yüzünün güldüğüne şahit olunamayan bahtı kömür karası kimse, kişi.
Beni bende demen, ben de değilim
Bir ben vardır bende, benden içeru
Bir ben vardır bende, benden içeru
bir kek miyim? 2 miyim? hiç miyim? karadelik miyim?
Evrenin en güçlü silahını(omnitrixi) büyükbabasının yerine yanlışlıkla alan vilgaxin basdüşmanı çizgi film karakteri
bazen aynanın karşısında yanağımı falan sıkıyorum.
Servisin Kıdemlisine "abi hastanı da bize kitlemişsin" demiştim samimiyetine güvenerek. Kısa bir süre bakışmıştık. Hayır ceza nöbeti yemedim :)
Ailemin evinde el üstünde tutulduğum ve babam bana birçok şeyi sunduğu için daha azına razı gelemiyorum ve biliyorum ki hiçbir yabancı erkek beni babamın hissettidiği kadar değerli hissettirmeyecek.
Küçükken Dozunda olmayan fazla sevgiye maruz kalmam,benim normal kabul ettiğimden daha fazla sevgi sunma potansiyeli olmayan bir erkeği tolere edemeyişimin ana kaynağı.
(Kulağa harika gibi gelebilir ama değil.babamın kızı olduğum için bu sevgiyi bana sundu ancak yabancı bir erkeğin yabancı bir kadına bunu sunması için hiçbir sebep yok.)
Küçükken Dozunda olmayan fazla sevgiye maruz kalmam,benim normal kabul ettiğimden daha fazla sevgi sunma potansiyeli olmayan bir erkeği tolere edemeyişimin ana kaynağı.
(Kulağa harika gibi gelebilir ama değil.babamın kızı olduğum için bu sevgiyi bana sundu ancak yabancı bir erkeğin yabancı bir kadına bunu sunması için hiçbir sebep yok.)
Sn ruhsuz sizi o kadar iyi anlıyorum ki... önüme gelen her teklifi reddettim, tüm arkadaşlarım bana o kadar kusur kadı kızında da olur diyordu hatta bana "ufak tefek" sebeplerden ötürü olmaz dediğim için baskı yapıyolardı. Hatta bir arkadaşımın beğenmediğim çocukla ilgili olarak beğenmediysen bana ayarlasana dediğini bile bilirim 😂😂
sn longislandmedyumu gerekirse 'bir ilişkiyi bile becerememiş.' olmayı tercih ediyorum şu anda.
geçmişten gelen,yıllar öncesinde gözümde büyüttüğüm ve çok istediğim birinin aslında ne olduğunu ve olmadığını anladıktan;kaybedeyazdığım özsaygımı ailemin ve arkadaşlarımın sevgisiyle yeniden kazanıp onunla iletişimimi her yerden kestikten bir zaman sonra bu entriyi yazdım.
daha azına razı gelmek zorunda değiliz.birer kadın olarak önceliğimiz sağlıklı bir ruh haliyle eğitim hayatımızı devam ettirmek.
meslek bağlamında bir erkekten dolayı kendine ket vurulan,kadınlık onuru incinen eren eyüboğlu aklıma geldikçe yolumun doğruluğu ve güzelliğinden emin oluyorum.
aynı tutumu sergilememiz beni mutlu etti.evet ben 'bir ilişki bile beceremiyorum.' ve bundan çok memnunum.
ruhsuz
geçmişten gelen,yıllar öncesinde gözümde büyüttüğüm ve çok istediğim birinin aslında ne olduğunu ve olmadığını anladıktan;kaybedeyazdığım özsaygımı ailemin ve arkadaşlarımın sevgisiyle yeniden kazanıp onunla iletişimimi her yerden kestikten bir zaman sonra bu entriyi yazdım.
daha azına razı gelmek zorunda değiliz.birer kadın olarak önceliğimiz sağlıklı bir ruh haliyle eğitim hayatımızı devam ettirmek.
meslek bağlamında bir erkekten dolayı kendine ket vurulan,kadınlık onuru incinen eren eyüboğlu aklıma geldikçe yolumun doğruluğu ve güzelliğinden emin oluyorum.
aynı tutumu sergilememiz beni mutlu etti.evet ben 'bir ilişki bile beceremiyorum.' ve bundan çok memnunum.
