Beni daha da çok ağlatan şey.
Kendine güvenmek ve kendini sevmek.
Soğukta yapmaktan hoşlandığım şeyleri düşününce kalbime çöken hüznün getirdiği hasret. Evde olsam mesela bir demlik çay demlerim. Sıcak sıcak ve limonlu, ince belli bardakta, beni gerçekten ve karşılıksız sevdiğinden emin olduğum insanlarla yani ailemle içeceğim bir çay. Arada tatlı atışmalar atılır ortaya. Kalın yünlü çoraplarımı giyerim ve yumuşacık halımıza ayak basarım. Pencerenin önünden aldığım karları kardeşimin sırtına koyarım gizlice. O soğuktan zıplarken ben basıveririm kahkahamı. Gece uyumadan önce bir meyve faslı yaparız. Portakal, mandalina veya ayva. Çok severim üçünü de. Abim üşenir soymaya mandalinaları ve bana soydurur. Düşününce şu an orada olsam severek soyarım o mandalinaları. Hava soğuktur, dışarıda kar tipi fırtına vardır belki ama kalbim sıcacıktır. O zaman daha da çok severim soğuğu. Ama şimdi uzakta olunca evden, beni gerçekten sevip sevmediğinden emin olmadığım insanlarlayken soğuk hiç olmadığı kadar acımasız gelir bana. Böylesine soğuk havalarda içinizi sıcacık yapacak dostlar edinmeniz dileğiyle... Sevgiyle kalın!
Kendisi benim muhteşem üçlüm'den birisi olur. Her şarkısını bir ayrı severim. Ama "Seni Her Gördüğümde" şarkısını daha bir çok severim. İyi ki yazmış da ben de iyi ki dinliyorum. :)
Ülkemizin gündeminden ne yazık ki hiçbir zaman düşmeyen, nicelerini duymadığımız ve yine ne yazık ki hiçbir zaman bitmeyecek olduğunu düşündüğüm, bitmesine dair ümidimin kalmadığı üzücü bir mesele. Dilerim ki bir gün son bulur. Ahmet Hamdi'den esinlenerek tüm kadinlar için bir dörtlük yazdım:
"Uzak, çok uzağız şimdi ışıktan
Kadın gülüşünden, aşk ve insanlıktan
Hissetmeyen vücutlar olduk topraktan
Hâlâ düşünen, güzel seven var mı?"
"Uzak, çok uzağız şimdi ışıktan
Kadın gülüşünden, aşk ve insanlıktan
Hissetmeyen vücutlar olduk topraktan
Hâlâ düşünen, güzel seven var mı?"
Bugün ders çalışırken fark ettim kendisini. Ailemize yeni dahil olmuş sanırım. Minik olmasından dolayı olsa gerek fazlasıyla ürkek kendisi. Ama minicik ve çok guzelll! Ürkekligi geçince seveceğim kendisini, tabi müsaade ederse! :)
Dışarıda yerken yemeyi bir türlü beceremediğim yiyecek. Ya köftem aradan fırlar ya da domatesim. Onlar olmazsa da hamburgerde bulunan sos dökülmek için halihazırda bekler ve sinir olduğum hareketini sunar. Tüm bunlar olmasa çokça lezzetli bir yiyecek aslında.
Ben ortadan kesip yiyorum
Önerebilirim
Önerebilirim
Ah, onu da denedim sevgili yazar! Bu kez de koca hamburger dağını keserken içindekiler başka yerlere fırladı. Bilmiyorum demek ki ben beceremiyorum. Bazı şeyleri zorlamamak gerek. Bulaştıra bulaştıra yemeye devam!
Hahahaha
Benim bir tezim var,first date de bulaştırmadan hamburger yiyen isi çözmüştür diye ve hiç sapmadı(örneklem:1 kişi)
Direkt o ihtimali kaldırarak ilk buluşmada hamburger yememeyi düşünüyorum. :D Yiyebilene de helal olsun valla!
