Geçen biri dedi sen iyi yaşıyosun diye, niye dedim. fakültenin yarısı iyi sallıyo arkandan dedi. lisedeki hocamın sözü vardı arkadaş dediğin arkanın kollayan anlamının yanında arkanı deşen anlamına da gelir diye. O söz aklıma geldi, gülümsedim :)
Futbolda santrafor sadece bekler, koşar ve bekler, biraz daha koşar ama anahtar beklemekte yatar. şans ayağına bir defa gelir. O şansı bekler. Şans topu ayağına geldiğinde tek hakkı vardır. Kendisini 90 dakika o vuruşa hazırlar. Sonunda top ayağına geldiğinde gol olması, kendisini şansına ne kadar hazırladığına bağlıdır. eğer zamanlamasını doğru ayarlayamassa o golü atamaz
Hikayedeki doksan dakika senin hayatın; şans topu senin doğru kişin; yanlış zaman da üzgünüm ama senin beceriksizliğindir
Yarından itibaren dört buçuk liradan hizmetine devam edecek. Birtakım güncellemelerle hizmete devam
Yenilikler sıralı tam liste: -peçete yok -sıra var -dikey masa yok -yatay masa var -sürahiler devrede -az porsiyon -tek taraftan hizmet -asansörler tıklım tıklım . .
Dün birinin kim milyoner olmak istere katıldığını öğrendim. Bugün Direkt insta vb. Yerden iletişime geçtim; uzun uzun yazılarımla tesadüfümsü yarışmaya nasıl denk geldiğimi, onu görünce nasıl oha'ladığımı anlattım. Random ve kısa geçiştirmeli cevap verdi. Sonra yine uzun uzun hevesli bir şeyler yazdım. Yine aynı tepki.. fazla zorlamamak lazım önceden de yazmışım zaten: (bkz: #26956)
Geldim, esenboğa, havaş, kızılay.. sonra sessizlik, atla ankaray. Ama ankaray'ın varlığından habersiz ankaray.. example: Ankaray'a bincez diyor yanımdaki, ankara'ya nasıl biniliyor diye düşünme falan olayları. Ankaray'a binme (bunegalabalık diyen tavuk ifadesi) bahçelide iniş hava açık, aylardan eylül. bildiğimiz baharın ankara kokusu var havada, bahçeli metro çıkışı fakülteye kadar o kokuyla yürüyüş. Fakülteye geliş, binaya bu ne kulübesi acaba bakışı. Kareçarşı burası mıymış acaba kare mi sorgusu, ego'ya bincez sözüne ego ne demek açılımı ne acaba cevabı... ohooo neler neler
Malumunuz yeniler(22' girişliler) gelmeden yerimizi alalım, buralar dutluktu deme entriyğsii.. entry konumuz: nasıl girdi girilir
Önce uygun başlığımızı buluyoruz, füze flan başlığı değil şu renkli yazılar başlık veya kendimiz konuyu aratıp henüz girilmedi istersen bi şeyler karala bölümüne bi şeyler karalayıp kendimiz başlığımızı yaratıyoruz ve girdilerimiz giriyoruz. Ama nasıl girdiler buranın yazılı olan hiç okumadığım kuralları dışında yazılı olmayan herkesin kendine göre töresi var. O töre zaten üslubu belirliyor törenin sınırları fazla aşılınca çatışma çıkıyor harfler falan (aman ortalık kafamda karıştı yazması bile korkunç #savaşahayır)
Tanım yaparak girmek sözlüğün ilk amacı, kim bulduysa sözlük tabirini o yüzden eklemiş herkesin kendince tanımı oluyo mekanda. Ben özgün olsun diye arada t: (tanımın t'si) yazarak giriş yapıyorum (geliyo ıhımm) misal1:
t: (geldi) Şimdi üç tane hayat var (izci selamındaki gibi değil elleri birleştirmeden açarak üç tane) bunlardan birincisi yaşadığımız gerçekli hayat, ikincisi ahiret (bence var ya), üçüncüsü de sanallısı.. gütfsözlük de bunlardan sanallısında hüküm sürer.