ruhsuz
Gayet komik…
Gülümsettiniz sayın lavinia :)
B-bu mizah.. arkadaş olabilir miyiz sayın lavinia
Fbsjdjsndhsjsk
Ahahwjakaj neeeeeeeeeeeeeeeee biri beni mi çağırdıı
Kdjdjjsjdjsj
şimdi şöyle:
'personal is political'
diye bir söz var. bunu 'kişisel olan politiktir' ya da 'özel olan politiktir' şeklinde tercüme edebiliriz.
benim çokça yaptığım ve arkadaşlarımın da çokça maruz kaldığı dedikodu biçimim hayatımdaki herhangi bir pozisyondaki erkeğin herhangi bir davranışını değerlendirmektir.
ilk paragrafla ne alaka diyebilirsiniz,yani ben olsam derdim. bir kadın olarak deneyimlediklerimiz sadece bize özgü olmayabiliyor.efendim cinsel/psikolojik şiddet görmüş ama emin olamıyor,mansplaining yemiş emin olamıyor,tacize uğramış emin olamıyor,sadece cinsiyetinden dolayı seni koruyan kanunlara sığınman engelleniyor ama meseleyi çözemiyorsan fiskoslar mevzuyu idrak etmede bayağı bir etkili oluyor. tamamen şahsi olduğunu sandığımız cinsiyet temelli olumsuz deneyimlerimizin sosyal ve politik düzenlenimle doğrudan ilişkili olduğunu anlamak için yüreğini sevdiğiniz ve sizin yüreğinizi sevdiğine emin olduğunuz yakın kız arkadaşın sosyal destek açısından varlığı belki de kaşıkçı elmas'ı ile eşdeğerdir.
hani bir kahve ve bir yürüyüş eşliğinde yaptığınız eril düzen eleştiri temalı ilişki analizleri var ya,ben onu en güzel kahve deneyimi olarak değerlendiririm.
kafa açan dedikoduya can kurban.dedikodu yapın,yaptırın ve deneyimleriniz kamusallaşsın aşkolarım.<3
'personal is political'
diye bir söz var. bunu 'kişisel olan politiktir' ya da 'özel olan politiktir' şeklinde tercüme edebiliriz.
benim çokça yaptığım ve arkadaşlarımın da çokça maruz kaldığı dedikodu biçimim hayatımdaki herhangi bir pozisyondaki erkeğin herhangi bir davranışını değerlendirmektir.
ilk paragrafla ne alaka diyebilirsiniz,yani ben olsam derdim. bir kadın olarak deneyimlediklerimiz sadece bize özgü olmayabiliyor.efendim cinsel/psikolojik şiddet görmüş ama emin olamıyor,mansplaining yemiş emin olamıyor,tacize uğramış emin olamıyor,sadece cinsiyetinden dolayı seni koruyan kanunlara sığınman engelleniyor ama meseleyi çözemiyorsan fiskoslar mevzuyu idrak etmede bayağı bir etkili oluyor. tamamen şahsi olduğunu sandığımız cinsiyet temelli olumsuz deneyimlerimizin sosyal ve politik düzenlenimle doğrudan ilişkili olduğunu anlamak için yüreğini sevdiğiniz ve sizin yüreğinizi sevdiğine emin olduğunuz yakın kız arkadaşın sosyal destek açısından varlığı belki de kaşıkçı elmas'ı ile eşdeğerdir.
hani bir kahve ve bir yürüyüş eşliğinde yaptığınız eril düzen eleştiri temalı ilişki analizleri var ya,ben onu en güzel kahve deneyimi olarak değerlendiririm.
kafa açan dedikoduya can kurban.dedikodu yapın,yaptırın ve deneyimleriniz kamusallaşsın aşkolarım.<3
Bazen teğet geçer, bazen ezer geçer, belki deler geçer ama geçer.
her gecenin sabahı olmaz
bunlar hep Amerika'nın oyunları
Amerika'nın da işi kolay değil :))
Onun da sana selamı var
Farma sorularında şıklarda gördüğüm an işaretlediğim ilaç. Kendisi hakkındaki bilgim ve çalışmam bundan ibaret.
yok kardeşim yok bluetooth kulaklığı bir türlü benimseyemedim ben, kulaklık şarja mı takılırmış? :(( kabloludan çok memnunum, düğüm ol çözeyim canım benim ya! hem düğümlerine rağmen daha pratik hem gürültülü ortamlarda mikrofonu daha elverişli hem de uzanırken daha konforlu. Daha ne yapsın canım .d
'bir gün padişah uykusunda mana görür ve uyanınca sadrazamına: "kalk gidiyoruz" der. tedbil-i kıyafet giyinip rüyasında gördüğü yere, şimdiki unkapanı'nda bir yerlere gelirler. geldikleri yerde yaşlı bir adamın ölmüş olduğunu görürler. cenazeyi, hem padişahı tanıyacak insanların olmadığı hem de güzel bir cami olan fatih camii'ne kaldırırlar ve etrafa bu adamın kim olduğunu sorarlar.
kimi der ki: "sarhoşun tekiydi. ne zaman müslüman mahallesine şarapçı girdiğini görse elindeki tüm şarapları alırdı."
kimi der ki: "kadın düşkününün tekiydi. çok zaman evine o malum kadınları alırken gördük"
kimisi der ki: "camide hiç görmezdik, binamazın teki idi."
sonrada sorup soruşturup evini bulurlar ve karısıyla konuşurlar. işin iç yüzünü karısı anlatır: "benim kocam müslüman mahallesine içki girdiğini görünce hepsini kendisi alıp dökerdi, müslümanları bir kereliğine daha içki içmekten alıkoyduk derdi."
- peki kadınlar?
- onları da parasını verip eve alırdı. ben onlara kıssalar, mavallar okurdum. çoğunu da kurtarmıştır.
- iyi ama hiç namaz kılmaz diyorlar?
- o her namazını ayrı bir camide kılardı. çoğunlukla da uzaktaki camilere giderdi. buradaki camiye seyrek uğrardı.
- iyi ama herkes onu kötü biliyor. bir gün ölecek olsa cesedinin ortada kalacağını hiç düşünmedi mi?
- düşünmez olur mu? ben ona derdim, bey insanlar seni hep yanlış tanıyor bir gün başına birşey gelse kim sana sahip çıkacak derdim.
- peki o ne derdi?
- ne diyecek, "hanım!" derdi: "padişahın işi ne?"'
* alıntıdır
kimi der ki: "sarhoşun tekiydi. ne zaman müslüman mahallesine şarapçı girdiğini görse elindeki tüm şarapları alırdı."
kimi der ki: "kadın düşkününün tekiydi. çok zaman evine o malum kadınları alırken gördük"
kimisi der ki: "camide hiç görmezdik, binamazın teki idi."
sonrada sorup soruşturup evini bulurlar ve karısıyla konuşurlar. işin iç yüzünü karısı anlatır: "benim kocam müslüman mahallesine içki girdiğini görünce hepsini kendisi alıp dökerdi, müslümanları bir kereliğine daha içki içmekten alıkoyduk derdi."
- peki kadınlar?
- onları da parasını verip eve alırdı. ben onlara kıssalar, mavallar okurdum. çoğunu da kurtarmıştır.
- iyi ama hiç namaz kılmaz diyorlar?
- o her namazını ayrı bir camide kılardı. çoğunlukla da uzaktaki camilere giderdi. buradaki camiye seyrek uğrardı.
- iyi ama herkes onu kötü biliyor. bir gün ölecek olsa cesedinin ortada kalacağını hiç düşünmedi mi?
- düşünmez olur mu? ben ona derdim, bey insanlar seni hep yanlış tanıyor bir gün başına birşey gelse kim sana sahip çıkacak derdim.
- peki o ne derdi?
- ne diyecek, "hanım!" derdi: "padişahın işi ne?"'
* alıntıdır
Gözlerden süzülen yaşın esasında kalbi temizlemesi
ay ne güzel söylemişsiniz
Teşekkür ederim:)
Kürkçü dükkanı.
Kabul edin,gütf de kürkçü dükkanı.
Kabul edin,gütf de kürkçü dükkanı.
Ne yazık ki,her şeye rağmen
Geçen bizim arkadaş ,arada bir dener, sigarayı bırakma kararı almış. Ona bu kararda bizim bir dahlimiz olmadığını duygudurum değişimini ona göre yaşaması gerektiğini telkin ettim ve o da hak verdi bana...