:d ilk buluşmada bisco'da buketli kahve içilsin :)
Bakıcaz artık. ;)
Uzun zamandır Manga dinleyen biri olarak, kardeşimden bu sene öğrendiğim bir Manga şarkısı. Sınavın az kaldığı şu sıralar çıkmış çözerken dinlemek bayağı iyi gidiyor. ÇS'de çalışırken dinlenmesi önerilen şarkılardan. Bir anda sandalyemden kalkıp şarkıyı söyleyesim geliyor. Tüm GÜTF Sözlük yazarlarına önerimdir. :)
Bir hafta öncesinde, havalar da henüz soğumamışken yapılan plan üzerine böyle bir deneyimi de tatmış oldum. Açık hava sineması olayını da ilk defa deneyimleyen biri olarak bu fikre bayıldım. Kapalı sinema salonlarından çok daha eğlenceli. Tercih ettiğimiz film de güzel olunca soğuğa rağmen eğlenceli saatler geçirdim. Aradan sonra içtiğim çay beni bir süre daha idare etti. Ama benden size tavsiye dostlar: Eger açık hava sinemasına gidiyorsanız ve hava da soğuksa yanınıza battaniye almayı ihmal etmeyin. Hatta bir termos dolusu kahve de götürün. Acemiliğimden dolayı ben bir hayli üşüdüm çünkü! Ha tercih ettiğimiz film olan Dune'dan bahsetmeden geçemeyeceğim. Önce kitabını okumayı düşünsem de film fırsatı çıkınca geri tepemedim ve gittim. İyi ki de gitmişim! Çok güzel bir bilim-kurgu filmiydi! Filmi böyle güzelse kitabı kim bilir nasıldır? :)
Sadece yaz mevsiminde değil yılın her gününde yiyilebilecegini düşündüğüm efsane tatlı. Favorim vişne-limon ikilisi. Lezzet olarak kalbimi kazanması dışında renk uyumuna da bayılıyorum! :) Sırf bu ikiliyi yiyebilmek için kardeşimi mahallemizdeki marketlerin hepsine yolladığımı bilirim. Zayıf noktam olabilir.
7. Caddedeki sim'in sorbelerini tavsiye edebilirim😊
Daha önce yeme fırsatı edinmiştim sanirim. Bir dahakine de oradan yiyeyim o zaman. :)
Annem yaşlanınca başıma geleceğini söyler. Genç insan yorulunca hemen uykuya dalarmış. Yaşlanınca yorulup uykuya dalmak zorlaşırmış.
Şimdi size güzel bir mantar yemeği tarifi yazayım. İstiridye mantariyla yapılıyor yemek. Mantarları temizliyoruz. Daha sonra saplarıyla birlikte fırın tepsisine güzelce diziyoruz. Üstüne tereyağ ile erittigimiz baharatlı karisimdan döküyoruz ve biraz da tuz serpiştiriyoruz. Fırına veriyoruz. Pişince fırından çıkarıp üstüne kaşar rendeliyoruz ve kaşarlar eriyinceye dek fırına tekrar atıyoruz. Kaşarlar da eriyince afiyet olsun efenim! Efsane oluyor! :)
Açıkçası yeni yıla girerken ne hissettiğimi pek hatırlamıyorum. Ama bu yıl içinde kendim hakkında yeni şeyler keşfetme şansım oldu. Kendimi daha iyi tanıdım. Önceliklerimi belirledim. Neyi istediğimi ve neyi istemediğimi anlamamı sağlayacak bazen kötü bazen iyi tecrübeler edindim. Çok zorlandığımı hissettiğim bir süre oldu. Dejavu gibiydi o anlar. Sanki rüya olarak yaşadığım 2 yıl bitmişti ve gerçeklere dönme vaktiydi. İşte o sıralar gerçeklere döndüm. 2 yıl öncesinde ne olduğumu ve neler istediğimi hatırladım. İnsanları daha iyi tanıdım. Olgunlaştım. Herkesin her şeyi yapabileceğini öğrendim. Kafamda kimilerine bazı sınırlar koydum. Bazen kendime sınırlar koydum. Sonuçta birçok şey kazandım ve birçok şey kaybettim. Ama yeniden kendim oldum. Bu yüzden çok huzurluyum bu sıralar. Hayatı mümkün mertebe akışına bıraktım. Her şeyin olacağına varacağına inancım sonsuz. Kafamda belirlediğim şey için ilerlemek istiyorum şimdilik. Kimseyi incitmeden ve kimsenin beni incitmesine izin vermeden. Dilerim ki bu yıl biterken de bittiğinde de kendime güzel şeyler katabilmis olarak biter. Her şeye rağmen güzel bir yıldın 2024! :)
"Olmaz olmaz deme olmaz olmaz"
"Uyumayacaksın
Memleketinin hali
Seni seslerle uyandıracak
Oturup yazacaksın
Çünkü sen artık o sen değilsin
Sen şimdi ıssız bir telgrafhane gibisin
Durmadan sesler alacak
Sesler vereceksin
Uyuyamayacaksın
Düzelmeden memleketin hali
Düzelmeden dünyanın hali
Gözüne uyku giremez ki...
