Hoş geldiniz açıklamasının açıklamasının açıklaması için safları sıkılaştırın, bu esnada vücut bütünlüğünüzün bozulmaması için sabır küpü olma kurslarımız üst dönemlerimiz tarafından verilecektir.
Aniden gelen her şey bitecek, herkes ölecek farkındalığının insanda yarattığı huzursuzluk. Bu farkındalık bazen çok kötü bir olay yaşadığımızda üstümüzde iyi bi etki de yaratabilir, en azından benim için böyle; iki yüzü var yani aynı düşüncenin. Bugün de negatifliğimi saçtığıma göre uzaklaşabilirim yavaşça :)
Yılın son sınavında sınav kağıdımı teslim ettiğim anda yaşadığım histir. Rahatlamayla gelen mutluluk olarak tarif edebilirim sanırım.aynısını yapmam gerekenlerin listesini yapıp oradaki her maddenin üstüne çizik attığımda da hissediyorum.
Tolstoy'un, 7 yaşındaki oğlunu kaybetmesinin ardından kendisine hediye edilen bisikletle 67 yaşında öğrendiği eylem. Tolstoy'un acısının azalmasına yardımcı olmuş ayrıca.
Kendimle vakit geçirmeyi sevdiğim gerçeğini kabul edemediklerinden neredeyse her tartışmamızın teması bu oluyor, beni gördükleri her an “şükür, odandan çıkabildin”le başlayıp “böyle olur mu kızım”la son buluyor.
Her ortamda en az bir adet olması gerekendir. pireyi deve yapmazlar ve çözüm odaklı olduklarından aslında biraz ortalığı toplayan kişi pozisyonundadırlar, pek tabii bazılarının sakinliği kaostan beslenenleri çileden çıkarsa da-bu gruba bazen ben de dahil oluyorum-kendilerine özendiğim insanlardır.
Yaşamak çok zahmetli ve günün sonunda bu zahmete de değmiyor çoğu zaman. Ölümden sonra başıma ne geleceğini bilsem sanırım bu işlemi çoktan gerçekleştirirdim fakat bunu bilmiyorum,bilinmezlik ve belirsizlik her insanı korkutur.Beni de korkutuyor,sözün özü ölümden korkuyorum çünkü sonrasında ne olacağını bilmiyorum;ya yaşamaktan daha kötüyse sonrası?tam da bu soru sebebiyle yaşamayı seviyorum çünkü elimde bir tek yaşamak var,yaşamanın nasıl bir şey olduğunu biliyorum. üstte sayın ruhsuz'un da belirttiği gibi,elimde olsa bu dünya'ya kazık çakardım.
Hocalara yalvarıp sınıfta film izlemeyi, kantinde satılan çikolatalı simidi, yemekhanede mandalina yahut portakal verildiğinde yakın bir arkadaşımla yaptığımız hangimizinkinin tadı daha güzel yarışını(genelde o kazanıyordu), başka bir arkadaşımın benden habersiz bana yazdığı notları, beş on kişi birlikte çizdiğimiz iğrenç resimleri özledim. lise her ne kadar benim için kötü anıları da içinde barındıran bir dönem olsa da geriye dönüp baktığımda iyi anıların ve bana bıraktığı insanların, kötü anıları gölgede bıraktığını söyleyebilirim. Olur da bir gün bahsettiğim arkadaşlardan biri bunu okursa kim olduğumu şıp diye anlar, bu nedenle hepsine bir selamı borç bilirim.