15. Saat : kediyi şakavari tokatlamalar :)
16. Saat : kediyle birlikte sigara keyfi :))
15. Saat : kediyi şakavari tokatlamalar :)
16. Saat : kediyle birlikte sigara keyfi :))
Sınıfta tus çalışanları görünce anladım.
Evet,bunu dedin ya,iyi anlamda tahmininden 5 beden büyük şeyler yaşayabilirsin.
Çok güzel şeyler olabilir.
Çok güzel şeyler olabilir.
En iyi steteskop rengi benim için siyah idi.
Lakin en iyi scrubs rengi yeşil hariç her renktir.
Lakin en iyi scrubs rengi yeşil hariç her renktir.
Hediye edenin seçtiği renktir :d
"Türkiye'de temel problem şu, yetkili olanların bilgisi yok bilgisi olanların da yetkisi yok" sözünün sahibi ünlü filozof düşünür
ah kimin için atıyor bu yürek
söyle kimin için atıyor bu yürek
n'apıp ediyor sevdiğini üzüyor
aklımız ermez aman allah
naz mı ediyor gözlerini süzüyor
ah geri gelmez
söyle kimin için atıyor bu yürek
n'apıp ediyor sevdiğini üzüyor
aklımız ermez aman allah
naz mı ediyor gözlerini süzüyor
ah geri gelmez
Elkan enektarlar goltuğun altında kalık beni ara! Bacım enaktar deyim enaktarın neyini anlamiyin?
''Luke, I am your father''
Hanım hanım bunlar benim yavrularım :)
bu, grinin sigortasız çalışan olma hikayesi
benim babam biraz katı bir adamdır. bu sene mayısta, sınıfta kalacağım kesinleşince, adama hem FF hem 5000 lira kredi kartı borcu götürmemek için aksiyon aldım. gerçi bu da hoşuna gitmedi, günde 10 saat ders çalışarak finalden 112 almamın mümkün olacağına kendini bir şekilde inandırdı ve beni isyancı ilan etti. yine de burnumun dikine gittim ve kadın anamın onayını almayı başardım (bkz sokratesin savunması) ("anne bak 3. köprüyü satıyolar, hisse alalım 2050'ye zengin oluruz")
her yere başvuru verdim, sokak sokak esnaf gezdim. biraz abartmışım gerçi, hâlâ arayıp "merbalar gri hanım, nasılsınız, haftada 70 saat çalışıp 100 lira kazanmaya ne dersiniz" dedikleri oluyor. tövbeler eşliğinde bir bardak soğuk su içiyorum. çünkü ben mayısta öyle bir b** yedim ki bırakın yoğurdu üfleyerek yemeyi, yoğurdun üstüne yangın tüpü sıkıyorum.
en son bir ev yemekleri dükkanı buldum. girdim tanıştım falan, patron kadın baya sevecendi, muhabbeti hoştu. benim de kanım kaynadı. annemin de içine sinecek bir yerdi hem, alkol yok meze yok dansöz yok. anlaştım, yemekleri patron yapacak, ben bulaşık yıkacağım, bir de sabah dükkanı açacağım. ne kadar basit ve masum dimi
meğer ben suç yuvasına girmişim ***, kerhaneye girsem daha iyiymiş. ertesi gün bi geldi yanında afgan kaçak. çocuğu camide bulmuş, adını zeki koymuş, her işini yaptırıyor, para mara da vermiyor. bildiğiniz köle, bi kırbaçlamadığı kalıyor çocuğu.
her akşam it gibi içiyor dükkanda; sabah viski, rakı şişesi topluyorum. sonra takım elbiseli adamlar geliyor, yurtdışına adam kaçırıyorlar, rüşvet al ver yapıyor. el altından gırla içki satıyor, geceleri pavyona gidiyor. 1'e 1000 kâr koyup araba ev satıyor.
mesela bir evi vardı türk öğrencilerin kaldığı, kirayı arttırdı. "abla ödeyemeyiz" dediler. "******** gidin" dedi, onların yerine 10 tane suriyeli aldı. abi neler neler, her şeyi anlatsam tüm sözlük tutuklanırız. polise ihbar edilecek gibi değil, zaten etsem de faydasız 3 tane polisle aynı anda sevgili. yetmiyormuş gibi kendi kızı kokainman, dükkana her gün pilav yemeye gelen bir sapık var ve yan dükkandaki adam yobaz. her sabah arabesk şarkıları eşliğinde kepenk açıyorum, kolları sıyırıp masa taşıyorum, çay may koyarken "gri kardaş günaydın" diye kafasını kapıdan uzatıyor, sabah sabah siyasetten giriyor bitcoinden çıkıyor velhasıl iyi kafa şişiriyor*
neyse benim iş tanımım giderek genişledi, bulaşık yıka diye aldıkları yerde fellah köftesi, arnavut ciğeri, her türlü bakliyat pişiriyor paketliyorum. olmaz ben bilmiyorum diyorum dinlemiyorlar googledan tarifine bak yap diyorlar, trendyolda getirde başımıza taş gibi yorumlar yağıyor. ben de 2002'de askere gitmiş gibi şafak sayıyorum. şafağa en son 7 gün kalmıştı.
bir öğleden sonra... işten çıkacaktım ama patron yoktu, aradım. dedi ki gri ben çok uzaklardayım dükkan senin olsun :D. kaçmış gitmiş kadın, bi daha da dönmicem dedi (ıtır ruslar peşimizde ilişkimiz açığa çıkmış) ben de kepengi indirdim, afgan kölemizi yan dükkana emanet ettim gittim. 15 sayfalık sigortasız çalışan hikayemin sadeleştirilmiş versiyonu bu, şimdi size dükkanın bazı trendyol yorumlarını göstermek istiyorum dfhksjdfhkjds
evet, çünkü elle bölünmüştü. zekiye bi türlü bıçak kullanmayı öğretemedim
makarna 3 gün öncesine aitti, göndermeyelim dedim, şifa şifa dediler yanında baklavayla gönderdiler
benim babam biraz katı bir adamdır. bu sene mayısta, sınıfta kalacağım kesinleşince, adama hem FF hem 5000 lira kredi kartı borcu götürmemek için aksiyon aldım. gerçi bu da hoşuna gitmedi, günde 10 saat ders çalışarak finalden 112 almamın mümkün olacağına kendini bir şekilde inandırdı ve beni isyancı ilan etti. yine de burnumun dikine gittim ve kadın anamın onayını almayı başardım (bkz sokratesin savunması) ("anne bak 3. köprüyü satıyolar, hisse alalım 2050'ye zengin oluruz")
her yere başvuru verdim, sokak sokak esnaf gezdim. biraz abartmışım gerçi, hâlâ arayıp "merbalar gri hanım, nasılsınız, haftada 70 saat çalışıp 100 lira kazanmaya ne dersiniz" dedikleri oluyor. tövbeler eşliğinde bir bardak soğuk su içiyorum. çünkü ben mayısta öyle bir b** yedim ki bırakın yoğurdu üfleyerek yemeyi, yoğurdun üstüne yangın tüpü sıkıyorum.
en son bir ev yemekleri dükkanı buldum. girdim tanıştım falan, patron kadın baya sevecendi, muhabbeti hoştu. benim de kanım kaynadı. annemin de içine sinecek bir yerdi hem, alkol yok meze yok dansöz yok. anlaştım, yemekleri patron yapacak, ben bulaşık yıkacağım, bir de sabah dükkanı açacağım. ne kadar basit ve masum dimi
meğer ben suç yuvasına girmişim ***, kerhaneye girsem daha iyiymiş. ertesi gün bi geldi yanında afgan kaçak. çocuğu camide bulmuş, adını zeki koymuş, her işini yaptırıyor, para mara da vermiyor. bildiğiniz köle, bi kırbaçlamadığı kalıyor çocuğu.
her akşam it gibi içiyor dükkanda; sabah viski, rakı şişesi topluyorum. sonra takım elbiseli adamlar geliyor, yurtdışına adam kaçırıyorlar, rüşvet al ver yapıyor. el altından gırla içki satıyor, geceleri pavyona gidiyor. 1'e 1000 kâr koyup araba ev satıyor.