Uyumayacaksın
Bir sis çanı gibi gecenin içinde
Ta gün ışıyıncaya kadar
Vakur metin sade
Çalacaksın."
Melih Cevdet ANDAY
Memleketinin hali
Seni seslerle uyandıracak
Oturup yazacaksın
Çünkü sen artık o sen değilsin
Sen şimdi ıssız bir telgrafhane gibisin
Durmadan sesler alacak
Sesler vereceksin
Uyuyamayacaksın
Düzelmeden memleketin hali
Düzelmeden dünyanın hali
Gözüne uyku giremez ki...
Uyumayacaksın
Bir sis çanı gibi gecenin içinde
Ta gün ışıyıncaya kadar
Vakur metin sade
Çalacaksın."
Melih Cevdet ANDAY
28 Eylül'de oynanan o oyuna ben de gitmiştim. İzlerken birçok sahnede tüylerim diken diken oldu. Doğrusu giderken bu denli etkileneceğimi düşünmemiştim. Kitabını da çok önceden okumuştum. İzlerken müsait bir zamanda yeniden okumaya karar verdim. Jean Valjean'ı oynayan oyuncuya bayıldım. Her bir anı mükemmel canlandırdı. Sahnenin kullanımı, her şey çok güzeldi. İnsan varlığının ve adalet kavramının incelikle işlendiği kitabın harika ve etkileyici sahnelenmesi olmuş. Biraz daha önde olabilseydim daha iyi olacaktı. E o da benden kaynaklı olmuş biraz. Oyuncularin mimiklerini daha net görebilmek isterdim. İkinci kez gitmek isteyeceğim bir oyun oldu. :)
Sn karedeki kedi cüneyt gökçer'de yeniden temsil edilecek,isterseniz yeniden gidin,benim öyle bir fikrim var🍀
Siz söyleyince baktım da Sn Ruhsuz, şu an satışta olan biletler tükenmiş bile. Sonrasında satışa girecek olanlardan birini yakalayabilirsem umarım gidebilirim. Bilgilendirme için çokça teşekkürler. :)
Ne demekk
13 gün önce 10.10'da açılıyor biletler
Opera bale de 15 gün önce 10.30 da başlıyor
Ben her hafta en az bir oyuna giderim,püf nokta alarm kurmakta :)
13 gün önce 10.10'da açılıyor biletler
Opera bale de 15 gün önce 10.30 da başlıyor
Ben her hafta en az bir oyuna giderim,püf nokta alarm kurmakta :)
Siz sıkı bir takipçisiniz anlaşılan. Ben sadece fırsat buldukça gidebiliyorum. Baleye öncesinde hiç gitmedim. Operaya da 10 yıl olmuştur gideli. Küçüktüm gittiğimde.
🌸
Uzunnnnn bir erkek var. Ne zaman gitsem orada. Hatta bazen evinin olmadığını ve Kare'de yaşadığını düşünüyorum.
Nası biri tanımlayabilir misiniz, çok tanıdık geldi
Yani nasil tanımlanır bilemedim, uzuuuunnnn bir erkek sadece. Tahminimce şu an intörn olmalı. Ama bu sadece bir tahmin. Bol giyiniyor genelde. Bu kadarr!
Saçı uzun mu, boyle topluyo mu hep
Yok yok onu demiyor
Esmer,uzun,saçları düz
Intern
İngilizce tıpta
Esmer,uzun,saçları düz
Intern
İngilizce tıpta
Aynen Ruhsuz'un dediği gibi.
Akşam akşam canım çekti bak yine! Bol fıstıklı ve incecik yufkali, olsa da yesek!
