Çok üzgünüm. Kaç gündür saatlerce büte çalışıyorum. Bugün de yine çalışırken twitter'a girdim ve bu haberle karşılaştım. Çok çok üzgünüm. İyi bir insan, iki çocuk babası, iyi bi hekim kaybettik. Doktor olmak çok zor, tıp okumak çok zor. Maaş,statü iyi bir yaşam için yapılacak bir iş değil işte. Başkalarının hayatına kendi hayatından katıyorsun. Başkaları yaşasın diye sen ölüyorsun. Başkaları çocuksuz, annesiz kalmasın diye bizim annelerimiz çocuksuz çocuklarımız annesiz kalıyor. Yine de halk çıkıp nankör diyebiliyor, devlet hiçbir şekilde arkamızda durmayıp giderlerse gitsinler diyebiliyor. Ben daha yolun başında olan bir tıbbiyeli olarak bitkin ve kırgın hissediyorum. Ve korkuyorum. Hepimiz bu yollardan geçiyoruz ve yine doktor olmak için saatlerce çalıştığım bugün bu olay sonrasında sadece kendine şunu sordum. Ölmek için mi çalışıyorum?
Söylenecek söz kaldı mı bilinmez ancak zulme sessiz kalmayıp zulmü duyurmak için birleşelim...
Artık yeter diyor kalbim...
Artık yeter diyor kalbim...
Arkadaşlar durumun vahameti, iğrençliği ve giden canımızın hepimizi ne kadar acıttığına dair daha fazla edecek bir lafım olmadığından çok ilginç başka bir noktaya parmak basmaya geldim. Rtük doktor ekrem karakaya'nın katledilişi ile alakalı yayın yasağı getirmiş. Umarım tüm ülke doktorsuz kalır da bir daha kimse artık bizden rahatsız olmaz. Okuduğumuz okul, aldığımız para, çalışma saatlerimiz, uzmanlığımız her biri ayrı ayrı rahatsız ediyor herkesi. İnsan canını iyileştiren bir mesleğin ödülü iyileştirenin kendi canı oluyor bu ülkede. Niyeyse halkın gözünde düşmanmışız gibi hissediyorum ben. Zihniyetlere ne oldu da ömründen, gençliğinden yıllarını insan iyileştirmek için feda eden bir canın katliamı yayın yasağı ile konuşulunamaz hale getirildi bilmiyorum. Doktor ekrem karakaya'nın tüm sevdiklerinin başı sağ olsun.
Elinde bıçakla kıytırık bir avm'ye giremiyorsun, havaalanına yaklaşamıyorsun ama silahla elini kolunu sallayarak hastaneye girip doktoru öldürebiliyorsun.
Bu insanların derdi para veya daha az çalışmak değil. Ulan bunları geçtik en temel şey bu insanların can güvenliğini sağlayın. Terörist mi bunlar düşman mı ne istiyorsunuz tek amacı can kurtarmak olan insandan.
Bu insanların derdi para veya daha az çalışmak değil. Ulan bunları geçtik en temel şey bu insanların can güvenliğini sağlayın. Terörist mi bunlar düşman mı ne istiyorsunuz tek amacı can kurtarmak olan insandan.
Konya şehir hastanesi'nde kardiyoloji uzmanı olarak çalışan, bugün dünya'ya zerre kadar faydasının dokunmadığına emin olduğum biri tarafından katledilmiş hekim.
Bakın bu sözlükte bile ki henüz iki sene bile olmadı kurulalı, birçok hekime şiddet başlığı bulabilirsiniz. Sözlükte fikir ayrımı yaşadığımız konular var fakat bu konuda farklı düşünen birini bulamazsınız. Neden biliyor musunuz? Çünkü emek verip bizim geçtiğimiz yollardan geçip kardiyoloji uzmanı olmuş birini görevi başında korumamanın, ona zarar vermenin bir bahanesi olamaz. Hâlâ buna izin veriliyorsa, hâlâ göz yumuluyorsa, hâlâ tweet atmaktan başka bir şey yapılmıyorsa bu sizin bu vatana ihanet ettiğinizi gösterir. Halkı eğitemiyorsan o hastaneye herkesi sokmayacaksın. Bu kadar basit. Bu doktor sabah evinden sabahın köründe çıktı, başını kaşıyacak vakit bulamadı bile muhtemelen. Sonra bir vasıfsız geldi, onu hayattan sevdiklerinden kopardı gitti. Bu son olmayacak, buna adım gibi eminim. O yüzden umarım bu son olur demeyeceğim, keşke olsa ama olmayacak. Tek diyebileceğim gerçekten umarım her hekim bir bir gider bu topraklardan. Böylece biraz da olsun akıllanırlar.
Bakın bu sözlükte bile ki henüz iki sene bile olmadı kurulalı, birçok hekime şiddet başlığı bulabilirsiniz. Sözlükte fikir ayrımı yaşadığımız konular var fakat bu konuda farklı düşünen birini bulamazsınız. Neden biliyor musunuz? Çünkü emek verip bizim geçtiğimiz yollardan geçip kardiyoloji uzmanı olmuş birini görevi başında korumamanın, ona zarar vermenin bir bahanesi olamaz. Hâlâ buna izin veriliyorsa, hâlâ göz yumuluyorsa, hâlâ tweet atmaktan başka bir şey yapılmıyorsa bu sizin bu vatana ihanet ettiğinizi gösterir. Halkı eğitemiyorsan o hastaneye herkesi sokmayacaksın. Bu kadar basit. Bu doktor sabah evinden sabahın köründe çıktı, başını kaşıyacak vakit bulamadı bile muhtemelen. Sonra bir vasıfsız geldi, onu hayattan sevdiklerinden kopardı gitti. Bu son olmayacak, buna adım gibi eminim. O yüzden umarım bu son olur demeyeceğim, keşke olsa ama olmayacak. Tek diyebileceğim gerçekten umarım her hekim bir bir gider bu topraklardan. Böylece biraz da olsun akıllanırlar.
