Sık sık yaptığım için beş kuruşsuz kalmama sebep olan aktivite
Sevilmek. Sevmek bedava ve sınırsız gibi görünse de sizin sevginizi tükettikçe kendini değerli kılan özgüvensiz insanlar, size kendi sevgisinden bir şeyler katmaktan korkar. Çünkü sevgiyle güzelleştiğini düşünür. Güzelliğinde eksilen bir parça olmasını istemez. Dolayısıyla kimseye kendi sevgisinden veremez.
Sevmek. Fakat yanlış kişiyi sevmek.
Öylece tutulup kalmak ve kalbinin sıkışması
Tek bir kelime dahi konuşmadan yağan karşın getirdiği huzuru hissetmek, onunla
Uzun yıllar önceki bir rüyaydı. Üzerimde abiye bir elbise vardı ve topuklularla rağmen koşuyordum. Hava henüz kararmıştı. Ağlıyordum. Sonra sola döndüm. Alçısız tuğladan örülmüş iki duvarın arasındaki bir çıkmaz sokaktaydım. Beni beklediğine emin olduğum bir beyefendinin kollarına atladım. O da çok üzgündü. Birbirimize sıkıca sarılıp ağladık. Sarılırken hafifçe salınıyor gibiydik. Onun üzerinde de şık bir takım vardı. Ansızın sokağın karanlığını bozan bir ışık üzerimize doğru gelmeye başladı. Bir arabanın ışığıydı. İnanılmaz derecede korkmuştum. Sonra uyandım. Unutmayım diye uyandığım sabah rüyamı çizdim. Boyadım. O yaşıma kadar gerçekçi rüyalar görmezdim ve bu rüyamdan çok korkmuştum.
Rüyayı göreli 6 sene olmuş ancak kendimi şimdiki yaşlarımda görmüştüm. 30lu yaşları yaşlarıma geçmeyi bekliyorum bu rüyanın etkisinden kurtulmak için
film sahnesi gibii
Evet öyleydi, detaylı ve dramatik görmüştüm
Stresle başa çıkmaya çalışmak kronik stres maruziyeti nedeniyle gelişen bir zaruriyettir. Kronik stres ise tıp fakültesi okuyan her gencin karşılaşabileceği kötü bir sıradandır.
Bir zamanlar stres yönetimi konusunda iyi olduğumu biliyordum ama şu an için bu konuda berbat olduğumun farkındayım. Çünkü ben, yokmuş gibi davranması gereken, sorunlarıyla var olduğunda insanlar tarafından kabul görmeyen kişiydim. Hissettiğim şeyleri hiçbir zaman rahatça dışavuramamıştım. Hâlâ da öyleyim. Ancak en azından travmalarımı ve streslerimi kabullendim. Bunlar yokmuş gibi davranmama neden olan faktörlerden uzaklaşmaya çalıştım. Kendimi sevmek için bir şeyler deniyorum. Varlığını kabul ettiğim her türlü anormalin herkesin başına gelebilen sorunlar olduğunu fark ettim. Ve anormalin varlığını reddetmenin de en büyük stres olduğunu gördüm. Bu nedenle stresle baş etmenin en önemli kurallarından birisi de hayatımızda geri plana attığımız ve bizi içten içe gıdıklayan o şeyin varlığını kabullenmemizdir.
Bir zamanlar stres yönetimi konusunda iyi olduğumu biliyordum ama şu an için bu konuda berbat olduğumun farkındayım. Çünkü ben, yokmuş gibi davranması gereken, sorunlarıyla var olduğunda insanlar tarafından kabul görmeyen kişiydim. Hissettiğim şeyleri hiçbir zaman rahatça dışavuramamıştım. Hâlâ da öyleyim. Ancak en azından travmalarımı ve streslerimi kabullendim. Bunlar yokmuş gibi davranmama neden olan faktörlerden uzaklaşmaya çalıştım. Kendimi sevmek için bir şeyler deniyorum. Varlığını kabul ettiğim her türlü anormalin herkesin başına gelebilen sorunlar olduğunu fark ettim. Ve anormalin varlığını reddetmenin de en büyük stres olduğunu gördüm. Bu nedenle stresle baş etmenin en önemli kurallarından birisi de hayatımızda geri plana attığımız ve bizi içten içe gıdıklayan o şeyin varlığını kabullenmemizdir.
Dünya üzerinde ulaşmak istediğiniz tüm insanlarla aranızda 7 kişi olduğuna dair bir rivayet vardır. Onunla aramda kimse yok ama yine de ulaşamıyorum.
ilk cümle için bir site bile var
Doğrudur hanımefendi. Umarım onun kalbine beni ulaştıracak 7 kişiyi bulabiliriz.
ilk defa duyuyoruum
6 kişiymiş bu arada, her şey nasip...
