Şöyle bir soru sormak lazim Dünyanın en güzel kızını öpüp 700 dolar almak mı beni öpüp 10 dolar almak mı? cevap: seni öpüp 710 dolar olmak olmalı efenim diğer cevaplar geçersizdir.
ben küçük bir bahçesi tarlası olan bir evim olsun istiyorum kendime ve misafirlerime yetecek kadar ürünüm olsun yeter. denize yakın ama sessiz bir yer olsun. eşimle tatlı tatlı yaşadığımız. sonsuz müzik ve edebiyat yapacağımız zamanlarımızın olduğu bir evimiz. 2 kedimiz belki de bir köpeğimiz olsun. huzur sadece bir kelime gibi değil de bizzat yaşadığımız şey olsun isterdim. ilk yapacağım şey bunları gerçekleştirmek olurdu. sonrasında tabi vaktim bol istediğim her şeyi yapar, bir sürü yemekler denerdim.
Ben de çok severim nisan ayını hava ılık olur ve bazen sürpriz yağmurlar olabilir. Şaşırtıcı ve bol heyecanlı bir ay bana göre. Gelsin hemencicik bizlere de güzellikler, mutluluklar getirsin💚
Ya arkadaşlar az önce evime gitmek üzere otobüs bekliyordum. Ne zaman gelicek diye telefonuma bakıyordum abla geldi telefonuma baktı, sonra bakmamış gibi yaptı tekrardan bana sordu ben de kibarca cevapladım. Sonra telefonuma bakmaya devam ettim. Ulan abla hala benle konuşuyor. Kısa cevaplar veriyorum anlamıyor da. Otobüse önce o bindi sonra ben bindim bana yer tutmuş yol boyu benle konusacak ama ben istemiyorum. Bana gel canım gel diyor. Ben de yok abla ben ters gidemiyorum dedim başka yere oturdum. Valla sinir oldum ya. Gereksiz samimiyet. Çok üşüdüm diyor banane ablam güzel ablam banane senin etimesguttan geldiğinden. Diğer tiplere gelirsek genç havalı elemanlar var, hırçın olan yer bulmak için çırpınan yaşlılar ve orta yaşlılar var. Her seye şikayet eden teyzeler var. Hayattan bezmiş çalışanlar ve öğrenciler var. Ayy bir de sayın yazarcımlar inanılmaz sinir olduğum başka bir olayı da anlatmak isterim. Sabahın 7.30 unda okula gelmek üzere otobüse biniyorum. Her yer 70 yaş amca teyze. Bir de hepsi oturuyor ayakta olanları da bana yaslanıyor. Ulan zaten sabahın bilmem kaçında kalkmısım lanet derse geliyorum sabah sabah sinirleniyorum. Amcam, teyzem senin ne işin var sabahın 7.30unda otobüste! Bedava diye geziyorlar durmadan ya valla arada üzülsem de artık dayanamıyorum çok sinir oluyorum. Eskiden yer de verirdim artık vermiyorum. Banane ben de çok yoruluyorum. Keyfime olsa evden çıkmam. Siz de çıkmayın. Ya da onlara da paralı yapsınlar bu ne ya
bugüne özel bu başlığı açmak istedim. bugün lablarim var ders calisicam bolca ve arkadaslarimla bulusucam. güzel bir gün olması dileğiyle sözlük ahalasi✨🤍
Bak belki inanmazsın lavinia,bugün ders çalışmaya oturdum. Kaç hafta geçti birkaç sayılı şey biliyorum ama umutsuz değilim. 24 gün var. Son 4 günü sallasak 20 günde azimle istekle en kötü yüzde 70 konu temiz biter. İnanıyorum ve sen de inan lütfen❤
Duygusal manipülasyonlar ve çeşitli nedenlerle biz çocuklar malesef ki çoğu zaman ebeveynlerimizin veya ailemizin isteği doğrultusunda kararlar alınmaya zorlanıyoruz.
Murathan Mungan'ın yazdığı, müslüman olan Mahmud ve yezidi dinine mensup olan yezida'nın aşk hikâyesini anlatan bir tiyatrodur. Müslüman köyü ve yezidi köyü birbirlerine düşmandır ve buna rağmen yezida ile mahmud birbirlerine aşık olmuşlardır. Bu kitap benim en sevdiğim kitaplardandır. Murathan Mungan'ı zaten çok severim ancak mahmud ile yezida benim için yeri ayrıdır. Yezidi dininde daireler çok önemlidir ve dairelerin taşıdığı anlam beni çok etkilemişti. Herkese okumasını tavsiye ediyorum ❤️ sizinle birkaç alıntı paylaşmak isterim. ~Bir hayal dedim kendi kendime. İnsanın böylesi olamaz. Sonra güldün. Gülmen insan olduğuna delaletti.
~yezida: gözlerimiz değdi birbirine. mahmud: şaşkın bakıyordun. yezida: gözümü alamamıştım. mahmud: uzun zaman elin kalakaldı yüzümün bir yanında. yezida: yüzünde kalakaldım. yüzümde kalakaldın. taze ömrümde gördüğüm en güzel er kişi yüzüydü. gözlerin güleçti. gözlerinden ırmaklar geçiyordu çağıl çağıl... mahmud: mecnundum. gözlerime dünya sığıyordu.
Ekşili ekşili çok severim. Alışveriş merkezlerinde o jelibon yerleri vardır ya. Kaç yaşıma geldim hala canım çekiyor ve ona ayırabilecek bütçem varsa alıyorum valla. Bir de hepsini bir poşette karıştırıyorsun ve rastgele eline ne gelirse en sevdiğinin gelmesi umuduyla küçük çaplı bir heyecan yaşıyorsun.
Benim ismim farsça mesela. Bana hep çok ilginç gelir. Türk bir bireyim, Türkçe konuşuyorum ancak çoğumuzun adı ya arapça ya farsça. Öz Türkçe çok az. Biraz üzücü
(evdeki küçük kiz çocuğu) Kim o? (Korkutucu ses) posta Ve kapı açılır. Eyvahlar olsun! Apartman kapısı açıldı diye eve girecekler şimdi gündüz vakti. Görüntülü olsaydı eğer adamı görüp bunda hırsız tipi var diyip açmayacaktı kesin.