Maalesef hayatını kaybetmiş olan hekimdir. Allah'tan rahmet diliyorum.
Bu münferit bir olay değil. Tedbirsizlik ve insanlarda adım adım oluşan(veya oluşturulan) algı sonucu gayet de göz göre göre gelen bir cinayettir. Hekimler özlük haklarını kaybettikten sonra herhalde ki sıra canlarına geldi. Daha ne kadar kötü bir olay yaşanması lazım.
"Doktor bulamıyoruz, para için özele geçiyorlar, yurtdışına gidiyorlar." Diyenleri de sahneye alalım. Bulunca gösterilen muamele ortada. İşyerinde beğenmediği yemek çıkınca şımarıklık yapacak adamlar, doktor düşük ücretten ölme pahasına bana baksın istiyor; sonra da doktor bulamıyoruz, Allah Allah ne kadar ilginç.
Kardiyoloji düşünen beni de derin düşüncelere itti bu olay. Klimalı ofisinde yalandan çalışıp "doktorlar rahatı için bilmem şu bölümleri seçiyorlar." Diyenler vardı bir de. Alın gördünüz işte şimdi.
Bu sorun daha da kronikleştiği gibi çözülecek elle tutulur bir adım da görülmüyor. Allah herkese sabır versin artık.
Tıp için bu kadar emek harcamış bir hekim, yaptığı meslekten dolayı artık hayatta değil. gerçekten çok üzücü ve trajik bir durum. Tekrardan mekanı cennet olsun.
Bu münferit bir olay değil. Tedbirsizlik ve insanlarda adım adım oluşan(veya oluşturulan) algı sonucu gayet de göz göre göre gelen bir cinayettir. Hekimler özlük haklarını kaybettikten sonra herhalde ki sıra canlarına geldi. Daha ne kadar kötü bir olay yaşanması lazım.
"Doktor bulamıyoruz, para için özele geçiyorlar, yurtdışına gidiyorlar." Diyenleri de sahneye alalım. Bulunca gösterilen muamele ortada. İşyerinde beğenmediği yemek çıkınca şımarıklık yapacak adamlar, doktor düşük ücretten ölme pahasına bana baksın istiyor; sonra da doktor bulamıyoruz, Allah Allah ne kadar ilginç.
Kardiyoloji düşünen beni de derin düşüncelere itti bu olay. Klimalı ofisinde yalandan çalışıp "doktorlar rahatı için bilmem şu bölümleri seçiyorlar." Diyenler vardı bir de. Alın gördünüz işte şimdi.
Bu sorun daha da kronikleştiği gibi çözülecek elle tutulur bir adım da görülmüyor. Allah herkese sabır versin artık.
Tıp için bu kadar emek harcamış bir hekim, yaptığı meslekten dolayı artık hayatta değil. gerçekten çok üzücü ve trajik bir durum. Tekrardan mekanı cennet olsun.
isimlerinizi her sayfaya filigran şeklinde yazsaydınız, sayfa altına mors az olmuş :d
Ben bu olaya deneme çözmek olarak bakıyorum. Rakipler daha anatomiye yeni geçti. Bense bu dönemin derslerini bir kere gördüm.
Oha çok mantıklı(büyük harflerle)
Hayır değil ya kalmayalım jdnsns
saat 18.00 den beri yemek yiyim derse oturacağım diyorum annemlere.zaten notlarım düşük adadan yollamak için an kolluyor evdekiler.sabahtan beri bir tencere yemek yedim dövecek beni en son.son bi tabak yiyeyim vallahi oturacağım.
Siz de dokunulmazlık kazanın?
çok yemek yediğiniz için uykunuz gelmesin bu seferde? :((
Sürgün adasındayım şu an konuşmuyorlar benle
ben de aynısını sabah 9tan beri diyorum ajsahsausjnsa
Ne yalan söyleyeyim mayıştım ama uyuyamam.uyursam ölürüm sksnsn
Yaa oralara mı düştünüz, sabahtan beri neden bu kadar az entry girdiğiniz anlaşıldı poyrazkarayel bey 💔
bundan sonra böyle maalesef
Bazen…insanı…bir…cevap da…öldürür
12 angry men.
Adalet temalı bir film. Bir mahkeme binasındaki toplantı odasında geçiyor.
Adalet temalı bir film. Bir mahkeme binasındaki toplantı odasında geçiyor.
Şu kurabiyeden yaptım yine ve harika bir şey oluyor. Malzemele gayet ulaşılabilir olduğu içn harika, bu yüzden sevgili yazarlar için de bırakıyorum çünkü bu kurabiye için hangi tarife baksam esmer şeker bilmem ne. Öyle işte
Elinize sağlıkkkk amaaa hani bana?!
Adres alayım efendim
Kalbiniz :')
Benim en sevdigim tariftir kendileri. 1 ayda 4 defa yaptım ksufkshcosh
Bunu ben de yapmıştımm biraz şekerli ama guzell
denensin
daha neler? diyeceğim başlıktır efendim. farklı perspektifden bakıcam diye 3 sabinin hakkını savunan selenayı kimseye yedirmem, yediremem.
selena beslemelere iltimas geçtiği bölümlerin birinde kıvılcıma ceza olarak alay etmeli ceza verdiği bölümde yüce honos tarafından cezalandırılıyordu zaten. selena da etten kemikten bir kul elbet hatası olacaktır.
burak bey'e yaşattıkları mı? selena'nın burak hocaya gerçek aşk dışında yaşattığı başka bir duygu olduğunu düşünmüyorum. evet bazı bölümlerde ilginç olaylar yaşandı (örn: örümceğe dönüşmesi) ancak bunlar her fırtınalı aşkta olabilen sıradan şeyler.
iyiliği rakam olarak görüyor zira ütopyada olaylar bu şekilde işliyor. burada sıkıntı yüce honosun asıl kötü olmasıdır. çünkü honosun yapacağı tek bir şey var o da tarafsız bir şekilde adaleti sağlaması. honos selenayı evladı gibi görürken hadesi sevmediğini her halinden anlayabiliyoruz. hadesi sevmeyebilirsin ancak duygularını profesyonel hayatına karıştıran birysen bir zahmet o koltuktan in başka birisi o yüce sorumluluğu yerine getirsin!!!!