İnsan hayatının gerçekten bir değerinin olmasıdır. George Floyd'u öldüren polisin şu an elini kolunu sallaya sallaya gezememesidir, terör saldırısının sonucunda bir kınamayla sorunun hallolduğunun düşünülmemesidir, eğitim sisteminde çocukların oyuncak edilmemesidir, devlet için halk değil halk için devletin var olmasıdır, zamanında kadınları cadı diye yakan kilisenin skandalları ortaya çıktığında şu an o kiliseyi görevlilerin başlarına yıkabilmeleridir sebep. Başbakana hesap sorabilmeleridir(boris johnson'a ayar çeken ingiliz abi vardı mesela), en çok bilime değer vermeleridir mesela. Siz hiç Abd'den Afganistan'a beyin göçü verildiğini gördünüz mü?Bundan seneler evvel annemin çok zeki bir İranlı öğrencisi vardı, annesi babası doktordu ve Kanada'ya göç ettiler. Siz hiç Kanada'dan İran'a dönen birine şahit oldunuz mu? Şu an Ortadoğu'da hoşgörü sadece kendinden olana varken, mezhebi farklı diye insanlar öldürülürken o mezhebi farklı insanların Batı'da inançlarını yaşayabilmeleridir. Uzakdoğu'da halkı açlıktan kırılırken ülkedeki tek obezin yöneticilerden biri olması mıdır medeniyet? Hiç sanmıyorum. Doğu'nun müthiş bir kültürü var çünkü ilk uygarlıkların vatanı bu topraklar. Bizim küçücük ülkemizde bile onlarca farklı medeniyet kurulmuş zamanında. Bu müthiş kültürün şu an inanılmaz bir şiddet kültürüne dönüşmesinin Batıyla alakası olduğu kadar bizimle de alakası var. Zamanında İslam'ın altın çağında medreselerde din dışı dersler rahatlıkla okutulurken Avrupa'da dünya düz değil dedi diye insanlar idam edilirken ne oldu da bir anda bu kadar yozlaştık? Bunun cevabını da aynaya bakarak vermeliyiz sanırım. Batı sömürdüğü şeyleri doğru yere harcayarak gelişti, acımasız mı evet sonuna kadar öyle.İnsanlık dışı mı, evet kesinlikle ama devletin duygusu olmaz, bunu da unutmamak lazım. Doğu da bir zamanlar güçlüyken sömürdü diğer güçsüzleri. Güçlü her zaman güçsüzü sömürür, mesele eline geçenleri nereye kullandığında. O kaynakları yöneticiler altındaki tahta harcarsa bir süre sonra kaynaklar tükenir, olan zavallı halka olur. Osmanlı zamanında oldukça zengin toprakları ele geçirip sömürmedi mi?Demek ki olay sadece sömürgecilikte yatmıyor.
Çok güzel yazmışsınız. Önce çuvaldızı kendimize batırmalıyız. Avrupa ve Amerika'nın tarihte yaptığı katliamları gözleri dolarak okuyan bir kişi olarak söylüyorum bunları.
Işıklı okuma gözlükleri işe yarıyor mu?Görüntüsü pek önemli değil sadece almaya değer bir ürün müdür acaba?Kullanan birileri varsa ve yardımcı olursa süper olur,teşekkürler.
Ben kullandım bende iki tane var açıkçası pek faydasını görmedim, eğer mecbur değilsen kullanma derim. Tabi belki üründen ürüne de değişiyordur ama bana işlevsel gelmedi. Bir de ne kadar olursa olsun karanlıkta ışığın öyle tek yerden gelmesi, loş olması vs. Gözler için de pek sağlıklı değil. Benim için en iyisi odanın ışığını açıp okumak. Kendi deneyimim böyle yine de başka arkadaşların yorumları da göz önüne alınmalı.
Ben de sayın yazarımıza katılıyorum. Benim de başımı ağrıtıyordu. Yanlardaki ışıkların sadece bir yere odaklanması da kafanızı bazen çokça eğmenize sebep olabiliyor. Çok çok can sıkıcı. Ben de sayfayı tümden ışıklandıran levha benzeri ürünleri çok merak ediyorum. Onlar kullanışlı mıdır acaba?
Benim dışımda birinin-üstelik bu kişi çok da muhabbetimin olmadığı biriyse-ben istemediğim halde benim hayatım hakkında konuşması, yorum yapması, tavsiye vermesi, ne yapacağımı söylemesi kısacası benim kümemle onun kümesinin kesiştiği alan dışındaki kısmına iznim olmadan girmeye ve müdahale etmeye çalışmasıdır had bilmemek. Aslında bir bakıma karşındakinin birey olduğunu göz ardı edip onu nesneleştirmektir.