Veya misal2:
t: gütf harf olarak g ü t f harflerinden oluşur sırasıyla, "gazi üniversitesi tıp fakültesi"nin baş harflerinden esinlenir. Sözlük ekiyse, sözlükte aratıldığında birinci anlamı kelimelerin anlamına bakılmak için olan şey değil; ikinci anlamındaki misal1'de bahsedilen şey anlamını taşır. Zamanla ilk amacı olan -tanım entrysi girme- anlamını kaybeden "sözlük" kelimesi bağımsızlığını yitirir ve gütf'e bağlanır ve gütfsözlük kelimesi açığa çıkar
Bugün doksanlık bir dedemden duyduğum söz aklımda şu an, gülerek ben çok zengin bir insanım dedi zengin birine. Yürek ister mertçe konuşmak. Sen kim zenginlik falan di mi? Sonra dedi herkesin dedesiyim abisiyim. Çok insan biriktirdim, hepsi beni tanır, en zengin benim dedi güldü. Ben de şahit oldum zenginliğin ne olduğuna. Ben de zengin bir insan olmak istiyorum
Her yerden farklı tür insanla karşılaşılabilme durumu mevcut. Belki de beni buluyorlar
bir gün klasik arkadaş geyiği yapılarak metroda gidiliyor. Birden solumdaki henüz farkına bile varmadığım insandan gençler öğrenci misiniz size kısa bi olay anlatacağım denilerek girilen sohbetin süresi otuz dakikayı geçiyor
Anlatılan konunun içeriği de bu entry'nin konusu. Abimiz ya psikiyatri hastası ya da ayaklı efsane gibimsi, bir arkadaşın tabiri var böylelerine iyi gidiyor: değişik.
Abimiz üçüncü sınıfa kadar matematiği sıfırlamış, sonra siyasi olaylar sonucu annesini hapse attırınca hırslanmış ve derse vermiş kendini lise sınavında ilk 200'ü basmış. Odtü biyolojiye birincilikle girmiş. Oradaki bir hocası demiş "başarılı olmak için önce dibi görmelisin! Dibi görmelisin ve oradan çıkmayı bilmelisin!" Ona bunu hocası demiş, evet o dibi görmüş. Hayatının her anında görmüş üstad. Kendi çabasıyla amerikaya gitmiş burslu, orada görmüş. İşe girmiş siyasi sebeple her şeyine el koymuşlar yine durmamış çıkmış bataklıktan. İtü'de hoca olmuş, bir master öğrencisine "olum senden hiçbir ... Olmaz. Senin önce bi dibi görmen gerek!" Deyip master öğrencisinin tezini yırtmış. Ertesi gün de kendisine dibi görmen gerek diyen hocasının vefat haberini almış
Aradan yıllar geçmiş o çocuğa ne olduğunu merak edip araştırmış ki çocuğun otuz iki bilimsel yazısı olduğunu ve helsinki'de prof. Yaptığını görmüş, direkt ona mail çekmiş beni hatırlıyor musun diye.. zamanın çocuğu bugünün prof.'u hatırlamış üstadı ve evet hocam o gün ben dibi gördüm ve kendi çabamla çıktım ve durmadım cevabını vermiş. Üstad kendisine söylenen dibe batma sözünün borcunu hocası ölmeden önce gerçekleştirmiş. O gün bugündür yaşatırmış hocasının sözünü
Abimiz sansürsüz. Bu ülkede sizi yerler'le devam ediyor, kaçın buradan her yerde adam kayırma var. Birisinin torpiliyle göreve gelenler zamanı gelince o birisinin borcunu ödemekle ülkenin kaderiyle oynuyorlar. Benim görüşlerim yüzünden yapmadıkları kalmadığı gibi.. (boğazı düğümleniyor) kafama silah dayamaklı bile tehdit aldım diyor. Sizin burada canınızı okurlar kaçın kurtulun boğulursunuz burada o kadar saçma sistemler var ki, dar alanınızda kapalı kalırsınız, vizyon görmezsiniz. Yurt dışında rotanızı çizersiniz burada çizmek mümkün değil, mümkün değil çünkü "su" bulanık. Önünü göremediğin yerde rota çizmek de mümkün değil
Duraklar devam ediyor abinin zamanı darmış gibi hararetli anlatması durmuyor, kelimeleri anlamak zorlaştıkça üstad tüm tecrübelerini on beş dakikaya sığdırmaya çalışan insan rolünü oynamakta zorlanmıyor. "Sınırlarını zorla, altı'ncı seviyeye çıkman için üç'ü görmen gerek. Üç'ü görmek için de bir'i geçmen gerek. Bir kere aştığında o sınırı, dur durak bilmeyeceksin. Yeri geldiğinde Kendin bile inanamayacaksın başardıklarına, sınırlarını genişletmeye bak.."