Onu sevmek
Sanılanın aksine benim açmadığım başlık
faydalı ol. önce kendine...
o'nun gülüşünü düşünmek
Ruanda katliamı
Hakkında yazılanları her okuduğumda gözlerimin dolduğu rezil katliam.
Kamboçya'da iç savaşta ailesi öldürülen bebeklerin ve çocukların infaz edilmesi. İnfaz ediliş biçimleri de oldukça dramatiktir.
Tıp okumanın komplikasyonu
Onu sevmek
Yürü be armut!
O olmadan aşkından şair oldum
Ben de onunla dalga geçmiştim,keko olmayan çocuğa keko demiştim 4 ay önce.
Ben de onu sevdim🥲
Ben de onu sevdim🥲
Belki de sevmemek için bahane atıyoruzdur sayın ruhsuz. Tüm kusurları göz ardı ettiğimizi bildiğimiz halde...
Hepimizin sürekli yaptığı, günlük, basit aktivitelerden biridir. Dışarıya doğru yüksek sesle ifade etmiyoruz diye bu bizim yargılayanlardan biri olmadığımız anlamına gelmez. Yargılarız. Ancak oto kontrol sistemimiz gelişmişse yargılarımızı kimse bilmez. Bu da bizi patavatsız biri yapmaktan korur. Öte yandan patavatsız değilsek de yargılar bilinçaltımızı sinsi bir biçimde şekillendirir. Bu biçimlendirme, her insanın rutinde kullandığı ön yargı şemasını oluşturur.
Gözyaşı dolu sancılı bir süreçtir.
Fakat ulaştığınız insan öncekinin bir üst versiyonu olur.
İki sene önce bir arkadaşım, erkek arkadaşından ikinci defa olaylı bir şekilde ayrıldığında ona demiştim ki
"Bak güzelim, insan değişeceğini söyleyerek değişemez. İnsan değişmek zorunda bırakılarak değişir. Maalesef ki bu değişimlerin çoğu kötü olayların tetiklemesi sonucunda gerçekleşir. Ve insan her kötülükte çocuksu masum yanından bir şeyler kaybeder. Değişmek için kaybetmek gerekir."
(Zamanında Tuba için dediklerime hala aynen katılıyorum. Hepimiz değişiriz.)
Başlığa yeniden girdi girildikçe bildirim geldi. Ve ben yaklaşık 1 sene önce bu konu hakkında neler düşünmüşüm tekrar okudum. Bu başlıktan tam bir hafta sonra çok sevdiğim birini kaybetmiştim. Ölüm konusu benim için hassas bir noktaydı ve yeni bir ölümü daha kaldıramadım. Ölümü hem çok aştım hem de hiç aşamadım. Sonra başıma bir şeyler gelmeye devam etti ancak öncesinde aşamamış olduğum ölüm konusu bu süreçte beni zaten değişmeye itiyordu. Eskiden biraz tedirginmişim; birkaç kişi okursa diye. Artık onların benim hakkımdaki düşüncelerini önemsemeyecek kadar değişmişim. Başka biri olmuşum.
Bu süreçte okulların tekrar açılmasıyla ifşa olduğumu fark edenler gelip bana söylemeye başladılar. Ancak artık çok umursamadığını fark ettim. Keşke burada onlardan kaçarken sayıkladıklarımı zamanında onlara söylebilseymişim diyorum. Sonra da diyorum ki kendime "daha önceden bu denli değişmeye dayanabilir miydin?". Ne dayanabilirdim ne de katlanabilirdim. Olması gereken böyleymiş.
"Bak güzelim, insan değişeceğini söyleyerek değişemez. İnsan değişmek zorunda bırakılarak değişir. Maalesef ki bu değişimlerin çoğu kötü olayların tetiklemesi sonucunda gerçekleşir. Ve insan her kötülükte çocuksu masum yanından bir şeyler kaybeder. Değişmek için kaybetmek gerekir."
(Zamanında Tuba için dediklerime hala aynen katılıyorum. Hepimiz değişiriz.)