#yücehonosistifa
#iyilerindostukötülerindüşmanıselena
selena beslemelere iltimas geçtiği bölümlerin birinde kıvılcıma ceza olarak alay etmeli ceza verdiği bölümde yüce honos tarafından cezalandırılıyordu zaten. selena da etten kemikten bir kul elbet hatası olacaktır.
burak bey'e yaşattıkları mı? selena'nın burak hocaya gerçek aşk dışında yaşattığı başka bir duygu olduğunu düşünmüyorum. evet bazı bölümlerde ilginç olaylar yaşandı (örn: örümceğe dönüşmesi) ancak bunlar her fırtınalı aşkta olabilen sıradan şeyler.
iyiliği rakam olarak görüyor zira ütopyada olaylar bu şekilde işliyor. burada sıkıntı yüce honosun asıl kötü olmasıdır. çünkü honosun yapacağı tek bir şey var o da tarafsız bir şekilde adaleti sağlaması. honos selenayı evladı gibi görürken hadesi sevmediğini her halinden anlayabiliyoruz. hadesi sevmeyebilirsin ancak duygularını profesyonel hayatına karıştıran birysen bir zahmet o koltuktan in başka birisi o yüce sorumluluğu yerine getirsin!!!!
#yücehonosistifa
#iyilerindostukötülerindüşmanıselena
Farklı bir bakış açısı fakaaat selena'nın da işine geliyor bu durum. Madem o kadar iyi, çıksın desin “yüce honos, siz de biraz objektif mi olsanız” desin yani bunu
honosun yaşına hürmeten susuyor ben biliyorum
Bu entry > sokratesin savunması :)
değerli düşünceniz için teşekkür ederim sevgili moonlight
Ben teşekkür ederim sevgili daenery :)
Bir zamanların efsane yazarı❤️ bekliyoruz sizi efendim gelin de bilgilendirici ve farklı entrylerinizle gönlümüzü şenlendirin
Elimden geldiğince buradayım inşallah :> teşekkür ederimm
❤️❤️❤️
Son zamanlarda sözlükte yeniden görmemle beni mutlu eden yazar.
Teşekkür ederim :)
Tıp fakültesindeki öğrencilerin geneli tıp okumak dışındaki konularda ilgisi ya da bilgisi olmayan insanlar. Hayattaki yegane başarısı eğitim hayatı olan ve bu konuda sınırsız hırs ve kıskançlıkla büyütülen bir insan doğal olarak başka insanların eğitim başarısını kıskançlıkla seyrediyor. Bu kişinin tüm notları sizden yüksek olsun, ondan fazla bildiğiniz bir bilgi karşısında hemen sizi yermeye ve kötü özelliklerinizi göz önüne sermeye çalışıyor. Başarısız olması durumunda da ilkokuldan tutun da liseyi bitirene kadarki akademik hayatında edindiği tüm başarıları anlatıp övünmeye başlıyor ki aslında ne büyük başarıların mimarı olduğu (!), bugünki başarısızlığın minicik bir tesadüf olduğu, aslında çok çalışsa yine derece yapabileceği herkes tarafından bilinsin.
Ne olursa olsun sonuç olarak hepimiz aynı fakültenin öğrencisi olduk ve eğitim hayatımıza devam ediyoruz. Hepimizin yaklaşık 20 sene sürecek bu eğitim serüveninin tek amacı doktor olmaktı. Ben artık kendini yetersiz hissettiği için, üniversiteye geçiş sınavında benden 100 kişi önde olduğu için sevinen insanı da(kahkaha atmıştı birisi gerçekten) liseye geçiş sınavında derece yaptığı için böbürlenip duran insanı da görmek istemiyorum. Geçmiş geçmişte kaldı. Kabullenin artık siz bu kadarsınız.
Ne olursa olsun sonuç olarak hepimiz aynı fakültenin öğrencisi olduk ve eğitim hayatımıza devam ediyoruz. Hepimizin yaklaşık 20 sene sürecek bu eğitim serüveninin tek amacı doktor olmaktı. Ben artık kendini yetersiz hissettiği için, üniversiteye geçiş sınavında benden 100 kişi önde olduğu için sevinen insanı da(kahkaha atmıştı birisi gerçekten) liseye geçiş sınavında derece yaptığı için böbürlenip duran insanı da görmek istemiyorum. Geçmiş geçmişte kaldı. Kabullenin artık siz bu kadarsınız.
Listeye göre yapılan gruplarda senden uzak olmasına vesile olmuş olan senden 100 kişilik büyük başarıya sahipmiş mübarek. Güzel olmuş keşke 200 kişi önde olsaydı da yolunuz daha da az kesişseydi.