Sanki hiç durmayacakmış gibi giden metroda önünde ve arkasındaki dağcı çantasına bir sürü eşya sığdıran abimiz açılan kapıdan bunlara dikkat et dediklerimi unutma diyerek koşarak gidiyor
Ufak bir kader kesiştirmesi yapan ankara, birbirinin adını sanını bilmediği iki insanın on beş dakikalık sohbetine ev sahipliği yapıyor, bu da tarihe not olsun
Düşünürken aklına gelmeyenler konuşurken aklına gelir bazen, ortaya lafı atttıktan sonra harbi len moduna evrilirsin. Söylediğine inanırsın, şöyle bir olay:
Biden, tv'de konuşurken birden yanımdaki şahıs belki de bu adam trump'tan da ırkçı aslında dedi. Ben de refleks olarak "istediği gibi olsun, o konumdaki birinin göründüğü önemli" dedim. Şimşekler ampuller kapıştı birden. Dilim durmadı devam etti. "Benim nasıl biri olduğumun önemi yok; davranışlarımın ve sözlerimin beni gösterdiği kişiyle içi-dışı bir olan kişinin davranışlarıyla sözleriyle aynı kapıya çıkar. İcraata geçirdiğim kişi, ben'im. içimde olup yansıtmadığımın varlığı belli olmuyorsa aslında o yoktur." Dedim ve sustum. Bunları konuşan kimdi nerden çıktı hiçbir fikrim olmasa da Kendimi bu düşünceye ikna ettim. Evet bence biden'ın ırkçı olmama rolünü oynamasıyla gerçekten ırkçı olmaması aynı şeydi
Rezelatler silsilesine ek bi olay. Çözümü olacağına umudum yok da tarihe not düşülsün efenim. (Başlığı hala niye açılmamış ona da ayrı şaşkınlık)
Dönem 1'lerin final sınavı 6 Temmuz'da gerçekleşti. Cevap açıklanması için çarşamba öğleden sonra dahil olmak üzeri 8 temmuz cuma mesai saati sonuna kadar süre vardı çünkü malumunuz bayram tatili (8-9 gün civr). Dediler bi ihtimal açıklanır, (umut vermeseydiniz be bari) Sonra da her zamanki gibi çok itiraz oldu, hocalara sorular iletilemedi vb. Olaylar derken haber geldi, bayramdan sonraya açıklanacakmış sonuçlarımız. Yani 18i gibi sonuçlar açıklanırsa (açıklanırsabdkdldn o bile kesin değil) 21sinde zaten pratik büt sınavı var. 3 gün kala açıklanacak en iyi ihtimal. Ankara'ya otobüsle 20 saatlik yoldan gelen tanıdıklarım var, ışınlanmamızı mı istiyorsun sn gazicim
Neyse Pratik sınavların doğru cevaplarını verin bari dedik, notlarımızı hesaplarız hani?? Puahhasktrbjdmsbdlfş o da mümkün değilmiş. Ana bilim dalı diye ayrı bi ego var fakültemisde..
