the crown izleyenler bilir ilk başlarda iticidir sonradan bi sevmeye başlarsın ama en sonunda sönükleşir ve bundan nefret ettiği için daha da iticileşir ve nefret ederek diziyi bitirirsin. the end
reklam geliriyle app kurulacak olması beni çok heyecanlandırıyor. her tıktan sonra reklam çıksa bile umursamazdım çünkü uygulamamız olacak arkadaşlaaaaarrrr :)
ilkokul zamanlarımdı. kardeşim henüz okuma yazma bilmiyordu. tıpkı derbi gecesi babaların ekrana kitlenip önünden geçene haykırdığı gibi biz de kardeşimle televizyona el koyardık ve hiçbir bölümünü kaçırmazdık. uzun tüfek vardı o bizim için baba kimliğindeydi. sarışın aşkımdan dolayı alice'i çok severdim ah o elbiseleri... tam o dönem gazetelerden kupon biriktirip çocuklar için 100 temel eseri kazanmıştım. verilen 100 kitaptan biri son mohikanlar idi. kardeşime her gece o kitabı okurdum. sanırım gözlerimin bozulmasını son mohikanlara bağlayabilirim çünkü genetik değil... ama değdi!
bana bakan bir kez daha bakma ihtiyacı duyuyormuş. ama bu sanılan gibi dış görünüş için değil. kimine çok samimi kimine çok itici geliyormuşum. yani ya sıcacık bakıyolar ya buz gibi. ben de farkındayım bunun. ama parametre ne çözemedim. kim neye göre vibe alıyor hiçbir fikrim yok sayın yazarlar...
Bu aralar laptop arayışındayım. Ancak bütçem çok geniş değil. Hatta direkt geniş değil diyebilirim. Laptop ile yapmak istediklerimi söyleyeyim siz de benim işimi görecek laptoplar önerin nasıl olur? Ayrıca ukde için @hayaxi ye sonsuz teşekkürler - online ve offline derslere katılmak - birkaç tane video ve fotoğraf edit uygulaması - Spotify whatsapp gibi uygulamaları zaten her bilgisayar destekler diye düşünüyorum - hafızası çok küçük olmasın çünkü fotoğraflarımı yedekleyeceğim - yavaş olmazsa tadından yenmez - bi de film dizi falan izlerim ya kod yazacak halim yok. Anlayacağınız üzere ekstra hiçbir özelliğe ihtiyacım yok. Şimdiden herkese teşekkürlerrrr
Benim çok değişken. Tek bir şarkı hatta şarkıcı söyleyemem. Bugün Lana Del Rey çalıyor ama yarın Queen diyebilirim. Ya da sabah Şebnem Ferah iken akşam Damien Rice ile geçebilir.
Uludağ'da Cennet ile Cehennem arasında kayak yapmak... gerçi oraların profesyonellerin alanı olduğunu bilseydim muhtemelen girmezdim. Ölüme 1 metre ile kafa tuttuğum yerdir Uludağ.
Buraya yazabileceğim her şeyi zor günler geçirmiş her okuyucu zaten biliyor olacak. Geçirmemiş kişiler ise asla anlamayacak. O yüzden ben anlatmış olayım siz de okumuş olun.
Komite haftaları boğaziçi mbg yazmadığım için kafamı duvardan duvara vuruyorum (tabi ki mecazi anlamda, yoksa son hafta beyin hücrelerimin ölmesini göze alamam)