Bir de yorum okuyacak sözlük okuyucuları için ekleme yapayım; arkadaşlar insanlar terdeki böceği kıskanma potansiyeline sahip. Umarım iyilere denk gelirsiniz ancak kıskanç yetersiz tipler çoğunlukta olduğu için matematiksel olarak da onlara rastlamanız daha olası oluyor. Velev ki iyileri henüz bulamadınız; o zaman diğerlerine hayatınıza dair hiçbir şey anlatmıyorusunuz ve sıtkınızı sıyırıyorsunuz. Kültürsüz ayağına yatıp kendinizi afedersiniz salak gibi gösterince de yakanızı bırakıyorlar. Yapamıyorsanız öğretebilirim hepsini dlsiebrjffuhdbe
Bizim gruplarımız hep soyisme göre🥲 keşke öyle olsaydı da görmeseydim hiçbirini
🥲üzdü
2..yorumuma bir ekleme daha; baktınız bu sefer size karşı sertleşti. Öyleyse kişiyi/kişileri pohpohlayıp egolarını okşuyorsunuz. Hangi konuda özgüven yetersizliği yaşıyorsa güzelce şişiriyorsunuz ezik egosunu. Gerçek sanıyor:) siz de huzura eriyorsunuz. E ama bunun neresi arkadaşlık diyebilirsiniz. Arkadaşlık yolu anlatmadım,rahat etme yolu anlattım:)
kedim kayboldu. ölsem daha iyiydi. yeni yılın ilk gününde hayatımın en değerli ve tek güzel şeyini kaybettim. salı günü sınavım var ama iki gündür ağlamak ve uyumak haricinde hiçbir şey yapamadım. artık gözlerim acır hale geldi, uykum olmasa bile gözlerimi açık tutmak çok zor geliyor. uykum olmasa bile uyumak için kendimi zorluyorum çünkü uyanık olmak istemiyorum, uyuduğumda üzüntümü hissetmiyorum çünkü. uyanıkken düşünmeden duramıyorum, düşünmek de beni çok üzüyor, bunu nasıl aşarım bilmiyorum. her şeyimi kaybetmiş gibi hissediyorum. "her şey iğrenç, hayattan nefret ediyorum ama çok şükür ki kedim var. o da olmasa napardım bilmiyorum." dediğim kedim kayboldu. ona olan sevgimi sabote etmeyecek, sevgimi gösterdiğimde bunu bana karşı kullanmayacak tek varlıktı. yanımda olmadığı için sanki artık hiçbir şeyle başa çıkamayacak gibiyim. elimde bir tek o vardı ve şimdi o da yok. delirecek gibi hissediyorum. başına ne geldiğini bilmemek de beni çıldırtıyor. şimdi nerde, ne yapıyor diye düşünmekten kafayı yiyeceğim. acıkmış mıdır, korkmuş mudur, en önemlisi hayatta mıdır? sağ salim geri dönmesi için o kadar çok şeyden vazgeçerdim ki...
Sizin adınıza o kadar üzüldüm ki sayın clarice starling. Umarım bir an önce kedinizi sağ salim bulursunuz
çok üzüldüm sayın clarice starling:( benimki de çok kaçardı eskiden evden, kendi geldi ama hep. umarım sağ salim gelir sizinki de:(
teşekkür ederim güzel dilekleriniz için
sayısız müzeye, gezilecek yere ev sâhipliği yapan, türkiye'nin açık ara en güzel iç anadolu kentidir. memleketimdir. ara sıra özlediğimdir.
çok farklı konseptlerde değişik müzeler bulunuyor merkezde. müze dışında da gidilebilecek çok yer var.
bir delilik yapıp ta uzaklardan gelip de tüm şehri günübirlik gezmek isteyen; ancak yol yordam bilmeyenler için dm'den belirtilmesi hâlinde rehber olunur...
kendisi ılık bir eskişehir sabahı otogar'dan alınır, hemen yandaki kentpark'ta küçük bir tur atılır, kentpark'ta şöyle karşılanırsınız:
türkiye'nin ilk ve tek yapay sâhil ve denizine girilir:
sonra hop tramvay'a atlanarak çarşıya gelinir:
kendisine bir eskişehir tradisyonu olarak,
adalar çevresinde tatar çibörek ve ayran ısmarlanır.
hamamyolu'nda gezilir, met helvası yenilir.
zaman hiç fark etmez, istanbul'un uyduruk vefa bozasından on kat daha lezzetli karakedi bozacısından boza ısmarlanır.
ardından çarşıdaki irili ufaklı dükkânlar, yerel işletmeler gezilir. acıkılır. eskişehir'in en ünlü yerel kebapçısı abdüsselam kebap'tan karışık yenir.
gezilmiştir, yorulmuştur bünyeler... hemen porsuk'a, adalar'a gelinir.
adalar'da porsuk'un kenarında çimenlere uzanılır... saatlerce sohbet edilir, sarılınır, öpüşülü öhöm o sevgili oluncaydı hahaha
çekirdek çitleyen eşek heykeliyle dalga geçilir...
adalar'ın kafe ve sahaflarında nerd muhabbetler yapılır...
bir porsuk turu da yapılır tabi...
gezerken karşımıza farklı farklı heykellerin çıkması an meselesi...
çarşıdan bıkılmaz ama insanın canı sazova'ya gitmek ister. otobüs'e atlanır. sazova'da şato'nun önünde fotoğraf almak farzdır.
hadi şu gemiyi de gezelim dersiniz, gezersiniz...
biraz da müzeler:
balmumu heykel müzesi:
odunpazarı modern müze:
odunpazarı'na gelmişken, lületaşı müzesi'ne gidersiniz. küçük dükkânlardan lületaşı satın alırsınız...
târihî odunpazarı'nı turlarsınız...
sonra ânî bir kararla eskişehir'in en güzel manzarasına sâhip şelâlepark'a çıkarsınız...
artık akşam olmuştur... burada çimenlere uzanırsınız, karanlıkta eskişehir manzarası izlerken hafiften üşümeye başlarsınız; çünkü yüksek bir tepe üzerindedir. hava estikçe birbirinize biraz daha yaklaşırsınız, ısınırsınız....
akşam barlar sokağı...
fakat artık vakit gelmiştir. dönme zamânıdır. öfleye pöfleye otogar'a gidilir, bilet alır ve kendisini uğurlarsınız. ve başka bir gün, yine buluşma sözü alırsınız... ve en hüzünlü uğurlamalar buradan yapılır...