Şimdiki Benden Beş Yıl Sonraki Ben'e,
Öncelikle merhabalar efenim! Hâlâ efenim kelimesini severek kullanıyor musunuz acaba? Bugün hayatında ilklerden birini daha yaşadın. Belki sana söylediğimde çok da özel hissettirmeyecek ama o an şu anki ben için çok güzel ve özel. İlk kez bir tren yolculuğuna çıktın. Yanında sevdiğin arkadaşların var. Hâlâ görüşüyor musunuz? Ha eğer ki hâlâ görüşüyorsanız onlarla mümkünse bir buluşma ayarla. Buluşamıyorsanız bir mesajla onları bu anı hatırlat. Çok yoruldun ve şu an bunları yazarken de çokça uykun var. Ama inan bana sana çok iyi geldi! Her neyse şu an için yeterince mutlu olduğumu anlamışsındır. Şimdi gelelim sana. Nasılsın? Benliğini herkese ve her şeye rağmen koruyabildin mi? Korumani istediğim çok şey var. Ama en çok da özünü unutmamanı istiyorum senden. Bazı şeyler aynı kalsın be! Dünya zaten yeterince değişiyor ve senin içinde bazı şeyler aynı kalmalı. Güzel duygularını ve düşüncelerini kaybetme! Onlara sıkı sıkı sahip çık! Eğer onlar aynı kalırsa çokça inaniyorum ki diğer her şey hallolacaktır. ;) Şimdi kocaman gülümse bakalım! Geçen yıllara rağmen içindeki çocuğu sevindir. Ona gülümse! Aynaya bakıp "Gerçekten iyi ilerledin!" de. Daha çok şey yazabilirim aslında. Neyse ki bu sana ilk yazışım değil. Onlara diğer yazılardan ulaş. Unutacak gibi olursan kendini onlari oku! ;)
Öncelikle merhabalar efenim! Hâlâ efenim kelimesini severek kullanıyor musunuz acaba? Bugün hayatında ilklerden birini daha yaşadın. Belki sana söylediğimde çok da özel hissettirmeyecek ama o an şu anki ben için çok güzel ve özel. İlk kez bir tren yolculuğuna çıktın. Yanında sevdiğin arkadaşların var. Hâlâ görüşüyor musunuz? Ha eğer ki hâlâ görüşüyorsanız onlarla mümkünse bir buluşma ayarla. Buluşamıyorsanız bir mesajla onları bu anı hatırlat. Çok yoruldun ve şu an bunları yazarken de çokça uykun var. Ama inan bana sana çok iyi geldi! Her neyse şu an için yeterince mutlu olduğumu anlamışsındır. Şimdi gelelim sana. Nasılsın? Benliğini herkese ve her şeye rağmen koruyabildin mi? Korumani istediğim çok şey var. Ama en çok da özünü unutmamanı istiyorum senden. Bazı şeyler aynı kalsın be! Dünya zaten yeterince değişiyor ve senin içinde bazı şeyler aynı kalmalı. Güzel duygularını ve düşüncelerini kaybetme! Onlara sıkı sıkı sahip çık! Eğer onlar aynı kalırsa çokça inaniyorum ki diğer her şey hallolacaktır. ;) Şimdi kocaman gülümse bakalım! Geçen yıllara rağmen içindeki çocuğu sevindir. Ona gülümse! Aynaya bakıp "Gerçekten iyi ilerledin!" de. Daha çok şey yazabilirim aslında. Neyse ki bu sana ilk yazışım değil. Onlara diğer yazılardan ulaş. Unutacak gibi olursan kendini onlari oku! ;)
Adam gibi adam olan insandır. Dümdüz insandır işte! Başka nasıl yiyecekti yahu?
"İnsanlarla oynamamalı. Bir yerleri var, bir ince yerleri, işte oraya değmemeli."
Eğri Eğri Doğru Doğru- Barış Manço
Evimde Uzaylı Var idi yanlış hatırlamıyorsam.
Her sene almak için niyetlenip tasarımlarını bir türlü beğenemediğim için almadığım, mezun olana kadar da alamayacağımı düşündüğüm ve sanırım mezun olurken içimde ukde olarak kalacak şey.
