Gerçek olanını yaşayana dek hep “gerçeğini” yaşadığımızı sandığımız olay. Tabii o gerçekliği herhangi bir kesinlikle ifade edemeyeceğimiz için aşık olduk mu olmadık mı asla bilemeyeceğiz. Hiçbir zaman gerçek aşkı tattık mı yoksa hepsi bir yanılsama mıydı bilemeyeceğiz. Hatta ve hatta aşk var mı yok mu onu da bilemeyeceğiz. Sadece en yoğun duygumuzun karşısına geçip bu aşktı diyebileceğiz. Hayatın az can acıtan gerçeklerinden.
tek taraflıysa eğer fazlaca acı çektirme potansiyeline sahiptir. Özdemir asaf'ın dediği gibi “neyine bağlandım ki bu kadar; bana bakmayan gözlerine mi, yoksa benim olmayan kalbine mi?”..
İşte delilik×2=aşk dersek ve riskler,acılar olmadan aşkın olamaycağını,bir de aslında hepsinin kendimizi sevme sürecimize dahil olduğunu,tüm kavganın da,sevginin de,ızdırabın da esasında bize dair olduğunu kabul edersek mana buluyor sanki?..
Yas sürecinde düşündüm ben bu ve daha nicelerini sn zazabey. Zaten eline kıymık batmış insanın eline limon sıkması gibi gibi mantıksız,acılı bir keyif..
ben takıntıya oldukça benzetiyorum aşkı ve kendimin de oldukça takıntılı bir insan olduğunu düşünüyorum o yüzden masum hoşlanmalarımın sonu genelde karşılıksız aşk oluyor ve acı çekiyorum. kendi zihnimin oyunu bu bana ama bunu bilmeme rağmen kurtulamıyorum ve çok hüzünleniyorum, günlük hayatı aksatıyorum ve zaten halihazırda olmayan akademik başarım iyice batıyor. yani sevmem ama kendimi kurtaramam da pençesinden genelde.
Yine burdayım. Birkaç gün ayrı kalacağız normalde bu kadar kısa sürede özlememem lazımdı ama kilometrelerce uzakta olduğunu bilmek özletiyor. Sigara, tiryakisinin aklına vurur ya aynen öyle oluyor gün içinde. Mimikleri kendine has lafları falan döner durur zihnimde, tebessüm ettirir.
Ve düşünüyorum hani onsuz da yaşayabilir miyim yani evet yaşarım ama şöyle bir his var içimde onsuz güzel bir anı yaşasam ona anlatma ihtiyacı hissederim. Güzel bir yer görsem o da o anı yaşasın diye fotoğraflar ona atardım sanırım onsuzken.
İnsan sevdiğini bir başka görürmüş derler de bence bu nesnel; dünyanın en güzel kızı hem kalpsiz hem kalp hırsızı..
Başarılı da olsa başarısız da, bir noktadan sonra hiçbir anlam ifade etmeyen bir kavram. Başınıza böyle bir şey gelmişse ne sevinçten havalara uçun ne de üzüntüden kendinizi heder edin. Bir süre sonra hatırlanmayacak zaten.
Gece gece gene aşık olduk bi ünlüye uyuyamıyorum bütün yapımlarını izleyersem belki uyurum gibi Allahım sen neler yaratıyorsun böyleee sen nasip etmiyeceğin şeyin hayalini kurdurmazsın diyicem de onun paralel evrende bile imkanı yok gibi neyse aşık oldum kısaca 1 hafta iptalim ben oturur oturur resimlerine bakarım…
aslında garip buluyorum. canlının canlı olabilmesi için gerekli şeyler arasında üremek yok ama her şey en nihayetinde üremek için sürdürülüyor. O kadar ki menopoza, andropoza girmiş bireylerin hayat enerjisi kayboluyor, bunuyorlar, çekilecek yanları olmuyor. Bu libido dediğimiz şey resmen insanı insana benzeten şey. Libidonun bir dışavurum şekli bence aşk, östrojeniniz ya da testosteronunuz olmasa kimse size muhteşem gelmezdi, aşık da olmazdınız neticede
Hiç olmadım. Şu ana kadar pek Çok kişiden hoşlandım ama hiç aşık olmadım. O yüzden aşk şöyledir böyledir diyemem ama karşılıklı olduğunda insanı mutlu ettiğini ve güzelleştirdiğini düşünüyorum.
boşaltalım başlığı gençler. herkes dersinin başına dönsün. yaşımız kaç daha ya? okul bir bitsin, hallederiz bunları, ama şimdi olmaz. sırası değil canlarım...
bilmiyorum daha önce hic olmadığımı yazmıştım zaten ama nasıl bir his çok merak ediyorum. önemsenmek, karşındaki kişinin şimdiye kadar tanıştığın herkesten üstün olması, sürekli onu düşünmek, onunlayken heyecanlanmak, en ufak hareketinde kalbinin pır pır atması, gözünün başka kimseyi görmemesi. nasıl bir şey acaba, çok mutluluk verirmiş gibi, bilmiyorum.
Bana demişti bi ara hayattan pek zevk almadığım zamanlarda bir arkadaşım; "sana bir kız gerek" ne alaka demiştim de ben, "anlarsın zamanla" demişti. Bu cümlenin anlamını bugün fark ettim ki bu başlığın altına geldim. İnsanın hayatta oyalanması lazım. Yaşadığını, nefes aldığını unutması lazım. Kendini hayata kaptırması, sorgulamaması lazım. Uğraşacak bir şeyleri olması lazım.
velhasıl kelam insan kendini hayata kaptırdığında sorgulamıyor. Aşık olmak işte uğraşılacak bir şey. Benim aşık olmaya ihtiyacım var. . .
Cok guzel açıklamışsiniz yalniz ama ben şöyle düşünüyorum. Ay aşık oldum ya kelimesi benim hep dilimdedir ancak hicbir zaman aşık olmamışımdir. Aşk çok uzak çok ulasilmaz gelir. Yorar gibi, zorlar gibi. Haklısınız bir uğraş ama yoran, üzen bir uğraş 🥲
evet hoşlanmak kavramıyla iç içe geçmiş günümüzde aşık olmak. derin bir saplantı hali veva idealizm denilebilir galiba. lakin insanın gözünü kör, dediğiniz gibi yerine göre üzen-yoran bir uğraş. boşuna dememişler ya, "insan bir defa aşık olur eğer birden fazla olduğunu iddia ediyorsa o kişi hiç aşık olmamıştır."
Tek bir kişiye kilitlenmektir. O kişi, size göre en güzel/yakışıklı, en nahif, en iyi kişidir. Aslında öyle olmayabilir ve bunun biz de farkındayızdır. Ancak diğer insanları artık görmediğimiz için bunun pek bir önemi yoktur.
1 kere aşık olduktan sonra artık aşık olmaya korkar hale geliyoruz çünkü genel olarak insanlara çok sıkıca bağlanıyoruz onları hayatımızın bir parçası yapıyoruz ve o parçanın hayatımızdan çıkmasına hiç alışamıyoruz,kabullenmesi çok zor geliyor
Karında kelebeklenme etkisi yaptığı için gastrointestinal sistemin yani esasen parasempatik sinir sisteminin aktivastonundan kaynaklanan bir uyarılmanın söz konusu olduğunu düşündüğüm duygu durumudur. Parasempatik aktivite artışı savaş ya da kaç yanıtını da sönümlüyor dolayısıyla aşık olan kişiyi çaresiz ve şaşırmış kılıyor olabilir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır. katkıda bulunmak istemez misin?