çok farklı konseptlerde değişik müzeler bulunuyor merkezde. müze dışında da gidilebilecek çok yer var.
bir delilik yapıp ta uzaklardan gelip de tüm şehri günübirlik gezmek isteyen; ancak yol yordam bilmeyenler için dm'den belirtilmesi hâlinde rehber olunur...
kendisi ılık bir eskişehir sabahı otogar'dan alınır, hemen yandaki kentpark'ta küçük bir tur atılır, kentpark'ta şöyle karşılanırsınız:
türkiye'nin ilk ve tek yapay sâhil ve denizine girilir:
sonra hop tramvay'a atlanarak çarşıya gelinir:
kendisine bir eskişehir tradisyonu olarak,
adalar çevresinde tatar çibörek ve ayran ısmarlanır.
hamamyolu'nda gezilir, met helvası yenilir.
zaman hiç fark etmez, istanbul'un uyduruk vefa bozasından on kat daha lezzetli karakedi bozacısından boza ısmarlanır.
ardından çarşıdaki irili ufaklı dükkânlar, yerel işletmeler gezilir. acıkılır. eskişehir'in en ünlü yerel kebapçısı abdüsselam kebap'tan karışık yenir.
gezilmiştir, yorulmuştur bünyeler... hemen porsuk'a, adalar'a gelinir.
adalar'da porsuk'un kenarında çimenlere uzanılır... saatlerce sohbet edilir, sarılınır, öpüşülü öhöm o sevgili oluncaydı hahaha
çekirdek çitleyen eşek heykeliyle dalga geçilir...
adalar'ın kafe ve sahaflarında nerd muhabbetler yapılır...
bir porsuk turu da yapılır tabi...
gezerken karşımıza farklı farklı heykellerin çıkması an meselesi...
çarşıdan bıkılmaz ama insanın canı sazova'ya gitmek ister. otobüs'e atlanır. sazova'da şato'nun önünde fotoğraf almak farzdır.
hadi şu gemiyi de gezelim dersiniz, gezersiniz...
biraz da müzeler:
balmumu heykel müzesi:
odunpazarı modern müze:
odunpazarı'na gelmişken, lületaşı müzesi'ne gidersiniz. küçük dükkânlardan lületaşı satın alırsınız...
târihî odunpazarı'nı turlarsınız...
sonra ânî bir kararla eskişehir'in en güzel manzarasına sâhip şelâlepark'a çıkarsınız...
artık akşam olmuştur... burada çimenlere uzanırsınız, karanlıkta eskişehir manzarası izlerken hafiften üşümeye başlarsınız; çünkü yüksek bir tepe üzerindedir. hava estikçe birbirinize biraz daha yaklaşırsınız, ısınırsınız....
akşam barlar sokağı...
fakat artık vakit gelmiştir. dönme zamânıdır. öfleye pöfleye otogar'a gidilir, bilet alır ve kendisini uğurlarsınız. ve başka bir gün, yine buluşma sözü alırsınız... ve en hüzünlü uğurlamalar buradan yapılır...
Elinize sağlık sayın necdetersoz harika bir entry olmuşşş
Adettendir, başlığı açan ileleualatyr'e teşekkür edilir :')
O zaman Size de teşekkürler ileleualatyr :)
teşekkür ederim :)
Ne demek, görevimiz 🦄
Gerçekten üzücü,olmaması gereken bi olaydan destek alarak şu an sokak hayvanları barınaklara götürülme bahanesiyle toplu şekilde infaz ediliyor Allah'ınızdan bulmanız dileğiyle her yaktığınız can size 1000 kat acı olarak geri döner inş amin
Kucağınızda kendini yalayan kedi
Bu başlık benim sözlüğe girmekle birlikte konuşmak istediğim ilk konulardan biri olduğu için açtığım başlıktı. Ben doğduğum ilk günden beri hep böyle hissettirildim. Bunu dile getirenleri ayıplayan hiçkimse olmadı. Ancak bana ısrarla kızanlar, çirkinliğin göreceli olduğunu söyleyenler oldu. Bir kere hepimizin ortak estetik kaygılarla sahip olduğunu kabullenelim. Mesela sınıfın en güzel üç kızı kim diye sorarsanız muhtemelen hep aynı isimleri duyacaksınızdır. Çünkü aynı toplumdan çıkan insanlarız; reklamlarda, dizilerde, televizyonlarda ve daha pek çok yerde gördüğümüz başroller hep güzel algısı adı altında bize sunulan insanlardı. Aynısı erkekler için de geçerli tabi ki. Şimdi de size bir kadın nasıl çirkin hissettirilir madde madde bana söylenen bazı şeyleri sıralayacağım:
- Kendimi çok güzel hissettiğim ve kendime çok özendiğim günlerde diğer kızların aldığı gibi şımartıcı güzel iltifatlar alamıyorum. En fazla tatlı olduğum söyleniyor. Zaten büyüdükçe emin olduğum şeylerden birisi de insanlar güzel bulamadıkları kişilere iltifat ederken hep tatlı kelimesini kullanıyor.
- Çok severek aldığım şeyleri giydiğimde bana değil kıyafete övgü geliyor. Mesela etek mi giymişim, ne kadar güzel olduğu söyleniyor ya da rengi çok beğeniliyor mesela. Ancak bana yakıştığını söyleyen kimse olmuyor. Ve bu durum o kadar sık oluyor ki bir yerden sonra neden olduğunu anlıyorsunuz.
