siz kağıda yazın ve yakın.
1
longislandmedyumu longislandmedyumu
Yakmak 🤔 iş gorür gibi 👌🏻

kalana mı zor gidene mi

ileleualatyr
Başıma gelmeden önce kalana zordur demişim başka bir entryde, başıma geldikten sonra da fikrim değişmedi çünkü giden kendini buna hazırlıyor mental olarak ama kalan pat diye ortada kalıyor, dengesi şaşıyor. Üstelik kendi tercihi yüzünden de üzülmüyor, onu üzen başkasının tercihi oluyor. Sonuç: Elde bir sürü soru, acabalar, iştahsızlık, kilo verme…önce gidene öfke duyma; sonra ama haklıydı, suçsuzdu, mükemmeldi, keşke bir mucize olsa da dönse deme. en sonunda da giden hakkında hiçbir şey hissetmeme, yaptıklarının bir öneminin kalmaması, iyi ya da kötü bir şeyler yaşandı deyip defteri kapatma, ona karşı ne bir kızgınlık ne bir sevgi ne de bir nefret besleme, istiklal marşı ve kapanış.
1
schrodingerin kedisi schrodingerin kedisi
gidenin mental olarak kendini hazırlayamadığını "gitmeler" de var sayın ileleualatyr :)

cezvesiz

ileleualatyr
Dekorasyonu kare'nin diğer kısmına göre daha iyi ve daha az hasta yoğunluğuna sahip olduğu için oturulası yer.
Duvardaki saat fikri kiminse derhal bundan vazgeçsin çünkü kötü. Onun dışında raflara koyulan objeler hoşuma gitti; hatta fotoğraf makinesini bir arkadaşım çalmak istedi, zor engel olduk kendisine.
Kahvelerine gelirsek bence kahve yoğunluğu az. Mesela latte alırsanız sütten farkı yok. Bu “latte” istenildiğinde dümdüz sıcak süt vermek bir İtalya'da bir de burada var sanırım. Hadi İtalya'da İtalyanca konuşulduğu ve lattenin kelime anlamı süt olduğu için böyle de burada niye öyle anlayamadım. Geçen gün toffee nut latte içtim onun da kahve yoğunluğu diğer kahvecilerinkinden azdı açıkçası. Filtre kahveye de kötü demişler, doğrudur ama filtreyi iyi yapan bir yer var mı? Tartışılır. En iyisi kendiniz evde demleyin. Hem kahveyi hem de cebinizi yakmazsınız.

sick of myself

ileleualatyr
2022 yapımı Kristoffer Borgli filmi. Yönetmeni geçen seneden Dünyanın en kötü insanı'ndan hatırlayabilirsiniz.
Dün Ankara'daki ilk gösterimini yaptı, normalde vizyon tarihi 4 Kasım. Uzun zamandır bu kadar gülmemiştim, aslında film absürt bir komedi. Başkarakter Signe, gerçekten ilgi için her şeyi yapabilecek biri.
Film Sonlara doğru sinirlerinizle oynuyor ve sinirden gülmeye başlıyorsunuz çünkü filmde en çok gördüğünüz iki karakterden toksiklik akıyor. Eğer denk gelirseniz izlemenizi tavsiye ederim.
7 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol