Gözler için deniz ne ise kulaklar için de bu insanlar odur. Üstüne para verilse ilgilenmeyeceğiniz bir konu, bu insanların ağzından duyulursa, o güzel tınının etkisi geçene kadar konuya kulak kesilebilirsiniz. Favori Trt radyo spikerimin -Rıza Okur- ağzından futbol dinlemişliğimin bile olmasının sebebi kendisinin sesinin futbol haberlerini bile tahammül edilebilir kılmasıdır. Sayın yazarlar linç etmeyin, futbol sevmiyorum.
Yağmurlu havada; elinizde akıllı telefon, kulağınızda kulaklık, üstünüzde şık bir palto, altında size yakışan bir kıyafet, ayağınızda motorlarıyla ünlü firmanın botu ile yaşanılan ülkenin en güzide fakültelerinden birine ders dinlemeye giderken Beşevler'de, ayağında ayakkabı dahi olmayan bacak kadar dilenci çocuğun yanından geçmektir.
Gözlemlenebilir evrende iki trilyona yakın galaksi olmasına rağmen herhangi bir dünya dışı yaşam formuna rastlanamamış olması sorunsalını irdeleyen (bkz: fermi paradoksu)na açıklama getirmeye çalışan teoremlerden biridir.
Dünya dışı yaşam formu arayışını daha sistematik hale getirme güdüsüyle, bildiğimiz tek uygarlığın (bkz: insanoğlu) geçirdiği gelişim aşamalarından yola çıkarak uzaylı medeniyetleri gelişmişlik seviyelerine göre sınıflandırır.
Dünya'daki fizik yasalarının, diğer uzaylı uygarlıklarının bulunduğu gezegenlerde de geçerli olduğu takdirde, gelişmişlik seviyesinin tek bir parametreye oturtulabileceğini savunur: enerji. Buna göre, tüketilen enerji ve bu enerjinin kaynağı medeniyet seviyelerinin önemli bir indikatörüdür.
İnsanlık tarihine baktığımızda bu durumun ne kadar doğru olduğu görülebilir zira I. sanayi devrimi periyodunda gerçekleşen kas gücü-kömür değişimi; üretim kapasitesi, demografik yapıda devrim, hakim siyasal sistemlerde dengenin bozulması gibi etkileri ortaya çıkarmakla beraber, bunların yarattığı sosyolojik çalkalanmayla bugünün dünyasının oluşmasını sağlamıştır.
1800-2015 yılları arasında insan nüfusu 7 kat artarken enerji tüketimimiz 25 katına çıkmıştır.
Uzaylılara geri dönecek olur isek, Nikola Kardashev der ki, enerji tüketimlerine göre uygarlıkları dört kategoride incelemek mümkündür:
1. Tip Uygarlıklar, gezegenlerindeki ulaşılabilir enerjinin tümünü kullanabilen uygarlıklardır.
2. Tip uygarlıklar, bağlı oldukları yıldız ve gezegen sistemindeki tüm enerjiyi kullanabilen uygarlıklardır.
3. Tip uygarlıklar, içinde bulundukları galaksideki tüm enerjiyi kullanan uygarlıklardır.
4. Tip uygarlıklar ise çoklu galaksi sistemindeki enerjiyi kullanabilmiş uygarlıklardır.
Gelişmiş uzaylı uygarlıkların varlığının ya da yokluğunun anlaşılmasındaki temel faktör yayılan radyo frekanslarıdır. Şu anki var olan teknoloji ile tip 3 veya tip 4 herhangi aktif/eskiden var olmuş bir uygarlık tespit edilememiştir. Çünkü eğer var olmuş olsalardı tüm uzay bu uygarlıkların radyo frekanslarıyla dolu olmalıydı ancak böyle bir durum bulunmamaktadır.
Tip 2 uygarlığın varlığı teoride mümkündür, bu uygarlıklar Dyson küresi ya da insanoğlunun henüz düşünmediği bir teknolojiyle kendi güneşlerindeki tüm enerjiyi kullanabilmeyi başarmış uygarlıklardır.