- Doğduğum günden beri defalarca kez bizzat suratıma karşı ne kadar çirkin ve şişko olduğum söylendi. Hatta inanmazsınız belki ama çekirdek ailem tarafından bile buna maruz kaldım. Bir insanın en bağlı kalabileceği yer olan annem tarafından bile...
Şimdi kimse bana gelip de "yaratılan her canlı güzeldir", "sadece kendine güven sen çok güzelsindir eminim ki" gibi yeni atanmış influencer sözleriyle beni kandıramaz. Güzel olduğumu hissetmek için artık çok yaşlıyım. Ancak uzun süredir çirkin bir şekilde yaşamak bana bu konuda çok güzel bir tecrübe kazandırdı. Onları da şöyle aktarayım:
1. Güzel insanların var olması gibi çirkin insanların var olması da doğaldır. Olabilir böyle şeyler. Onların varlığının reddedilmesi asıl garip olandır.
2. Çirkin olduğuna defalarca kez inandırılmış birine gidip de " hayır ya öyle deme çok güzelsin" " hayır bir daha böyle deme" gibi komik cümleler kurmanız onun ölü özgüveninin üstüne toprak atmaktan başka bir şey değildir. Her türlü çirkinliğin ya da hangi konu olursa olsun yetersiz hissettiğiniz her şeyin tek çözümü sevilmektir. Birilerinin sizi herhangi bir koşulda sadece olduğunuz insandan ötürü sevdiğine şahit olunca kendi sevmediğiniz her yönünüzün başkaları için ne kadar önemsiz olduğunu görüyorsunuz.
3. Çirkin olmak konusunda çok düşünüp çok kafa yormuş birisi olarak söyleyebilirim ki bir insanın nasıl göründüğü öylesine bir şeydir. Çok da bir önemi yoktur. Seven insanın gözleri zaten her canlıyı güzelleştirir.
Ve hayatım boyunca böyle hissettiğim her an için her ne hikmetse hep yalnız oluşuma rağmen kendime öğütler verip kendimi çok iyi toparlamıştım. Ancak son zamanlarda bu konuda olan özgüvenimi çok derinden sarsan kötü şeyler yaşadım. Bir süre daha bu şekilde çirkinliğimi hissederek yaşayacağım. Geçici bir süreç olduğuna inanıyorum. Beni mazur görün, bana karşı çıkmayın, sadece anlamaya çalışın.
- Kendimi çok güzel hissettiğim ve kendime çok özendiğim günlerde diğer kızların aldığı gibi şımartıcı güzel iltifatlar alamıyorum. En fazla tatlı olduğum söyleniyor. Zaten büyüdükçe emin olduğum şeylerden birisi de insanlar güzel bulamadıkları kişilere iltifat ederken hep tatlı kelimesini kullanıyor.
- Çok severek aldığım şeyleri giydiğimde bana değil kıyafete övgü geliyor. Mesela etek mi giymişim, ne kadar güzel olduğu söyleniyor ya da rengi çok beğeniliyor mesela. Ancak bana yakıştığını söyleyen kimse olmuyor. Ve bu durum o kadar sık oluyor ki bir yerden sonra neden olduğunu anlıyorsunuz.
- Doğduğum günden beri defalarca kez bizzat suratıma karşı ne kadar çirkin ve şişko olduğum söylendi. Hatta inanmazsınız belki ama çekirdek ailem tarafından bile buna maruz kaldım. Bir insanın en bağlı kalabileceği yer olan annem tarafından bile...
Şimdi kimse bana gelip de "yaratılan her canlı güzeldir", "sadece kendine güven sen çok güzelsindir eminim ki" gibi yeni atanmış influencer sözleriyle beni kandıramaz. Güzel olduğumu hissetmek için artık çok yaşlıyım. Ancak uzun süredir çirkin bir şekilde yaşamak bana bu konuda çok güzel bir tecrübe kazandırdı. Onları da şöyle aktarayım:
1. Güzel insanların var olması gibi çirkin insanların var olması da doğaldır. Olabilir böyle şeyler. Onların varlığının reddedilmesi asıl garip olandır.
2. Çirkin olduğuna defalarca kez inandırılmış birine gidip de " hayır ya öyle deme çok güzelsin" " hayır bir daha böyle deme" gibi komik cümleler kurmanız onun ölü özgüveninin üstüne toprak atmaktan başka bir şey değildir. Her türlü çirkinliğin ya da hangi konu olursa olsun yetersiz hissettiğiniz her şeyin tek çözümü sevilmektir. Birilerinin sizi herhangi bir koşulda sadece olduğunuz insandan ötürü sevdiğine şahit olunca kendi sevmediğiniz her yönünüzün başkaları için ne kadar önemsiz olduğunu görüyorsunuz.
3. Çirkin olmak konusunda çok düşünüp çok kafa yormuş birisi olarak söyleyebilirim ki bir insanın nasıl göründüğü öylesine bir şeydir. Çok da bir önemi yoktur. Seven insanın gözleri zaten her canlıyı güzelleştirir.
Ve hayatım boyunca böyle hissettiğim her an için her ne hikmetse hep yalnız oluşuma rağmen kendime öğütler verip kendimi çok iyi toparlamıştım. Ancak son zamanlarda bu konuda olan özgüvenimi çok derinden sarsan kötü şeyler yaşadım. Bir süre daha bu şekilde çirkinliğimi hissederek yaşayacağım. Geçici bir süreç olduğuna inanıyorum. Beni mazur görün, bana karşı çıkmayın, sadece anlamaya çalışın.
Sevgili armut geçenlerde seninle dekanlık binasında karşılaştım,ev arkadaşın olsaydı yanındaki kız gelirdim ama utandığım için gelmedim.
O gün üzerinde etek vardı,siyah da bir boğazlıkazak vardı.
O tip eteği başka beden çok zor kaldırırdı,tam kalıp bir boğazlıkazağın da yakıştığı nadir insanlardansın. Senin üzerinde çok güzel durmuştu etek,yoksa öyle çok matah değildi eteğin kendisi. Ne cemil ipekçi imzası vardı etekte ne de aşırı çarpıcı başka bir yönü vardı.
Sana karşı çıkmıyorum,seni anlıyorum da aynı zamanda. Neden ve kim seni üzdü bilmiyorum ama birçok kişi seni güzel buluyor. Mesela çok temiz bir cildin var. Bak bana,2. Sınıfa geçeli ergenlik sivilcelerim yeniden hortladı. Tedavi almaya başladım. Ama şu an yanağımda acıyan genç bir sivilceyle yaşıyorum:(
Seni güzel bulan tek kişi ben değilim. Ve insanlar senin sadece saçını,sadece temiz cildini güzel bulmuyor. Seni,direkt seni güzel bulan insanlar var. Bir entry'in var ki kalbimi çaldı. Seni o entry'yi okuduğumdan beri seviyorum. Ve seninle henüz tanışmamıştım o zaman.
Evet insanlar sen güzelsin demiyor. Bana da saçların güzel diyorlardı. Bak şimdi uzun saçlarım da yok,çirkin mi oldum onlar için? Muhtemelen evet. Ama yapcak bir şey yok.
O gün üzerinde etek vardı,siyah da bir boğazlıkazak vardı.
O tip eteği başka beden çok zor kaldırırdı,tam kalıp bir boğazlıkazağın da yakıştığı nadir insanlardansın. Senin üzerinde çok güzel durmuştu etek,yoksa öyle çok matah değildi eteğin kendisi. Ne cemil ipekçi imzası vardı etekte ne de aşırı çarpıcı başka bir yönü vardı.
Sana karşı çıkmıyorum,seni anlıyorum da aynı zamanda. Neden ve kim seni üzdü bilmiyorum ama birçok kişi seni güzel buluyor. Mesela çok temiz bir cildin var. Bak bana,2. Sınıfa geçeli ergenlik sivilcelerim yeniden hortladı. Tedavi almaya başladım. Ama şu an yanağımda acıyan genç bir sivilceyle yaşıyorum:(
Seni güzel bulan tek kişi ben değilim. Ve insanlar senin sadece saçını,sadece temiz cildini güzel bulmuyor. Seni,direkt seni güzel bulan insanlar var. Bir entry'in var ki kalbimi çaldı. Seni o entry'yi okuduğumdan beri seviyorum. Ve seninle henüz tanışmamıştım o zaman.
Evet insanlar sen güzelsin demiyor. Bana da saçların güzel diyorlardı. Bak şimdi uzun saçlarım da yok,çirkin mi oldum onlar için? Muhtemelen evet. Ama yapcak bir şey yok.
Ayrıca her kadın güzeldir filan demediğimi birçok arkadaşım bilir. Bazı kadınların gözümü tırmaladığını da söylerim sorulduğunda.
Her kadın güzel değildir,ben de birilerinin gözünü tırmalıyorumdur muhakkak.
Bu arada ahkam kesmek için filan yazmadım,özgüven eksikliği yaşadığım bir konu bu benim de.
Mesela hoşlandığım kişiye tek adım atamıyorum. Gerek bazı düşüncelerim olsun gerekse onun iyi bir sosyal statüde olması sebebiyle onunla ilişki kurmak isteyecek benden kat be kat ideal kadınların(güzel,manken gibi)olduğu gerçeği özgüvenimi kırıyor.
Her kadın güzel değildir,ben de birilerinin gözünü tırmalıyorumdur muhakkak.
Bu arada ahkam kesmek için filan yazmadım,özgüven eksikliği yaşadığım bir konu bu benim de.
Mesela hoşlandığım kişiye tek adım atamıyorum. Gerek bazı düşüncelerim olsun gerekse onun iyi bir sosyal statüde olması sebebiyle onunla ilişki kurmak isteyecek benden kat be kat ideal kadınların(güzel,manken gibi)olduğu gerçeği özgüvenimi kırıyor.
Teşekkür ediyorum ruhsuz iyi ki varsınız
🙏💫
telif haklarının korunması insan hakları evrensel beyannamesi ve Fikir ve sanat eserleri kanunu uyarınca temel insan haklarından birisidir. internet ortamında üretilen içeriklerin mali ve yayma haklarında yönetimle anlaşılamadığı için telif kapsamında olan entrylere ulaşım yazar tarafından geçici veya kalıcı olarak durdurulmuştur. bu profilin sahibi telif haklarının tescile tabii olmadığını beyan eder.
Sırf “güçsüzsünüz” diye, kanunlar da sizi korumadığından öylesine öldürülme riskinizin olması demektir.