Özüsözün İnş final sonuçları bütten önce açıklanır
Sayın deli dumrul d3ler olarak benzer bir olay yaşadık. Büte altı gün kala hala açıklanmamıştı. Okula bir 10 kişi civarı insan gitti. Herkesle kavga ettik, tamam yrın açıklanıyor dediler. Bir saat geçmeden açıkladılar. Bütü de 10 gün sonra açıkladılar. Hiçbir açıklaması yok. Biraz gidip hakkınızı aramanız lazım.
Valla hiç afilli şekilli şey istemiyorum tek bir planım var dönem bitsin öylece boş boş yatıp oturacağım, bir dönem koştur koştur bıkhtım bıkhtım. Yatıp hiçbir şey yapmamayı özledim, hatta ikinci planım da hiçbir şey yapmamazken geri kalan tatilde neler yapacağımı planlamamak. Anlık düşünmeye üşendim
Dönüş yolundakiyle serseri köpekleriyle meşhur. Gece 3 suları ne akla hizmet sabahlamaktan vazgeçtim döneceğim. Öyle yürüdüm yürüdüm yürüdüm biraz daha yürüdüm.. karşıdan karşıya geçerken soluma baktım sonra sağıma baktım 5-6 köpek benden tarafa doğru koşuyor. Diller dışarıda tazı mübarek, içimden dedim bunlar nereye koşuyor bu saatte delirmişler galiba. Meğer bana koşarlarmış. Öyle koştular koştular en son bekledim öyle bi şe mi dicektiniz tarzı, uzun uzun bakıştık sonra etrafımda gezindiler de yollarına devam ettiler.
Yine başka bir gün kulaklığımla takılıyorum dönüş yolunda (Dövüşe giderken dinlenecek müzikler çalıyor) sol tarafımdaki ağaçların arasından 3-5 köpek koşarak fırladı üzerime doğru.. (mesafe 4 metre var yoktur) hayatta kalma içgüdülerim "hoşşşt" diye bağırdı. Köpekler aynı hızda geri gitti (hepsi manyak bunların) Artık korkudan nasıl bağırdıysam boğazım yerine gelemedi 5 dk civarı. Adrenalin dolu yol valla arada nefes aldığını hissetmek için gitmek gezmek lazım
Merhabalar efenim.. tnm: gökçe sena bayramoğlu'nun kısaltması, troll kız. Videoları eğlenceli. İzlerken arada çok yaşamaz bu diyom ama özeleştirici yapınca ben de çok yaşamam gibi. İşte az önce baktım yaşıyo mu diye çalışıyomuş yaşamaya, hani bir sektöre girerken herkesin yaptığı basit şeyleri yap ama iyi yap mevzusu gibi. Çevredeki her doktorun dediğini özgün edit ve montajla yapıyor hamfendi
(Normalde bir cümle yazıp bırakmıştım da içim rahat etmedi) Fakültemin Bakımsızlıktan duvarları dökülmeye başlamış, başlamıştı da daha bi görünür halde artık diyelim.
Biz Öğrenciler olarak üzerimize düşen sorumluluklarımızın farkında olduğu gibi fakülte yöneticileri de sorumluluklarının bilincinde olsa keşke. (Gazi Tıp yazısının ışığının düzgün yanmaması dersin, son bir aydır karede ve e9'da internet'in sıkıntılı olmasını mı dersin..)
Fakültenin çeşitli sıfatlarını isminin önünde kullananlar bu gibi şeylere dikkat ederse güzel olur çünkü fakültenin önünden geçen öğrenci-sivil-bürokrat ilk bu gibi şeylere bakar. Akıl vermek için değil de hatırlatmak için yazdım, ne de olsa mevki koltuğunda oturanlar bunları en iyi bilenler kişiler olduğu için orada oturtulmaya layık görülmüş olduğunu düşünüyorum