Çoğu zaman kötü esprinin kötülüğü insanlara komik geliyor, benim de kötü espri yapabilme potansiyelim oldukça yüksek. dolayısıyla orta alt derecede komik biri olduğumu söyleyebilirim. bazen kendimi kendi düşüncelerimle güldürebilmem de bu skoru yükseltebilir belki, değerlendirme sizin.
Evet, asıl kötü kendini “iyi” olarak gösteren perilerdir. Hepinizin bildiği üzere masum, bir zamanlar kendi halinde bir fani olan Avni perilerin varlığından haberdardı; bunu da doğal olarak herkese özellikle de Suzan'a anlatma peşindeydi fakat içten pazarlıklı periler Avni'nin bunu unutması konusunda bir şey yapmamakla kalmayıp bu adamı şüphelendirecek hareketlerde bulunmaya devam ettiler. Bu adamcağız da deli muamelesi gördü, gül gibi evliliği bozuldu. Resmen adamın hayatını mahvettiler. Peki, bu mahvettikleri ilk hayat mı?Bildiğimiz kadarıyla hayır. Bir kadın doğum uzmanı olan Taci'yi de köpeğe çevirip bu ülkenin sağlık sistemine darbe vurdular, bu adamın da hayatını mahvettiler. Yazıklar olsun periler alemi ama en çok da sizi iyi sanıp Avni'nin tarafında olmadığımız için bize yazıklar olsun. (bkz: ders çalışmaktan kaçmak için yapılan şeyler)
kesinlikle katılıyorum size. kızını korumak için de olsa sadığa yaptıklarını da unutmamak lazım. ayrıca betüşün kafesinde hiçbir şey emek verilerek yapılmıyordu bu da esnaflar arasında haksız rekabete yol açar. gerçekten yazık
Bir zamanların efsanesi, beni gecelerce uyutmayan bir fenomen. İnsafsız kuzenim beni bu kızın fotoğrafını göstermekle korkutur, tehdit ederdi; bak yıkılmadım ayaktayım, selamlar.
The Stoning of Soraya M. Birkaç gün önce izledim ve üstümdeki etkisi hâlâ devam ediyor, insanın ne kadar vahşileşebileceğinin bir belgesi bu film. En kötüsü, hâlâ yanı başımızda Soraya gibi katledilen pek çok kadın var; iyinin anlaşılması için kötülük gerekli de bu kadarı fazla olmuyor mu acaba?
Süreyya ortadoğu kadınlarının bir simgesi. Ortadoğuda doğmak istemezdim elimde olsa,bir kadın olarak doğdum bu topraklarda.
Bir not ekleyeyim;Recm peygamber efendimizin zamanında 1 kez yapıldı. Ve bu kadının kendi isteğiydi. Bu dünyada cezamı çekeyim ki ahiretime bir şey kalmasın diyerek peygamberin yanına gitti. Tevsiye edilen tövbeydi ancak kadın ısrar ettiği için recme uğradı. Yani bu bir seçimdi. Ki şu anda islami ilkelere göre recm yasak. "Kanun,kanunsuzluktan iyidir."
Ortaokuldayken bir gün arkadaşlarımla ailelerimize haber vermeden şehrin işlek bölgelerine gidip mavi kapak toplamıştık(hatırlayanlar olacaktır,kapakları belediyeye veriyorduk ve onlar da ihtiyaç sahiplerine tekerlekli sandalye ulaştırıyordu.) bir esnaf bizi dükkanına davet etmişti, mandalinalı gazoz içirmişti. İlk kısım hadi neyse ama hiç tanımadığım birinin dükkanına gitmek-ki adam orada tek başınaydı, ondan başka bir yetkili yoktu- bir de üstüne verdiği gazozu içmek…Şu an düşününce gerçekten yanlış hareket.
Kırk derece sıcakta beynimden alevler çıka çıka finale çalışıyorum. Hiçbir sınav temmuza kalmamalı bence, şu uyduruk onedio testleri bile bu zamanlarda yapılmamalı. Yetkililere duyrulur.