Sokakta yalnız yürürken sürekli tetikte beklemek demektir, evde yalnızsanız ve kapı çaldıysa kapıyı korka korka açmak hatta bir yerlerde kendinizi savunmak için bir cisim tutmak demektir, belli bir saatten sonra dışarı adım atamamaktır, taksiye korka korka binmektir, minibüste tek başınıza kalmamak için normalde ineceğiniz yerden önce inmektir, trafikte yaptığınız her hatanın cinsiyetiniz yüzünden olduğunun düşünülmesidir, ne giyeceğinize nasıl giyineceğinize erkekler tarafından karar verilmesidir, kendi bedeninizle ilgili kararları-kürtaj gibi-yine bir erkeğin vermesidir, nasıl oturacağınız nasıl konuşacağınız ve hangi mesleği yapacağınızın toplum tarafından kontrol edilmesi demektir, ileride anne olduğunuzda evdeki her sorumluluğu almanız üstüne çocuklarınızla 7/24 ilgilenmenizin beklenmesidir ve bunu eksik yaptığınızda “sen ne biçim kadınsın, annesin” şeklinde ithamlara maruz kalmaktır, belli bir yaşa gelmiş ve evlenmediyseniz arkanızdan “evde kaldı” denmesidir, evlenip boşandıysanız arkanızdan size acımalarıdır-sağ olsunlar-bazen de boşanmak ya da sevgilinizden ayrılmak istediğiniz için öldürülmektir, birinin onun sözde sevgisine karşılık vermediğiniz için sizi öldürmeyi kendisine hak görmesidir, hatta bir yabancının sizi güçsüz gördüğü için öldürmesidir, en sonunda mahkemede takım elbiseyle hakimin karşısına çıktı diye iyi hal indirimi alması ve sizin ölümü hak ettiğinizi düşünen bir sürü insanın olmasıdır.
Sözün özü, bu ülkede hangi kesimden olursa olsun kadın olarak yaşamak zordur. Tüm kadınlara akıl sağlıklarını koruyabilmelerini diliyorum.
Sokakta yalnız yürürken sürekli tetikte beklemek demektir, evde yalnızsanız ve kapı çaldıysa kapıyı korka korka açmak hatta bir yerlerde kendinizi savunmak için bir cisim tutmak demektir, belli bir saatten sonra dışarı adım atamamaktır, taksiye korka korka binmektir, minibüste tek başınıza kalmamak için normalde ineceğiniz yerden önce inmektir, trafikte yaptığınız her hatanın cinsiyetiniz yüzünden olduğunun düşünülmesidir, ne giyeceğinize nasıl giyineceğinize erkekler tarafından karar verilmesidir, kendi bedeninizle ilgili kararları-kürtaj gibi-yine bir erkeğin vermesidir, nasıl oturacağınız nasıl konuşacağınız ve hangi mesleği yapacağınızın toplum tarafından kontrol edilmesi demektir, ileride anne olduğunuzda evdeki her sorumluluğu almanız üstüne çocuklarınızla 7/24 ilgilenmenizin beklenmesidir ve bunu eksik yaptığınızda “sen ne biçim kadınsın, annesin” şeklinde ithamlara maruz kalmaktır, belli bir yaşa gelmiş ve evlenmediyseniz arkanızdan “evde kaldı” denmesidir, evlenip boşandıysanız arkanızdan size acımalarıdır-sağ olsunlar-bazen de boşanmak ya da sevgilinizden ayrılmak istediğiniz için öldürülmektir, birinin onun sözde sevgisine karşılık vermediğiniz için sizi öldürmeyi kendisine hak görmesidir, hatta bir yabancının sizi güçsüz gördüğü için öldürmesidir, en sonunda mahkemede takım elbiseyle hakimin karşısına çıktı diye iyi hal indirimi alması ve sizin ölümü hak ettiğinizi düşünen bir sürü insanın olmasıdır.
Sözün özü, bu ülkede hangi kesimden olursa olsun kadın olarak yaşamak zordur. Tüm kadınlara akıl sağlıklarını koruyabilmelerini diliyorum.
Serçelerin güvercinlerin yavruları olmadığını epey geç öğrendim ve çok zor ikna oldum :(
Nasıl ya
Bence de
Dudu peri'nin “zaman geriye aksın” demesine ihtiyacım var anlık olarak.
Maskelerinizi bir zahmet çöpe atın, zor değil gerçekten.
Her yerde fazlalık gibi hissediyorum. Böyle bir durum olmadı maalesef
Benim okulda ve instagramda görünce mutlu olduğum iki topluluk vardır: gütfresim ve gütfoto. İkisi de zannımca nahif ve zarif iki topluluktur. Gönderilerini gördüğümde de okuyup bilgileniyorum her zaman. İki kulübun de bünyesine dahil değilim, gerçekten objektif yorumum budur. İkisi de sanatla uğraşan, yararlı işler yapan sakin birer kulüp bence. Yöneticileri burdaysa özel ricam daha çok etkinlik yapmalarıdır:)
Bin yıl sonra gelen edit: sayın yazarlar itiraf ediyorum yalan söyledim. Bu iki topluluktan birinin bünyesindeyim. Arladaşları motive edeyim diye yazdım. İşe yaradı. Liderlik 100
Bin yıl sonra gelen edit: sayın yazarlar itiraf ediyorum yalan söyledim. Bu iki topluluktan birinin bünyesindeyim. Arladaşları motive edeyim diye yazdım. İşe yaradı. Liderlik 100
Kanayan yaram. Bu zihniyet nedeniyle küçük bir kız iken ölüp erkek olarak dirilmek isterdim. İstediğim her şeyin önündeki engellerden biri de kız olarak doğmaktı. Var olduğum için istediğim şeylere erişemiyordum.
Bunu eksileyenlerin eril zihniyet içerisinde yaşayan kadın insanlar olmadığına eminim.
bir tık önemli hanım ne derse o partiye atacağımızdan dolayı...
beğeni gelir diyodum ama bu kadar fav geleceğini beklemiyordum yav kdjsfksdk
favlamak için izin geldi şimdi ben de favliyorim ndjd
şaka
Çok değerli büyüğümüz, bilim insanımız Albert Einstein'ın şu sözünü hatırlatır:
“İki şey sonsuzdur: Gazi Tıp 2020-2021 eğitim yılı ve evren fakat ikincisinden o kadar da emin değilim.”
Yani geçmiş olsun, sonsuza kadar buradayız.
“İki şey sonsuzdur: Gazi Tıp 2020-2021 eğitim yılı ve evren fakat ikincisinden o kadar da emin değilim.”
Yani geçmiş olsun, sonsuza kadar buradayız.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?