Kitap okumak. Ders çalışmamak istediğim her zaman kitap okurum. Vicdanen diğer şeylere nazaran iyi hissettirir. Faydasız bir iş yapmıyorum neticede. Ders çalışmak istemediğimde yaptığım favori aktivitem.
Cezvesizzz! Sabah erkenden gidip akşama kadar orada oturabilirim. Yeni dekorasyonu sayesinde daha da güzel oldu. Çok erken kapanıyor ama. Keşke daha geç kapansa. Arada Kare'nin birbirinden efsane kedileri geliyor ve onları sevme fırsatı da elde ediyorsunuz. Cezvesiz'e gidince içmeyi en çok sevdiğim içecek ise Cappuccino! Kurabiyelerinden yemenizi de tavsiye ederim. İyi gecelerrrr! :))
Naçizane,lizbon'u da tavsiye edebilir miyim?😊🍀
Tavsiyelere her zaman açığım efenim! Öncesinde 1-2 defa pastasından yemiştim oranın da. Çok taze ve lezzetliydi doğrusu. Yemekhaneye her gidişimde tatlılarına bakmaktan kendimi alamiyorum. :)
Denilince aklıma "Istanbul'da Sonbahar" şarkısının geldiği mevsim. :)
Bu hissi iliklerime kadar yasadığım iki kitap oldu: Puslu Kıtalar Atlası ve Âmak-ı Hayal. Puslu Kıtalar Atlası'nı geçen sene okuma fırsatı elde etmiştim. Liseden beri duyduğum kitabı okuma fırsatına biraz geç erişsem de sonu güzel oldu. Keşke hafızam tekrar tekrar silinse ve ben tekrar tekrar o kitabı okusam. Beni etkileyen tam olarak neydi kestiremiyorum. Ama beni içine çektiği kesin. Kitaptaki olayların birbirine bağlanışı da beni oldukça etkilemişti. Ayrıca kitabın başlangıcında yer alan Latince şiir de hoşuma gitmedi değil. Mükemmel bir kurgu! Osmanlı zamanında geçen fantastik bir tarihi roman! Ihımmm, gelelim ikinci kitaba. Âmak-ı Hayal'i de bu sene okudum. Olgunlaştığımı, kendi benliğimi bulmaya çalıştığımı hissettiğim sıralarda okumam güzel bir tevafuk oldu. Kitaptaki ana karakterimiz de kendi yolunu bulmaya çalışan Raci karakteri. Raci'nin kendi yolunu bulmaya çalışırken edindiği dersler beni Raci ile birlikte düşünmeye sevk ettirdi. Kitabın edebi diline ise bayıldım. Her cümle özenle yazılmış. Her bir cümle üzerine düşünülüp konuşulabilir. Biraz abartmış olabilirim ama çoğu cümlesi böyle efenim. O zaman bu kadar övdüğüm kitaplardan birer alıntı da bırakayım sizlere.
“Oysa benim sana, düşlerimden başka verebilecek bir şeyim yoktu.” Puslu Kıtalar Atlası
"Mükemmel konaklarda rahat ve saadet içinde oturup da sefil çoğunluk hakkında mersiyeler yazmak bu sayede mevki tutmak sefillerle iğrenç bir alaydır." Âmak-ı Hayal
“Oysa benim sana, düşlerimden başka verebilecek bir şeyim yoktu.” Puslu Kıtalar Atlası
"Mükemmel konaklarda rahat ve saadet içinde oturup da sefil çoğunluk hakkında mersiyeler yazmak bu sayede mevki tutmak sefillerle iğrenç bir alaydır." Âmak-ı Hayal
Yemek olarak düşünecek olursak iki favorim var: Özbek pilavı ve arpa şehriyeli pilav. Beğenen arkadaşlarım olduğu kadar beğenmeyen arkadaşlarımın da çokça olduğu, parantez olarak seçeceğim şey ise Trileçe tatlisi. Ben bayılıyorum valla. Bu üçlü çok güçlü!
Zekice kurgulandigini düşündüğüm ve beni anime sever yapan anime. Ama sonunu çok da beğendiğimi söyleyemem. Keşke L ölmeseydi ve Light'i o yakalasaydı veya Light hiç yakalanmasaydi. Sonradan eklenen karakterlerin çok da gerekli olduğunu düşünmüyorum açıkçası.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?