Elinde bıçakla kıytırık bir avm'ye giremiyorsun, havaalanına yaklaşamıyorsun ama silahla elini kolunu sallayarak hastaneye girip doktoru öldürebiliyorsun.
Bu insanların derdi para veya daha az çalışmak değil. Ulan bunları geçtik en temel şey bu insanların can güvenliğini sağlayın. Terörist mi bunlar düşman mı ne istiyorsunuz tek amacı can kurtarmak olan insandan.
Bence böyle bir kavram var. Ara sıra kendimde fark ediyorum mesela yanımda sevdiğim birisi varsa belirli aralıklarla dokunarak ya da sözle sevdiğimi belli ediyorum daha çok dokunarak.
Bunu annemin öğrettiğini fark ettim. Mesela biz küçükken gün içinde sürekli sarılıp öpmek rutin haline gelmişti. Büyüyünce savsaklayıp azaltınca da ablamla bana şaka yollu takılarak hatırlatırdı. Bence ailelerin her şeyden önce sevmeyi ve bunu göstermeyi çocukalarına öğretmeleri gerekiyor. İkili ilişkilerin anahtarı gönül işlerinin ise olmazsa olmazıdır çünkü.
dün kurtuluş metrosunda merdivenlerde küçük bir kız vardı akşam saatlerinde.mendil satıyordu.normalde böyle durumlarda ben o tarafa bakmadan yoluma devam ederdim.yüzünde şöyle bir ifade vardı ya alsan nolur ki.kelimelerle yazmak biraz güç ama hani hafif burukluk biraz da sitem gibi.aldım.ama üzülüyorum , ben onun yerinde olsaydım diye aklımdan geçiriyorum.
geçen sene , mansur yavaşın yardıma muhtaç aileler dağıttığı sosyal yardım kartlarıyla ilgili bir konuşmasını görmüştüm.bu kartları dağıttıktan sonra en çok neye harcama yaptıklarını incelemisler.ve en fazla çikolata alındığı anlaşılmış.bazı çocuklar çikolataya ulaşamıyor bu üzdü beni. anonim olmasam belki bunu demezdim duyar kasmak olarak algılanmasın diye ama ben naçizane bundan sonra çantamda birkaç çikolata ,kek gibi abur cubur taşımayı düşünüyorum bir çocuğu mutlu etsem de yeter.
Bir şey var aramızda Senin bakışından belli Benim yanan yüzümden Dalıveriyoruz arada bir İkimiz de aynı şeyi düşünüyoruz belki Gülüşerek başlıyoruz söze
Bir şey var aramızda Onu buldukça kaybediyoruz isteyerek Fakat ne kadar saklasak nafile Bir şey var aramızda Senin gözlerinde ışıldıyor Benim dilimin ucunda
rastgele modunda entry okurken yazarların profiline giriyorum bazıları 6 ay kadar önce bırakmış ama o an yazdıkları hâlâ burada bana dokunabiliyor.bunun çok daha acısını ekşide gezerken yaşıyorum.bir yazar aşk acısını yazmış 2008-2010 gibi hemen profiline giriyorum 6-7 yıl sonra farklı dertleri farklı aşkları var ama yazıya döktüğü için o duyguları hep animsayabilecek.bazı yazarlara rastlıyorum espriler yapmış,çözüm önerileri sunmuş bir şeyler karalamış kendince adını sözlükte aratınca öldüğünü öğreniyorum bu biraz içimi burkuyor.çünkü ben yazıları okurken muhatap kişi sanki karşımda o an diye hayal ediyorum.sözgelimi siz soylediklerinizi , duygularınızı,düşüncelerinizi unutsaniz bile yazı unutmuyor.sözlüğe de bir nebze bundan kaydoldum.eğer kalıcı olursa belki uzmanlık yıllarımda belki daha geç vakitlerde bakıp 20 yaşıma selam gönderirim.fotoğraflar kadar sarsıcı hatıralardır yazılar.
gün geçmiyor ki bizimkiler tarafından dumura uğramayayım.iki gün önce falan annemle kahvaltı yapıyoruz eve de yeni gelmişim el üstündeyim yani.masada otururken annem başladı :
- şunun güzelliğine bak ya..
+( Of anne ya jsbsb.kadın ne kadar da özlemiş lan kıyamam.)
-boyuna posuna bakın tatlımın..
+( Kahvaltıyı bırakıp yiyecem kadın şimdi seni.amma övdün ha.)
-incecik beli var çok da severim onu..
+(Ulan benim belim incecik miymiş ksbsb.yok lan herhalde iltifat bulamadı bana anca bu kadar herhalde..)
- çok güzel değil mi poyrazcımkarayel ,ne güzel yaratmış bunu..
Allah'ın kaktüsü 10 dakikadır övgü alıyor lan.işin aslı sayın yazarlar ben bu kaktüsle kavgalıyım ondan pek sevmem kendisini.bu arkadaş masanın hemen dibinde olduğu için ben bunu haftada iki kere düşürürüm o da bana diken batırır.annem de sinirlenir ve hep ondan taraf olur.öyle işte akşam ben bunu sağlam bi döveyim en iyisi yoksa kıskançlıktan kudururum bu gece..
Büte kalma değil de sokakta kalma korkusu sardı beni. 30 haziranda yurt kapanıyormuş. Lütfen bu sıcak yaz aylarında kapınızın önüne yemek su falan koyun da sokakta yaşayan Poyrazlar hayatta kalsın..
Belki klişe olacak ama harbiden sağlık. Örnek verecek olursak sabah kalktım gözlüğümü bulamadım. odanın içinde döndüm durdum yok zaten puslu görüyorum bir yerden sonrasını. Gözlüksüz fazla kaldığım için başım döndü odadaki adamlar aradı buldular. Burnumun üstüne demir parçası koymadan yaşayamıyorum işin özü.
çok az rastladiğim elmas değerindeki samimiyet.yeni tanismissaniz eee daha daha nasılsınız durumu can sıkar tamam, bu bariz.ama uzun süredir arkadaşınız olan kişilerde bile bu olmayabiliyor.sessizlik olduğunda sürekli yeni bir konu açma,saçmalama isteği..bir dur susup oturalım 2 dakika.
Mahvetti beni bu animasyon. Salya sümük ağlıyorum belki sizlere sıradan bir film olarak gelecek ama hayatı ıskaladığını düşünen biri olarak beni mahvetti. Sürekli bir hedef peşinde olmak, sürekli bir yere varmaya çalışmak gerçekten ama gerçekten anlamsız ve zavallı işi.. okulu bitirmek, doktor olmak, zengin olmak, güzel görünmek, şurada yemek yemek şurada da yemek, intikam aramak, soğuk yapmak.. bomboşum vallahi inanarak söylüyorum bomboşum. Sürekli hayatı yaşayamadığını söylemek ama bir ley yapmamak ne biliyim. İnşallah vaktinin kıymetini bilen para, mal mülk, "amaç", "hedef" gibi kalbe yük vitrinlerde fazla takılı kalmadan yaşayabilen akranlarım; umarım iyi bir hayat yaşıyorsunuzdur.
Bir balıkla ilgili bu hikayeyi duydum, daha yaşlı bir balığa doğru yüzüyor ve hayal kırıklığıyla harmanlanmış bir öfkeyle soruyor "Okyanus dedikleri bu şeyi bulmaya çalışıyorum" diyor. "okyanus?" yaşlı balık, "şu anda içinde olduğun şey bu" der. "Bu!" der genç balık, "Bu su. Benim istediğim okyanus!"
bırakmadım çünkü çok güzel bir nimet. Asıl sorun mutlu olmayı ve gülmeyi "iyi" olarak nitelendirip; kızmayı, ağlamayı veya üzülmeyi "kötü" olarak nitelendirmemiz.
Yani aslında bizde olmaması gereken, değer düşüren nitelikler olarak bakmamız. Halbuki hissetmek dünyanın en güzel şeyi. Bana yapılan kötü muamele karşısında üzülmem, gördüğüm bir haksızlığa karşı sinirlenmem insan olduğumu ve yaşadığımı hissettiriyor. Düşünsenize birisi bir hayvana eziyet ediyor ama siz sinirlenip küplere binemiyorsunuz, bu çok kötü olurdu.
Kararında olmak kaydıyla, bünyemizde tahribat yaratmayacak ölçüde her duyguyu o an hakkıyla yaşayıp önümüze bakalım. Aksi takdirde bastırılmış duygular yüzünden bir çok insan ruh sağlığından oluyor.
bordo berelidir.benim uyanmama daha 3 saat varken işinin başında olan insandır.iradenin vücut bulmuş Hali de olabilir pek tabi.atatürk'ün ülkeyi emanet ettiği genç bu asil insandır zannımca.
Ulan zaruriyetten saat 5'de uyandım vakit geçmiyor. Benim normal bir günüm bu kadar sürüyor. Erken kalkan arkadaşlar 2 insan ömrü kadar yaşıyorsunuz haberiniz olsun.