Ya da her şeyi yanlış anladık, gelişme genişlemeyi beraberinde getirmez ama başka fizik kurallarının hakimiyeti söz konusu olur. Bilemiyoruz ama düşünmek güzel. Guzemden kafayı kaldırıp göğe daha çok bakmamız dileğiyle.
Dipnot: 21. Yüzyıl insanlığı ise bu sınıflandırmada 0.75'lik bir seviyede bulunmaktadır.
Dünya dışı yaşam formu arayışını daha sistematik hale getirme güdüsüyle, bildiğimiz tek uygarlığın (bkz: insanoğlu) geçirdiği gelişim aşamalarından yola çıkarak uzaylı medeniyetleri gelişmişlik seviyelerine göre sınıflandırır.
Dünya'daki fizik yasalarının, diğer uzaylı uygarlıklarının bulunduğu gezegenlerde de geçerli olduğu takdirde, gelişmişlik seviyesinin tek bir parametreye oturtulabileceğini savunur: enerji. Buna göre, tüketilen enerji ve bu enerjinin kaynağı medeniyet seviyelerinin önemli bir indikatörüdür.
İnsanlık tarihine baktığımızda bu durumun ne kadar doğru olduğu görülebilir zira I. sanayi devrimi periyodunda gerçekleşen kas gücü-kömür değişimi; üretim kapasitesi, demografik yapıda devrim, hakim siyasal sistemlerde dengenin bozulması gibi etkileri ortaya çıkarmakla beraber, bunların yarattığı sosyolojik çalkalanmayla bugünün dünyasının oluşmasını sağlamıştır.
1800-2015 yılları arasında insan nüfusu 7 kat artarken enerji tüketimimiz 25 katına çıkmıştır.
Uzaylılara geri dönecek olur isek, Nikola Kardashev der ki, enerji tüketimlerine göre uygarlıkları dört kategoride incelemek mümkündür:
1. Tip Uygarlıklar, gezegenlerindeki ulaşılabilir enerjinin tümünü kullanabilen uygarlıklardır.
2. Tip uygarlıklar, bağlı oldukları yıldız ve gezegen sistemindeki tüm enerjiyi kullanabilen uygarlıklardır.
3. Tip uygarlıklar, içinde bulundukları galaksideki tüm enerjiyi kullanan uygarlıklardır.
4. Tip uygarlıklar ise çoklu galaksi sistemindeki enerjiyi kullanabilmiş uygarlıklardır.
Gelişmiş uzaylı uygarlıkların varlığının ya da yokluğunun anlaşılmasındaki temel faktör yayılan radyo frekanslarıdır. Şu anki var olan teknoloji ile tip 3 veya tip 4 herhangi aktif/eskiden var olmuş bir uygarlık tespit edilememiştir. Çünkü eğer var olmuş olsalardı tüm uzay bu uygarlıkların radyo frekanslarıyla dolu olmalıydı ancak böyle bir durum bulunmamaktadır.
Tip 2 uygarlığın varlığı teoride mümkündür, bu uygarlıklar Dyson küresi ya da insanoğlunun henüz düşünmediği bir teknolojiyle kendi güneşlerindeki tüm enerjiyi kullanabilmeyi başarmış uygarlıklardır.
Ya da her şeyi yanlış anladık, gelişme genişlemeyi beraberinde getirmez ama başka fizik kurallarının hakimiyeti söz konusu olur. Bilemiyoruz ama düşünmek güzel. Guzemden kafayı kaldırıp göğe daha çok bakmamız dileğiyle.
Dipnot: 21. Yüzyıl insanlığı ise bu sınıflandırmada 0.75'lik bir seviyede bulunmaktadır.
- uzun zaman alan bir ödev bitirildiğinde tüm sekmeleri kapatırken hissedilen huzur
- komite sınavı bitirildiğinde "gönder" tuşuna basma ve devamında görülen "teşekkürler" yazısı
- uzun süredir görüşülemeyen ve uzakta olan arkadaş ile yapılan ve on dakika gibi hissettiren telefon konuşmasının yetmiş dakika sınırını aşması sonucu otomatik kapanması
- sabah yediden beri aralıksız olarak yağan ve tüm ankara'yı beyaza boyayan karın hala devam etmesi
- bir el belde, öbür el scapulada olma kaydıyla sizi sevgiyle saran bir insanın kollarında olmak
- ders dinlerken kucağınıza atlayıp orada uyuyakalan bir kedi kişisi
her küçük eylemde bulunabilir mutluluk insan istedikten sonra.
- komite sınavı bitirildiğinde "gönder" tuşuna basma ve devamında görülen "teşekkürler" yazısı
- uzun süredir görüşülemeyen ve uzakta olan arkadaş ile yapılan ve on dakika gibi hissettiren telefon konuşmasının yetmiş dakika sınırını aşması sonucu otomatik kapanması
- sabah yediden beri aralıksız olarak yağan ve tüm ankara'yı beyaza boyayan karın hala devam etmesi
- bir el belde, öbür el scapulada olma kaydıyla sizi sevgiyle saran bir insanın kollarında olmak
- ders dinlerken kucağınıza atlayıp orada uyuyakalan bir kedi kişisi
her küçük eylemde bulunabilir mutluluk insan istedikten sonra.
bu maddelerden 4 tanesine ihtiyacım olduğunu fark ettiğim o andayım sayın elegantmoon :))
Hangilerini istiyprsanız umarım hepsi sizinle olur sayın kaira. Her şey gönlünüzce olsun.
Elegantmooooooooooon, (5 harfli olan isim 82716618191 harf uzatılır) yeni temizledim yerleri, gel al şu hayvanını şuradan!
Harika ya hiç yaşayamayacak olanlar ağlayarak favlıyor. :((
güvensizliklerden ya da travmalardan ötürü kişinin 'kötü' olarak nitelendirdiği ama yine de gizlice yaptığı davranışlardır. hemen biraz itiraf edeyim:
- evden çıkarken güneş gözlüğü takmamın primer sebebi güneş ışınlarından korunmak değil, oturduğum yerde bolca bulunan tanıdık insanlardan kaçmaktır.
- mesajları gördüğüm halde çoğu zaman cevap veremiyorum çünkü beni yormayan çok az insan var. gerisine mesaj atmak külfetmiş gibi hissettiriyor.
- doğum günlerimde fazla heyecanlanıyorum ama belli etmemeye çalışıyorum çünkü çok fuzuli bir mevzu olduğu aşikar ancak çocuksu olmasına rağmen beni çok heyecanlandırıyor.
- "notlar önemli değil öğrenmek önemli" lafı dilime pelesenk olsa da amfideki değişik insanlar benden yüksek aldığında canım sıkılıyor.
- öğrenemediğim şeyler yüzünden kendimi yetersiz hissedebiliyorum.
daha editleyeceğim zira iyice terapi sayfasına dönüştürdüm burayı.
..
- evden çıkarken güneş gözlüğü takmamın primer sebebi güneş ışınlarından korunmak değil, oturduğum yerde bolca bulunan tanıdık insanlardan kaçmaktır.
- mesajları gördüğüm halde çoğu zaman cevap veremiyorum çünkü beni yormayan çok az insan var. gerisine mesaj atmak külfetmiş gibi hissettiriyor.
- doğum günlerimde fazla heyecanlanıyorum ama belli etmemeye çalışıyorum çünkü çok fuzuli bir mevzu olduğu aşikar ancak çocuksu olmasına rağmen beni çok heyecanlandırıyor.
- "notlar önemli değil öğrenmek önemli" lafı dilime pelesenk olsa da amfideki değişik insanlar benden yüksek aldığında canım sıkılıyor.
- öğrenemediğim şeyler yüzünden kendimi yetersiz hissedebiliyorum.
daha editleyeceğim zira iyice terapi sayfasına dönüştürdüm burayı.
..
Beceriksizlikleri ve fahiş fiyatları illallah ettirdiği için yıllardır kapılarının önünden geçmediğim kuaförler kesinlikle değildir.
Denizde epeyce bir açılıp ellerimi ensemde birleştirmek suretiyle supine pozisyonda, dalgalar beni kıyıya geri getirene kadar süzülmek gibi 1-2 saati bulan, ruha format atan bir aktivitem vardır. Tam ondan lazım.
Tarafların ikisinde de şeker bulunduğundan seçeneklerin ikisinin de beni çekmediği versustur.
On yılı aşkın süredir ekranlara renk veren, şu an da tv2'de yayın hayatına devam eden "Ekranların en nahif ve zarif yarışma programı"dır. Ali ihsan Varol adlı sunucunun eşsiz sunumu ile ayrı bir noktaya taşınan program, tdk tarafından türk diline yaptığı katkılardan ötürü muhtelif ödüle layık görülmüştür.
dipnot: Televizyonda izlemeye değer olan yegane program olduğunu düşünmekteyim ve ders aralarında da izlediğimden başlığını açmak farz oldu.
dipnot: Televizyonda izlemeye değer olan yegane program olduğunu düşünmekteyim ve ders aralarında da izlediğimden başlığını açmak farz oldu.
"sana bir şey soracaktım" veya "senden bir şey isteyecektim" ile devam etmediği takdirde yüzde tebessüm bırakacak olan mesaj zincirinin triggerıdır.
Bana genelde ilave oldugundan saf halini yaşamıyorum güzel bişeydir :)
günaydın sayın shogun
Günaydın sayın elegantmoon teşekkürler :)
karşıdaki kişinin haddi olmadığı halde gereksiz kişisel sorular sormasıdır. kişisel sınır algısının, türk halkında gelişmediği kanısındayım, gerim gerim geriliyorum.
Kesinlikle katılıyorum elegantmoon çok sinir bozucu bi durum.memleket muhabbetinden başlar annen baban ne is yapıyor evli misine kadar gidiyor bazen sjssj
hiç sorma shogun, bitmiyor bu muhabbetler. ama en azından bunlar zararsız, kötü niyetli olmayan sınır bilmemezlikler. ben fakülte hocalarından bile neler neler duydum bir bilsen! Kabile ülkesi olduğumuzdan çok yadırgamıyorum artık.
Ankara Şehir Hastanesinde, canlı yayında, Fahrettin Koca'nın aşı olması olayıdır. yarından itibaren sağlık çalışanlarının da aşılanacağı, haberde belirtilmektedir.
kaynak: https://www.ntv.com.tr/amp/turkiye/cin-asisi-onaylandi-ilk-asiyi-saglik-bakani-oldu,3Au_B2PpTkm9T1wznf5o6Q
Edit: 14 ocak 2021'de Başkan Erdoğan'ın aşı olmasıyla devam etmiştir.
Kaynak: https://mobile.twitter.com/RTErdogan/status/1349745184616099840?s=19
kaynak: https://www.ntv.com.tr/amp/turkiye/cin-asisi-onaylandi-ilk-asiyi-saglik-bakani-oldu,3Au_B2PpTkm9T1wznf5o6Q
Edit: 14 ocak 2021'de Başkan Erdoğan'ın aşı olmasıyla devam etmiştir.
Kaynak: https://mobile.twitter.com/RTErdogan/status/1349745184616099840?s=19
Haftaya falan gelebilir diyorlar bizim hastaneye de aşı odaları hazır
Aa çok güzel, bizi bilgilendirirsiniz değil mi sözlüğün intörn yazarları?:)
Aynen aşı olur olmaz biran önce başlık açıp anlatacağım süreci
merakla bekliyoruz:)
Sayın shogun, aşı onaylandığına göre faz 3 için gönüllü olup aşı olma şansımızı kaybettik diyebilir miyiz?
Bir de aşı için gönüllü olanların çin aşısı ve biontech arasında seçim yapma şansı oluyor muydu?
Çevremde bu konularda bilgi alabileceğim kimsem yok, siz değerli intörnlerimizin belki bu konularda fikri vardır diye sormak istedim. Çok teşekkür ederim şimdiden :)
Bir de aşı için gönüllü olanların çin aşısı ve biontech arasında seçim yapma şansı oluyor muydu?
Çevremde bu konularda bilgi alabileceğim kimsem yok, siz değerli intörnlerimizin belki bu konularda fikri vardır diye sormak istedim. Çok teşekkür ederim şimdiden :)
Yok ki öyle bir şey
Hayatımın kapsamının dışında olan insanları düşünmemem, "kim ne der?" sorusunu aklıma dahi getirmeden yaşayabilmemdir. Ortalama yetmiş yıl turist hayatı yaşıyoruz dünyada ve ne bu soruya ayrılacak zaman ne de bu sorunun cevabı yüzünden kaçınılacak tecrübelerin arkasından yas tutacak zaman var.
Yediğim yemeğin aromasını alayım, tatları her lokmada taze taze hissedeyim diye, tükettiğim yemeklerin ana eşlikçisi sudur. ikinci oyuncuya çoğu zaman gerek duymamakla beraber, yemeğin çeşidine göre farklı tercihlerde bulunulabilir. Ayran ve şarap çeşitleri dışında herhangi bir şey tüketmediğimi itiraf edeyim.
Para kazanmak için tıp yazmadık ki.
Bir anlamı olmadığı halde obsesif şekilde bağlanılan alışkanlıklardır.
-tek kolye ve üç halka eklem yüzüğü olmadan evden çıkamamam durumu buna örnektir. Hatta yüzükler olmadan iş bile yapamıyorum saçma bir durum.
-diş fırçaladıktan sonra minimum 2 bardak su içmek de buna dahil.
-filtre kahvenin yanında minimum kahvenin miktarı kadar su içmek, su yoksa kahveyi içmemek
-yanımda su yoksa odaklanamamak, ders çalışamamak
-itiraf niteleğindeki saçma alışkanlık: okuldan çıktıktan sonra Bahçeli'ye geçiliyor ise yolu mutlaka 3. Cadde'den geçirmek, 3. Cadde'nin başlarına doğru olan çerçeveci/aynacı dükkanın dışarıya koyduğu aynalardan üst baş düzeltilerek buluşulacak yere gitmek. (bir gün biri yakalayacak beni bunu yaparken gerçekten. (bkz: nasıl ifşa olunur))
-tek kolye ve üç halka eklem yüzüğü olmadan evden çıkamamam durumu buna örnektir. Hatta yüzükler olmadan iş bile yapamıyorum saçma bir durum.
-diş fırçaladıktan sonra minimum 2 bardak su içmek de buna dahil.
-filtre kahvenin yanında minimum kahvenin miktarı kadar su içmek, su yoksa kahveyi içmemek
-yanımda su yoksa odaklanamamak, ders çalışamamak
-itiraf niteleğindeki saçma alışkanlık: okuldan çıktıktan sonra Bahçeli'ye geçiliyor ise yolu mutlaka 3. Cadde'den geçirmek, 3. Cadde'nin başlarına doğru olan çerçeveci/aynacı dükkanın dışarıya koyduğu aynalardan üst baş düzeltilerek buluşulacak yere gitmek. (bir gün biri yakalayacak beni bunu yaparken gerçekten. (bkz: nasıl ifşa olunur))
Eve getirdiğiniz, besleyip büyüttüğünüz, her masrafını karşıladığınız tüylü dostun sizi değil de ondan en hazzetmeyen aile üyesini sevmesidir. -iyi ki benimki böyle değil valla olay çıkarırdım.-
Ege bir Türk gölü değildir. Ege bir Yunan gölü de değildir. Ege zaten bir göl de değildir!!
Saatlerce salıncakta sallanmak ilk aklıma gelendir. Saçlarım savrulurdu, yüzümde rüzgarı hissederdim. Bacaklarım yere değmeden sallanamıyorum artık sözlük:(
Küçükken çok çaktırmıyordum ama benim cidden çok dengemi bozuyordu sallanmak. Midem bulanıyordu felan. Hele başka biri arkamdan ittiriyorsa daha bi kuvvet biniyordu mideme. Sanki yumruk atıyorlarmış gibi. Herkeste dönerken olurdu bu durum ama bende dönerken değil sallanırken olurdu. Var mı bunu yaşayan çok merak ediyorum djdjdj
Ben de hiç sevmezdim birinin beni sallamasını ama kendim daha güzel sallandığım için sevmezdim ben, bir semptom göstermiyordu vücudum. Belki sizi çok hızlı sallıyorlardı sayın ackerman, eylemsizlik kuvveti sebebiyle midenizi öyle hissediyordunuz. Üstüne zaten bu bir dönme hareketi, merkezkaçın da bileşenleri var. Ben bu yorumu nasıl fizik sorusu haline getirdim? Neyse kusura bakmayın, ben yaşamıyordum yani :)))
Beni hızlı sallayan zalım insanlar kdkdkmd haklısınız sayın elegantmoon ben de fiziksel yasaları düşünürüm hep bu olay aklıma gelince
anne ve babanın yaptığı, travma yaratmayan hataların affedilebilirliğidir. yaşım onların evlendiği veya anne-baba oldukları yaşa yaklaştıkça fark ediyorum ki çoğu zaman kalplerinde iyi niyetle hareket etmiş, yaşlarından ve tecrübesizliklerinden dolayı sonucu göremeseler de, en iyisi olsun diye çabalamışlardır. onların sahip olamadıklarının eksikliğini çekmemem için uğraşmışlar, yapabildiklerinin en iyisini yapmışlardır. iyisiyle kötüsüyle benliğimde onların izi mevcuttur ve en nihayetinde yirmilerinin sonu/otuzlarının başında olan iki gençten de mükemmel iş çıkarmalarını beklemek absürddür.
Güney Afrika doğumlu, kırk dokuz yaşındaki Elon Musk; Neuralink ve OpenAi'ın kurucusu, tesla ve spacex'in ise hem kurucusu hem CEO'sudur. geçtiğimiz hafta, tesla hisselerindeki artış sebebiyle Amazon'un CEO'su Jeff Bazos'un elinden "dünyanın en zengin insanı" lakabını almıştır. Bloomberg kaynaklarına göre elon Musk'ın serveti 194 milyar dolardır. sempatik kişiliği, medyada da sıkça yer almasına yol açmış; hayatı "elon musk: the real life iron man" adlı biyografik filme konu olmuştur. attığı tweetler, eğitim hayatı, hedefleri, yaptığı işler ve tabi ki mali servetiyle bu yüzyılın en etkili/güçlü insanlarından biridir.
kaynak: https://edition.cnn.com/2021/01/07/investing/elon-musk-jeff-bezos-richest-person/index.html#:~:text=New%20York%20(CNN%20Business)%20Elon,worth%20to%20about%20%24191%20billion.
https://www.bloomberg.com/news/articles/2021-01-06/musk-close-to-surpassing-bezos-as-world-s-richest-person
kaynak: https://edition.cnn.com/2021/01/07/investing/elon-musk-jeff-bezos-richest-person/index.html#:~:text=New%20York%20(CNN%20Business)%20Elon,worth%20to%20about%20%24191%20billion.
https://www.bloomberg.com/news/articles/2021-01-06/musk-close-to-surpassing-bezos-as-world-s-richest-person
Ekşinin sismik yazarları halt yemiş, biz daha hassasız. 4.1 vardır diyorum ben.
Tüh be 0.4'le kaçmış
E hocam ömrümüzü adayacağız zaten, bir beş dakika tom ve jerry konuşalım yahu! :))
Tom ve jerry önemli yalnız :)
Non-medikal konuların en önemlisi hatta :))
Kesinlikle katılıyorum elegantmoon :)
Eğer bu rahatlık bir kişi dolayısıyla hissediliyorsa başımı omzuna koymak suretiyle ya da direkt kedi misali kucağına kıvrılarak bu hissi bana bahşettikleri için kendimce teşekkür ederim. Yaş neredeyse 21 oldu hala yer fark etmeksizin anneannemin kucağına yatarım. Anneannem büyüttüğü için beni anne derim kendisine. Sığmıyorum uzun süredir kucağına ama olsundu:)
sözlük yazarlarının kendi hobileriyle ilgili diğer yazarlara verebileceği tavsiyelerdir.
-koşmayı seven yazarlara iki tavsiyem var: ayakkabının anlamı, tekniklerin (drillerin) önemi.
-koşma ve split yapma aktivitelerinin aynı anda yapılmaması gerektiğini, greater trochanter civarında oluşan ve geçmeyen ağrı sayesinde öğrendim. gerçekten tavsiye etmem.
-puzzle yaparken önce kenar ve köşelerden başlayan bir grup var. bölgelere göre ayrılırsa daha rahat edilebilir.
-ntv radyo'da program yapan aylin öney tan adlı bir yemek kültürü yazarı var. Aylin hanımın, dünya kültürlerini; bu kültürlerin barındırdığı yemeklerin tariflerini vererek anlatma gibi bir üslubu var. bazı tarifler kolay ve türk mutfağına uygun ya da hali hazırda anadolunun tarifleri, bazıları ise "ayva ve tavuğun birbirleriyle ne alakası var, saçmalamayın." dedirtecek cinsten. insanın ufku açılıyor ve tat kombinasyonlarının sonsuzluğunu keşfediyorsunuz. daha foliate papillalarımız tam dejenere olmamıştır diye umduğum bu yaşlarda deneyecek birçok yemek tarifi fikri veriyor insana.
birkaç hoş tavsiyem daha var ama beni çok rahat ifşa edeceğini fark ettiğimden yazamıyorum sayın yazarlar.
dipnot: klasik gitarla ilgili tavsiyelerinize talibim gütfsözlük.
-koşmayı seven yazarlara iki tavsiyem var: ayakkabının anlamı, tekniklerin (drillerin) önemi.
-koşma ve split yapma aktivitelerinin aynı anda yapılmaması gerektiğini, greater trochanter civarında oluşan ve geçmeyen ağrı sayesinde öğrendim. gerçekten tavsiye etmem.
-puzzle yaparken önce kenar ve köşelerden başlayan bir grup var. bölgelere göre ayrılırsa daha rahat edilebilir.
-ntv radyo'da program yapan aylin öney tan adlı bir yemek kültürü yazarı var. Aylin hanımın, dünya kültürlerini; bu kültürlerin barındırdığı yemeklerin tariflerini vererek anlatma gibi bir üslubu var. bazı tarifler kolay ve türk mutfağına uygun ya da hali hazırda anadolunun tarifleri, bazıları ise "ayva ve tavuğun birbirleriyle ne alakası var, saçmalamayın." dedirtecek cinsten. insanın ufku açılıyor ve tat kombinasyonlarının sonsuzluğunu keşfediyorsunuz. daha foliate papillalarımız tam dejenere olmamıştır diye umduğum bu yaşlarda deneyecek birçok yemek tarifi fikri veriyor insana.
birkaç hoş tavsiyem daha var ama beni çok rahat ifşa edeceğini fark ettiğimden yazamıyorum sayın yazarlar.
dipnot: klasik gitarla ilgili tavsiyelerinize talibim gütfsözlük.
Klasik gitarın uzun süre eğitimini aldım, hocam en başta bileğinizin kırılması gerekiyor gibi bi cümle kurmuştu çok ilginç gelmişti. Evet baya bilek ağrısı ve parmaklarının acımasına dayanabilirsen güzel sonuçlar alıyorsun. Kısaca eğitim videolarını izleyip sürekli tekrar ederek birkaç haftada belli bi seviyeye ulaşırsın diyorum. Kolay gelsin :)
Çok teşekkür ederim sayın nickalengelo, umarım 2-3 haftalık komite düzenimiz hafiflerse bir, boş vaktimin büyük bir kısmını harcamayı planlıyorum:)
internetin en prestijli çöplüğünde (bkz: reddit) konu hakkında ilginç bir teori okumuş idim: tom ve jerry aslında çok yakın arkadaşlardır. Tom, Jerry'yi korumak için ondan nefret ediyor gibi davranıyor ki sahipleri tom'u, jerry'yi gerçekten öldürmek isteyen başka bir kediyle değiştirmesin.
Tom 200 iq, aydınlandım resmen sağol elegantmoon :)
Ben de aydınlandım elegantmoon sağol :)
Rica ederim sayın yazarlar, reddit sağ olsun:)
terapi amaçlı kullanmamdan kaynaklanmaktadır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?