Başlığa yeniden girdi girildikçe bildirim geldi. Ve ben yaklaşık 1 sene önce bu konu hakkında neler düşünmüşüm tekrar okudum. Bu başlıktan tam bir hafta sonra çok sevdiğim birini kaybetmiştim. Ölüm konusu benim için hassas bir noktaydı ve yeni bir ölümü daha kaldıramadım. Ölümü hem çok aştım hem de hiç aşamadım. Sonra başıma bir şeyler gelmeye devam etti ancak öncesinde aşamamış olduğum ölüm konusu bu süreçte beni zaten değişmeye itiyordu. Eskiden biraz tedirginmişim; birkaç kişi okursa diye. Artık onların benim hakkımdaki düşüncelerini önemsemeyecek kadar değişmişim. Başka biri olmuşum.
Bu süreçte okulların tekrar açılmasıyla ifşa olduğumu fark edenler gelip bana söylemeye başladılar. Ancak artık çok umursamadığını fark ettim. Keşke burada onlardan kaçarken sayıkladıklarımı zamanında onlara söylebilseymişim diyorum. Sonra da diyorum ki kendime "daha önceden bu denli değişmeye dayanabilir miydin?". Ne dayanabilirdim ne de katlanabilirdim. Olması gereken böyleymiş.
Yapısı nedeniyle içinde milyonlarca kurtçuk olduğunu düşündüğüm, gerçek kurtçuklarla inciri karıştırma ihtimalimi düşünerek yemekten vazgeçtiğim meyve
Teoman'ın istasyon insanları şarkısı nedeniyle tadımı kaçıran özelliktir.
Karşı komşumuz çok güzel yemek yapardı. Kızlarıyla oynamaya gidince yemeğimi de yiyip geliyordum bazen. Sonra büyüdüm başka yere taşındım. Bu sefer komşumuz bize misafir olarak gelmeye başladı. Kendisi o zamanlar yeni doğmuş bir bebekti, sevmek için anneannesinden misafir olarak alıyorduk.
Eskiden evimize inanılmaz derecede çok misafir gelirdi. Yerlerdi, içerlerdi, kalkmazlardı çünkğ tekrar yerlerdi içerlerdi. Evimiz yol geçen hanı gibiydi. Özel gün olsun ya da olmasın annem ansızın birini ağırlayabilirdi. Boyum 1 metreden biraz uzundu henüz. Uyumaya ve büyümeye muhtaçtım. Fakat eve gelenler bir türkü gitmek bilmezlerdi. Üstelik çoğu çocuklu ailelerdi. Oyuncaklarını kırmasınlar diye başlarında nöbet tutardım. Bir köşeye gidip sessizce uyuma ihtimalim nöbetler yüzünden yok oluyordu. Misafirleri hiç sevmezdim.
Etik bir problem
Kuzenim küçükken karpuzu çekirdeklerden arındırılmış olarak görmeden yiyemezmiş. Bir gün kuzenim geç bir saatte halamdan zorla karpuzdan çekirdek açıklamasını istemiş. Halamın da işi varmış, söylene söylene çekirdekleri ayıklamış. Sonra tabakla kuzenimin önüne koymuş. Fakat kuzenim bu sefer annesinden ilginç bir istekte daha bulunmuş: çıkardığı çekirdekleri geri yerine koyması. Halam bunun üstüne sinirle çocuğunu bir güzel dövmüş. Eskilere göre dayak da cennetten çıkmaymış zaten.
hahahahah çok güzel bir istekmiş yalnız, geri yerine koymak jsdjke
Kendisi tek başına yapamamış :)
ahahhahahahahah ya çocukluk böyle bir şey işte :)
O'nun olmak
O'nsuzluk
Stalk severler için bir tavsiye geliyor
İnsanları mesajlardan tanımanın en kolay yolu yazım hatalarına bakmaktır.
İnsanları mesajlardan tanımanın en kolay yolu yazım hatalarına bakmaktır.
Birkaç sene önce tükettiğim bir aromalı süt ürünü yüzünden tüketmeyi bırakma kararı aldığım meyvedir. Zaten bu karardan önce de pek tüketemiyordum. Daha elit bir bahanem oldu.
Canım ben yiyemem onu benim alerjim var da ^_^
Bünyem sindirmeye alışkın da olmayabilir :)
Uzun mesafe yol gitmek. Özellikle de hızlı giden bir arabanın içinde isem midem sadece bulanmıyor, kusuyorum
Mutlak bir sonuca ulaşamayıp herkes tarafından farklı yorumlanmaya müsait konulardır.
Edit: yeterince hoşgörülü ve aşmış biriyle konuşmadığınız takdirde iğrenç bir sohbetin içine düşüp moralinizi bozmanıza sebebiyet verebilirler.
Edit: yeterince hoşgörülü ve aşmış biriyle konuşmadığınız takdirde iğrenç bir sohbetin içine düşüp moralinizi bozmanıza sebebiyet verebilirler.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?