mesela bir evi vardı türk öğrencilerin kaldığı, kirayı arttırdı. "abla ödeyemeyiz" dediler. "******** gidin" dedi, onların yerine 10 tane suriyeli aldı. abi neler neler, her şeyi anlatsam tüm sözlük tutuklanırız. polise ihbar edilecek gibi değil, zaten etsem de faydasız 3 tane polisle aynı anda sevgili. yetmiyormuş gibi kendi kızı kokainman, dükkana her gün pilav yemeye gelen bir sapık var ve yan dükkandaki adam yobaz. her sabah arabesk şarkıları eşliğinde kepenk açıyorum, kolları sıyırıp masa taşıyorum, çay may koyarken "gri kardaş günaydın" diye kafasını kapıdan uzatıyor, sabah sabah siyasetten giriyor bitcoinden çıkıyor velhasıl iyi kafa şişiriyor*
neyse benim iş tanımım giderek genişledi, bulaşık yıka diye aldıkları yerde fellah köftesi, arnavut ciğeri, her türlü bakliyat pişiriyor paketliyorum. olmaz ben bilmiyorum diyorum dinlemiyorlar googledan tarifine bak yap diyorlar, trendyolda getirde başımıza taş gibi yorumlar yağıyor. ben de 2002'de askere gitmiş gibi şafak sayıyorum. şafağa en son 7 gün kalmıştı.
bir öğleden sonra... işten çıkacaktım ama patron yoktu, aradım. dedi ki gri ben çok uzaklardayım dükkan senin olsun :D. kaçmış gitmiş kadın, bi daha da dönmicem dedi (ıtır ruslar peşimizde ilişkimiz açığa çıkmış) ben de kepengi indirdim, afgan kölemizi yan dükkana emanet ettim gittim. 15 sayfalık sigortasız çalışan hikayemin sadeleştirilmiş versiyonu bu, şimdi size dükkanın bazı trendyol yorumlarını göstermek istiyorum dfhksjdfhkjds
evet, çünkü elle bölünmüştü. zekiye bi türlü bıçak kullanmayı öğretemedim
makarna 3 gün öncesine aitti, göndermeyelim dedim, şifa şifa dediler yanında baklavayla gönderdiler
bu da böyle bi anı
Ahahahaa bir ömür boyu anlatılacak ve sağlam tecrübe getiren olaylar silsilesi olmuş efendim.Puanım 10/10
Abooovv bu ne böyle sn gri nxnxnxm
korkumdan iki haftada bir bahane bulup paramı istiyodum, kesin bu bana parayı vermeden kaçar diye ahzbsvavav
Olası diyalog:
Anne: gri işler nasıl seni çog yoruyolar mı -baba araya girer- ya bırak alt tarafı masa siliyo ne düşüncelisin hanım ben onun gibiyken tek kolumla 20 kilo kalas taşıyodum
Gri: babam doğru diyo anne tabak çanak yıkıyorum alt tarafı sjsjsj -arkadan ses- zeki kaç defa dedim toleti iyi temizle diye boşuna mı besliyom seni, gri sipariş gelmiş yap bi lahmacun çabuk bakimm
Anne: yoğunsunuz galiba kızım kolay gelsin ben seni sonra yine ararım
Gri: evet bi tık öyle ihih, teşekkürler anneehh.. swh -o sınıfta kalmayacaktık-
Anne: gri işler nasıl seni çog yoruyolar mı -baba araya girer- ya bırak alt tarafı masa siliyo ne düşüncelisin hanım ben onun gibiyken tek kolumla 20 kilo kalas taşıyodum
Gri: babam doğru diyo anne tabak çanak yıkıyorum alt tarafı sjsjsj -arkadan ses- zeki kaç defa dedim toleti iyi temizle diye boşuna mı besliyom seni, gri sipariş gelmiş yap bi lahmacun çabuk bakimm
Anne: yoğunsunuz galiba kızım kolay gelsin ben seni sonra yine ararım
Gri: evet bi tık öyle ihih, teşekkürler anneehh.. swh -o sınıfta kalmayacaktık-
Kolpaçino tadında olaylar silsilesi olmuş :)
Yemeklere yorum yapanlara cevap olarak bu entryi atmak nasıl olurdu acaba ndndnsm
Ay gri bu kadın sana kek mek bi şey yapmıstı da sen buraya atmıştın kalple filan. O geldi aklıma şimdi fjfdbf
Kalple olmayabilir ama iyi insanlar var gibi bi şey demistin fjdbd
Evet ya sevildiğinizi hissettiğiniz anlar başlığı.. hdbsbabdh o entrynin ertesi gününde de ben benim kafamı s diye entry girmiştim ahxbsva
:/
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?